|
|
|
Irak’ta barış çok zor |
İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Irak’ta barış ve huzuru tesis etmenin, tahminlerden çok daha zor olduğunu söyledi. Irak savaşının beşinci yıldönümü münasebetiyle GMTV kanalında konuşan Miliband, savaşın “büyük zafer” olduğunu iddia etti. Miliband, “Savaşın büyük bir zafer olduğunu düşünüyorum. İnsanların çoğunun beklediğinden daha iyi cereyan etti. Ancak barış ve huzurun tesisi, düşündüğümüzden çok daha zor oluyor” diye konuştu.
“Irak’ta daha istikrarlı bir toplum inşa etmek çok zor” diyen İngiliz bakan, “bir iki yıldır bu konuda cesaret verici işaretler gördüğünü” de söyledi.
İngiltere, ABD’nin Mart 2003’te başlayan Irak’ı istilasına katılmıştı.
Bugün Irak’ta 4100 İngiliz askeri bulunuyor. Bu sayı, baharda 2800’e düşürülecek.
Iraklılar hâlâ gelmeyen demokrasiyi bekliyor
Bu arada, ABD, 20 Mart 2003’te Irak’ta giriştiği işgal sayesinde Saddam Hüseyin rejimini değiştirmeyi “başardı”, ancak aradan beş yıl geçmesine rağmen Irak’ta “demokrasiyi” tesis edemedi...
AFP, Irak savaşının beşinci yıldönümünde Irak halkının ABD’yi demokrasi konusunda başarısız gördüğüne işaret etti.
Iraklılar, dünyanın en güçlü ordusunun istila ettiği ülkelerinde, ABD Başkanı George Bush’un hep “doğru karar” diye tanımladığı savaştan kendi paylarına düşeni bekliyor. AFP muhabirinin görüştüğü Ebu Fariz edDereci, “Bush hep zaferden dem vuruyor, ama bence yapabildiği bir tek şey var; o da yıkmak...” diye konuşuyor.
Tütün dükkânı işleten edDereci, nice Iraklı gibi, mezhep kavgasının ülkeyi kan gölüne çevirdiğini ve rejim değişikliğini gölgede bıraktığını düşünüyor. Onlara göre, savaş sadece ABD’nin değirmenine su taşıyor.
“ABD bölgeyi kontrolü altına alarak kendisi için zafer kazandı” diyen edDereci, “Irak, İran tehdidinin önlenmesi bakımından stratejik öneme sahip. Amerikalılar sırf kendi çıkarlarını savunuyor, Irak halkının çıkarlarını değil” diyor.
Amerikalıları “Saddam’ın uzantısı” olarak tanımlayan Iraklı vatandaş, “Karar yetkisi tamamen onların elinde, Irak hükümetinin egemenlik hakkı yok” diye konuşuyor ve devam ediyor: “Zafer falan yok ortada.
Amerikalılar, sokak ortasında cinayet ve terörizm gibi bizim daha önce bilmediğimiz şeyleri buraya getirdi.”
Bu arada, Dünya Doktorları Örgütü, Irak’ta sağlık alanındaki durumu “dramatik” olarak nitelendirdi.
Örgütün Irak’ın işgalinin 5. yıldönümünde yayımladığı raporda, Irak’ta başlıca kurbanların siviller olduğu vurgulandı.
Iraklı çocukların yüzde 28’inin kötü beslendiği ve yüzde 10’unun kronik hasta olduğu belirtilen raporda, şehirlerde kadınların yüzde 30’unun, kırsal kesimdeyse yüzde 40’ının tıbbi yardım olmadan doğum yaptıklarına dikkat çekildi.
Raporda, 2003’te 34 bin doktorun yarısının ülkeyi terk ettiğine, 2003’ten bu yana 2 bin doktorun öldürüldüğüne ve 250 doktorun kaçırıldığına ilişkin Irak Tıp Derneğinin verilerine yer verildi.
Merkezlerde muayene edilen hastaların yüzde 20’sinin psikolojik sorunları olduğu vurgulanırken, başta gençler olmak üzere halkta bağımlılığın çok hızlı yayıldığına, ayrıca depresyon ilacı Valium’un bugün Irak’ta en fazla kullanılan ilaç haline geldiğine dikkat çekildi.
|
/ LONDRA
21.03.2008
|
|
|
İşgal demokrasi değil, anarşi getirdi |
The Guardian gazetesi başyazısında Irak’ta bundan sonra yapılması gerekenlerle ilgili olarak bir takım teklifler ortaya koydu: “Yeni Amerikan Başkanı bir çekilme takvimi belirlemeli. Irak’ta üs bulundurmayacaklarını ilan etmeli. Çünkü işgal ancak böyle biter. Amerika çekilme hazırlıklarına başlarken çözüme uluslararası karakter kazandırmalı.
“Bu, sadece Amerikan askerlerinin yerine tarafsız ülkelerin birliklerinin gelmesiyle olmaz. Irak’ın tüm komşularının katılacağı bir bölgesel güvenlik konferansı düzenlenmeli. Ve son olarak seçimler yenilenmeli.”
Guardian, başyazısında “Amerikan askerlerinin çekilmesi sonrasında ülke bir iç savaşa sürüklenir mi?” diye soruyor ve şu cevabı veriyor:
“Hiçbir şeyin garantisi yok. Ama şimdi durumun devamı çözüm değil. Geldiğimiz noktada iyi çözümler değil, ehveni şer çözümler var. Iraklılar beş yıl önce hem Saddam Hüseyin’den kurtulmak istediler hem de işgalin bir an önce bitmesini. İşgal bitmedi. Şimdi gelecek için iyimserlik var ve halk yabancı birliklerin gitmesini istiyor. Bu kez onları dinlemek gerekiyor.”
|
/ LONDRA
21.03.2008
|
|
|
Cheney Müşerref’li günleri arıyor |
Afganistan’a sürpriz ziyarette bulunan ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, yeni Pakistan hükümetinden de ABD’nin “etkili bir müttefiki ve dostu” olmasını beklediğini bildirdi.
Cheney, düzenlediği basın toplantısında, “Bir önceki hükümet gibi, bu hükümetin de ABD’nin dostu ve etkili bir müttefiki olmasını bekliyorum” dedi.
Pakistan’ın, Afganistan sınırındaki istikrarsız aşiret bölgelerine atıfta bulunan Cheney, yeni hükümetin “var olar zorluklarla mücadeledeki kararlılığından hiçbir şüphe duymadığını” belirtti.
Cheney, yeni hükümetin aşırılıkla mücadelede diğer ülkeler kadar önemli bir durumla karşı karşıya bulunduğunu kaydetti.
Pakistan’da yapılan seçimler sonucunda en fazla oyu alan, suikasta kurban giden Benazir Butto’nun dul eşi Asıf Ali Zerdari’nin liderliğini yaptığı Pakistan Halk Partisi (PHP) ile Navaz Şerif’in partisi Pakistan Müslüman Birliği koalisyon hükümeti konusunda uzlaşmaya varmıştı.
|
/ KABİL
21.03.2008
|
|
|
Hahambaşı herkesi aforoz etti |
Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin üst kuruluşu Yeşa Hahamlar Konseyi Başkanı Haham Dov Lior, yasalara göre Araplara ev kiralanmasının ve onlara iş verilmesinin yasak olduğunu söyledi.
Batı Şeria’daki Filistin şehirlerinden El Halil’in yanındaki Kiryat Arba Yahudi yerleşiminin baş hahamı da olan Lior, bu konuda bir tür fetva anlamına gelen bir açıklama yaptı. Broşürler halinde, İsrail çapındaki sinagoglarda dağıtılmak üzere 100 bin adet basılan açıklamada, İsrail’de Araplara ev kiralanmasının ve Arapların işçi olarak çalıştırılmasının kesinlikle yasak olduğu ifade edildi ve bu yasağın sadece yeşivaları (dini okullar) değil, fabrikaları, otelleri ve bütün diğer kuruluşları kapsadığı vurgulandı.
Lior ayrıca, sivillere zarar verse bile roket saldırılarını düzenleyenlere karşı askerî operasyonlara destek verdi ve “Elbette teröristlerin ateş açmasını durdurmalıyız, böyle yapmak sivillere zarar verse bile” ifadesini kullandı.
Haham, İsrail askerlerini, yerleşimlerin boşaltılmasına yönelik emirlere karşı gelmeye de çağırdı, “Tevrat’a aykırı emirleri yerine getirmeyeceklerini komutanlarına söylemelerini” istedi.
Haham Lior, iki hafta kadar önce Kudüs’te yeşivaya yapılan ve 8 öğrencinin öldüğü saldırıdan sonra, okul yönetiminin Başbakan Ehud Olmert’in yeşivaya taziye ziyaretini yasaklayan kararına da destek verdi.
Lior, “Bizim kutsal kitabımıza karşı gelen ve İsrail halkını büyük tehlikelere atan birini nasıl hoş karşılarsınız?” sorusunu yöneltti ve okul yönetiminin kararını haklı bulduğunu dile getirdi.
Öte yandan, Reformist Yahudiler Merkezi’nden avukat Einat Horvitz, Kudüs’teki yeşiva saldırısından sonra Arapları hedef alan bu tür çağrıları büyük endişeyle izlediklerini bildirdi. Bunların yasa dışı ve Yahudiliği tahrif eden, ırkçı kışkırtmalar olduğunu dile getiren Horvitz, İsrail Başsavcılığını bu tür çağrıları yasaklayacak şekilde yasaları düzenlemeye çağırdı.
|
/ KUDÜS
21.03.2008
|
|
|
“Yeni Haçlı seferinin parçası değiliz” |
Vatikan, terör örgütü El Kaide’nin lideri Usame bin Ladin’in Hz. Muhammed’e hakaret eden karikatürlerin yayımlanmasının, Papa 16. Benediktus’un da içinde yer aldığı Haçlı seferinin bir bölümünü oluşturduğu suçlamasını reddetti.
Vatikan sözcüsü Federico Lombardi, bu tip suçlamaların temelsiz olduğunu, ancak kendileri için sürpriz olmadığını, Bin Ladin’in Vatikan ve Papa’yı düşman olarak görmesinin doğal olduğunu söyledi.
Bin Ladin, internette yayımlanan yeni ses kaydında, İslâm dünyasını rencide eden karikatürleri yeniden yayımlayan Avrupalıları tehdit ederek, “Hazreti Muhammed’e hakaret eden karikatürleri yeniden yayımlayanları çok büyük bir ceza bekliyor” demişti.
Bin Ladin, karikatürlerin, Papa 16. Benediktus’un da içinde yer aldığı ve “büyük ve kapsamlı bir rol oynadığı Haçlı seferinin” bir bölümünü oluşturduğunu öne sürmüştü.
|
/ VATİKAN
21.03.2008
|
|
|
Suud âlimlerinden Barrak’ın fetvasına destek |
Suudi Arabistan’da din adamları, dinle ilgili eleştirel yazılar yazan iki gazeteci hakkında geçen hafta verilen ölüm fetvasını desteklediklerini açıkladı.
Ölüm fetvasını veren Şeyh Abdurrahman el Barrak’la bağlantısı olan 20 din adamının ortak açıklamasında, “Kirletilmiş inançlara sahip kişiler tarafından nefret dolu saldırılara maruz kalacak Barrak’ı koruması için Allah’ın yardımını istedikleri” belirtildi.
Din adamları, Şeyh’in din konusundaki bilgisine, konumuna ve Müslümanlara karşı bakışına güvendiklerini belirterek, “Bu fetva, Kurân’a ve Peygamberin yoluna dayanıyor” ifadesini kullandı. Şeyh Barrak’ın, yazarların yargılanmasını istediğini belirten din adamları, bunun zorunlu olduğunu kaydetti.
|
/ RİYAD
21.03.2008
|
|
|
Çeçenler eylem yaptı |
Çeçenistan’da Çeçen direnişçiler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda 9 kişinin öldüğü bildirildi.
Rus haber ajansları, önceki gece çıkan çatışmada ölenlerin 5’inin güvenlik güçlerinden, 3’ünün direnişçi, birinin de sivil olduğunu kaydetti.
Haberde, çatışmada 2 sivilin de yaralandığı belirtildi.
|
/ MOSKOVA
21.03.2008
|
|
|
Şaakaşvili, NATO üyesi olmak istiyor |
Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, Batı’dan, Rusya’yı yatıştırmak için Gürcistan’ın NATO üyesi olma arzusunu engellememesini istedi.
Saakaşvili; ABD Başkanı George W. Bush ile Beyaz Saray’da görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, NATO’nun Gürcistan’ın üyeliğinden, Gürcistan’ın da NATO’nun bir parçası olmaktan fayda sağlayacağına inandığını söyledi.
Bush'un da NATO zirvesinde Gürcistan’ın üyeliği konusunda girişimde bulunacağını belirtti.
|
/ WASHINGTON
21.03.2008
|
|
|
|