Yılda 9 milyar dolarlık ekonomik kazanıma eşit jeotermal enerji potansiyeliyle dünyada 7. sırada yer alan Türkiye’nin mevcut potansiyelinin yüzde 5’ini kullandığı bildirildi.
Aksaray Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Afşin, yaptığı açıklamada, yenilenebilir enerji kaynaklarından olan jeotermal enerjinin, fosil yakıtlara göre temiz, çevre dostu ve yerli olduğunu söyledi.
Yağmur ve kar sularının, yer altındaki jeotermal rezervleri besleme koşulları devam ettiği sürece jeotermal enerjinin bitmeyeceğini vurgulayan Afşin, ‘’Yer kabuğunun derinliklerinde biriken ısının oluşturduğu sıcak su, buhar ve gaz, elektrik enerjisi üretimi, endüstri, merkezi ısıtma-soğutma, seracılık, balık çiftlikleri, kaplıca gibi çok farklı alanlarda kullanılmaktadır’’ dedi.
Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyelini yeterince değerlendiremediğini ifade eden Afşin, şunları kaydetti:’’Yılda 9 milyar dolarlık ekonomik kazanıma eşit jeotermal enerji potansiyeliyle dünyada 7. sırada yer alan Türkiye, mevcut potansiyelinin yüzde 5’ini kullanıyor. Ülkemizde sıcaklığı 176’C’nin üzerinde değerlendirilebilecek 170 adet jeotermal sahadan beşi elektrik üretimine, diğerleri de doğrudan ısıtmaya, sanayi uygulamalarına, sağlık ve termal turizme uygundur.’’
20-23 Ekim 2008 tarihleri arasında Aksaray’da Jeoloji Mühendisliği Bölümü tarafından ‘’Su-Enerji-Sağlık Sempozyumu’’ düzenleyeceklerini belirten Afşin, sempozyumda Türkiye’nin su ve suya bağlı enerji potansiyelinin verimli kullanımını değerlendireceklerini bildirdi.
20. yüzyılda dünya nüfusunun 19. yüzyıla oranla üç kat, su kaynaklarının tüketiminin ise altı kat arttığını dile getiren Afşin, şöyle devam etti: ‘’Bu bağlamda, dünyada milyonlarca kadın, gününün yaklaşık dört saatini su taşıyarak geçiriyor. Bir litre atık su 8 litre tatlı suyu kirletiyor. Kirli sular yüzünden yılda 250 milyon kişi hastalıklara yakalanıyor ve bunların 1 milyon 800 bini çocuk olmak üzere 5 milyonu ölüyor. Su sıkıntısı, su kaynaklarının azlığına değil, suyun adaletsiz dağılımına bağlı ve bu sorun şimdilik çoğunlukla yoksulları etkilemektedir. Ulusal ve küresel eylem planlarıyla milyonlarca insanın hayatı kurtarılabilir.’’
Türkiye’nin 110 milyar metreküp kullanılabilir su potansiyeline ve 26 su havzasına sahip olduğunu vurgulayan Afşin, ‘’önemli havzalardaki bilinçsiz su tüketiminin, soğuk ve sıcak su kaynaklarını olumsuz etkilediğini söyledi.
Afşin, Su-Sağlık-Enerji Sempozyumu’nun amacının Türkiye’nin su ve suya bağlı enerji potansiyelinin verimli kullanımını değerlendirmek, giderek yaygınlaşan su sorununun nedenlerini Orta Anadolu’yu baz alarak ayrıntılı şekilde belirlemek ve çözüm önerileri sunmak, jeotermal kaynakların sürdürülebilir kullanımını, suyun insan sağlığına etkilerini ve ülke ekonomisine sağlayacağı yararları vurgulamak olduğunu sözlerine ekledi.
|