Eğer biz Risâle-i Nur’u hazmeder, nefsimizin tesiri altında kalmaz, birlik ve beraberlik içerisinde bir vücudun azaları gibi İhlâs ve Uhuvvet risâlelerini esas yaparsak, inşaallah kısa bir zamanda dünyanın rengi değişecektir.
Bütün Müslüman kardeşlerimizden Hutbe-i Şamiye’yi tekrar okumalarını, Üstadımızın şahıslara değil, delile, bürhana tabi olduğunu bilerek, Risâle-i Nur’u program yaparak çalışmalarını istiyoruz. Cehalet bizim en büyük düşmanımız. Tarafgirlik, particilik de bize zarar veriyor. Bir hakikati beraberce okuyup anladıktan ve ona karar verdikten sonra, elbette ki, münakaşayla teferruat üzerinde durup birbirimize soğuk bakmak, akıl kârı değildir. İnşallah İhlâs düsturlarını esas gaye yaparız. Rahmetiyle, keremiyle Cenâb-ı Hak bizi istihdam eder. Hizmet-i imaniye yine inşallah büyük fütuhata vesile olur.
RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN
|