Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Ara Güler: “San’atçı” değil, gazeteciyim

Türk fotoğrafının ‘duayen’ ismi Ara Güler, kendisine san’atçı denmesinden şikâyetçi. Artık herkesin kendini san’atçı olarak tanımladığını belirten Güler, diğer insanlarla kendisini aynı kefeye koymadığını söylüyor ve ekliyor: “Ben san’atçı değilim, gazeteciyim. San’atçı, palavranın tekidir bana sorarsanız.”

Bu yıl seksen yaşına basan fotoğraf ustası, The Green Park Magazine Dergisi’ne konuştu. Röportaj esnasında zaman zaman sinirlenen Güler, tebessümü de eksik etmedi. Binlerce fotoğrafa imza atmasına rağmen objektife poz vermekten hoşlanmadığını dile getiren Güler, 58 yıllık meslek hayatında, zaman zaman içine sinmeyen fotoğraflar çektiğini anlattı. Güler, çalıştığı bir çok yerde yöneticileriyle ters düştüğünü ifade etti. Çoğunun kendisine iş ısmarlamaktan çekindiğini belirten Güler, “Kurumlarda genellikle ‘en eski’ ben olurdum. Çoğunun babaları yaşında sayılırdım. Hal böyle olunca, bana iş vermekte zorlanırlardı” dedi.

12.02.2008


 

Aytmatov Nobel’e aday gösterilecek

Kırgızların dünyaca tanınan yazarı Cengiz Aytmatov, Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilecek.

‘’Cengiz Aytmatov Nobel’i Haketmiştir’’ Komitesi Başkanı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Kemal Tural, Kırgız yazar Aytmatov’u doğumunun 80’inci yılında Nobel’e aday göstermek için Türk Cumhuriyetleri bilim, sanat ve edebiyatçılarından oluşan bir komite kurulduğunu söyledi.

Prof. Dr. Tural, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu olarak Aytmatov’un 75’inci doğum yılında gerek Türkiye’de gerekse Kırgızistan’da çeşitli faaliyetler düzenlediklerini belirterek, Aytmatov’un eserleri 154 dile çevrilen bir edebiyatçı olduğunu vurguladı.

Tural, Aytmatov’un adaylık başvurusu için Türkçe, İngilizce ve Almanca metnin hazırlandığını, başvurunun gelecek günlerde yapılacağını açıkladı.

12.02.2008


 

“Fay hattı”nda buluşacaklar

Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosunun yeni oyunu ‘’Fay Hattı’’nın prömiyeri, bugün yapılacak.

Karikatürist ve Mimar Behiç Ak’ın kaleme aldığı ‘’Fay Hattı’’ adlı oyunu, Şehir Tiyatrosu Bölüm Başkanı Ertan Akman yönetiyor. Dekor ve kostümün Özüdoğru Cici’ye, ışık tasarımının ise Haluk Sayılır ve Bülent Tutkun’a ait olduğu oyunda, Murat Liman, Didem Hun ve Günay Güney rol alıyor.

Behiç Ak tarafından 17 Ağustos Marmara depreminin ardından kaleme alınan oyunda, insan hayatındaki ‘’deprem’’ mizahî bir dille işleniyor. Oyunda, ‘’17 Ağustos sonrasında uzun yıllardır evli olan Sibel ve Ahmet ile 12 yıldır üst katlarında oturan komşuları Murat’ın deprem sayesinde tanışmaları ve devamında gelişen olaylar’’ anlatılıyor.

Oyunun prömiyeri, Tayyare Kültür Merkezi’nde saat 20.30’da gerçekleştirilecek.

12.02.2008


 

5 yaşında ebru ustası oldu

Geleneksel ebru san’atına gönül veren Kırçak ailesinin üçüncü kuşak üyesi 5 yaşındaki Canberk Kırçak, yaşından beklenmeyecek bir ustalıkla eserler meydana getiriyor. Ebru malzemeleriyle 3 yaşında tanışan küçük usta, günde en az 1-2 saatini bu san’atla uğraşarak geçiriyor.

Babaannesi, dedesi ve babasının yıllardır sürdürdüğü ebruya izleyerek merak saran Canberk Kırçak, elini suya daldırarak başladığı ebruyu ailesinin de desteğiyle başarıyla uyguluyor.

Ebrunun ana malzemesi olan kitrenin (ebru yapımında kullanılan ve suya kıvam veren madde) hazırlanmasıyla önlüğünü giyerek ebru yapılan teknenin başına geçen 5 yaşındaki Canberk, bir yandan da motiflerin üzerinden giderek desen ve anaokulunda resim çalışmaları da yapıyor. Elinin yatkınlığıyla dikkati çeken Canberk Kırçak, ailesinin sahibi olduğu atölyede san’atla içiçe geleceği için yön çiziyor.

Tezhip, ebru ve minyatüre gönül veren ve uzun yıllardır bu san’atlarla uğraşan Sebahat Kırçak, torununun yeteneğinin 3 yaşındayken ortaya çıktığını söyledi.

Eşi ve oğlunun da geleneksel san’atlarla uğraştığını, sahibi bulundukları atölyede de bu konuda ders verdiklerini anlatan Kırçak, küçük Canberk’in kendisini izlerken ebruya merak sardığını ifade etti. Torununun önce elini suya daldırarak ebruya olan hevesini giderdiğini belirten Kırçak, ‘’Elini sokuyordu içine, bir gün ‘gel sen de yap’ dedim, baktım neredeyse benden daha güzel yapıyor’’ sözleriyle Canberk’in ebru sanatına olan ilgisinin başlangıcını aktardı.

Canberk Kırçak’ın resme de ilgisi olduğunu ve çizdiklerinin çok beğenildiğini dile getiren Sebahat Kırçak, ‘’Günde en az 1-2 saatini ebrunun başında geçiriyor. Hatta bazen o kadar çok uğraşıyor ki, henüz çok küçük olduğu için bahaneler uydurmak zorunda bile kalıyoruz. İleride iyi bir san’atçı olması en büyük arzumuz’’ dedi.

Ebruyla yıllardır ilgilendiğini ve bu san’atın iki usta ismi Fuat Başer ile Salih Elhan’dan ders aldığını anlatan Kırçak, ebrunun özellikle son yıllarda büyük ilgi gördüğünü ve gençlerin ağırlıklı olduğunu kaydetti.

Küçük yaşına rağmen ebru san’atındaki başarısıyla dikkati çeken Canberk Kırçak da hem ebruyu hem de resim yapmayı çok sevdiğini söyledi. En çok çiçek ve insan resimleri yapmayı sevdiğini belirten küçük Canberk, ‘’Bir de şato resimleri yapıyorum. Ama en sevdiğim ebru. Babam da boyuyor, çiziyor. Ama evde boya olmadığı için burada çiziyorum’’ sözleriyle kendine özgü biçimde ebruya olan ilgisini dile getirdi.

12.02.2008


 

Sabancı Klâsik Türk Müziği Topluluğu beğeni topladı

Sabancı topluluğu çalışanlarından oluşan Klâsik Türk Müziği Topluluğu, yeni repertuarını Adana’da Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi’nde tanıttı.

Prof. Dr. Nevzad Atlığ danışmanlığında İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuarı Öğretim Görevlisi Yeşim Altınel Çoban yönetiminde gerçekleştirilen konserde Dr. Adnan Çoban da misafir san’atçı olarak katıldı. Sabancı Klasik Türk Müziği Topluluğu, Tanburi Ali Efendi’den Muhlis Sebahattin Bey’e, Alaeddin Yavaşça’dan Dede Efendi’ye kadar bir çok müzik üstadının 22 eserini eserlerini seslendirirken büyük beğeni topladı.

12.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri