KOMPLO teorilerinin değişmez başrol oyuncusu (Çünkü teorilerin senaristlerine göre o “Washington’ daki derin devletin patronu!”) ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney bugün 9 günlük turunun son durağı olan Ankara’ ya geliyor.
Cheney, bu uzun soluklu gezisinde uğradığı başkentlerde cebinden 6 maddelik gündem çıkardı:
1- Petrol: Suudi Arabistan’daki görüşmelerin ağırlıklı konusu oldu. Çünkü Batı dünyası finansal depremin yanı sıra, petrol fiyatlarındaki tırmanışın yol açtığı enflasyonla da boğuşuyor. Cheney, petrol arzının artırılarak fiyatların düşmesi, böylece enflasyonun tehdit olmaktan çıkması için girişimlerde bulundu. Türkiye’yle bağlantısı: Başarırsa canımıza minnet; cari açığımızın azalmasına katkıda bulunmuş olur.
2- Ortadoğu: Filistin-İsrail sorunundan Suriye’ye, Lübnan’a, Gazze’ye, yani Filistinliler arası çatışmaya kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Şimdilik somut olarak bilinen tek sonuç şu: Cheney, İsrail’e güvenliğini sağlaması için “Açık çek” verdi. Türkiye’nin konumu: Muhatap olarak masaya ilişmeye çalışıyoruz ama ABD ceketimizden çekiyor.
3-Irak: Son dönemde göreceli bir istikrarın ortaya çıkması, Beyaz Saray’ın umutlarını ve cesaretini artırdı. Bölge ülkelerine Irak’la daha sıkı işbirliğine gitmeleri çağrılarını sürekli tekrarlıyor. Türkiye’nin rolü: Sınır ötesi operasyonun ardından Bağdat’la ilişkilerin epeyce normalleşmesi, bu dosyadaki gücümüzü, etkimizi ve sorumluluğumuzu artırıyor.
İRAN’DAN AFGANİSTAN’A
4- Füze kalkanı sistemi: ABD, İran ve Kuzey Kore’nin uzun menzilli füzelerini gerekçe göstererek Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde kurmak istediği kalkan sistemine Rusya’nın misillemesini önlemek için epey ödün verdi. Türkiye ile ilgisi: ABD’nin bu projenin üçüncü ayağı olarak bizi düşündüğü neredeyse kesinleşti. “Evet” dersek, İran’la kriz kaçınılmaz.
5- İran: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın raporuyla nükleer silaha sahip olma çabaları kanıtlanan İran’a karşı BM Güvenlik Konseyi’nin yaptırımlarının etkisiz kalması, “Öbür seçenekler”in kapısını araladı. Giderek daha çok destek bulan senaryoya göre, ABD bu yaz İran’ı vuracak. Belki bizzat, belki -Cheney’in senaryosu-İsrail’i devreye sokarak. Türkiye’yle bağlantısı: ABD vurmaya kalkarsa topraklarımızdaki üslerden yararlanabilir. Ayrıca böyle bir saldırıda Ankara’nın yanında yer almasını talep edebilir. Bu da kapatma davasıyla boğuşan AK Parti hükümetini çok ciddi biçimde köşeye sıkıştırabilir.
6- Afganistan: Cheney’in görüşmelerinde bu konu önceliğin önceliği olacak. NATO ve ittifakın belkemiğini oluşturan ABD uzun süredir Türkiye’den Afganistan’daki askeri varlığını artırmasını istiyor. Dahası, bu takviyenin “Muharip güç” olması, yani “Savaşması” için baskı yapıyor. Kime karşı? Cevap: Taliban’a. Nerede? Yanıt: Afganistan’ın doğusunda ve Kandahar merkezli güneyinde. Neden? Cevap: Çünkü Taliban ülkenin bu iki bölgesini, yani yarısını ele geçirdi geçirecek. Bu da hem Afganistan’ın bölünmesi, hem de NATO’nun Soğuk Savaş sonrası dönemin ilk ciddi sınavından yenik çıkması anlamına gelecek. Dahası, yeniden Taliban denetimine geçen Afganistan’ı ElKaide’nin üssüne dönüştürecek.
Peki bu el ve can yakan sorunda Türkiye’ nin tutumu ne? Cevap: Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt göreve geldiği günden beri “Afganistan’daki birliklerimizin terörle mücadele misyonu yok. Biz eğitim ve yeniden inşa için oradayız. Taliban’la savaş için tek askerimizi bile oraya göndermeyiz” diyor. Ancak hükümetin kafası karışık; örneğin Dışişleri Bakanı Babacan “Düşünüyoruz” diye konuşuyor, kararın 2-4 Nisan’da Bükreş’te yapılacak NATO zirvesinde belli olacağını belirtiyor. Hükümet gerçekten sıcak yaklaşırsa, Genelkurmay’la arasında çok ciddi bir krizin çıkması kaçınılmaz.
Ama bize sorarsanız; Cheney’in ziyaretinde en önemli konu İran dosyası olacak. Çünkü beyefendi 19 Mart 2002’de Ankara’ya geldiğinde, “İsrail-Filistin sorunu çözülmeden Irak’ta harekete geçmeyi düşünmüyoruz” demişti. Bir yıl sonra Irak’a girdiler.
Bu kez de “İsrail-Filistin sorunu çözülmeden İran’a operasyon düşünmüyoruz” derse, korkun!
Sabah, 24.3.2008
|