Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Gayrimenkulde büyük kaçak

Hesap uzmanlarının gayrimenkul piyasasında yaptığı denetimler, emlakta her 100 YTL’lik satışın tapuda 51 YTL olarak beyan edildiğini ortaya koydu. Kaçak oranında yabancılar, Türkleri 5’e katladı. Hesap Uzmanları Kurulu, son yılların lokomotif sektörü gayrimenkul piyasasında kapsamlı bir vergi incelemesinde bulundu.

Ankara, İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen inceleme öncesi, 3 büyük ildeki tapu kayıtlarından başta konut olmak üzere emlak alım satım bilgileri çıkarıldı.

Satış adedi fazla olan müteahhitler ve firmalar belirlendi. Daha sonra da bunlardan emlak alanlar listelendi. Ardından da bu kişilerin banka kayıtları ile para transferleri ve diğer para hareketleri büyüteç altına alındı.

HER 2 YTL’NİN 1’İ KAÇIRILIYOR

Hesap uzmanlarının 2006 ve 2007 inşaat sektörü incelemeleri, emlak satış değerlerinin, tapu kayıtlarında yarı yarıya yer aldığı sonucunu verdi. Hesap uzmanları, 2006 yılında 92, 207 yılında ise 234 mükellefi inceledi. Bu mükellefler için de 1203 adet rapor yazıldı.

Raporlara göre, incelemeye alınan müteahhitler ile inşaat firmaları, 2006 yılında 1 milyar 491 milyon 757 bin 686 YTL’lik satış yaptığını beyan etti. Buna karşılık 717 milyon 166 bin 505 YTL’yi ise gizleyerek, vergi kaçağına yol açtı. 2007 yılında ise beyan edilen satış değeri 2 milyar 228 milyon 361 bin 137 YTL olarak belirlendi. Bu satışlarda devletten kaçırılan tutar da 1 milyar 102 milyon 92 bin 61 YTL oldu. Bu şekilde incelenen mükelleflerin 2 yılda tapuya 3 milyar 720 milyon 118 bin 823 YTL’lik satış yaptığını bildirmesine karşılık, 1 milyar 819 milyon 258 bin 566 YTL’yi kaçırdığı anlaşıldı.

Mükelleflerin, satış gelirini gizleyerek kaçırdığı verginin yanı sıra, yanlış hesaplama ve diğer sebeplerle beyan ettikleri gelirlere ilişkin de eksik vergi ödediği belirlendi. Eksik vergi tutarı da, 2006 yılı için 15 milyon 173 bin 652 YTL, 2007 yılı için de 18 milyon 141 bin 819 YTL olarak hesaplandı.

YABANCILAR TÜRKLERİ GEÇTİ

Hesap uzmanlarının inşaat sektörüne yönelik 2007 denetimlerinin içinde yabancılara mülk satışı incelemeleri de yer aldı. Yabancıların yoğun şekilde mülk aldığı Antalya, Alanya, Didim, Kuşadası ve Bodrum’da gerçekleştirilen incelemelerde, 171 mükellef için 640 rapor düzenlendi.

İncelemelerin sonuçlarına göre de, geçen yıl inceleme kapsamındaki mükelleflerce, yabancılara 890 milyon 697 bin 658 YTL’lik mülk satıldı. Ancak bu mülklerin satış değeri, tapu kayıtlarına 363 milyon 244 bin 780 YTL olarak yansıtıldı. Böylece 527 milyon 452 bin 878 YTL’lik satış gizlendi ve devletin kasasına giren tapu harcı, olması gereken seviyelerin çok altında kaldı.

İnşaat sektörüne yönelik denetimler sonucunda, sektörde genel olarak yüzde 49’luk bir kaçak oranı tesbit edildi. Söz konusu oranda yabancıların, Türkleri 5’e katladığı dikkat çekti. Yerli alıcılarda yüzde 30,8 olan kaçak oranı, yabancılara satışlarda yüzde 145.2’ye ulaştı.

/ ANKARA

04.03.2008


 

“Yastık altı” altınlar piyasada

Altında yaşanan fiyat artışları sebebiyle yastık altı olarak tabir edilen altınların piyasaya sürülmesiyle, hurda altın arzı ortalamanın 2 kat üzerine çıktı.

İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, bu yılın Ocak-Şubat aylarında Türkiye’de hurda altın arzının geçen yılların aylık ortalamalarının 2 katının üzerine çıktığını bildirdi. Saraç, yaptığı açıklamada, 2007’de yüzde 32 değer kazanarak yılı 834 dolar/ons seviyesi civarında kapatan altının, bu yıl da kısa süre içerisinde yüzde 15 yükseliş kaydettiğini, son günlerde ard arda rekorlar kıran altın fiyatlarının, 27 Şubat 2008’de 964 dolar/ons’un üzerine yükselerek yeni bir rekor seviyeye ulaştığını hatırlattı.

Altın fiyatlarının dolar bazında bu denli yükselmesinin, Türkiye’de hurda altın arzında ciddi artışlara sebep olduğunu belirten Saraç, şunları kaydetti: “Bu gelişmeler, İAB rakamlarına olumlu yansımıştır. Bu yılın başından 27 Şubat 2008 akşamına kadar geçen süre verilerine göre, altın piyasasında geçen yılın aynı döneminde 734 milyon dolar olan işlem hacmi yüzde 200 artarak 2,2 milyar dolara çıkmış ve işlem sayısı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 178 artarak 2 bin 604 adede yükselmiştir. Benzeri yönde rakamlar, gümüş piyasasında da gerçekleşmiş olup gümüş piyasası işlem hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 71 artarak 25,4 milyon dolara çıkmıştır.”

/ İSTANBUL

04.03.2008


 

Sanayiciden de AB çağrısı

Aydınlardan sonra sanayiciler de hükümeti AB konusunda uyardı. Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, Avrupa Birliğinin Lizbon Stratejisi ile gündeme oturttuğu hedeflere, hazırlanacak sanayi politikasıyla ulaşmak gerektiğini söyledi.

Koçer, ‘’Lizbon Stratejisinin Yaygınlaştırılmasına Yönelik Kurumlararası İşbirliği ve Eğitim Projesi’’ kapsamında düzenlenen bölgesel yaygınlaştırma seminerinde, 2000 yılında ortaya çıkan Lizbon Stratejisi ile AB’nin, 10-15 yıllık süreçte dünyanın en rekabetçi ekonomisi haline gelmeyi amaçladığını söyledi. AB’nin rekabetçi bir ekonomi haline gelmek için kendisine istihdam, eğitim, araştırma ve geliştirme, KOBİ, enerji ve çevre gibi temel politika alanları belirlediğini, aslında Türkiye ekonomisinin de temel politika alanlarının farklı olmadığını ifade eden Koçer, şöyle konuştu: ‘’Artık iyi bildiğimiz işlerde, sektörlerde dahi rekabette zorlandığımızı görüyoruz. Ekonomi büyüyor, ihracatımız artıyor ama ekonomide ne olup bittiğini yakından gören bizler, sanayimizde ciddi problemler yaşandığının da farkındayız. Avrupa’da da benzer bir süreç yaşanıyor. Avrupa firmaları kararlılıkta ve yenilikçilikte dünyanın diğer bölgeleriyle rekabet etmekte zorlanıyor. Rekabetçi bir ekonomi haline gelmenin temel koşulu da bilgi teknolojilerinin etkin kullanımından geçiyor. AB’nin Lizbon Stratejisi ile gündeme oturttuğu hedeflere, bizim de hazırlayacağımız sanayi politikamızla ulaşmamız gerekiyor. Yol bellidir, şimdi harekete geçme zamanı.’’

/ GAZİANTEP

04.03.2008


 

Esnaf da işsizlik sigortasından yararlanmalı

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnaf ve sanatkârların da işsizlik sigortasından yararlanması gerektiğini kaydetti.

Palandöken, yazılı açıklamasında, Türkiye’de son dönemde yaşanan ekonomik krizin öncelikle esnaf ve sanatkârları vurduğunu, son yıllarda kepenk kapatmak zorunda kalan binlerce esnaf ve sanatkârın büyük sosyal ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Bu önemli sosyal sorunun olumsuz etkilerinin bir nebze azaltılabilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi için esnaf ve sanatkârların da işsizlik sigortası kapsamına dahil edilmesinin önemli olduğunu dile getiren Palandöken, şunları kaydetti: ‘’Ekonomik ve toplumsal yapımızdaki dönüşüm, esnaf işletmelerini piyasa dışına itmekte, yeni toplumsal yapıya intibak sürecinde esnaf ve sanatkarlarımız, aileleriyle birlikte büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Bu sorunların giderilebilmesi sosyal bir hukuk devleti olmanın zorunlu bir gereğidir. Hükümetimizden bu anayasal görevini yerine getirmesini bekliyor ve diliyoruz.’’

/ ANKARA

04.03.2008


 

Reel sektörde nakit sıkıntısı

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanlar Kurulu, piyasadaki nakit sıkışıklığının reel sektörün dönüşümünü zorlayacak bir noktaya ulaştığını vurguladı.

ASKON Başkanlar Kurulu toplantısı Konya, Gebze, Bursa, İzmit, Malatya, Trabzon, Burdur, Adıyaman, Samsun İl başkanlıklarından gelen temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmelerin ele alındığı toplatından sonra yazılı bir açıklama yapan kurul şu hususlara dikkat çekti: “Cari açıkta uzun vadeye yayılmayacak tedbirlerin sistematik bir şekilde devreye alınması zorunludur. ABD’de başlayan mortgage krizinin bizi dolaylı şekildede olsa etkileyeceği sebebiyle ekonomiye ek yükler yüklenmemelidir.

İngiltere’de bu vesile ile bir bankaya el konması Liberal Ekonominin sonu olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizde hızla gerçekleşen yabancılaşmanın bu perspektifte bir kez daha değerlendirilmesi doğru olacaktır.

Artık daha kontrollü piyasa ekonomisi politikaları ön plana çıkarılmalıdır. Ükemizde fiyat marjlarını %10-12 seviyelerinde görerek maliyet hesaplamaları yapmak gerekmektedir. Gerçeklerimiz bunlardır. Özel Sektör borçlanmasının net hesabı olmamakla birlikte açıklanan 147,5 milyar dolarlık borç, önemli bir tehdit olarak karşımızda durmaktadır. Sosyal güvenlik açıkları 1/1.8 açığı ile devam ederek yükü her geçen gün artırmaktadır. Ancak yeni SGK Kanununun çalışana olumlu katkı yapması beklenmezken, açık tarafını kontrole alması düşünülmektedir. Gelir dağılımında iyileşme olmadan sosyal barış mümkün olamayacaktır. Piyasadaki nakit sıkışıklığı reel sektörün dönüşümünü zorlayacak bir noktaya ulaşmıştır. Ekonominin sağlamlaştırılması önem arz etmektedir. Ülkemizde kısmî de olsa özgürlük alanlarının açılması istikametinde atılan adımlara, anlaşılmaz tepkilerle karşı çıkarak kaos peşinde koşanlar, olumlu gelişme imajına ve normalleşme sürecine zarar vermektedirler.”

Yeni Asya / İSTANBUL

04.03.2008


 

Buğday fiyatı yükseliyor

Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Mehmet Kara, ekmeklik buğday fiyatının 1 ayda yüzde 20 oranında arttığını belirterek, ‘’Ekmeklik buğdayın tonu 600, makarnalık buğday ise 800 YTL’ye kadar çıktı’’ dedi.

Kara, TMO Genel Müdürlüğü’nün 26 Şubat 2008 tarihli ihale ile 100 bin ton buğday bağlantısı gerçekleştirdiğini, Mart ayı içinde piyasaya 100 bin tona yakın buğday satmayı planladığını hatırlattı.

TMO’nun ithalatta geç kaldığını, piyasayı regüle edemediğini savunan Kara, iç piyasada yükselen talebin karşılanamaması ve yaşanan panik yüzünden fiyatların arttığını anlattı. Ekmeklik buğdayın fiyatının 1 ayda yüzde 20 oranında arttığını, ekmeklik buğdayın tonunun 600, makarnalık buğdayın ise 800 YTL’ye kadar çıktığını vurgulayan Kara, şunları kaydetti: ‘’Biz sezon boyunca ithalatın gerekliliğinden bahsettik. Tabii ki girdileri artan çiftçi için fiyatların yükselmesi olumlu ancak, diğer taraftan 70 milyon tüketiciyi unutmamak lazım. TMO, Bakanlar Kurulunun kendisine verdiği regülasyon görevini, zamanında ithalat yapmadığı için yerine getiremiyor. 200 dolara ithal edebileceği buğdayı şimdi 500 dolara alamıyor. 2007 Temmuz-Ağustos döneminde ithalat gerçekleşseydi 200 dolara ürün alınacaktı. Bu ithalat gecikince şimdi buğday 530-550 dolarlara çıktı. 200 dolarla daha kolay regülasyon sağlanırdı.’’

/ KONYA

04.03.2008


 

Antalya’dan ihracat yüzde 31 arttı

Antalya’dan bu yılın iki ayında, Avrupa ülkelerine yapılan toplam ihracat miktarı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31 oranında artarak, 86 milyon 334 bin 364 dolara ulaştı.

Antalya İhracatçılar Birliği’nin verdiği bilgiye göre, bu yılın Ocak ve Şubat aylarında Antalya’dan 70’den fazla ülkeye, tekstil ve ham maddeleri, yaş meyve sebze ve kesme çiçek ihracatı yapıldı. Tekstil ve ham maddeleri ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artışla 18 milyon 697 bin 179 dolara ulaşırken, en önemli ihracat ürünü olan yaş meyve sebze ihracatında yüzde 38 artışla 58 milyon 234 bin 177 dolar döviz girdisi sağlandı. Kesme çiçek ihracatı yüzde 7 artarak 9 milyon 128 bin 49 dolar olarak gerçekleşirken, kombine ihracatta yüzde 83 artışla 274 bin 960 dolar döviz elde edildi. Böylece toplam ihracat yüzde 31 oranında artarak, 86 milyon 334 bin 364 dolara ulaştı.

/ ANTALYA

04.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri