Galatasaray ilklerin takımı. Yine bir ilke imza attı ve neredeyse 4 yıldır liderlik koltuğuna hasret Beşiktaş'a lider olma imkânını tanıyan takım oldu. Beşiktaş maçı hakederek kazandı. Buna kimsenin sözü yok. Maçı G.Saray'dan daha fazla istediler ve aldılar. Şimdi enteresan bir 10 hafta bizi bekliyor. Dört takımın puanları baş başa. Az hata yapan takım şampiyonluğu kazanacak.
Beşiktaş takımını Ertuğrul Sağlam bu maça çok iyi hazırlamış. Özelliklle orta sahayı çok iyi daraltarak G.Saray'ın pas trafiğini kapattı. Geçmişte pas dağıtımında tecrübesi olmayan Ümit Karan tevzi memurluğuna soyunup topları ezince, Beşiktaş orta saha üstünlüğünü ele geçirdi. G.Saray her iki devrenin başlarında saman alevi gibi birer 10 dakika sahada vardı. Ondan sonra etkisini kaybetti.
Maça başlarken her iki takımı temkinli oynamaya dikkat ederken gördük. Bu da G.Saray'ın liderliği kaybetmemek, Beşiktaş'ın yarıştan kopmamak düşüncesinden kaynaklanıyordu. Oyunun sonucunu belirleyen ise, oyunun gidişatı sürecinde futbolcuların isteğinin ön plana çıkması oldu.
Karl Hainz Feldkamp maç içerisindeki müdahalelerle oyunu tersine çevirecek hamleleri bugüne kadar yapamadı. Kenarda Nonda gibi bir oyuncuyu son 20 dakikaya kadar bekletmek hata. Orta sahada oynatmak ise ayrı bir hata. İkinci 45 dakikada Kalli oyuna Nonda ile başlamalı ve onu forvette oynatmalıydı.
Zaten mevkisinde etkili bir oyuncuyu başka bir mevkide kullanmak son derece anlamsız. Orta sahada aksaklık varsa oraya o mevkide oynayan oyuncuyu sokmak, Nonda'nın oynamasından daha faydalı olacaktır. Ümit ve Hakan iyi oynuyorlar diye böyle bir düşünce içine girmiş olabilir. Ama futbolun doğrusu bence bu değil. Bu tip değişiklik tercihi kaş yapayım derken göz çıkarmaktan öteye gitmiyor.
|