Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın iddianamesinde başörtüsü şu cümlelerle yer aldı: “Dinsel taassubun göstergesi olan türban, inanç özgürlüğünün zorunlu bir parçası olarak gösterilmiş ve türban takmanın bir hak olduğu inancı topluma benimsetilmeye çalışılmıştır.” İddianamede, “din ve vicdan özgürlüğünün sınırsız bir hak gibi topluma benimsetilmesi ve türbanın bu inanç üzerinden üniversitelerde serbest bırakılması” da bir “suç” olarak ileri sürüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, ‘’laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği’’ iddiasıyla AKP’nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davanın iddianamesinde, ‘’Türkiye’de siyasal İslâm, yalnızca kişi ile Tanrı arasındaki alanla sınırlı kalmayarak, devlet ve toplum kurallarını da düzenleme iddiasındadır. Siyasal İslâm’ın temel düsturu şeriattır’’ denildi. İddianamede, başörtüsü şu cümlelerle yer aldı: “Dinsel taassubun göstergesi olan türban, inanç özgürlüğünün zorunlu bir parçası olarak gösterilmiş ve türban takmanın bir hak olduğu inancı topluma benimsetilmeye çalışılmıştır.” İddianamede, “din ve vicdan özgürlüğünün sınırsız bir hak gibi topluma benimsetilmesi ve türbanın bu inanç üzerinden türbanın üniversitelerde serbest bırakılması” da bir “suç” olarak ileri Yalçınkaya, Erdoğan’ın 61, Arınç’ın 16 ve Gül’ün yaptığı 10 ayrı konuşmayı kapatma davasının en önemli delileri arasında saydı. Başsavcı AKP’nin “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” haline geldiği iddiasını şu gerekçelere dayandırdı:
1- Laikliği Tartışmaya Açma: İktidara gelir gelmez, laiklik ilkesinin Anayasa’daki tanımının yeterli olmadığı söylemiyle aşındırmaya çalışılması.
2- Dini Hükümler: Ulemaya danışmak gerek,”Af yetkisi maktulün mirasçılarına aittir” gibi söylemlerle dinî hükümleri referans gösterme çabaları.
3- Türban Söylemi: Türbanın üniversitelerde ve zamanla kamuda serbest bırakılması için tüm partililerin ortak söylem kullanmaya başlaması.
4- İmam Hatipler: İmam hatip mezunlarına uygulanan katsayı uygulamasının bir hak ihlâli algısıyla sürekli eleştirilerek Cumhuriyet öncesi ikili öğretiminin özendirilmesi.
5- Eğitim Müfredatı: Eğitimin müfredat dahil olmak üzere Millî Eğitim Temel Kanununa aykırı olarak dinselleştirilmesi.
6- Kur’ân Kursları: 12 yaşın altındaki çocukların Kur’ân kurslarına devamını engelleyen düzenlemelerin kaldırılmasına yönelik söylem çabaları.
7- İslâmcı Kadrolaşma: Devlet kadrolarında İslâmcı bir yapının oluşturulması, atamalarda liyakat ve kariyer yerine din ve aidiyetin öne çıkarılması.
8- İçki Yasağı: Halk sağlığı ve gençliğinin korunması bahane edilerek, alkollü içki satış ve tüketim alanlarının giderek daraltılması ve yer yer yasaklanması.
9- Dinî Motifler: Her türlü resim toplantı ve törenlerde laik bir cumhuriyetin yöneticileri oldukları hiçe sayılarak dinsel kimlik ve aidiyetlere vurgu yapılması.
10- Dinî İstismar: Dini bayram ve günlerin ulusal bayramları gölgeleyecek bir tanıtım ve gösteriş içinde kutlanması .
11- Laikliğe Darbe: Parlamento çoğunluğunu kullanarak, Anayasanın teklif dahi edilemez laiklik ilkesinin ortadan kaldırılmaya çalışılması.
|