|
|
|
Sosyal güvenlikte kısmî uzlaşma |
EMEK Platformu ile son kez biraraya gelen hükümet, Sosyal Güvenlik Reformu’nda büyük ölçüde uzlaşma sağladı. Hükümet, 65 yaş konusunda geri adım atmadı, ancak işçiler için 9 bin güne çıkarılan prim ödeme gün sayısını 7 bin 200’e düşürdü.
Tasarı’ya ilişkin Emek Platformu temsilcileri ve işveren kesimiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan toplantı yaklaşık 5 saat sürdü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, toplantının ardından yaptığı açıklamada, tasarı üzerinde bütün kesimler ve sendikalarla aynı ölçüde mutabakatın mümkün olamadığını ifade etti. Bakan Çelik, “Böylesi bir konuda dört dörtlük bir mutabakat mümkün değildir. Çok önemli konularda mutabakata vardık, ama varamadığımız konularda oldu” dedi.
Emek Platformu, emeklilik yaşının mevcut sistemde olduğu gibi kadınlarda 58, erkeklerde 60 olmasını istiyordu. Ancak hükümet bu talebi kabul etmedi. 65 yaş düzenlemesi tasarıda mevcut haliyle muhafaza edildi. Buna karşılık, reformun en önemli parametrelerinden biri olan prim gün sayısında hükümet geri adım attı. İşçiler için reformda öngörülen 9 bin günlük prim ödeme gün sayısı 7 bin 200’e çekildi. Emek Platformu’nun prim gün sayısındaki talebi ise 7 bin gündü.
Üzerinde uzlaşılan diğer bir konu ise, aylık bağlama oranı oldu. Mevcut sistemde 10 yılı dolduramayan SSK’lıların aylık bağlama oranı yüzde 2’den yüzde 3’e yükseltildi. Böylece mevcut çalışanların, sistem yürürlüğe girdiğinde uğrayacakları hak kaybının önüne geçildi.
Emek Platformu’nun bir diğer talebi olan diş-protezdeki yüzde 50’lik katkı payı ve yaş sınırı da kalktı. Buna göre, söz konusu tedaviler için mevcut uygulamadaki yüzde 10, yüzde 20’lik katkı payı geçerli olacak. Bakan Faruk Çelik, üzerinde uzlaşılamayan konuları ise emeklilik yaşı güncelleme katsayısı ve yıpranma payı olarak açıkladı.
KUMLU: YÜZDE 80-90 MUTABAKAT SAĞLADIK
TOPLANTIDA söz alan Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu da sonucu “Yüzde 80-90 oranında mutabakat sağladık” diyerek değerlendirdi. Ancak Kumlu, emeklilik yaşı, güncelleme katsayısı ve yıpranma payındaki taleplerinin de bundan sonraki süreçte geçerliliğini koruduğunu söyledi.
Kumlu, “Büyük ölçüde tesbit ettiğimiz konuların neticesini aldık. Anlaşamadığımız konuları Genel Kurul’da çözmeye çalışacağız” dedi. Reformda mutabakata varılan konularla ilgili değişiklikler, Genel Kurul aşamasında önergelerle yapılacak. Tasarının bu hafta Genel Kurul’da görüşülmesi planlanıyor.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
Çiftçi bu yıl gübre kullanamayacak |
GIDA güvenliği açısından Türkiye’de gübrenin çiftçiye mutlaka ucuza sunulması gerektiği vurgulanırken, buna dönük gübrede ‘destekleme ve fiyat indirimine’ gidilmesi istendi.
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru, küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle dünyada tarım ürünlerinde arz noksanlığı olduğunu söyledi. Fiyatlar yükselirken rekoltenin düştüğünü ve önümüzdeki yıllarda bütündünyada tarım ürünleri eksikliğinin yaşanacağını anlatan Doğru, ‘’Bu duruma gıda güvenliği açısından bakıldığında Türkiye’de gübrenin çiftçiye mutlaka ucuza sunulması gerekir. Rekolte düşmesin ki 70 milyon insanımız tarım ürünlerinde dışarıya bağımlı hale gelmesin’’ diye konuştu.
Doğru, gübrede, geçen yılın ocak ayından bu yana ortalama yüzde 50 oranında artan fiyatların düşürülmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: ‘’Aksi takdirde bu fiyatlarla çiftçinin yeterli gübre kullanabilmesi mümkün değil. Bu da tarım ürünlerinde verimi büyük ölçüde düşürecektir. Zaten tüm tarım ürünlerinde dünyada yokluk görülmeye başladı. Geçmişte para olduğu takdirde tarım ürünü bulunabiliyordu, artık paranız da olsa tarım ürünü bulmak zorlaşacak.’’ Doğru, tarım alanlarında kullanılan 5 milyon ton gübrenin yarısına yakını ithal edilen Türkiye’de verim ve kalitede artış için fiyatların aşağıya çekilmesi gerektiğini belirterek, ‘’Tarımın ve ülkenin geleceği planlanarak ithalatta yüzde 6,5 olan verginin sıfırlanması, KDV’nin yüzde 18’den 1’e çekilmesi, dekara 3 YTL olan desteğin artılması gerek’’ dedi.
|
/ ADANA
26.03.2008
|
|
|
Enerji ihtiyacımız artarken kaynaklarımız hızla tükeniyor |
MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) üç ayda bir yayınlanan Çerçeve Dergisi’nde, Türkiye’nin enerji ihtiyacının hızla artarken, diğer taraftan doğal enerji kaynaklarının da aynı hızla tükenmekte olduğu vurgulandı.
MÜSİAD’ın üç aylık ekonomi ve düşünce dergisi Çerçeve, 45. sayısında “Yeni Güç Dengesi: Enerji” dosyası ile kamu, özel sektör, ekonomik ve sosyal yönler olmak üzere birçok farklı açılarla “Enerji ve Türkiye’nin Enerji Politikaları”nı ele aldı.
Küresel rekabette, sanayimizin ve ekonomimizin gelişerek ayakta kalması için sürdürülebilir, güvenilir ve kaliteli enerji sağlanması şart olduğuna dikkat çekilen dergide, Türkiye’nin enerji ihtiyacı hızla artarken, diğer taraftan doğal enerji kaynakları da aynı hızla tükenmekte olduğuna da vurgu yapıldı. Artan bu tehlikeye karşı alınacak en önemli tedbirin; mevcut kaynakların en verimli şekilde kullanılması ifade edilen Çerçeve’de, acilen enerjide kaynak çeşitliliğine gidilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Enerji çeşitliliği konusunda akla ilk gelen konu olan nükleer santrallerin kurulmasında çevreye duyarlı son model, yaygın teknolojilerin kullanılmasına ayrıca dikkat edilmesinin önemine değinildi.
Dünyanın enerji rezervlerinin yüzde 70’inin Türkiye’nin doğusunda ve enerji tüketiminin yüzde 50’sinin Türkiye’nin batısında olmasının stratejik bir önem arz ettiğinin belirtildiği dergide, “Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı, Nabucco boru hattı ve Samsun-Ceyhan boru hattı ile Türkiye enerjide önemli bir aktör olma yolunda hızla ilerlemektedir” denildi. Türkiye’nin ekonomik kalkınması için enerjide dışa bağımlılığın en asgari seviyeye indirilmesinin önemine vurgu yapılan dergide; artıları ve eksileriyle Türkiye’nin 20 yıllık enerji profili gözler önüne serildi.
|
ÜMİT KIZILTEPE
/ İSTANBUL
26.03.2008
|
|
|
Kamu 66 milyar YTL’lik alım yaptı |
KAMU kurumları, geçen yıl 66 milyar YTL tutarında alım yaptı. Sağlık Bakanlığı, hem en çok ihale açan hem de en yüksek tutarda alım yapan kurum oldu. Kamu, 2007’de 10 milyar YTL tasarruf etti.
Kamu İhale Kurumu, 2007 yılı kamu alımı istatistiklerini açıkladı. Geçen yıl kamu kurumları, toplam 178 bin 944 ihale yaparken, mal ve hizmet alımlarının toplam tutarı ise 66 milyar YTL oldu. En çok ihale yapan kurumlar, sağlık, Millî eğitim ve Millî savunma bakanlıkları oldu. Sağlık Bakanlığı’nın 41 bin 618 ihale yaptığı 2007’de Millî Eğitim Bakanlığı 29 bin 928, Millî Savunma Bakanlığı da 12 bin 79 ihale sözleşmesi ile ikinci ve üçüncü oldu. Sağlık Bakanlığı, alım tutarları açısından da 2007’nin lideri oldu. Sağlık Bakanlığı’nın 5.4 milyar YTL’lik alımlarını Millî Savunma Bakanlığı 4.1, Ulaştırma Bakanlığı 3.7 ve Millî Eğitim Bakanlığı da 3 milyar YTL ile izledi. Geçen yıl KİT’ler 20.5, belediyeler 17.4, üniversiteler de 3.1 milyar YTL’lik alım gerçekleştirdi. İhalelerin 4.3 milyar YTL parasal büyüklüğündeki yüzde 7’lik bölümünü de yabancılar kazandı. Kamu İhale Kurumu, 1.048 ihaleyi iptal etti, 4 bin 7 kişi ya da kuruluş da kamu ihalelerinden yasaklı hale geldi. Kamu, 2007’de 10 milyar YTL de tasarruf sağladı.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
Türkiye ile Irak arasındaki ticaret hacmi 2007'de 8 milyar doları aştı |
IRAK Ticaret Bakanı Abdulfelah Hasan El Sudani, Türkiye ve Irak arasındaki ticaret hacminin 2007 yılında 8 milyar doları aştığını bildirdi. Türk şirketlerini Irak’ta yatırım yapmaya çağıran El Sudani, ‘’ilk gelen ilk kazanan olur’’ dedi.
Ülkesinin imarında çok sayıda malzeme ekipman ve tecrübenin ithalatına ihtiyaç duyduklarını belirten El Sudani, Türkiye’nin özellikle bu konularda uzman olduğunu vurguladı. El Sudani, şöyle konuştu: ‘’Irak’a ilk gelen ilk kazanan olur ve Irak’ta yatırım yapmak için sağlam basacağı bir yere kavuşur. Özellikle Türk ve Irak şirketlerine Irak’a gelmeleri ve burada ortak yatırım yapmaları için çağrıda bulunuyorum. Türkiye’deki kardeşlerimizle, karşılıklı ticareti geliştirmek için yeni sınır kapılarının açılmasının gereğine inanıyoruz. Bu kapıların nerelerde açılacağı konusunda çeşitli görüşler var. Bunu sonuca bağlayacağız. Sonuçta iki ülke arasındaki ticaret hacminin önünü açmış olacağız’’.
|
/ BAĞDAT
26.03.2008
|
|
|
Petrol-İş'in Petkim’de ‘yasaklı’ dâvâsını Danıştay reddetti |
DANIŞTAY 13. Dairesi, Petkim’in Socar&Turcas-Injaz ortak girişim grubuna satılmasına ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun, 22 Kasım 2007 tarihli kararının yürütmesinin durdurulması istemini oy birliğiyle reddetti.
Petrol-İş Sendikası, Petkim’in yüzde 51 oranındaki kamu hissesinin blok satış yoluyla özelleştirilmesi amacıyla 5 Temmuz 2007’de yapılan ihale sonucu, İhale Şartları Belgesi çerçevesinde ve Rekabet Kurumu’ndan alınan 8 Kasım 2007 tarihli yazı doğrultusunda, Socar&Turcas-Injaz Ortak Girişim Grubu’na satılmasına ilişkin ÖYK’nun 22 Kasım 2007 tarihli kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmıştı. İlk incelemesini tamamlayan Danıştay 13. Dairesi, yürütmenin durdurulması istemini oy birliğiyle reddetti. Daire’nin kararında, Petkim’in yüzde 51 oranındaki kamu hissesinin satılmasına karar verilen bu ortak girişim grubunun kamu ihalelerine katılmalarına engel bir durum olmadığı belirtildi.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
Kurulacak Dünya Ticaret Merkezi Edirne ekonomisini canlandıracak |
EDİRNE Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Mıhlayanlar, kurulması için uğraş verdikleri Dünya Ticaret Merkezi’nin şehir ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirtti.
Dünya Ticaret Merkezi’nde ağırlığın Balkan ve Avrupa ülkelerinde olacağını vurgulayan Mıhlayanlar, 270 dönüm üzerinde oluşturmayı düşündükleri Dünya Ticaret Merkezi’nde Türk ve yabancı iş adamları için ofisler, fuar alanları, spor alanları, kongre ile konferans salonlarının olacağını kaydetti. Kurulması için uğraş verdikleri Dünya Ticaret Merkezinin şehir ekonomisine büyük katkı sağlayacağını bildiren Mıhlayanlar, şunları kaydetti: ‘’Balkan ülkelerinin iş adamları ülkemizdeki fuarlara yakından takip ediyor, ilgi gösteriyor. Yabancı iş adamları tekstilden, mutfak eşyasına, mobilyadan, inşat malzemesine kadar bir çok gelişmeyi takip ediyor. Dünya Ticaret Merkezimizde bizim çıkış noktamız olacak.’’
|
/ EDİRNE
26.03.2008
|
|
|
Organize Sanayi Bölgeleri'ne yeni düzenleme geliyor |
ORGANİZE Sanayi Bölgeleri kanununda değişiklik öngören tasarı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. OSB’nin tanımını genişleten tasarıya göre, OSB için gerekli küçük imalat, tamirat, sağlık, eğitim, lojistik, çağrı merkezleri ve benzerleri dahil ticaret alanları ile sanayi işletmeleri de OSB kapsamına alınıyor.
OSB alanı dışında bölgenin zorunlu teknik altyapı ihtiyacının, sanayici için daha ekonomik sağlanması amacıyla da “onaylı sınır” tanımı getiriliyor. “Katılımcı” tanımına ise fiilen var olan kiracılar da ekleniyor. Tasarıyla çeşitli kanunlarda yer alan ve farklı tanımlar içeren “mevzii” ibaresi kanundan çıkartılıyor. Ayrıca, illerdeki mevcut duruma göre, OSB kurulması öngörülen yerde, varsa sanayi odası yoksa ticaret ve sanayi odası, o da yoksa ticaret odasından en az birinin kurucular arasında yer alması zorunlu hale getiriliyor. OSB’lere, “kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu” statüsü de getiren tasarıya göre, sanayi tesislerine yatırım ve işletme kredisi veren kredi alacaklısı kuruluşlar, icra halinde tesisi satın alıp, sonrasında OSB’nin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip gerçek ve tüzel kişilere satabilecek. OSB’deki taşınmazların icra yoluyla satışları dahil, üçüncü kişilere devrinde OSB’den uygunluk görüşünün alınması da zorunlu hale getiriliyor. Bu düzenlemeyle ülke genelinde uygulanan tapu işlemlerinde birlikteliğin sağlanması amaçlanıyor. Tasarı, pilot proje olarak, “Tarıma Dayalı İhtisas OSB”leri kurulabilmesinin de yolunu açıyor.
|
/ ANKARA
26.03.2008
|
|
|
EXPO 2005 yarışında son hafta |
EXPO 2015’e ev sahipliği yapmak için, Uluslararası Sergiler Bürosu’na 3 Mayıs 2006’da resmi başvuruda bulunan İzmir, iki yıldır devam eden tanıtım ve lobi çalışmalarının son haftasına geldi.
BIE üyesi ülkelere İzmir’in adaylığına destek almak amacıyla yapılan ziyaretler sona ererken, Dışişleri yetkilileri ve İzmir temsilcileri, son haftayı Paris’te yapacakları temaslarla değerlendirecekler. Paris’te BIE delegeleriyle görüşmeyi sürdürecek heyetler, aynı zamanda oylamaya Paris, Brüksel ya da Londra büyükelçileri aracılığıyla katılacak ülkelerin oylarını alabilmek için, bu ülkelerin temsilcileriyle de son ana kadar görüşmeler yapmayı sürdürecekler.
|
/ İZMİR
26.03.2008
|
|
|
ABD’de ekonomik kriz çıktı, mermerci Çin'e sarıldı |
TÜRKİYE’DE son yıllarda ihracatını en hızlı artıran sektörler arasında yer alan doğaltaşta, ABD’de yaşanan tutsat (mortgage) krizi, ihracatçı firmaları Çin ve Hindistan gibi pazarlara yöneltti. Çin’e yapılan işlenmemiş doğaltaş ihracatı, rekor düzeyde artış gösterdi.
Son dönemde ABD pazarından beklediğini bulamayan ihracatçı firmaların, Çin ve Hindistan gibi hammadde talep eden ülkelere yöneldiği gözleniyor. 2008 yılı ilk 2 aylık rakamlara göre ham ve yarı işlenmiş ürün ihracatında Çin Halk Cumhuriyeti’nin alımı dikkati çekiyor. Ocak-Şubat döneminde alımını yüzde yüzde 213 oranında artışla 4.5 milyon dolara çıkaran Çin’in bugüne kadar iç pazarında değerlendirdiği Türk mermerinin, yakın dönemde ihracatını da yapması bekleniyor.
|
/ İZMİR
26.03.2008
|
|
|
|