Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

Çölaşan'a istifa çağrısı

27 Mayıs’ı öven ve Menderes’in idamının coşkuyla karşılandığını iddia eden Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’a tepkiler sürüyor. AKP’li Dengir Fırat: Bir hukukçunun darbeleri, cinayeti tasvip etmesi çok üzücü. Prof. Hüseyin Hatemi: Hakimlik makamındaki bir kişi böyle şeyler söyleyemez. Yargıtay emekli savcısı Ahmet Gündel: Çölaşan istifa etmeli. Dr. Ümit Kardaş: Suç oluşturan sözler ve davranışlar yargının tepesinden geliyor ve işletilmesi gereken mekanizma onlar için işletilmiyor.

Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın istifa etmesini, etmezse istifaya zorlanmasını, ama öncelikle Danıştay Başkanı ve tüm diğer yüksek yargı organlarının bu duruma tepki göstermeye çağırdı. Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın 27 Mayıs darbesi ve Adnan Menderes’in idam edilmesiyle ilgili ‘Kimse idam cezasını istemez ama o dönemde bunlar idam edildiğinde toplumsal bir coşku vardı. 27 Mayıs’ı burada ihtilal olarak görmek hata olur. 1960 ihtilali aslında bir devrimdir’ sözlerine tepki yağıyor. Çölaşan için ‘Suçu ve suçluyu övdüğü’ gerekçesiyle suç durusunuda bulunulurken, sivil toplum örgütleri, siyasiler ve aydınlar da Çölaşan’ın Danıştay Başsavcılığı makamına yakışmadığını dile getiriyor.

Kanunlarda suç olduğu açıkça yazılmasına rağmen, son zamanlarda artan darbe tellallığına karşı yargının sessiz kalması tepkilere neden oluyor. Son zamanlarda artan darbe çağrılarına ve deşifre olan cunta yapılanmalarına karşı, yargı sessizliğini koruyor. 2003 ve 2004 yıllarında Sarıkız ve Ayışığı kod adlı cunta yapılanmalarıyla başlayan ve çeşitli darbe hazırlıkları ve darbe çağrılarıyla devam eden son bir kaç yıllık süreçte gerek yargının ve gerekse medyanın genelindeki sessizlik endişe verici olarak değerlendiriliyor. TCK’ya göre “Anayasal nizamı silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek” olarak nitelendirilen darbe suçunun, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülürken, gerek ortaya çıkan somut cunta planlar ve gerekse bazı yüksek yargı mensuplarının ve öğretim üyelerinin yaptığı darbe çağrıları konusunda yargıda yaprak dahi kımıldamaması tepkilere neden oluyor.

SAVCILAR NEYİ BEKLİYOR

Merhum Başbakan Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes, savcıları göreve çağırırken,“Son yıllarda Türkiye’de açıkça darbe tellallığında ve darbenin teşvikçilerinde artış olduğu doğrudur. Esasen Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu, kurallar ve kurumlar devleti olduğu anlamına gelir. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre darbe tellallığı, askeri müdahale teşvikçiliği yapmak suçtur. Hele hele bunu üzerinde kamu sorumlulğu taşıyan kişiler yapıyorsa durum, daha da endişe vericidir. Bu açıdan baktığımız vakit, Türkiye Cumhuriyeti savcılarının bu hususta büyük bir titizlik göstermeleri gereği, Anayasal bir görev olduğu kadar, laik ve demokratik cumhuriyetin, hukuk devletinin ve insan haklarının korunması açısından bir zorunluluktur” dedi.

Menderes, Tansel Çölaşan’ın 27 Mayıs ve idamlarla ilgili sarfettiği sözlerle ilgili, Danıştay’dan kurumsal bir açıklama yapılarak, Danıştay’ın Çölaşan ile aynı görüşte olmadığının ilan edilmesini istedi. Menderes, Çölaşan’ın sözleriyle ilgili olarak, “Bu hastalıklı bir ruhun ifadesidir, hezeyandır” dedi.

Emekli Hakim Albay Ümit Kardaş, darbe girişimleri ve darbe çağrılarına karşın yargının sessiz kalmasını eleştirerek, şunları kaydetti: “Hukukun nihai hedefi adaletin sağlanması ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıdır. Bu işlevi hukuk ne kadar yerine getiriyor bu tarşılır. Bu işleviyerine getirmediği sürece militarizm gelişir. Bu militarizm korkuya dayalıdır ve korku üzerinden yürümektedir. Yargı ne yazık ki kendisini kurum olarak devletin ideolojik aygıtı gibi görüyor. Bu nedenle apaçık suç oluşturan sözler ve davranışlar bizzat yargının tepesinden geliyor ve maalesef işletilmesi gereken mekanizma onlar için işletilmiyor.”

Demokratlar Kulübü de Danıştay Başsavcılığının bir iddia makamı olduğunu belirterek ‘’İddia makamı doğrunun, gerçeğin ve halkının mutluluğunu arayanların, devletin barış içinde yaşamasının olumlu gerekçelerini yasalar doğrultusunda ifade edenlerin makamıdır. Darbe teşvikçilerinin yeri değildir’’ dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mir Dengir Fırat da, “Bir Türkiye vatandaşının, bir hukukçunun bu sözleri söylemesinden büyük üzüntü duydum. Başsavcılık görevinde bulunan bir hukukçunun darbeleri, hukuksuzluğu cinayeti tasvip eden konuşma yapması çok üzücü. Ümit ediyorum ki Tükiye bu düşünce tarzından kurtulacaktır. Mutlaka hukukun hakim olduğu insancıl bir yapının oluşturulduğu bir yönetim, yargıya bir sisteme kavuşacaktır” diye konuştu. Hukukçu Prof. Dr. Hüseyin Hatemi ise Başsavcı Çölaşan’ın sözlerini acı, üzüntü ve esefle karşıladığını belirterek ‘Hakimlik makamında olan bir kişinin böyle birşeyler söylememesi gerekir. Türkiye’nin darbeci zihniyetini aşması gerekir. Hukukçular gerçek bir hukuk devletinin hakimleri olmaladır. Bu tür de beyanlar hukukçulara yakışmamaktadır’ diye konuştu.

Sözler düşünce özgürlüğü değil

Darbeyi ve idamları savunan Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın açıklamaları karşısında suskun kalan yüksek yargı organlarına, emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel tepki gösterdi. Gündel, Çölaşan’ın istifa etmesini, etmezse istifaya zorlanmasını, ama öncelikle Danıştay Başkanı’nın ve tüm diğer yüksek yargı organlarının bu duruma tepki göstermisini istedi. Gündel, ceza koğuşturmasının mümkün olmadığını belirterek şunları söyledi: “Sistem korunaklı dokunulmaz, izin sistemi var. Ama Danıştay yetkili kurullarınca mutlaka soruşturma yapılması lazım. Başsavcını söyledikleri düşünce özgürlüğü olarak görülemez, suç teşkil edecek fiil var ortada.”

Gündel, yüksek yargının içinde benzer düşüncede çok kişi olduğunu vurgulayarak, “Çölaşan’ın, Genelkurmay Başkanı’nın veya başkasının ayrıcalığı, suç işleme özgürlüğü yoktur” dedi.

Yeni Asya / İSTANBUL

13.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Çölaşan'a istifa çağrısı

  Yasağa geri döndüler

  İbretlik kararlara bir yenisi daha eklendi

  Hukuk mantığı ve ahlâkı zedeleniyor

  Akay: Başbakan özür dilesin

  ‘Erdoğan, tasarıyı okumadı’

  Askerlik için değişiklik teklifi

  Toptan: Akif samîmi bir müslümandı

  Financıal Times: Kıbrıs'ta yeni umut doğdu

  Gül, Senegal'e gitti

  Devlet 38 bin memur alacak

  Bediüzzaman vefat yıldönümünde anılıyor

  İngilizceyi hemen kaptı

  Kızılırmak’a kar takviyesi


 Son Dakika Haberleri