|
|
|
Erdoğan: Medya çok geriyor |
Başbakan Erdoğan, kendisinin hep uzlaşma mesajı verdiğini, ama medyanın gerilimde çok büyük rol oynadığını ifade ederek, “Tüm medya gruplarının tahrik etmek için gerek şahsımla alâkalı, gerek partimle alâkalı şu ana kadar yaptıklarını ne yapacağız?” diye sordu.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, medyanın gerilimde çok büyük rol oynadığını ifade ederek, ‘’Ben her şeyi üstlenirim, yüklenirim ama lütfen imtiyaz isteyenler de imtiyazdan öte adalet isterlerse çok daha isabetli olur’’ dedi.
Başbakan Erdoğan, Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Başkanı Nikola Spiriç ile yaptığı görüşmeden sonra Başbakanlık Binasından ayrılırken basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, ‘’İlhan Selçuk size bir çağrıda bulundu. ‘Türkiye’de gerilimin, tansiyonun düşmesi için Sayın Başbakan’ın uzlaşma mesajı vermesi gerekir’ dedi’’ sözlerini hatırlatması üzerine, Erdoğan, uzlaşma metninin mesajının okunmasının isabetli olacağını söyledi. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ‘’Ben hep uzlaşma mesajı verdim, hala da uzlaşma mesajı vermeye devam ediyorum. ‘Birlik beraberlik içinde olalım’ diyorum. ‘Hiçbir zaman gerilimin tarafı olmadık, olmayacağız’ diyorum. Ve... ‘Bunun için yapılması gereken neyse bunu yapalım’ diyorum. Ben halkımın arasındayım, halkımın içindeyim. Buna gayret ediyorum, edelim. Bunun için de medyadan özellikle destek istiyorum çünkü maalesef gerilimde medya çok büyük rol oynuyor. Lütfen bunu da medya da görüversin. İlhan Selçuk bunu söylüyor da, ben de aynı şekilde sayın Selçuk’a söylüyorum ki yönetiminde bulunduğunuz gazete de dahil olmak üzere; tüm medya gruplarının şu anda tahrik etmek için gerek şahsımla alakalalı, gerek partimle alakalı şu ana kadar yaptıklarını ne yapacağız? Aynı şekilde diğer medya organlarının, acaba şu ana kadar yaptıkları tahrikleri nereye koyacağız? Şunu bile söylerlerken, köşe yazarlarının şahsımla ilgili hakarete varan ifadeleri, yorumları nereye koyacağız? Partimle ilgili yaptıklarını nereye koyacağız? Ben her şeyi üstlenirim, yüklenirim ama lütfen imtiyaz isteyenler de imtiyazdan öte adalet isterlerse çok daha isabetli olur diye düşünüyorum. ‘Eğer ülkem kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız’ diye her zaman bunu söylüyorum. Ülkemin mutluluğu huzuru için bunu yine söylüyorum, yine söylemeye devam edeceğim.’’
|
/ SARAYBOSNA
26.03.2008
|
|
|
Viyana'dan sonra Saraybosna |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı üç ülkeyi kapsayan Balkan turunun ilk durağı olan Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'da karşılayanlar arasında, içlerinde üniversite öğrenimi için Türkiye'den oraya giden başörtülü genç kızların da bulunduğu Uluslararası Saraybosna Üniversitesi öğrencileri de yer aldı. Başörtülü öğrenciler, yüksek öğrenim için Bosna-Hersek'teki bu üniversiteyi tercih etmelerinin en önemli sebeplerinden birinin başörtüsüne müsaade edilmesi, bir diğerinin de üniversitedeki uluslararası atmosfer olduğunu, bu üniversitenin özgür ortamında okumaktan dolayı çok mutlu olduklarını söylediler.
BAŞBAKAN Erdoğan, 3 ülkeyi kapsayan Balkan turunun ilk durağı olan Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da kaldığı otelin girişinde Türk öğrencilerin ilgisiyle karşılaştı. Öğrencilerinin yüzde 75’i Türk olan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi öğrencilerinden yaklaşık 150 kişilik Türk öğrenci grubu, Türk bayrağı açarak, başbakana sevgi gösterilerinde bulundular. Başbakan Erdoğan ise öğrencilere derslerinin nasıl gittiğini ve hallerinden memnun olup olmadıklarını sordu. Başbakanı karşılamaya gelen başörtülü öğrenciler, Bosna Hersek’teki üniversiteyi tercih etmelerinin sebebini başörtüsüne müsaade edilmesi ve üniversitenin uluslararası atmosferi olduğunu söylediler.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Psikoloji Bölümü 1. sınıf öğrencilerinden Tuğba Nur Yazıcı, “Katsayı ve başörtüsü sorunundan dolayı burada okuyorum. Buraya geldikten sonra başörtüsü sorunu çözüldü diye bir şeyler çıktı ama geri dönmek için kararsızız, çünkü burada mutluyuz, güzel bir ortam. Burada başka ülkelerden arkadaşlarımız da var. Endonezya’dan, Amerika’dan, farklı ülkelerden de arkadaşlarımız olduğu için kültürlü bir ortamda yaşıyoruz” derken, üniversitede burslu okuyan Ayşe Kaya isimli diğer bir öğrenci ise, “Burayı üniversitenin açmış olduğu sınavla kazandım. Tabii ÖSS’den puan alan arkadaşlarımız da burs kazanabiliyorlar. Tamamıyla başörtüsü sorunundan dolayı değil, uluslar arası bir ortam olduğu için de burada okuyan arkadaşlarımız da var” şeklinde konuştu.
|
/ SARAYBOSNA
26.03.2008
|
|
|
Çiçek: ‘yargıyı rahat bırakın’ diyenler kendileri de yargıyı rahat bırakmalı |
DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ergenekon soruşturmasına ilişkin sorular üzerine, ‘’Bir taraftan ‘yargının işine karışılmasın’ diye bildiriler yayınlanırken, ‘yargıyı rahat bırakın’ diyenler kendileri de yargıyı rahat bırakmalı’’ dedi.
Çiçek, Dış Ticaret Müsteşarlığındaki Türkiye-Küba Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantısından ayrılırken, ‘’Ergenekon soruşturması kapsamında insanların gözaltına alınış şekli eleştirildi’’ sözleri üzerine Çiçek, ‘’Bence bir konuyu olduğundan çok fazla gündemde tutuyoruz, konuşuyoruz’’ dedi. Bu konuların yargıya intikal etmiş konular olduğunu belirten Çiçek, şöyle devam etti: ‘’Dün, yapılan açıklamaların rahatsız edici bir boyuta ulaşması sebebiyle İstanbul Başsavcısı bir açıklama yaptı. Hepimiz hukuk çerçevesinde ne yapacaksak yapalım. Her işi de tadında bırakalım, bana kalırsa. Tabiatıyla hukuki işlemler yapılırken bunun bir nezaket içinde yapılması hepimizin arzu ettiği bir şeydir, herkesin de buna dikkat etmesi lazım, bir. İkincisi, bir taraftan ‘yargının işine karışılmasın’ diye bildiriler yayınlanırken, ‘yargıyı rahat bırakın’ diyenler kendileri de yargıyı rahat bırakmalı.’’
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
Gazeteci Yener, Ergenekon savcısı hakkında “soruşturma” talep etti |
“ERGENEKON” soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci-yazar Vedat Yenerer’in avukatı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanlığına gönderdiği dilekçede, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında “soruşturma açılmasını ve soruşturmadan el çektirilmesini” talep etti.
Yenerer’in avukatı Vural Ergül şikayet dilekçesinde, “Ergenekon” soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün, “soruşturma dosyasının gizliliğini sağlayamadığını, gizli dosya içeriğinin tüm gazete ve televizyon haberlerinde yer aldığını, bunların asıl belgeleriyle birlikte de kitaba dönüştürüldüğünü” ileri sürdü.
|
/ İSTANBUL
26.03.2008
|
|
|
Cheney: Kürdistan'da Barzani ile vakit geçirdim |
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Kuzey Irak ziyaretiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Kürdistan’a da gitme fırsatını buldum. Bu, benim Kürdistan’a ilk ziyaretim oldu. Orada Başkan (Mesud) Barzani ile zaman geçirdim” şeklinde ifadelere yer verdi.
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin önceki günkü Ankara temaslarında, terör örgütü PKK “ortak düşman” olarak nitelendirilerek, “bu ortak düşmana karşı mücadele kararlılığı” vurgulandı. Edinilen bilgiye göre Cheney, ABD’nin Irak’ın kuzeyinden kaynaklanan PKK terörüne karşı Türkiye ile işbirliğini devam ettirme kararlılığını ortaya koydu. Görüşmelerde, PKK’nın Irak’ın kuzeyinden tasfiye edilmesi gerektiği ve istihbarat paylaşımı çerçevesinde terörle mücadelenin süreceği hususlarındaki mutabakatın altı çizildi. PKK’nın gerek Türkiye, gerek ABD, gerekse de Irak’ın çıkarlarını tehdit ettiğine dikkat çekilen görüşmelerde, bu üç ülke arasındaki işbirliğinin bundan sonraki dönemde yoğunlaşarak devam etmesi gereği üzerinde duruldu. Görüşmelerde Türk tarafı, PKK’nın tasfiye edilmesiyle birlikte Türkiye’nin Irak’a yönelik katkılarının daha da artacağı mesajını verdi. Cheney’nin Irak’ın kuzeyindeki temasları hakkında da Türk makamlarına bilgi verdiği, kuzey Iraklı Kürt liderlerden herhangi bir mesaj getirmediği öğrenildi. Diplomatik kaynaklar, terör örgütü PKK ile mücadelede askeri olanlar dışında alınabilecek tedbirlerin ve bu konuda ABD’nin herhangi bir talebinin gündeme gelmediğini ifade ettiler. Görüşmelerde, Afganistan’ın istikrarının taşıdığı önemin üzerinde durulurken, Cheney, Afganistan’a katkılarından ötürü Türkiye’ye teşekkür etti. Afganistan’ın görüşmelerin ana gündem maddesi olmadığını anlatan kaynaklar, ABD’nin Türkiye’den asker istediği yönünde bir hususun da görüşmelerde konuşulmadığını belirttiler. Cheney’nin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile görüşmesinde de Afganistan konusunda bir talebin dile getirilmediği öğrenildi. Irak’a yönelik enerji projelerinin de gündeme geldiği görüşmelerde, Cheney, Irak doğal gazının diğer bölgelere ulaştırılmasında Türkiye’nin rol oynamasına olumlu baktıklarını söyledi. Görüşmelerde Türk tarafı, Kıbrıs konusunu gündeme getirirken, Rum kesimindeki seçimlerden sonra ortaya çıkan olumlu havanın ve BM çerçevesinde başlayan yeni sürecin uluslararası toplum tarafından desteklenmesinin önemi üzerinde durdu. Balkanlar, İsrail ve Filistin ilişkileri ve Pakistan’da seçim sonrası sürecin değerlendirildiği görüşmelerde, Cheney, ülkesinin İran’a yönelik kaygılarından bahsetti. 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları ile ABD’nin füze savunma kalkanı projesi ise konuşulmadı.
DICK CHENEY: Kürdistan’da Barzani
ile vakit geçirdim
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Türkiye’den ayrılmadan önce ABC televizyonuna verdiği ve metni Beyaz Saray tarafından yayımlanan demecinde, gerçekleştirdiği Orta Doğu gezisine Türkiye durağını bizzat Başkan George W. Bush'un eklettiğini, bu çerçevede Türkiye'yi ''bir ölçüde'' Bush'un talimatıyla ziyaret ettiğini söyledi. Öte yandan Cheney’in, Türkiye’ye uçmadan hemen önce gezisini izleyen gazetecilerle İsrail’de yaptığı yuvarlak masa toplantısının metni de, Beyaz Saray tarafından yayımlandı. Burada ziyaretlerinin o ana kadarki bölümünü özetleyen Cheney, kuzey Irak’tan ‘’Kürdistan’’ diye bahsetti. Cheney, şöyle konuştu: ‘’Kürdistan’a da gitme fırsatını buldum. Bu, benim Kürdistan’a ilk ziyaretim oldu. Orada Başkan (Mesud) Barzani ile zaman geçirdim.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
STK’lar, bugün “Türkiye için sağduyu” çağrısı yapacak |
Türkİye’nİn önde gelen 7 sivil toplum kuruluşu, bugün İstanbul’da ‘’Türkiye için sağduyu’’ başlıklı ortak bir basın açıklaması yapacak.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden (TOBB) yapılan açıklamaya göre, bugün Çırağan Otelde yapılacak toplantı, TOBB, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve HAK-İŞ genel başkanlarının katılımıyla gerçekleşecek. Açıklamada, söz konusu toplantıda, Türkiye’deki son gelişmelerin değerlendirileceği belirtilirken, Türkiye’de ilk kez bu kadar geniş katılımlı toplantı düzenleneceği kaydedildi. Öte yandan 81 ilde yapılacak toplantılarla, illerdeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri birlikte basının karşısına çıkacaklar.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
Çavuşoğlu: Milletin nezdinde gerçekler açığa çıkıyor |
DEMOKRAT Parti Gençlik Kolları Genel Başkanlığına atanan Fatih Çavuşoğlu, herkesin bir şeyleri kalkan yaparak onların arkasına gizlendiğini, fakat milletin nezdinde gerçeklerin açığa çıktığını söyledi.
Yeni Asya İzmir Temsilciliği, DP Gençlik Kolları Genel Başkanlığına atanan Fatih Çavuşoğlu’nu İl Gençlik Kolları Başkanlığındaki son gününde ziyaret etti. Çavuşoğlu, DP misyonunun temel direğinin ‘millî irade’ olduğunu, sözü millete verdiğini ve her durumda halkın yanında yer tutmayı hedeflediğini söyledi. Vazgeçilemeyecek değerlerin bayrak, ezan, toprak bütünlüğü olduğuna değinen Çavuşoğlu, “Gayemiz, duruşumuzu ve partimizin bu misyon içinde devam etmesini sağlamaktır” dedi. Çavuşoğlu, başörtüsü yasağının büyük bir ayıp olduğunu, sadece başörtüsü değil, üniversitelerin başka konularda da özgürlüklere açık olması gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, bugün ülkenin daha farklı alanlarda birçok sorununun olduğunu, ama herkesin bir şeyleri kalkan yaparak arkasına gizlendiğini fakat milletin nezdinde gerçeklerin açığa çıktığını kaydetti. Milletin alternatif arayışları içerisine girdiğini ifade eden Fatih Çavuşoğlu, “Süleyman Soylu liderliğinde modern şartlarla Demokrat Partiyi özüne döndürerek, sağlık, eğitim ve ekonomi gibi birçok alanda projelerle donatılmış bir programla halkın karşısına ‘Beyaz Yürüyüş’ sloganıyla çıkıyoruz” diye konuştu.
|
Yeni Asya
/ İZMİR
26.03.2008
|
|
|
Alemdaroğlu hasteneye kaldırıldı |
ERGENEKON soruşturması’’ kapsamında gözaltına alınan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbes bırakılan Eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, hastaneye kaldırıldı. Alemdaroğlu’nun avukatı Metin Çetinbaş, müvekkilinin önceki gün akşam üzeri rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını söyledi.
Alemdaroğlu’nun stresli günler yaşadığını ifade eden Çetinbaş, ‘’Daha önceden hocamızın yüksek tansiyona bağlı burun kanaması vardı. Tedavisi yapılıyordu. Tabi bu stres kolay değil. 69-70 yaşındaki bir insan için, ailesi için de çok zor. Yine burun kanaması, yüksek tansiyon ve sol kola vuran bir göğüs ağrısı ile dün (önceki gün) akşam üzere kendisini hastaneye yatırdık’’ dedi. Alman Hastanesi yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Alemdaroğlu’nun yüksek tansiyona bağlı burun kanaması şikayeti olduğu, tansiyonunun 11,5-19 düzeyinde olduğu tespit edildi. Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Ertan Demirtaş başkanlığındaki bir ekip tarafından tedavisine başlanan Prof. Dr. Alemdaroğlu’nun tansiyonu, normal seyrine düşürüldü.
|
/ İSTANBUL
26.03.2008
|
|
|
Demokrasi için hoşgörü gerekir |
Yazar İslâm Yaşar, Kayseri'de düzenlenen Bediüzzaman'ı anma programında yaptığı konuşmada, "Bir yerde demokrasinin yerleşebilmesi için insanların birbirlerini sevmesi ve birbirlerine karşı hoşgörü ile yaklaşmaları gerekir" dedi.
Kayserİ’de Meşrutiyetin 100. Yılında demokrasi serüvenimiz adlı panel ve Bediüzzaman’ı anma programı düzenlendi. Halkın yoğun ilgi gösterdiği Kayseri Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’ ndaki program Ömer Erdem’ in okuduğu Kur’ân’ı Kerim tilâvetiyle başladı. Sunuculuğunu Ahmet Duran Bekret’ in yaptığı konferansa gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, edebiyatçı-yazar İslâm Yaşar ve tasavvuf müziği konseriyle Ali Oktay iştirak ettiler. Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye’ nin yüz yıllık demokrasi serüvenine değindi. Yüz yıl boyunca verilen demokrasi ve özgürlük mücadelesinin defalarca darbelerle sekteye uğratıldığını, hiç olmazsa günümüzde yaşanan parti kapatma, başörtüsü yasağı gibi anti demokratik uygulamalara karşı halkın suskunluğunu bozup haklarına sahip çıkmaları gerektiğini belirtti. Ayrıca Yeni Asya Gazetesi olarak da 39 yıllık yayın hayatı boyunca demokrasi mücadelesindeki tavizsiz duruşunu koruduğunu hatırlattı. Mehmet Kutlular “1945’e kadar bu devlet tek parti ile idare edildi. O zaman Üstad, bu rejimin adını “istibdad-ı mutlak” olarak nitelemişti” ifadelerini kullandı ve halkın cahil insanlar yığını olarak görülmemesi, egemenliğin ordunun, anayasal kuruluşların, milletin olduğunu buna da sadık kalınması gerektiğini vurgulayarak konuşmasını bitirdi. Demokrasiye Allah’ın Vedud isminin bir iktizası olarak yaklaşan İslâm Yaşar da konuşmasında bir yerde demokrasinin yerleşebilmesi için insanların birbirlerini sevmesi ve birbirlerine karşı hoşgörü ile yaklaşmaları gerektiğini belirterek, bunun da ancak ismi Vedud’ un gerçek mânâda yaşanmasıyla mümkün olacağını söyledi. İslâm Yaşar’ın konuşmasının ardından Yeni Asya gazetesinden derlenen başörtüsü yasağıyla ilgili karikatürler slayt şeklinde sunuldu. Bu slayt gösterisi salonda büyük alkış aldı. Ali Oktay’ ın tasavvuf konseri ile biten program sonrasında ise İslâm Yaşar okuyucuları için kitaplarını imzaladı. Ayrıca program çıkışında da İslâm Yaşar’ ın “Nurcular” adlı kitabı ücretsiz olarak dağıtıldı.
RAMAZAN SARIALTIN -İBRAHİM KILIÇ
RESUL ORUÇ
|
/ KASERİ
26.03.2008
|
|
|
Sezer’e göre, Anayasa değişikliği darbe girişimi |
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Parlamentoda düzenlendiği basın toplantısında, AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin süreci doğrudan etkileyecek bir anayasa değişikliği yapmanın etik ve anayasaya uygun olmayacağını ileri sürerek, ‘’Böyle bir girişim, hukuka ve hukukun üstünlüğüne bir sivil darbe girişimidir’’ dedi.
Sezer, bunu sindirmelerinin mümkün olmadığını ifade etti. Zeki Sezer, ‘’Böyle bir süreçte anayasa değişikliğini düşünmek bir tarafa, demokratik ülkelerde olması gerektiği gibi, Sayın Başbakan’dan, ‘Benim hakkımda bir dava açılmış, bu süreç devam ediyor. Davanın sağlıklı gelişmesi açısından hükümeti, davanın konusu olmayan bir arkadaşıma bırakıyorum. Başbakanlığı ona bırakıyorum’ demesi beklenirdi. Hukukla oynayıp, hukuku zorlayarak bir darbe girişiminde bulunmak yerine...’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
Ankara Üniversitesinde öğrenci kavgası |
ANKARA Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde (DTCF) karşıt görüşlü iki öğrenci grubu arasında çıkan kavgada 4’ü polis 5 kişi yaralandı. Sabah saatlerinde fakülte yemekhanesinde karşıt görüşlü iki öğrenci grubu arasında henüz belirlenemeyen bir sebeple kavga çıktı.
Kavgada yaralanan bir öğrenci İbn-i Sina Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Çevik Kuvvet ekiplerinin müdahalesiyle kavga sona erdi. Bir süre sonra, gruptakilerden birinin, basın açıklaması yapmak için fakülte dışına çıkacağı sırada kavga tekrar başladı. Bunun üzerine yeniden fakülteye giren Çevik Kuvvet ekipleri, bir grup öğrencinin taşlı saldırısına uğradı. Bu sırada polislerden 4’ü yaralandı ve tedavi edilmek üzere çeşitli hastanelere kaldırıldı. Fenalık geçiren bazı öğrenciler de okula gelen sağlık ekiplerince tedavi edildi. Fakültede, polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Kavga sebebiyle bu hafta sonuna kadar eğitime ara verildi.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
Nevruz olaylarına 43 tutuklama |
NEVRUZ bahane edilerek yapılan izinsiz gösterilerde gözaltına alınalardan 43 kişi çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandı. Van’da 22 Mart’ta Demokratik Toplum Partisinin Nevruzu bahane ederek yaptığı izinsiz gösterinin ardından gözaltına alınan 150 kişiden 40’ı adliyeye sevk edildi.
Savcılıkta sorguları tamamlanan 40 kişiden 14’ü nöbetçi mahkemece tutuklandı. İzmir’de Pazar günü yapılan izinsiz gösterinin ardından gözaltına alınan 44 kişiden 37’si adliye sevk edildi. Yaşları 18’den küçük 7 zanlının önceki gün adliyeye gönderildiği, bunlardan 5’inin tutuklandığı bildirildi. Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde ise 20 ve 21 Martta yapılan izinsiz yürüyüş ve gösterilerle ilgili gözaltına alınan 18 kişiden 5’i tutuklandı. Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki gösterilerde çıkan olaylar sırasında gözaltına alınan 7 kişi tutuklandı. Siirt’te de Nevruz provokasyonlarına katılan aralarında DTP Siirt İl Başkanı Abdurrahman Taşçı ile 4 çocuğunda bulunduğu 13 kişi mahkemeye çıkarıldı. Mahkeme, Taşçı’yı serbest bırakırken 12 kişiyi tutukladı. Bu arada, Hakkari’de nevruz bahane edilerek yapılan izinsiz gösteriler nedeniyle kapalı olan iş yerleri dün açıldı.
|
/ VAN-SİİRT
26.03.2008
|
|
|
Ordu, Emniyet Müdürü Boran merkeze alındı |
Ordu Emniyet Müdürü Sezai Boran’ın geçici görevle Emniyet Genel Müdürlüğü emrine atandığı bildirildi.
Edinilen bilgiye göre, Eylül 2006’dan bu yana Ordu Emniyet Müdürü olarak görev yapan Sezai Boran, İçişleri Bakanlığı’ndan Ordu Valiliği’ne gönderilen yazıya istinaden geçici görevle Emniyet Genel Müdürlüğü emrine atandı. Bu arada, 10 gün rapor aldığı öğrenilen Boran’ın yerine dünden itibaren Müdür Yardımcısı Olcay Tosun’un vekâlet edeceği bildirildi. Boran, daha önce Rize ve Denizli Emniyet Müdürlüğü ile Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda çeşitli görevlerde bulunmuştu.
|
/ ORDU
26.03.2008
|
|
|
Türk: Partimizi kapatabilirsiniz, bunu önemsemiyoruz |
DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, partilerin kapatılması konusunda, “Bizim parti kapatmayla ilgili bir derdimiz yok. Alışmışız, telaşlanmıyoruz. Yeniden dokunulmazlığımızı kaldırabilir, partimizi kapatabilir, cezaevlerinin kapılarını bize açabilirsiniz; bunu önemsemiyoruz” dedi.
Demokrasiyi, barışı önemsedikllerini ifade eden Türk, şöyle devam etti: “Partimiz hakkında kapatma davası açıldığında hiç refleks göstermeyen Hükümet, bugün kendini kurtarma formülü arayışı içinde. Demokratik bir Türkiye yaratılması için çaba göstermelisiniz. Parçalı demokrasi, Türkiye’yi demokratik yapmaz. AK Parti’yi kurtarma operasyonu başladı. Gelin demokrasiyi kurtaralım. ‘Ergenekon’ ortadan kalkmadan demokrasiyi işletemezsiniz.”
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
Hükümet işsizliği unuttu mu? |
DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı, Ekonomik Mali İşler, Strateji ve Ar-Ge Başkanı Sabri Erdil, Türkiye’nin ivedi bir şekilde yatırım ve istihdam odaklı yeni bir programa ihtiyacı olduğunu söyledi.
Erdil, yaptığı yazılı açıklamada, işsizlik ve yoksulluğun Türkiye’nin en başta gelen sorunu olduğunu ifade ederek, hükümetin 22 Temmuz seçimlerinden bu yana konuyla ilgili herhangi bir önlem almadığını, konuyu gündeme bile getirmediğini kaydetti. Yoksulluğun kaynağının, işsizlik ve gelir düzeyindeki güncel olmayan ücretlendirmeler olduğunu ifade eden Erdil, ekonominin mevcut eğiliminin istihdam etme yeteneğine sahip olmadığını söyledi. Erdil, işsizlik oranının 2006’da yüzde 9,9, 2007’de 10,6 olduğunu belirterek, 2008’de de iyimser tahminlere göre bu oranın yüzde 13’e yükselmesinin beklendiğini kaydetti. Türkiye’deki işsizlik oranının dünya ortalamasının üzerinde bulunduğunu ifade eden Erdil, gizli işsizlik ve eksik istihdama da işaret etti. Hükümetin, ekonomik büyümenin istihdam sağlamadığını gördüğü halde hiçbir önlem almadığını öne süren Erdil, özelleştirme politikalarının da işsizliği ikiye katladığını savundu. Erdil, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ‘’Türkiye’nin ivedi bir şekilde yatırım ve istihdam odaklı yeni bir programa ihtiyacı vardır. Bu program, iş gücü standartlarını dünya ölçeğine taşıyacak etkin bir sosyal destekle geliştirilmelidir. Bugün hükümetin yaptığı şey, Sosyal Güvenlik Reformu tasarısı ile bütçe açıklarını kapamaktır. İşsizlik ve istihdam sorunu ile pek ilgili değildir. Yoksa yapılmak istenen şey, yoksullaştırmak ve bunu siyasal ranta çevirmek olabilir mi?’’
İşsizliği azaltmak için kapsamlı bir düzenleme ile tarım ve sanayide yeni bir istihdam politikası geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Erdil, işsizliğin çözümü için sosyal bir modele ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
Fırtına çatı uçurdu |
İSTANBUL’DA saatteki hızı zaman zaman 101 kilometreyi bulan fırtına sebebiyle gece saatlerinde bazı binaların çatıları uçtu, tabelalar devrildi.
Gece etkili olmaya başlayan ve saatteki hızı zaman zaman 101 kilometreyi bulan fırtınada Gaziosmanpaşa, Bağcılar, Esenler, Avcılar, Küçükçekmece, Kağıthane, Şişli, Sultanbeyli ve Maltepe başta olmak üzere İstanbul’un birçok ilçesinde çok sayıda binanın çatısı uçtu. Çatıdan uçan parçalar, park halindeki araçlar ile çevre binalara kısmen zarar verirken, çok sayıda ağaç da fırtına sebebiyle devrildi.
Reklam ve uyarı tabelalarının da devrildiği fırtınada, Üsküdar Büyük Çamlıca’da yaklaşık 100 metre uzunluğundaki bir radyo vericisi direği yıkıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezinden (AKOM) yapılan yazılı açıklamada, İstanbul’da önceki gece yarısı başlayan lodos fırtınasının, yer yer saatteki hızı 66 ile 101 kilometre arasında değiştiği, dün sabah yapılması planlanan deniz otobüsü seferleri ile Kartal-Yalova deniz otobüsü seferlerinin gerçekleştirilemediği belirtildi.
Cebeci-Mescidi Selam istikameti hattındaki katanelin (enerji direği), fırtına nedeniyle bir binanın çatısının üzerine devrilmesi sonucu hatta enerji sağlayan kabloların koptuğu ve Sultançifliği-Cebeci-Mescidi Selam hattında tramvay, arızanın giderilmesinden seferler normale döndü. İtfaiye Daire Başkanlığından alınan bilgiye göre, itfaiyeye 110 adet çatı uçması, ağaç ve direk devrilmesi ihbarı geldi.
Kuzey Ege ve Çanakkale Boğazı’nda etkili olan lodos sebebiyle durdurulan Gökçeada-Kabatepe ve Gelibolu-Lapseki araba vapuru seferleri yeniden başladı. Kocaeli’nde gece yarısından sonra başlayan ve saatteki hızı yaklaşık 70 kilometreyi bulan fırtına sebebiyle Eskihisar-Topçular feribot seferleri yapılamamıştı. Marmara Denizi’nde şiddetli fırtına sebebiyle yerli ve yabancı bandıralı 61 şilep ve tanker, geceyi Tekirdağ’ın Şarköy Limanı’nda geçirdi.
Meteorolojiden rüzgar uyarısı
METEOROLOJİ yetkilileri, Konya’da zaman zaman hızı saatte 75 kilometreyi bulan şiddetli rüzgâr nedeniyle vatandaşları tedbirli olmaları konusunda uyardı. Konya Meteoroloji Bölge Müdürü Ertuğrul Şen, şiddetli rüzgârın Orta Akdeniz’den yaklaşmakta olan yağışlı hava kütlesinin etkisiyle gerçekleştiğini vurguladı. Şen, ‘’Rüzgâr nedeniyle vatandaşları tedbirli olmaları konusunda uyarıyoruz. Yağışlar yaklaşık bir hafta boyunca devam edecek’’ dedi.
|
/ İSTANBUL-ÇANAKKALE-KONYA
26.03.2008
|
|
|
İstanbul’da barajların yüzde 42’si dolu |
İSTANBUL’DA etkili olan son yağışlarla birlikte barajlardaki doluluk oranı yüzde 42,29’a yükseldi. İSKİ’nin Günlük Su Faaliyet Raporuna göre, son yağışlarla birlikte şehre su sağlayan 10 kaynaktaki mevcut su hacmi 367 milyon 350 bin metreküpe çıktı.
Böylece geçen yıl en düşük seviye olan yüzde 8,69 civarlarına inen barajlardaki doluluk oranı bu yıl ilk kez yüzde 42’ye yükselerek İstanbulluları sevindirdi. Son yağışlarla birlikte barajlardaki doluluk oranı Terkos’ta yüzde 76,96’ya, Elmalı’da yüzde 72,17’ye, Büyükçekmece’de yüzde 50,55’e, Darlık’ta yüzde 40,36’ya, Istrancalar’da ise yüzde 83,20’ye çıktı. Son 10 yılın en kurak döneminin yaşandığı 2007 yılında su kaynaklarındaki doluluk oranı yüzde 54,24 seviyesine inmişti. Şehre günlük verilen 1 milyon 905 bin metreküp su dikkate alındığında, 367 milyon metreküp su İstanbul’un 192 günlük (6,4 ay) su ihtiyacını karşılayacak düzeyde. İstanbul’un günlük su ihtiyacının üçte birini karşılayan Melen suyu ile bahar yağmurları da dikkate alındığında, şehrin bu yazı da sıkıntı çekmeden kışa ulaşacağı hesapları yapılıyor.
|
/ İSTANBUL
26.03.2008
|
|
|
100 hektarlık çaylık alan yandı |
TRABZON’UN Of ilçesinde önceki gün başlayan örtü yangını, dün sabah saatlerinde kontrol altına alınarak söndürüldü.
Yangında yaklaşık 100 hektar alan zarar gördü. Of Kaymakamı Cengiz Yücedal, Fındıkoba Köyünde başlayan ve öğle saatlerinde büyük bölümü kontrol altına alınan yangının, dün akşam saatlerinde rüzgârın da etkisiyle yeniden büyüdüğünü söyledi. Yücedal, bölgenin sarp olması sebebiyle müdahalede zorluklar yaşanan yangının, Trabzon, Of, Çaykara ve Sürmene belediyelerine ait itfaiye ve jandarma ekipleri ile vatandaşların yoğun çabası sonucu, dün sabah saatlerinde tamamen kontrol altına alınarak söndürüldüğünü bildirdi.
|
/ OF
26.03.2008
|
|
|
Küçük rehber İsmail’in dilinden Bediüzzaman |
Mardin Ulu Camii'ni görmeye gelenlere caminin küçük yaştaki rehberi İsmail'in dilinden hem caminin özelliklerini, hem de Bediüzzaman'ın bu camide yaşadığı ilginç hatırasını dinleme fırsatı yakalıyor.
“Molla Said-i Meşhur, 1895 yılında Mardin’e gelir. Henüz bıyığı bile terlememiş bir delikanlı olmasına rağmen yaşadığı hadiseler bölge hududunu çoktan aşmıştır. Kendisine çocuk nazarı ile bakan alimleri medreselerde yapılan münâzarâlarda ilzam etmiştir. Bazı mollalar hasmâne bir tavır takınınca Ulu Cami minaresinin şerefesine çıkarak cesaret gösterisi ile cevap verir.”
Bediüzzaman Said Nursî’nin Mardin Ulu Cami minaresinin şerefesinde yürümesi olayı kısaca böyle. Yerli ve yabancı turistlerin sıkça ziyaret ettiği camiyi gezdiğimizde küçük rehber İsmail yanımıza yaklaşıyor. Caminin tarihini anlatmak istiyor. Verdiği bilgiler arasında farklı zamanlarda cereyan eden olaylar olsa da kısa bir süre sohbet ediyoruz.
"Caminin yapılışına 1176’da başlanıyor. 1199’da bitiriliyor. Yüksekliği 52 metre 80 santim." diyerek başlıyor söze İsmail ve şunları anlatıyor: "Burayı yapan Dördüncü Kudbeddin. (Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İlgazi) Eskiden burası iki minareye sahipti doğu ve batı olmak üzere. Doğudaki yıkılıyor. Yıkılışının iki rivayeti var. Tümerler (Timurlenk demek istiyor) buraya geldiğinde Mardin’in büyük bir bölümüne zarar veremediği için hıncını batıdaki minareden çıkarıyor. Bediüzzaman Said Nursî buraya geldiğinde 16-17 yaşlarında geliyor. Buranın âlimlerinden biri demiş ki 'bize bir keramet göster biz de sana inanalım.' O da Ulu Cami minare şerefelerine çıkıp 7 kere koşuyor."
Bediüzzaman'ın minare etrafında koştuğunu söyleyen İsmail'e bundan emin olup olmadığını soruyoruz ve şu şekilde cevaplıyor: "Evet koşuyor. Koştuğu zaman ona deli lakabını veriyorlar. Mahkemeye sevk ediyorlar. Mahkemede diyor ki; ‘Kelepçelerimi açın namaz kılacağım.’ Onlar da açmıyor. Kelepçeler kendi kendine açılıyor. Bu da namazın bir kerameti oluyor. Bediüzzaman Said Nursî’yi doktora getiriyorlar. ‘Bu adam deli’ diyorlar. Doktor diyor ki ‘Bu adam deli olsa tüm dünya deli olur.’ Bediüzzaman Said Nursî’yi bir çay ocağına götürüyorlar. Çay ocağında 40 soru soruyorlar. 39 tanesini biliyor. Bir tanesini de bilerek yanlış cevaplıyor."
Bu bilgileri kendisinden daha büyük yaştaki rehberlerden öğrendiğini söyleyen İsmail, her rehberin Bediüzzaman ile ilgili vakayı bilmediğini, kendisi ve bir kaç arkadaşının özel olarak bu bilgileri edindiklerini söylüyor. Daha sonra bu meşhur caminin minaresinin üzerindeki yazıları anlatmak istediğini söyleyen İsmail şöyle devam ediyor: "Kare blokun içinde Kelime-i Tevhid yazıyor. Bir üstünde başka bir yazı var. Orada Ayet’el Kürsî bulunuyor. Üstünde de yarım ay var. Yarım ayın içinde ‘Allah hak Muhammed’, etrafında ise dört halifenin ismi yer alıyor. En üstte yuvarlak bir blok var, yuvarlağın içinde ‘Allah Muhammed’, etrafında ise 10 sahabenin ismi var. Aşere-i beşere (aşere-i mübeşşere demek istiyor). Merdivenleri çıkarken de bir yazı bulunuyor, ‘Kim Allah’a tevekkül ederse Allah ona yeter’ şeklinde. İnen de çıkan da o yazıyla karşılaşıyor. Allah sayesinde rızık kazanıyor."
Bediüzzaman'ın bu camiye hangi tarihte geldiğini sorduğumuzda İsmail biraz düşündükten sonra "Daha ben doğmamıştım" diyerek işin içinden çıkıyor. İsmail kendisi gibi bu işi yapan beş altı kişi daha olduğunu bunların arasında da kendisi gibi küçük yaşta olanların da bulunduğunu belirtiyor.
|
Kemal BENEK
/ MARDİN
26.03.2008
|
|
|
ALES’e başvurular başladı |
Akademİk Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’nın (ALES) İlkbahar Dönemi için başvurular dün başladı.
Adaylar, üniversite rektörlüklerindeki başvuru merkezlerinden 2 YTL karşılığında başvuru evrakı alabilecek. Adaylar, ayrıca 40 YTL sınav ücreti yatıracak. Sınava ilk kez girecek adaylar, başvurularını, başvuru merkezlerinden elektronik ortamda yapacak. Başvuru süresi 11 Nisan’da sona ererken, 2008 İlkbahar Dönemi ALES, 11 Mayıs’ta yapılacak.
|
26.03.2008
|
|
|
Türkiye’nin dördüncü büyük adliyesi olacak |
Antalya’daki adlî yargı teşkilatı, fizikî ve teknik alt yapı ile personel artışını sağlayacak yeni adliye sarayı için gün sayıyor.
ntalya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Vuraloğlu, yaptığı açıklamada, İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra dâvâ ve dosya yükü son yıllarda Bursa ve Adana gibi büyük şehirlerin de önüne geçen Antalya’nın, yeni adliye sarayına Eylül ayında kavuşacağını söyledi. Vuraloğlu, mevcut adliye binasının dört katı büyüklükte inşa edilen yeni adliye sarayının Türkiye’nin 4. büyük adliye sarayı olacağını ifade etti.
|
/ ANTALYA
26.03.2008
|
|
|
Isparta’daki uçak kazasında sorumlular hakkında dâvâ |
Isparta’da geçen yıl düşen uçakta hayatını kaybeden Özgen Berkol Doğan’ın ailesi, World Focus ve Atlasjet Havayollarının idarecileri ile Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, Uçuş Standartları Daire Başkanlığı yetkilileri ve teknik denetçiler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan’ın ailesinin avukatlarınca Keçiborlu Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, ‘’Türkiye’nin geleceğine yön verebilecek bilim adamlarının ve onların mahiyeti hala tam olarak tespit edilememiş çok önemli araştırmalarının kaybıyla sonuçlanan kazanın basit bir uçak kazası olarak nitelendirilemeyeceği’’ belirtilerek, olayın bu yönüyle kamuoyunda çeşitli kuşkulara ve söylentilere neden olduğu iddia edildi. İstanbul’dan Isparta’ya giden Atlasjet Havayolları’nın yolcularını taşıyan World Focus şirketine ait yolcu uçağı 30 Kasım 2007’de, Isparta’nın Keçiborlu ilçesi yakınlarındaki Türbetepe mevkisinde düşmüş, aralarında Türkiye’nin önemli fizikçilerinin de bulunduğu kazada 7’si mürettebat 57 kişi ölmüştü.
|
/ ANTALYA
26.03.2008
|
|
|
Leylekler yolunu şaşırdı |
Hatay Havaalanı’nın Amik Gölü çanağına kurulmasıyla göç yolunu değiştiren leylekler küresel ısınmaya aldanıp Hassa’nın Karafakılı Köyünü mesken tuttu.
Köy sakinlerinden Bayram Çerçi, evini yıkıp yerine yeni ev yaptırmak için leyleğin damını terk etmesini uzun süre beklediğini söylüyor. Leylek, evinin çatısını terk etmeyince yıkıma karar verdiğini anlatan Bayram Çerçi, “Bir şey o an için engel oldu. Sonra da aynı gün rüyamda bir arkadaşım ‘ev yıkanın evi yıkılır’, dedi. Bundan ders çıkarttım. Evi yıkmadım. O evi çatısında yuva yapan leyleğe hibe ettim. Ölene kadar benimle birlikte bu evde yaşasınlar.” diye konuştu.
|
/ HATAY
26.03.2008
|
|
|
Ünlüler trafik için kamera karşısına geçti |
Emniyet Genel Müdürlüğü ile TRT arasında imzalanan protokol kapsamında, trafik konusunun işleneceği 13 bölümlük film çekileceği bildirildi.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hizmetleri Daire Başkanı Celâl Uzunkaya, yaptığı açıklamada, başkanlık olarak toplumu trafik konusunda bilinçlendirmek için bir film projesi hazırladıklarını söyledi. Filmlerde toplumun sevdiği ve saydığı isimlere rol vermeyi planladıklarını ifade eden Uzunkaya, ‘’Cüneyt Arkın, Talat Bulut, Beyazıt Öztürk gibi çok sayıda isme teklifte bulunduk’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
|