Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye’nin şu anda karşı karşıya olduğu en büyük riskin özel sektörün, 51 milyar dolar olan net döviz cinsi borcu olduğunu kaydetti. Zachau, ancak bu borçların çoğunlukla görece büyük şirketlerde ve orta vadeli olmasının olumlu olduğunu söyledi.
Önceki akşam bir ajansa yaptığı açıklamada Zachau, 51 milyar dolarlık net döviz cinsi borcu sebebiyle özel sektörün ciddî kur riski taşıdığına işaret etmişti. İstanbul’da düzenlenen “Risk Yönetimi Zirvesi 2008”de açılış konuşmasını yapan Zachau, “Türk şirketleri uluslararası bir likidite çöküntüsü olması halinde bir risk ile karşı karşıya bulunuyor, ancak bu borçlar büyük ölçüde orta vadeli ve risk taşıma açısından en iyi durumda olan şirketler tarafından taşınıyor” dedi.
Zachau ayrıca, bankacılık sektörünün de genel durumunun olası bir uluslararası likidite riski karşısında güçlü olduğunu belirtti ve yerli sermayeli bankaların, kriz durumunda likiditenin sürdürülebilirliği açısından yabancı sermayeli bankalara göre daha avantajlı konumda olduklarını vurguladı.
Zachau ancak, tüm bankacılık sektöründeki yabancı sermayenin çoğunlukla kontrol hissesini elinde bulundurmadığına dikkat çekti. Zachau, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu risklere karşı tedbir tekliflerini de, “malî sektörün derinleştirilmesinin sürdürülmesi, güvenin korunması ve mikroekonomik reformların yapılması” olarak sıraladı.
Global etkilerin daha olumsuz olması sebebiyle Türkiye ekonomisinde büyümenin bu yıl geçen yılın altında kalacak gibi göründüğünü dile getiren Zachau, ayrıca Dünya Bankası’nın 2008-2011 döneminde sağlayacağı 6.2 milyar dolarlık kredinin önemli bir bölümünün enerji ve işgücü piyasası reformlarında kullanılacağını söyledi.
|