Hiç düşündünüz mü, acaba neden Bediüzzaman, İbn-i Sina ve Einstein gibi zâtlar, deha derecesinde bilgi müktesebatına sahip olmuşlar ve nasıl bu kadar değerli fikirler üretebilmişlerdir? Bediüzzaman Said Nursî’nin değerli bir talebesi olan Zübeyir Gündüzalp bu soruya “Deha, dikkati değil; dikkat dehayı verir,” şeklinde bir cevap veriyor. Bediüzzaman, “Merak ilmin hocasıdır” diyerek çok önemli bir kriter sunuyor.
İnsan beynini çalıştıran insiyaki güçler bunlardır. Ancak bir de fizyolojik ve anatomik süreçler var ki, bu süreçleri çalıştıran dinamik enerji ise sürekli dikkat, sürekli okuma ve sürekli araştırma ve öğrenmedir.
Bilindiği gibi, beyin ve sinir sistemini oluşturan hücrelere nöron denir. Nöronların vücudun diğer hücrelerinden belirgin olarak görülen farklılıkları ise akson ve dendrit adı verilen iki uzantılarının olmasıdır. Her nöronun sahip olduğu akson ve dendritlerin uzunlukları, vücudun azalarına göre farklılıklar arz etmektedir. Bu akson ve dentritler, yukarıda saydığımız dikkat, okuma, araştırma, inceleme, merak gibi faktörlerle dinamizm kazanmakta ve hatta çoğalmaktadırlar. Bu faaliyetleri yapmayan insanların beynindeki akson ve dentritlerdeki iletişim sistemi bozulmakta ve gelişememektedir. Dolayısıyla sonsuz gelişim gücüne sahip olan beyin de fonksiyonlarını yavaş yavaş kaybedebilmektedir. Zira okumayan bir insan bilgiyi beyne göndermediği için, alıcı durumda olan dentritler mesaj alamamakta ve aksonlar da dentritten mesaj alamadığı için atıl kalmaktadır.
Sinaptik Reaksiyon adı verilen beyindeki bu faaliyette, dendritler gelen mesajı hücre gövdesine iletmekle, aksonlar ise hücre gövdesinde işleme tabi tutulan bu mesajı başka bir nörona iletmekle görevlidirler. Yani her bir nöronun dentrit adı verilen çok sayıda kısa ve akson adı verilen bir tane uzun uzantısı vardır. Akson uçları ile başka nöronların dentritleri veya gövdeleri arasındaki bağlantıya ise sinaps adı verilmektedir. Sinir sistemindeki bütün faaliyetler ve hafıza, nöronlarda doğan elektrik akımıyla ilgilidir. Nöronlar arasında oluşan bilgi, fikir, düşünce vs faaliyetler elektrik akımı olarak dolaşır. Eğer insan dikkatini, düşüncesini, merakını vs soyut dinamik güçlerini aktif olarak kullanmazsa, bütün bu sistemi de çökertmiş olur ve beyin, son derece yüksek düzeyde gelişim potansiyeline sahip olduğu halde, atıl kalır ve gelişemez.
Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi, “İki günü eşit olan ziyandadır,” kuralını hayat felsefesi yapmış olan mezkûr zevat gibi şahsiyetler, ömürleri boyunca araştırmış, öğrenmiş ve öğrendiklerini bütün insanlarla paylaşmışlardır. Allah, ilmi isteyene; malı da istediğine verdiği için, kim ilmi talep edip ve gereklerini yerine getirmişse, beyinlerindeki akson ve dentritler aktif bir şekilde çalışmış ve sahiplerini dahi derecesine çıkarmışlardır. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır, Hadis-i Şerifi mucibince de bu şahsiyetler, elde ettikleri müktesebatlarını bütün insanlara aktarmışlardır.
Neticede her insan Yüce Yaratıcı tarafından kendisine verilen IQ oranında sürekli gelişme ve sürekli öğrenmekle mükelleftir. IQ oranları düşük olduğu halde, bütün çabalarını sarf ederek olmaları gereken en yüksek düzeye ulaşan bazı eğitim alan zihinsel engelli gençlerimiz, dentrit ve aksonlarını en iyi şekilde çalıştırarak toplum içinde sosyal bir statü elde edebilmişlerdir. Böyle gençlerimizi görmek isteyenler, rehabilitasyon merkez-lerini ziyaret edebilirler. Siz de şahit olacaksınız ki, eğitim ve öğretim faaliyetleri ile nice ümitsiz vak'alar, parlak fırsatlar haline gelebilmekte ve toplumun faydalı bir uzvu olabilmektedir.
BEYNİN KİMLİK KARTI VEYA CV’Sİ
Ağırlık= 1350 – 1400 gr
Nöron sayısı= 100 milyar
Muhtemel bağlantı
sayısı= 2.100.000.000.000
Kâinatta atom sayısı= 1.080
Bin bang dan bugüne geçen takribi zaman= 1.017 saniye
Satranç karelerinin alabileceği buğday buğday= 264
Beynin her nöronun muhtemel sinaptik bağlantı sayısı 10.bin– 15.bin bağlantı
Satranç tahtasının buğday kapasitesine dair bir hikâye
Bir zamanlar İran şahlarından birini satranç müsabakalarında kimse yenemez olmuş. Karşısına güçlü rakip çıkmayınca “Beni kim yenerse her ne isterse vereceğim” diye ülkesine ilân etmiş.
Bu ilânı duyan gariban bir köylü çıka gelmiş. Şah ile satranç maçı yapmış ve şahı yenmiş.
Şah demiş “Dile benden ne dilersen” Köylü, “Satranç tahtası karelerinin birincisine bir buğday tanesi ikincisine iki katı ve böyle 64 kareyi doldursanız yeter” demiş
Şah bozulmuş. “Bu kadar küçük bir şey istenir mi daha fazla bir şeyler iste“ demiş. “Hayır” demiş “Bana bu yeter”.
Şah adamlarına talimat veriyor bu isteği yerine getirmeye.
Bir hesap yapıyorlar ki, ambarlardaki buğdaylar yetmediği gibi dünyanın o yıl ki buğdayları yetmeyeceği ortaya çıkmış.
Bu miktar 264 rakamıdır.
Beynin nöronları arasındaki muhtemel bağlantı sayısı ise
2. 100. 000. 000. 000
2 üzeri yüz milyar
Yani beynin kapasitesi sınırsız demektir. Çünkü her bilgi nöronlar arası snaptik bağlantı kurulması demektir.
|