|
|
|
Başörtülü kanser hastası memuriyetten çıkarıldı |
Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Av. Fatma Benli, 28 Şubat döneminde başörtülülere yapılan haksızlık ve adaletsizlikleri anlatırken, “18 yıllık memur olan bir müvekkilim, kanser tedavisi gördüğü dönemde sağlık raporu varken memuriyetten çıkartıldı. Tabiî tüm emeklilik, sağlık ve sosyal güvencelerini kaybetti” dedi.
14 yıllık memur başka bir müvekkilim vardı. Tazminatlarının yakılmaması ve sağlık sigortasının devamı için peruk takarak okula gitmişti. Buna rağmen. bir daha alınmamak kaydıyla memuriyetten çıkartıldı ve çok uzun süre asgarî ücretle dahi iş bulamadı. Mahkemeye “Zaten kıyafet yönetmeliğine uymamanın cezası çıkarma değil, ancak bunu iddia edemezsiniz, çünkü müvekkilim başı açık görev yapıyor” dedim. Mahkeme “Madem peruk kullanıyor, başörtüsü üzerine de peruk takıyor olabilir, demek ki yönetmeliğe uymada samimî değil, demek ki ideolojik ve siyasal amaçlarla kurumların çalışma düzeninin bozulduğu iddiasıyla verilen çıkarma cezası doğrudur” dedi.
RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN
|
Hasan Hüseyin KEMAL
02.03.2008
|
|
|
Gönül bağı ve köprüsü çok önemli |
Diyarbakır’da 3 Ocak’ta meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Rıdvan Süer’in babası Şemsettin Süer, doğu ve batıdaki sivil toplum kuruluşları arasında kurulan gönül bağının çok önemli olduğunu belirterek, terörün bu tür kucaklaşmalarla sona ereceğini söyledi. Süer, “Kurulan gönül köprüsü sayesinde kardeşlikler, dostluklar daha da pekişecektir. Zaten terörü ancak bu tür birliktelikler bitirebilir” diye konuştu.
Diyarbakır’da 3 Ocak’ta meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Rıdvan Süer’in babası Şemsettin Süer, sivil toplum kuruluşları arasında başlanan doğu-batı arasında kurulan gönül bağının çok önemli olduğunu belirterek, bu tür kucaklaşmaların ancak terörü bitireceğini söyledi.
“Bu ülke için bir adım da biz attık” misyonu ile yola çıkan Anadolu Girişimci İşadamları Derneği(AGİD), Kimse Yok Mu Derneği ve Sağlık Mensupları Derneği Adana Şubeleri’nin 15-17 Şubat tarihleri arasında Diyarbakır’da gerçekleştirdiği kardeşlik köprüsü izlenimleri kamuoyuyla paylaşıldı. Hiltonsa Oteli’nde gerçekleştirilen ve Diyarbakırlı 40 işadamının dâvet edildiği programa menfur bombalı saldırıda hayatını kaybeden Rıdvan’ın babası Şemsettin ve annesi Gülderen Süer’de katıldı.
Programda oğlunun ölümünden sonra yazdığı şiiri okuyan Şemsettin Süer, duygulu anlara sahne oldu. Olay gecesini anlatan mısraların ardından baba Süer’in oğlunun ağzıyla eşine yazdığı şiiri, salonu dolduran insanları gözyaşlarına boğdu. Eşi Gülderen Hanım da herkes gibi hıçkırıklarını tutamadı.
O anı bir kez daha yaşayan Şemsettin Süer, terörün bitmesi için devletin elinden gelen gayreti gösterdiğini vurguladı. Kurban Bayramı’ndan bu yana batıdan doğuya uzatılan ‘dostluk elinin’ terörü bitirmede önemli rol oyayacağına işaret eden Süer, “Kurulan gönül köprüsü sayesinde kardeşlikler, dostluklar daha da pekişecektir. Zaten terörü ancak bu tür birliktelikler bitirecektir. Doğuda açlık ve sefaletten dolayı insanlar kendilerini belli odakların kucaklarında ellerinde buluyor. İnşaallah oralara bu şekilde sahip çıktıkça daha iyi gürler göreceğimizi ümit ediyorum.” dedi. Konuşmasının ardından AKP Milletvekili Vahit Kirişçi, Şemsettin Süer’e Türk bayrağı hediye etti.
Programa ev sahipliği yapan AGİD Başkanı Ahmet Coşkun, gönülden gönüle akan sevgi selinin hızla büyüdüğünü belirterek, ilk olarak 5 otobüsle Diyarbakır’a gitmeyi düşündüklerini ancak, gelen taleplerin ardından 20 otobüs, 900 kişi ve 6 bin civarında hediye paketiyle birlikte yola çıktıklarını söyledi.
Diyarbakır’da inanılmaz bir dostluk ve sevgiyle karşılaştıklarını aktaran Coşkun, gözyaşlarıyla Adana’ya döndüklerini kaydetti. Giden 900 kişinin Diyarbakırlılar tarafından evlerinde misafir edildiğini vurgulayan Coşkun, “Bu köprü çok daha önceden kurulması gerekirdi. Ama zararın neresinden dönersek kardır. Bu gönül köprüsü hızla büyüyor.” diye konuştu.
Benzer organizasyonların bundan sonraki dönemlerde de gerçekleştireceklerini söyleyen Kimse Yok mu Derneği Adana Şube Başkanı Kemal Elibal ise 13 Nisan’da Adana’nın kenar mahallelerinde 4 bin ailenin kapısını çalacaklarını belirterek, şunları söyledi: “Adana’da da Diyarbakır var, Batman var, Mardin var. Derneğimizin gönüllüleriyle birlikte 13 Nisan sabahında şehrimizin kenar mahallelerinde 4 bin kapıyı çalarak yardım yapacak, onların dertlerini dinleyeceğiz. Bu kampanyamıza katılmak isteyen veya etrafında ihtiyaç sahibi bulanan bize müracaat etsinler. Tüm Adanalılara bu yardım seferberliğine katılmaya davet ediyorum.”
Daha sonra kürsüye gelen Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği (DİGİAD) Başkanı Aziz Nart, Diyarbakır’ın manevî boyutu ve ekonomik potansiyeli ile ilgili bilgi verdi.
Doğu batı arasındaki kardeşlik köprüsünü yıkmak isteyen mihrakların olduğunu vurgulayan Nart, ancak bu tür birlikteliklerin bölge üzerinde oynanan oyunları bozacağını ifade etti.
Türkiye’nin batısının, doğusunu tanımadığını ileri süren Nart, “Diyarbakır Müslümanlar tarafından ilk fethedilen şehir. Diyarbakır, 9 peygamber kabri, 541 sahabe ve tabiinin kabrinin bulunduğu mübarek bir şehir. Diyarbakır, gelişen sanayisi, özellikle tarımıyla Ortadoğu’nun ticaret merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Lütfen Diyarbakırla ilgili önyargılarınızı bırakın ve gelin bizim misafirimiz olun. Batıdan görünenle gerçek Diyarbakır çok farklı. Bizim memleketimiz peygamberler, medeniyetler şehridir.” şeklinde konuştu. Diyarbakır ziyaretinde çekilen fotoğraflardan oluşan serginin yer aldığı organizasyon, doğu ve batı illerinden gelip Adana’da okuyan öğrencilerin birlikte okuduğu İstiklâl Marşı ve Anadolu’dan geldik türküsüyle renklendi.
|
/ ADANA
02.03.2008
|
|
|
Yine yasaklı ÖSS mi? |
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal arımağan 3 Mart’ta başlayacak ÖSS başvurularında mevcut durumda “başı açıklık” şartı olduğunu, ancak yeni bir talimat gelmesi hâlinde değişiklik yapılabileceğini ifade etti.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, mevcut kılavuzun içeriğine göre, adayların fotoğraflarını başı açık şekilde çektirmeleri gerektiğini belirterek, ‘’Fakat, YÖK eğer bu Anayasa değişikliğinin Resmi Gazetede ilânından sonra değişiklik yapılması gerektiğine karar verirse, bu durumda bunu okullara duyuracağız ve uygulamanın farklı yapılmasına da imkân sağlayacağız’’ dedi.
Okan Üniversitesinde, ‘’Türkiye’de ÖSS’nin Dünü, Bugünü ve Yarını’’ konulu konferans veren Yarımağan, geçen yıl Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) için 1 milyon 775 bin kişinin başvurduğunu ve bunlardan 626 bininin bir programa yerleştirildiğini söyledi. Yarımağan, mevcut istatistiklere göre, öğrenim çağındaki her bin kişiden 457’sinin liseyi bitirdiğini, bunlardan 372’sinin yüksek öğretime yerleştirildiğini ve 246’sının da yüksek öğretim kurumlarından mezun olduğunu belirtti.
Son verilere göre, her yıl ilk kez ÖSS’ye başvuran öğrenci sayısının 750 bin olduğunu, bunlardan 250 bininin birkaç kez sınava girdikten sonra üniversiteye giremeden sistemden çıktığını kaydeden Yarımağan, 160 bininin de okuduğu bölümden memnun olmayarak sistemden çıkış yaptığını söyledi.
Yarımağan, ‘’Kabaca, sistemin yaklaşık yüzde 50 randımanla çalıştığını görüyorsunuz. Bunun içine açık öğretim de dahil. Veriler böyle kaldığı sürece, ÖSS’yi kaldırıp SBS, TMS getirin, ne getirirseniz getirin, nasıl bir sistem getirirseniz getirin, çok rasyonel bir çözüm olmayacaktır. Çünkü, okumak isteyen öğrenci çok, kontenjan sınırlı’’ diye konuştu.
Türkiye’nin 35 yıldır test usulü merkezi sınav yaptığını belirten Yarımağan, bu sistemin 10 yıl bile devam etmemesi, daha yeni arayışlar içinde olunması ve dünya ne yapıyor diye bakılması gerektiğini söyledi.
Dünyada, Türkiye’nin dışında her yere sınavla girilen bir başka ülke bulunmadığını ve her ülkede sınavsız girilen programlar olduğunu belirten Yarımağan, okumak isteyen öğrenci sayısının artmasının, Türkiye’yi bu sisteme mecbur kıldığını kaydetti. Yarımağan, ‘’Milli Eğitim Bakanlığı OKS’yi kaldırdı, yerine 3 tane çoktan seçmeli sınav koydu. Şimdi de ÖSS’nin kaldırılıp, yerine lisede veya lise sonrasında 4 tane daha sınav konulmak isteniyor. Ben şunu iddia ediyorum; Eğer böyle bir yola gidersek, yani ilkokuldan üniversiteye girinceye kadar öğrenci 6-7 tane çoktan seçmeli sınava girerse, bu öğrenciler hayatları boyunca robot gibi olurlar.’’ şeklinde konuştu.
Öğretmenin öğrenciyi kayırdığını, okulda kayırmalar olduğunu, Bakanlık düzeyinde de ‘’af’’ gibi popülist uygulamalar yapıldığını savunan Yarımağan, yüksek öğretim kontenjanlarının mutlaka artırılması ve öğretim elemanı yetiştirilmesine ağırlık verilmesi gerektiğini kaydetti.
KKTC dahil, mevcut kontenjanların 425 bin olduğunu ve bunlardan bir kısmının ilgi görmeyerek boş kaldığını, hatta kontenjanı 150 olan bir programa tek bir adayın kayıt yaptırdığını belirten Yarımağan, bu tür bölümlerin ayıklanıp, ilgi görenlerin kontenjanlarının artırılması gerektiğini anlattı. Yarımağan, açık öğretim başta olmak üzere, programların en az yarısına sınavsız girilmesi gerektiğini ifade etti. Yarımağan 2009'da ÖSS'de büyük değişiklik olmasını beklemediğini kaydetti.
|
/ İSTANBUL
02.03.2008
|
|
|
İnanç özgürlüğü temel haktır |
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunun 108 haftadır yaptığı başörtüsü özgürlük eyleminde konuşan MAZLUMDER Ankara Şubesi Başkan Yardımcısı Murat Ekinci, “Yıllardır devam eden, Türkiye’nin temel insan hakları sorunlarından olan başörtüsü sorunu, kronikleşmiş bir yara olarak, varlığını daha da katmerleştirerek devam etmektedir” dedi.
“Yapılan anayasa değişikliğine rağmen, baskıcı ve yasakçı zihniyetin universitelerdeki uzantılarından rektörler açıkça anayasayı ihlâl etmektedirler ve bu halleriyle de suç işlemektedirler” diyen Ekenci, üniversitelerin bir bilim ve araştırma yuvası olması, özgürlüklerin öğretildiği ve akademik çalışmaların yapıldığı yerler olması gerekirken, sanki “kışla zihniyeti “gibi hareket ederek, öğrenciler arasında ayrımcılık yaptığını vurguladı. YÖK başkanının uyarılarına rağmen yasakçı tavırların sürdürdüğünü söyleyen Murat Ekinci, “Yasakçılık yerine dünya standartlarının seviyesine çıkartan çalışmalar yapmaları gereken rektörler, hukukun bir gün kendilerine de lâzım olacağını unutmamalıdırlar” diye konuştu.
Ekinci, 11 yılını dolduran 28 Şubat postmodern darbesinden bu tarafa, geriye dönüp baktığımızda yasakçıların ve darbecilerin, her zaman olduğu gibi bir takım ekonomik ve kişisel çıkarlarının doğrultusunda hareket ettiklerini, amaçlarının vatanperverlik değil, militarist bir duruşla kendilerinin çıkarlarını korumak olduğunu gösterdiğini dile getirdi. Ekinci şöyle konuştu: “Geçmişe baktığımızda yasakçıların ve darbecilerin isimleri birer birer unutulurken ve adları anılmazken özgürlük mücadelecileri ise onurlu bir şekilde tarihte yerlerini almaktadırlar… Yeni yapılacak olan sivil anayasada özgürlüklerin önü açılmalı, baskıların ve yasakçıların önü kesilmeli, başörtüsü yasağı hayatın bütün alanlarında serbest bırakılmalı. Meslek liselerinin ve İmam Hatip Liselerinin önündeki ‘katsayı adaletsizliği’ kaldırılmalı ve özgür bir eğitim ortamı sağlanmalıdır.”
|
Recep Gören
/ ANKARA
02.03.2008
|
|
|
Savcıları göreve çağırıyoruz |
Van Hak ve Özgürlükler Platformu’nun ısrarla devam ettirdiği “başörtüsüne özgürlük” eyleminin 79. haftasında okunan basın açıklamasında yasakçı rektörler hakkında savcılar göreve çağrıldı.
Kuzey ırak operasyonu ve Filistin’de yapılan Siyonist soykırımın da gündeme getirildiği basın açıklaması Platform Adına Umut Işığı Derneği Üyesi Erhan Şengül tarafından okundu. Açıklama sık sık sloganlarla kesildi.
“İnsan hak ve özgürlükleri açısından yoğun ihlallerle dolu bir süreci yaşamaktayız.” denilen basın açıklamasında şu görüşler dile getirildi: “Ülkemizin kanayan yarası olan başörtüsü konusunda atılmak istenen kısmı çözüm adımları egemenler açısından beka sorunu olarak algılandığından olsa gerek hayli agresif tavırlarla karşılanmaktadır. Yapılan düzenlemeyi, sınırlılığı, nihaî çözümden uzak oluşu, yasakçı uygulamalara açık zaafları ihtiva etmesi gibi illetlerine rağmen olumlu buluyoruz. Özgürlük arayışına böylesi büyük bir tepki göstermeleri nasıl bir ruh hali içinde olduklarını ortaya koymaktadır. Beklendiği gibi süreç provokasyonlarla akamete uğratılmaya çalışılmaktadır. Ortada açık kanun hükümleri olmasına rağmen yasağı ısrarla sürdürmeye çalışan rektörler hakkında basın aracılığıyla savcıları göreve çağırıyoruz. Derhal haklarında işlem yapılmalıdır. Bu süreç rektörlerin temsil ettiği egemen zihniyetin hukuk algısını da yansıtmaktadır. Hukuk dışı İttihatçı gelenek, elitler eliyle sürdürülmeye devam etmektedir. Susurluk, Şemdinli, Ergenekon çizgisi kendilerini vatanın gerçek sahipleri addeden emperyalizmin yerli taşeronlarının örtülü ve hukuk dışı uygulamalarının görünen yüzü olarak ortada durmaktadır. Böylesi derin güçlerle yüzleşmeden hak ve özgürlükler alanındaki açılımlar hayalden öteye geçmeyecektir.” Daha sonra alkışlar eşliğinde gelecek hafta aynı yer ve zamanda buluşmak üzere sözleşen grup dağıldı.
|
Yeni Asya
/ VAN
02.03.2008
|
|
|
Üskül: Üniversitelerde çalkantılı dönemin durulacağına inanıyorum |
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Zafer Üskül, ‘’Üniversitelerde türbana ilişkin yaşanan çalkantılı dönemin durulacağına inanıyorum’’ dedi.
Üskül, Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal’ı ziyaret ederek, çalışmaları hakkında bilgi aldı. Basın mensuplarına gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Üskül, anayasa hukukunda ve insan hakları teorisinde ‘’özgürlük asıl, sınırlamanın ise istisna olduğu’’ yönünde kural bulunduğunu söyledi.
‘’Kanunlarla bir sınırlama yoksa özgürlükler kullanılır’’ diyen Üskül, ‘’Özgürlüklerin kullanılması için yasa yapmaya gerek yok. Özgürlüklerin şu veya bu nedenle sınırlanması söz konusu ise de bunun yasa ile aşılması gerekir’’ şeklinde konuştu.
Anayasa değişikliğinin, yüksek öğrenim özgürlüğünü bütün öğrencilere vermek için yapıldığını anlatan Üskül, şöyle devam etti: ‘’Burada bir hakkın kullanılabilmesi için yapılan bir anayasal düzenleme söz konusu. Sınırlama gerekirse yasa ile yapılır. Ama şu anda yasa ile yapılmış bir sınırlama yok. Mevcut Yüksek Öğrenim Yasasının ek 17. maddesi ise herhangi bir sınırlama getirmiyor. Dolayısıyla şu anda yapılması gereken, Anayasa’nın öngörmüş olduğu hakkın kullanılmasıdır. Doğru olan budur.’’
Gazetecilerin YÖK yasasındaki ek 17. maddenin değiştirilip değiştirilmeyeceği sorusunu cevaplayan Üskül, ‘’17. madde için bir düzenleme var. Hakkın kullanımının önünde ise bir sınır yok. Üniversitelerde türbana ilişkin yaşanan çalkantılı dönemin durulacağına inanıyorum’’ diye konuştu.
|
/ MERSİN
02.03.2008
|
|
|
Savcılar, hürriyetleri çiğneyenleri incelesin |
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Öznur, “Cumhuriyet savcıları YÖK Başkanı değil, anayasaya uymayan, temel hak ve hürriyetleri çiğneyen rektörler hakkında inceleme başlatmalıdır’’ görüşünü savundu.
Öznur, yaptığı yazılı açıklamada, Üniversitelerarası Kurul’un (ÜAK) yükseköğretimde başörtüsü serbestisi tanıyan Anayasa değişikliği konusundaki bildirisini eleştirerek, şu görüşlere yer verdi: “ÜAK, görevi olmayan bildirileri yayınlamaktadır. Adeta bir siyasî partinin yan kuruluşu gibi davranmaktadır. Hiçbir ÜAK üyesi, kendini yasaların üzerinde göremez. Unvanları, konumları ne olursa olsun herkes demokratik hukuk devletine ve onun kanun ve ilkelerine uymak zorundadır.
Cumhuriyet savcıları YÖK Başkanı değil, anayasaya uymayan, temel hak ve hürriyetleri çiğneyen rektörler hakkında inceleme başlatmalıdır.’’
|
/ ANKARA
02.03.2008
|
|
|
ÖSS başvuruları yarın başlıyor |
Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ile meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş için başvurular, yarın başlıyor.
ÖSYM’nin internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, 2008 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 3 Mart-7 Nisan 2008 tarihleri arasında yapılacak. 2008-ÖSYS’ye, 2007-2008 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının (lise veya dengi okullar, açıköğretim lisesi) son sınıfında okumakta olan öğrenciler, ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında beklemeli durumda bulunanlar, ortaöğretim kurumlarının dışarıdan bitirme sınavlarına girenler, ortaöğretim kurumlarını bitirmiş olanlar ile ortaöğrenimlerini yabancı ülkelerde yapanlardan durumları belirtilen unsurlara uyanlar başvurabilecek. Yabancı Dil Sınavı (YDS) için de başvurular aynı tarihler arasında alınacak. Ortaöğretim kurumlarının son sınıfında okumakta olan öğrenciler okullarının bağlı olduğu Başvuru Merkezinden, mezun durumdaki adaylar ise diledikleri Başvuru Merkezlerinden içerisinde 2008-ÖSYS Aday Bilgi Formu da bulunan ‘’2008-ÖSYS Kılavuzunu’’ 2 YTL karşılığında edinebilecekler. ÖSS 15 Haziran 2008, YDS ise 22 Haziran 2008 tarihlerinde yapılacak.
|
/ ANKARA
02.03.2008
|
|
|
Bira uyarısı |
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, bira kullanımının alkol bağımlığına giden yolda önemli bir etken olduğunu belirterek, Türkiye’de 1990’dan sonra bira tüketiminin yıllık yüzde 6-7 oranında arttığını kaydetti. Akdur, ‘’Bu, yılda 50-60 milyon litreye denk gelir. Türkiye’de tüketilen alkollü içkilerin yüzde 85 bira’’ dedi.
Toplumda zararlı madde kullanımının engellenmesi amacıyla ‘’Hilal-i Ahdar Cemiyeti’’ adıyla kurulan, Yeşilay Derneği 88 yaşında. Derneğin 1-7 Mart tarihlerini içine alan Yeşilay Haftası’nda sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerin zararlarına bir kez daha dikkat çekilecek. Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Recep Akdur Türkiye’de halen 17 milyon sigara bağımlısı bulunduğunu kaydetti. Diğer zararlı alışkanlık olan alkolün tıbbi ve ruhsal bir çok olumsuz etkilerine de dikkati çeken Prof. Dr. Akdur, içimi kolay olan ve zararsız zannedilen bira gibi alkollü içeceklerin gençler tarafından alınması ve dozunun giderek artırılmasının bağımlılığa yol açtığı uyarısında bulundu. Okul, dershaneler, kurslar ve spor alanları gibi gençlerin sıklıkla gittiği yerlerin çevresinde alkol satışının kesinlikle yasaklanması gerektiğini ifade eden Akdur, 18 yaşın altındakilere alkol satışı yapılmaması için denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini söyledi. ‘’Ben sadece bira içiyorum’’ demenin bir yanılgı olduğunu ifade eden Akdur, ‘’Bir şişe bira; bir bardak şarap, bir kadeh rakı veya viski gibi sert içkiye eşdeğerdir’’ dedi.
|
/ ANKARA
02.03.2008
|
|
|
Sadece üniversiteler yetmez |
Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı İlyas Tongüç, ‘’başörtüsü yasağının, sadece üniversitelerde kaldırılmasının sorunları çözmeyeceğini’’ belirtti.
Tongüç, derneğin şube açılışı için geldiği Adana’da düzenlediği basın toplantısında, “ülkede yıllardır inanç özgürlüğüne müdahale edildiğini, son günlerde hükümetin bu konuda bazı adımlar attığını, ancak yeterli olmadığını’’ öne sürdü. “Başörtüsü yasağının sadece üniversitelerde kaldırılmasının sorunları çözmeyeceğini’’ ifade eden Tongüç, “Başörtüsü yasağı yıllardan beri, ülkemizdeki en büyük insan hakları ihlâli haline geldi. Düzenlemede hizmet alan ve veren ayrımı ile çene altı formülü yarım elma gönül almadan ibaret. Hükümet geçici çözümlerle sorunu daha fazla çözümsüzlüğe sürüklüyor’’ dedi.
Tongüç, “Türkiye’nin bir hukuk devleti olması arzu ediliyorsa, bu yasağı hizmet alan ve veren ayrımı yapmaksızın hayatın bütün alanlarında kaldırılmasını ve mağduriyetlerin sona erdirilmesini istediklerini’’ söyledi.
|
/ ADANA
02.03.2008
|
|
|
Ulaşıma sis engeli |
İstanbul, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da etkisini hissettiren sis ulaşımda aksamalara sebeb oldu. İstanbul’da etkili olan sis, sebebiyle dün sabah saatlerinde İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ’nin (İDO) bazı deniz otobüsü ve şehir hatları vapur seferleri iptal edildi.
Sisin etkisini kaybetmesinin ardından seferler normale döndü. Bu arada, görüş mesafesinin düşmesi üzerine transit gemi geçişlerine kapatılan İstanbul Boğazı da tek yönlü olarak açıldı.
Trakya’da 2 gündür etkili olan yoğun sis ulaşımı olumsuz yönde etkiliyor. Sis nedeniyle Tekirdağ’da görüş mesafesi yer yer 5 metreye kadar düşerken, trafikte aksamalar yaşandı. Tekirdağ-Malkara, Çerkezköy-Çorlu Yolu ve TEM’de görüş mesafesinin zaman zaman 10 metreye düşmesi sebebiyle sürücülere takip mesafelerini korumaları yönünde polis araçlarından anons yapıldı.
Zincirleme kazalara karşı polis ekipleri bazı noktalarda denetimlerini artırdı. Özellikle Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde etkili olan sis şehir merkezlerinde de görüş mesafesini düşürdü. Edirne ve Kırklareli’nde kısmen etkili olan sis, şehirlerarası yollarda ulaşımı zorlaştırdı.
Tekirdağ’daki balıkçılar, yoğun sis sebebiyle önceki gece avlanmaya çıkamadı. Şarköy ilçesinde de denizdeki tekneler geri dönerek Mürefte ve Hoşköy balıkçı barınaklarına demirledi. Balıkçılar sise karşı denizde seyretmeyi kolaylaştıran radar cihazları bulunan teknelerin avlanmaya çıktıklarını kaydetti. Birkaç gündür yaşanan yoğun sisin avlanmayı olumsuz yönde etkilediğini belirten balıkçılar, radar sistemini teknelerine taktırmayı düşündüklerini söyledi.
ŞİLEP VE TANKERLER GECEYİ LİMANDA GEÇİRDİ
Marmara Denizi’nde, ulaşımı etkileyen sis sebebiyle yerli ve yabancı bandıralı 27 şilep ve tanker, önceki geceyi Tekirdağ’ın Şarköy Limanı’nda geçirdi. Marmara Denizi’nde yoğun sis nedeniyle yollarına devam edemeyen yerli ve yabancı bandıralı 27 şilep ile tanker, Şarköy Limanı’na demirledi. Geceyi burada geçiren gemiler, sisin etkisinin azalmasının ardından dün sabah saatlerinde limandan ayrıldı.
|
/ İSTANBUL/TEKİRDAĞ
02.03.2008
|
|
|
Bağış: Türkiye, PKK terörüne kararlılığını göstermiştir |
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, TSK’nın sınırötesi harekâtının "Türkiye’nin PKK terörüne son verme kararlılığını gösterdiğini belirtti.
Washington’daki temaslarının ardından ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Princeton’da düzenlenen "Türkiye’’ konulu konferansa onur konuğu olarak katılan Bağış, Türk dış politikası çerçevesinde yaptığı konuşmasında TSK’nın son operasyonundan söz etti.
Son dönemde Türkiye-ABD ilişkilerindeki dönüm noktasının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Kasım 2007’deki Beyaz Saray ziyareti olduğunu vurgulayan Bağış, o görüşmede Başkan George Bush’un "PKK’nın Türkiye’nin, Irak’ın ve ABD’nin ortak düşmanı olduğunu’’ söylediğini hatırlattı.
Egemen Bağış şöyle konuştu:"Aktif istihbarat paylaşımının başlamasıyla terör örgütü PKK’nın terörist faaliyetleri ve barınakları konusunda daha net bilgimiz oldu.
Bu harekat Türkiye’nin önemli askerî operasyon kabiliyetlerini de sergilemiştir. Türk ordusunun zor arazi ve kış şartlarında ve Orta Doğu düzleminde harekat yeteneği ortaya çıkmıştır. Harekât başarıyla sonuçlanmıştır.’’
Türkiye-ABD stratejik ilişkilerinin "içinin doldurulması’’ konusunda şimdiye dek bazı eksikliklerin bulunduğunu da belirten Bağış, "Bu harekât Türk-Amerikan ilişkilerine önemli bir içerik kazandırmıştır. Harekat sonucu ABD ile stratejik ilişkilerimizde yeni bir aşama kaydedilmiştir’’ diye konuştu.
|
/ NEW YORK
02.03.2008
|
|
|
Erdoğan: Genelkurmay Başkanımla hep irtibat halindeydim |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TSK’nın Kuzey Irak’taki terör unsurlarına yönelik kara operasyonunun sona ermesine ilişkin, “Başından itibaren devamlı Genelkurmay Başkanımla irtibat halinde olduk. Anbean herşeyden haberimiz var’’ dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TSK’nın, Kuzey Irak’taki terör unsurlarına yönelik kara operasyonunun sona ermesine ilişkin, ‘’Başından itibaren devamlı Genelkurmay Başkanımla irtibat halinde olduk. Anbean her şeyden haberimiz var’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Ankara’dan gelişinde, Atatürk Havalimanı’nda bir gazetecinin, harekâtın sona ermesiyle ilgili sorusu üzerine, şunları söyledi: ‘’Bu akşam ulusa sesleniş konuşmamda bunların hepsini anlattım.
Genelkurmay Başkanlığının sitesinde de bütün detayların hepsi var.
Pazartesi de zaten Genelkurmay Başkanı, bütün bu detayların hepsini verecek. Başından itibaren devamlı Genelkurmay Başkanımla irtibat halinde olduk. An be an her şeyden haberimiz var.’’
|
/ İSTANBUL
02.03.2008
|
|
|
Kutan: Millet soruların cevabını bekliyor |
Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, ‘’Güneş Harekâtı, belirlenen hedefe ulaşıldığı için mi, yoksa ABD istediği için mi sona erdirilmiştir? Milletimizin bu soruların cevabını bilmeye hakkı vardır’’ dedi.
Kutan, partisinin il başkanları ve müfettişleri toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, 8 gündür süren Güneş Harekâtı’nın dün sona erdirildiğini anımsattı. Harekâtın belirlenen hedefe ulaşıp ulaşmadığının millet tarafından merak edildiğini belirten Kutan, şöyle konuştu:‘’Operasyonda arzulanan hedefe ulaşılmış mıdır? Vatandaşımızın birinci sorusu budur. PKK terör örgütü tamamen bitirilmiş midir? Artık bundan sonra yüreklerimize ateş, ocaklarımıza acı düşüren şehit cenazeleri son bulacak mıdır? Operasyonun sona erdirilmesinden 1 gün önce ABD Savunma Bakanı Robert Gates Türkiye’ye gelmiş, askeri ve siyasi yetkililerle görüşmeler yapmış ve bu görüşmelerde operasyonun en kısa zamanda bitirilmesini istemiştir. Yine aynı gün ABD Başkanı George W. Bush da bu askerî müdahaleden duyduğu rahatsızlığı ifade etmiş ve sona erdirilmesi temennisinde bulunmuştur. 1 gün sonra duyduk ki operasyonun sona erdirildiği açıklandı.’’
Bu zamanlamanın kafaları karıştırdığı yönündeki görüşünü dile getiren Recai Kutan, ‘’Güneş Harekâtı, belirlenen hedefe ulaşıldığı için mi, yoksa ABD istediği için mi sona erdirilmiştir? Milletimizin bu soruların cevabını bilmeye hakkı vardır’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
02.03.2008
|
|
|
Mahkeme delilleri CD olarak istiyor |
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu ifade edilen “Darbe” günlüklerini yayımlayan Nokta dergisi Yayın Yönetmeni Alper Görmüş’ün sunduğu bilgisayar çıktısı 3 bin sayfalık delil dosyaları mahkeme tarafından kabul edilmedi.
Mahkeme bu belgeleri CD olarak istedi. Gazeteciyi “hakaret”ten iki yıl sekiz aya kadar, “iftira” iddiasıyla da dört yıla kadar hapisle yargılayan Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “bilgisayar çıktısı olarak sunulan günlük olduğu iddia edilen belgelerin açılmadan aynen iadesine ve günlüklerin CD olarak getirilmesine” karar verdi.
Müdahil avukatlarının, Eski Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, gazeteciler Aslı Aydıntaşbaş, Enis Berberoğlu, Hasan Cemal, Şamil Tayyar ve Murat Yetkin’in şahit olarak dinlenmesi yönündeki talebi de geri çevirdi.
“Tanıkların dinlenmesinin sonuç için etkili olamayacağı” gerekçesiyle karar veren mahkeme, yargılamaya 11 Nisan’da devam edeceğini açıkladı. 19 Eylül 2007’de başlayan yargılamanın öncekigünkü (29 Şubat) duruşmasına, tutuksuz sanık Görmüş, vekilleri Ümit Kardaş, Filiz Kerestecioğlu ve Fikret İlkiz’le dâvâcı Örnek’in avukatı Dinçer Eskiyerli katıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı, dergide 29 Mart 2007’de yayımlanan “Hayret verici ayrıntılarıyla Sarıkız ve Ayışığı. 2004’te iki darbe atlatmışız!” haberi sebebiyle Örnek’in şikâyeti üzerine Görmüş hakkında dava açmıştı. Görmüş’ün Basın Kanunu’nun 12. maddesinin sağladığı güvenceye dayanarak savcılığa haber kaynağını açıklamaması üzerine derginin İstanbul’da merkezi Emniyet güçlerince basılarak üç gün boyunca binadaki bütün bilgisayar verileri kopyalanmıştı. Baskından kısa süre sonra da Nokta, baskılar sonucu işverenince kapatılmıştı.
|
/ İSTANBUL
02.03.2008
|
|
|
TBMM Tuzla Komisyonu titiz bir şekilde çalışıyor |
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde, Tuzla tersanelerindeki iş kazalarını incelemek üzere kurulan alt komisyonun başkanı Mustafa Ataş, maksatlarının, hiç kimseyi, hiçbir kurumu ve tarafı suçlamadan, objektif bir gözle çalışma yapmak olduğunu bildirdi.
AKP İstanbul Milletvekili Ataş, Türkiye’de son yıllarda yaşanan gemi sanayi ile ilgili gelişmelerin sonucunda hızlı bir büyüme ve istihdam alanlarında artış sağlandığını belirtti. Ataş, "Bu istihdam alanlarının artırılması ve belki kalifiye olmayan elemanların çalıştırılması sonucunda da burada hoşumuza gitmeyen ve toplumu da üzen birtakım olaylar, iş kazaları ve bazıları da ölümle sonuçlanan olaylar yaşandı’’ dedi. TBMM İnsan Hakları Alt Komisyonu olarak, bu olayları yerinde incelemeye ve insan hakları noktasında ihlaller varsa, sadece bu yöndeki araştırmayı yapmaya çalıştıklarını kaydeden Ataş, bugüne kadar birtakım siyasi partilerin temsilcilerinin Tuzla’da çalışma yaptıklarını hatırlattı. TBMM’de Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu bünyesinde de bir alt komisyon kurulduğunu ifade eden Ataş, bu komisyonun üyelerinin de muhtemelen Tuzla’da bir çalışma yapacaklarını dile getirdi.
|
/ İSTANBUL
02.03.2008
|
|
|
Süleyman Soylu: Silahlı Kuvvetler, Irak’ın kuzeyinde tampon bölge oluşturmalı |
Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin Kuzey Irak’tan çekilmesini istedi. “Türk Silahlı Kuvvetleri, tek bir terörist kalmayana kadar bölgede kalmalı” diyen Soylu, Irak’ın kuzeyinde tampon bölge oluşturulmasını yineledi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Vakfı’nın verdiği yemekte 15 sivil toplum örgütü ile bir araya gelen Soylu’ya Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Nuri Yılmaz eşlik etti. Soylu, sivil toplumun Türkiye’ye dinamizm katacağını belirterek, korku taşımayan, bu kuruluşların şeffaf ve katılımcı insanlardan oluşan yapılanmalar olduğunu ifade etti.
Türk ordusunun Irak’ın kuzeyinden çekilmesini de değerlendiren Soylu, Kötü hava şartlarına rağmen Irak’ın kuzeyinde üstün başarılar gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, tek bir terörist kalmayana kadar bölgede kalması gerektiğini belirtti. Soylu, Irak’ın kuzeyinde tampon bir bölge oluşturulmasının hem Türkiye için hem bölge barışı için yararlı olacağını vurguladı.
Soylu, “Türkiye 300 milyar doları aşan bir bedelle bu mücadeleyi yapıyor. Bu azımsanacak bir bedel değil. Askerî açıdan sonuç alındıktan sonra, bölgeye yönelik bir sosyal bir restorasyona gidilmeli” diye konuştu.
Türkiye için irticaî bir tehdidin olduğunu düşünmediğini dile getiren Süleyman Soylu, “Kavgamız fukaralıktan ve kutuplaşmalardan kurtulmaktır. Bunları aşarsak bu coğrafyaya hükmeden bir ülke oluruz. Biz geçmişten gelen tecrübelerimizle yeni bir duruş sergileyeceğiz. Kavgasız bir Türkiye meydana getireceğiz” dedi.
|
Ahmet Terzi
/ ANKARA
02.03.2008
|
|
|
“Özel ambulans şirketleri dernekleşmeli” |
Ankara Özel Yaşam Ambulans Şirketi Genel Müdürü Mustafa Güner, şirket olarak yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.
Mustafa Güner, ambulans şirketlerinin dernek veya oda çatısı altında birleşerek söz haklarını kullanabilecek yetkilileri olması gerektiğini belirtti. Güner, şöyle konuştu: “Ankara’da çok basit araçlarla hizmet vermeye çalışan özel şirketlerin olması, bizi çok zorluyor. Ankara valiliğinin belirlediği hasta taşıma fiyatlarının çok altındaki fiyatlara hasta nakli yapılır olması sektörde ciddi sıkıntılar yapmaktadır. Bu su istimal ve istismarlığın biran önce bitmesi ve özel ambulans şirketlerinin dernek veya oda çatısı altında birleşerek söz haklarını kullanabilecek yetkilisi olması gerekmektedir.”
İşletme Müdürü Recep İnan da tüm özel ambulans şirketlerine birlikte hareket edip dernekleşmeleri gerektiği çağrısını yaparak, “Tüm özel ambulans şirketlerine sesleniyoruz. Gelin, hep beraber olalım; yaşamın, hayatın ve insanın üzerine rekabet yapmadan, yaptırmadan basit hizmet verenlerin karşısına dernekleşerek çıkalım” sözlerini aktardı.
|
Cemil Yüzer
/ ANKARA
02.03.2008
|
|
|
Ege’de hafif şiddette deprem |
Ege Denizi’nde 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünden edinilen bilgiye göre, dün saat 09.01’de merkez üssü Ege Denizi olan 4.3 büyüklüğünde hafif şiddette deprem meydana geldi. İzmir’in yanı sıra Manisa’da da hissedilen depremin, yerin 5 kilometre derinliğinde oluştuğu bildirildi.
|
/ İZMİR
02.03.2008
|
|
|
Yağışlı hava geliyor |
Yurdun, gece saatlerinden itibaren Balkanlar üzerinden gelmeye başlayan yeni bir yağışlı havanın etkisine girmesi bekleniyor.
Hızlı hareket etmesi beklenen yağışlı hava, bugün İç ve Batı, yarın da Doğu bölgelerde etkili olduktan sonra yurdu terk edecek. Geceden Trakya’da başlayan yağışların bugün Marmara, Ege ile akşam saatlerinden sonra Karadeniz, Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgesini etkisi altına alması bekleniyor.
|
/ ANKARA
02.03.2008
|
|
|
Aile içi şiddete sıkı tedbir |
Aile içi şiddeti önlemek amacıyla çıkarılan yeni yönetmelik, kusurlu eş ya da aile bireyleri hakkında sıkı tedbirler öngörüyor.
Tedbirler arasında, kusurlu eş ya da aile bireyinin evden uzaklaştırılması, iş yeri ve çocukların okuluna yaklaşmaması, evin giderlerinin karşılamaya devam etmesi, ruh sağlığı tedavisi görmesi ve talep olmasa dahi mağdurlara nafaka vermesi yer alıyor.
Aile bireylerinden biri, fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel olan, toplumsal veya özel alanda meydana gelen şiddet içeren davranışa maruz kalırsa, şikâyet ve ihbar makamlarından tedbir talebinde bulunabilecek. Şikâyet, aile bireyi olmayanlar tarafından da olayın yazılı, sözlü veya başka bir şekilde bildirilmesiyle yapılabilecek.
|
/ ANKARA
02.03.2008
|
|
|
Çocuklarımızın boyu uzadı |
İstanbul’da yapılan bilimsel bir çalışmada Türkiye çocuklarının vücut ağırlığı, boy uzunluğu, baş çevresi ve vücut kitle indeksi referans değerleri belirlendi; çocukların 30 yıl önceki yerel değerlere göre daha uzun boylu oldukları ortaya çıktı.
Bir araştırma grubu tarafından yapılan ‘’Türk çocuklarında vücut ağırlığı, boy uzunluğu, baş çevresi ve vücut kitle indeksi referans değerleri’’ başlıklı çalışma, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi’nin 2008 yılı ilk sayısında yayımlandı. Çalışmada, yüksek sosyoekonomik düzeyden Türk çocuklarının boy uzunluğu değerlerinin ABD çocuklarının değerleri ile benzer olduğu belirlenirken, Türk çocuklarının daha önceki yerel değerlere göre daha uzun boylu oldukları da belirlendi. Vücut ağırlığı ve vücut kitle indeksi değerlerinin ise ergenlik öncesi Türk çocuklarında yükselmesinin şişmanlık sorununa işaret ettiği belirtildi.
|
/ ERZURUM
02.03.2008
|
|
|
|