Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

İzlediği yol hükümeti sıkıntıya sokar

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasını, yasağın kalkmasını her zaman desteklediğini belirterek, bu konuda anayasa değişikliklerinin içeriği konusunda bir sorunu olmadığını söyledi. Lagendijk, “Ama Anayasa değişikliklerinin yapılış ve tartışılış biçimi, aceleye getirilmiş olması ve bu konudaki korku ve hassasiyetlerin göz önünde bulundurulmaması, aslında çok üzücü bir süreç” dedi.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, bütün enerjinin, sadece başörtüsü meselesine endekslenmiş olmasının, toplumu ilgilendiren ve yakından tartışılan diğer hürriyetlerin, gündemden düşmesi ve unutulmaya sürüklenmesinin kaygı verici olduğunu ifade ederek, “Hükümet bunun bir sorun olduğunu umarım görür.”

Lagendijk, Fatih’te Sulukule olarak bilinen ve yenileme alanı ilan edilen bölgede incelemelerde bulundu. Daha sonra basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Lagendijk, başörtüsünün yüksek öğretimde serbest bırakılmasını içeren anayasa değişikliğine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, üniversitelerde

başörtüsünün serbest olmasını, yasağın kalkmasını her zaman desteklediğini belirterek, bu konuda Anayasa değişikliklerinin içeriği konusunda bir sorunu olmadığını söyledi. Lagendijk, sözlerine şöyle devam etti:

‘’Ama Anayasa değişikliklerinin, yapılış ve tartışılış biçimi, aceleye getirilmiş olması ve bu konudaki korku ve hassasiyetlerin göz önünde bulundurulmaması, aslında çok üzücü bir süreç. Bunun, hükümet açısından sorunlar yaratacağını düşünüyorum. Çünkü bu konuda ciddi bir tartışma var ve siz bunu yakında izliyorsunuz, altını çizmeme gerek yok. Benim bu konudaki en büyük kaygım, meselenin, bütün enerjinin, sadece başörtüsü meselesine endekslenmiş olması ve 301 gibi, Vakıflar Kanunu gibi toplumu ilgilendiren ve yakından tartışılan diğer hürriyetlerin, bu tartışmadan sonra gündemden düşmesi ve unutulmaya sürüklenmesi. Bu çok kaygı verici bir süreç. Hükümet bunun bir sorun olduğunu umarım görür.’

/ İSTANBUL

10.02.2008


 

İzin yasakçılara

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunun her hafta Abdi İpekçi Parkında gerçekleştirdiği başörtüsü eylemlerinin bu hafta yapılacak olan 105’incisi Ankara Valiliği tarafından engellendi. Platform adına açıklama yapan Vahdet Vakfı Ankara Şube Başkanı Muhittin Özdemir, 105. basın açıklamasının yapılacağı üç hafta öncesinden kamuoyuna duyurulmuş olmasına rağmen, aynı yerde başka bir mitinge izin verilerek, toplantı yapma haklarının ellerinden alındığını bildirdi.

Başka yer de yasak

Eylemlerini başka bir yerde yapmaları halinde bunun da engelleneceğinin kendilerine tebliğ edildiğini duyuran Özdemir, bunun “insan haklarına, düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu” vurguladı. İnanç Özgürlüğü Platformundan esirgenen eylem yapma özgürlüğünün, AKP ve MHP’nin ortak girişimiyle başörtüsü yasağını üniversitelerle sınırlı olarak kaldırmak için hazırlanan anayasa değişikliği paketini protesto için toplananlara kullandırılması yadırgandı.

Yasakçılar Ankara’da toplandı

Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına karşı çıkan sivil toplum örgütleri Sıhhiye Meydanı’nda miting yaptı. AKP ve MHP’nin başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasını düzenleyen anayasa değişiklik teklifini protesto etmek amacıyla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Cumhuriyet Kadınları Derneği tarafından düzenlenen ve 76 toplum kuruluşunun destek verdiği “Bağımsızlık ve Laiklik Mitingi” Sıhhiye Meydanı’nda yapıldı. Katılımcılar, ellerinde Türk bayrakları ile hükümet karşıtı sloganlar attılar. Sıhhiye’ye bağlı yollar trafiğe kapatılırken, emniyet güçlerinin yoğun güvenlik önlemleri aldığı dikkat çekti.

/ ANKARA

10.02.2008


 

İkinci turda 411 kabul

TBMM Genel Kurulunda, başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını içeren anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur oylamasında, teklifin tümü 103 red oyuna karşılık 411 oyla geçti. Teklifin 1. ve 2 maddelerine 403 kabul oyu verilirken, yürürlüğe ilişkin 3. maddesi 411 oyla kabul edildi.

Genel Kurul’da Anayasanın, ‘’Kanun önünde eşitlik’’ başlıklı 10. maddesinde değişiklik yapan teklifin 1. maddesinin gizli oylamasına 519 milletvekili katıldı. Madde 403 oyla kabul edilirken, 107 ret, 4 çekimser ve 5 oy da boş çıktı.

Değişiklikle anayasanın, ‘’Kanun önünde eşitlik’’ başlıklı 10. maddesinin son fıkrasına, ‘’... ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında’’ ibaresi ekleniyor. Bu değişiklikle madde, ‘’Devlet organları ve idari makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır’’ haline geliyor.

Anayasanın, ‘’Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi ‘’ başlıklı 42. maddesinde değişiklik yapan teklifin 2. maddesinin gizli oylamasına ise, 518 milletvekili katıldı. Madde, 108 ret oyuna karşılık 403 oyla kabul edilirken, 2 milletvekili çekimser kaldı, 5 oy da boş çıktı.

Teklifin 2. maddesiyle, Anayasanın ‘’Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi’’ başlıklı 42. maddesine, ‘’Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir’’ şeklinde yeni bir fıkra ekleniyor.

Teklifin yürürlüğüne ilişkin 3. maddesinin gizli oylamasına da, 514 milletvekili katıldı. Madde, 102 ret oyuna karşılık 411 oyla kabul edilirken, 1 milletvekili çekimser kaldı.

Teklifin 3. maddesi, anayasanın bu kanunla değiştirilen maddelerinin, yayımı tarihinde yürürlüğe girmesini ve halk oylamasına sunulması halinde, tümüyle oylanmasını içeriyor. Anayasa değişikliği teklifinin tümü ise, 103 ret oyuna karşılık, 411 oyla kabul edildi.

/ ANKARA

10.02.2008


 

Meclis kürsüsünde provokasyon

Üniversitelerde başörtüsü özgürlüğünü sağlaması öngörülen anayasa değişikliği süreci ikinci tur oylaması gergin başladı. Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, değişikliğe karşı olan muhalefet partilerini Meclis kürsüsünü işgal etmeye çağırınca oturuma ara verildi. Oturumu yöneten TBMM Başkanı Toptan, Genç’i “Meclisi böyle provokasyona davet edemezsiniz” diye uyardı.

TBMM Genel Kurulunda, başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını içeren anayasa değişikliği teklifinin 2. tur oylamasında, tartışmalar yaşandı. Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, değişikliğe karşı olan muhalefet partilerini Meclis kürsüsünü işgal etmeye çağırdı.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, teklifin tüm maddeleri üzerinde 1. turda önergeler verildiğini hatırlattı. Toptan, 2. turda da maddeler üzerinde önergeler verildiğini belirterek, bu önergeleri işleme koydu.

CHP’li milletvekilleri ile Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç’in ‘’1. maddenin metinden çıkarılmasını’’ içeren önergeleri birleştirilerek işleme konuldu.

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, önergesi üzerinde yaptığı konuşmada, türbanın bir dini mesele değil, ‘’Bugünün Türkiyesinde tarikatların ve emperyalizmin bayrağı’’ haline getirilmiş bir siyasi düşünce ve üniforma olduğunu savundu.

GENÇ’İN MUHALEFETE ÇAĞRISI

Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç ise, aynı içerikteki önergesi üzerinde konuşurken tartışma yaşandı. Yapılmak istenen Anayasa değişikliğiyle başörtüsü hakkındaki yargı kararlarının ve laiklik ilkesinin ortadan kaldırılacağını savunan Genç, bu düzenlemeyle ilgili Anayasa mahkemesine gidildiğinde kendisinin de imza vereceğini söyledi. ‘’Anayasanın çatısını, şah damarını kesecek’’ nitelikteki düzenlemenin teklif bile edilmemesi gerektiğini ifade eden Genç, ‘’Sizin Genel başkanınız diyor ki ‘laikliğin teminatı benim.’ Sen laikliği tanımıyorsun ya...’Devlet laik olmaz, kişiler laik olur’ diyorsun. Peki sen kişi değil misin?’’ dedi.

Genç, AKP milletvekillerinin kendisine yönelik itirazlarına karşılık konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘’Tek başına bir milletvekili olmasaydım, ne yapardım biliyor musunuz? Bu kürsüyü işgal ederdim. Bu kanunu çıkartmazdım. Tarih bizi affetmez. Çünkü bu kanunun buradan çıkartılmaması lazım. Bu bir mücadeledir. Laik Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırmaktır yapılan. Laik Türkiye Cumhuriyeti ortadan kaldırılırken biz nasıl majestelerinin muhalefetini yapalım. Öyle muhalefet olmaz. Çünkü bu yasa çıktığında Türkiye’nin başına bela açacaktır. Buyurun gelin bu kürsünün etrafında toplanalım. Birinci oylamayla laikliği yoğun bakıma aldınız, 2. oylama geçerse öldüreceksiniz. Gerçekten Laik Cumhuriyeti savunmak böyle lafla, majestelerinin muhalefetiyle olmaz, eylemle olur.’’

TOPTAN: MECLİSİ

PROVOKASYONA ALET EDEMEZSİNİZ

Konuşma süresi dolduktan sonra da kürsüden ayrılmayan Genç’e, Meclis Bakanı Toptan müdahale ederek, yerine oturmasını istedi. ‘’Böyle bir yasa yapma biçimi var mı? Türkiye Cumhuriyeti devleti yok edilemez. Muhalefetinizi yaptınız yerinize buyurun’’ diyen Toptan, Genç’in ‘’Müzakereleri sabote edecek davranışlardan kaçınmasını’’ istedi. Genç’i “Meclis’i böyle provakosyana davet edemezsiniz” diyen Toptan, Genç’in yerine oturmaması üzerine birleşime ara verdi. Arada da kürsüden ayrılmayan Genç’i Meclis İdare Amirleri ile grup başkanvekilleri ikna ederek yerine oturttu.

AKP ve MHP’li vekiller, Genç’in muhalefeti eyleme çağırmasına tepki gösterdi. TBMM Başkanı Köksal Toptan, birleşimin açılmasından sonra da yerinden itirazlarını sürdüren Genç’e, Meclisin nasıl çalışacağının, içtüzük, Anayasa ve gelenekleriyle belli olduğunu söyledi. Toptan, Genç’in yerine oturmasını istedi.

Genç’in oturmasının ardından 1. madde üzerinde DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşlarınca, Anayasanın 10. maddesine ‘’Farklı kültürlere saygı gösterilir ve yaşatılır’’ ibaresinin eklenmesine ilişkin önerge verildi.

Konuşmaların ardından önergeler reddedildi.

/ ANKARA

10.02.2008


 

CHP yine Anayasa Mahkemesine gidiyor

CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Suha Okay, TBMM Genel Kurulunda yapılan anayasa değişikliğinin ikinci turu öncesinde parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında, “Biz bu konuda anayasal kurumlara güveniyoruz. Yargısal süreçteki başvurumuzu devam ettireceğiz” diye konuştular. Teklifin Mecliste kabulünden sonra CHP, Gül'ün vereceği kararı bekliyor.

CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Suha Okay, TBMM Genel Kurulunda yapılan anayasa değişikliğinin ikinci turu öncesinde Parlamentoda basın toplantısı düzenledi. Anadol, Anayasa değişikliğinin, masum bir öğrenim, öğretim özgürlüğü şeklinde sunulduğunu savunarak, ‘’Anayasanın 2. maddesini doğrudan hedef alarak, bu maddenin arkasından dolaşarak, laiklik ilkesini ortadan kaldıran, Cumhuriyetin kuruluş felsefesini yok eden bir tertiple karşı karşıya olduklarını’’ söyledi. Anadol, yapılmak istenenin, Türkiye’yi Ortaçağ karanlığına geri döndürmek ve 85 yıllık Cumhuriyetten rövanş almak olduğunu ileri sürdü.

Hakkı Suha Okay da bir yandan katsayıyla, diğer yandan da Yargıtayın yapısıyla oynanmak istendiğini savunarak, şöyle konuştu:

‘’Cumhuriyetin kazanımlarıyla, aydınlanma devriminden rövanş almak isteyen siyasal iktidar, yargıyı, yükseköğrenimi ele geçirmek isterken, bir yandan da anayasanın değişmez kurallarını devre dışı bırakmak istiyor. Son kez bir çağrıda daha bulunuyoruz. Cumhuriyet ile değerleri ve nitelikleriyle daha fazla oynamayın. Oylamadan sonra Türkiye’de bir başka laiklik tanımı başlayacak. Biz bu konuda anayasal kurumlara güveniyoruz. Yargısal süreçteki başvurumuzu devam ettireceğiz. Dilerim iş yargıya taşınmadan, sağduyu egemen olur ve bu hatalı gidişe dur derler.’’

/ ANKARA

10.02.2008


 

Başörtüsünde dayatma yanlış

Nobel edebiyat ödüllü yazar Orhan Pamuk, “Başörtüsünün İslami fundamentalizmle alakası yok. Bir gelenektir. Profesör edasıyla tepeden çözümler dayatmak yanlıştır” dedi.

Pamuk, Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması için yapılan anayasal değişiklikle ilgili İtalyan La Repubblica gazetesine açıklamada bulundu. “Başörtüsü”nün kendi başına köktendinci bir niteliğe sahip olmadığını belirten Pamuk, Türkiye’de kadınların İtalya’da olduğu gibi geleneksel olarak eşarp taktıklarını hatırlattı. Pamuk, “Türkiye’de başını örtmeye alışmış insanlar zaten yüksek oranda. İkincisi; başörtüsü takanlar sadece AKP’nin seçmeni değil, sosyal demokrat çevreye yakın insanlar da var” derken, tepeden dayatılan çözümlerin yanlış olduğunu söyledi.

Pamuk “Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması endişe verici mi?” şeklindeki bir soruya şu cevabı verdi:

“Türkiye’de öyle bir paradoks var ki, Başbakan Erdoğan’ın başörtülü kızları kendilerini özgür hissetmek için Bush’un fundamentalist Amerika’sına gitmek zorunda kaldı. Erdoğan’ın gücü var; kızlarını yurtdışına okumaya gönderebildi. Diğer kadınlar ise savunmasız.”

/ İSTANBUL

10.02.2008


 

Erdoğan: İmtiyazlı ortaklık ifadesi çok çirkin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı AB üyesi ülkelerin yöneticilerinin, Türkiye için zaman zaman “İmtiyazlı ortaklık” gibi ifadeler kullandıklarını belirterek, “Bunu siyaseten bir çok çirkin buluyoruz” dedi.

Başbakan Erdoğan, 44. Münih Güvenlik Politikası Konferansı’nın açılışında yaptığı konuşmada, AB müzakerelerine değindi. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

“AB’ye katılım sürecimiz bizim açımızdan istikrarlı bir temele oturmuştur. Zihnimizde bu sürecin amacı, hedefi, sonucu, bizi götüreceği yer gibi konularda herhangi bir soru işareti veya tereddüt yoktur. Varılacak yer bellidir. O da diğer üyelerle eşit şartlarda tam üyeliktir. Zaman zaman sağolsun bazı Avrupalı dostlar Türkiye için ‘İmtiyazlı ortaklık’ gibi ifadeler kullanıyorlar. Bunu siyaseten biz çok çirkin buluyoruz. Zira oyun esnasında kural değişmez. Maça çıkıyoruz... Penaltının kuralları belli. 90 dakikayı oynuyoruz, artı uzatmalar... Tam bu esnada bakıyorsunuz penaltının kuralları değişiyor. Böyle çirkinlik olmaz.

AB müktesebatı içerisinde Avrupa Birliği’ne nasıl girilebileceği belli. Bütün bunlar belliyken son zamanlarda ‘İmtiyazlı ortaklık’ gibi yakıştırmanın çıkmış olması ne adalet anlayışına, ne hakkaniyet anlayışına ne de AB’nin ahde vefa anlayışına sığmamaktadır, uymamaktadır.”

/ MÜNİH

10.02.2008


 

DTP’ye verilen ek süre doluyor

Anayasa Mahkemesi’nin, Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kapatılması talebiyle açılan davada, partiye ön savunma için verdiği 1 aylık ek süre yarın mesai bitiminde doluyor.

Yüksek Mahkeme, DTP’nin, ön savunma için istediği 3 ay ek süre verilmesi talebini, 9 Ocak 2008’de karara bağlayarak, 1 ay ek süre tanınmasına karar vermişti. Partiye tanına 1 aylık ek süre, yarın mesai bitiminde sona erecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP’nin “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı” haline geldiği gerekçesiyle “temelli kapatılması” talebiyle dava açmıştı.

/ ANKARA

10.02.2008


 

Esengün: Anayasa değişikliği daha geniş kapsamlı olmalı

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Esengün, yapılacak anayasa değişikliğinin çok daha geniş kapsamlı olması gerektiğini söyledi.

Esengün, partisinin Elazığ bölge toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, yıllardan beri devam eden ‘’başörtüsü baskısının son bulmasını’’ ümit etiklerini ifade etti. Esengün, şöyle konuştu: ‘’Yapılan anayasa değişikliği bize göre yeterli değil. Sadece üniversite öğrencisine başörtüsü serbestliği getirmek Türkiye’de yasağı ortadan kaldırmaz. İktidar, elindeki bu geniş imkana, MHP’nin desteğine rağmen yapması gereken asıl icraatı yine yapamadı, yine olması gerekeni değil de birtakım çevrelerin istediği doğrultuda bir değişiklik yapma yoluna gitti. Sadece üniversite öğrencilerine anayasal serbesti getirmek yeterli değildir. Üniversiteyi bitirdikten sonra iş hayatında çalışacak olan evlatlarımızın kılık kıyafetlerinden dolayı bir baskıya uğramaması lazım. Yapılacak değişiklik çok daha geniş kapsamlı olmalıdır.’’

Esengün, anayasanın din ve vicdan hürriyetini ihtiva eden maddede yapılacak bir değişiklikle ‘’başörtüsü yasağının, kılık kıyafet yönünden yapılan haksızlığın’’ hem kamuda, hem okullarda, her tarafta sona ereceğini belirtti.

/ ELAZIĞ

10.02.2008


 

İnsan Hakları Komisyonu Almanya’ya gidecek

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, 9 Türk’ün hayatını kaybettiği, Almanya’nın Ludwigshafen şehrindeki binada incelemelerde bulunacak.

Komisyon Başkanı Zafer Üskül’ün başkanlığında, AKP İstanbul Milletvekili Halide İncekara, AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş, MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici ve DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’dan oluşan heyet, bugün incelemelerde bulunmak üzere Almanya’ya gidecek.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu heyeti, Ludwigshafen şehrinde bir binada, 3 Şubat Pazar günü çıkan ve 9 Türk’ün hayatını kaybettiği yangın sebebiyle, 12 Şubat Salı günü bu şehre gidecek. Heyet, burada incelemelerde bulunacak.

Heyet ayrıca, Almanya’nın Münih, Köln, Düsseldorf ve Berlin şehirlerinde, Türk vatandaşlarıyla bir araya gelerek sorunlarını dinleyecek. 4 cezaevinde incelemelerde de bulunacak olan heyet, Türk mahkumlarla görüşecek.

Almanya Federal Hükümetinin İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ile Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Maria Böhmer ile bir araya gelecek olan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu heyeti, Almanya Federal Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Herta Daeubler-Gmelin ve Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Sebastian Edathy ile görüşecek. Heyet, 16 Şubat Cumartesi günü Türkiye’ye dönecek.

/ ANKARA

10.02.2008


 

Ayakkabısı çalınana yenisi veriliyor

Adana’da bir camide ayakkabı hırsızlığına karşı ilginç bir yöntem geliştirildi. Camide ayakkabısı çalınana bir çift yeni ayakkabı verilecek.

Ayakkabı hırsızlarına da; “Ayakkabımızı çalma, iste çorabıyla hediye edelim” notları bırakıldı. Hastaneler kavşağındaki Darüşşifa Camii İmamı Kenan Karabulut, özellikle Cuma günleri yaşanan ayakkabı hırsızlığına son vermek ve cemaatin mağdur olmaması için bir sivil toplum örgütü ile işbirliğine gitti. Karabulut, ayakkabı hırsızlığından dolayı kimsenin mağdur olmasını istemediği için hayırsever bir dernekten bu konuda yardım istedi.

/ ADANA

10.02.2008


 

Doğuda köy yolları kapalı

Doğu Anadolu Bölgesi’nde kar yağışı ve tipi sebebiyle 115 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor. Bölgede, gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 18 derece ile Ardahan’da yaşandı.

Meteoroloji Bölge Müdürlüğünün şehir merkezlerinde yaptığı son ölçümlere göre kar kalınlıkları Kars’ta 42, Bayburt’ta 41, Ağrı’da 38, Ardahan’da 36, Erzincan’da 26 ve Erzurum’da 20 santimetre olarak belirlendi.

Kar yağışı ve tipi sebebiyle Bingöl’de 51, Tunceli’de 35, Erzincan’da 20 ve Muş’ta 9 köyle ulaşım sağlanamıyor.

İl özel idarelerine bağlı ekiplerin, kapalı yolları açma çalışmaları aralıksız devam ediyor.

Bölgede gece yaşanan en düşük hava sıcaklığı ise sıfırın altında olmak üzere, Ardahan’da 18, Erzurum ve Ağrı’da 14, Kars ve Bayburt’ta 15, Erzincan’da 16 ve Iğdır’da 5 derece olarak ölçüldü.

Meteoroloji yetkilileri bölgede Çarşamba gününe kadar havanın parçalı az bulutlu olacağını, Çarşamba günü ise bölgenin yeni bir yağışlı hava kütlesinin etkisi altına gireceğini belirttiler.

/ ANKARA

10.02.2008


 

Uludağ’da kar rekor seviyede

Bursa Uludağ’da kar kalınlığı 148 santimetre ile sezonun en yüksek seviyesine ulaşırken, kar yağışının bugün yeniden başlaması bekleniyor.

Uludağ Meteoroloji yetkililerinden alınan bilgiye göre; son günlerde yaşanan yağışlı havalardan sonra Uludağ’da kar kalınlığının 148 santimetreye çıkarak, sezonun en yüksek seviyesine ulaştığı belirtildi.

Dün açık bir havanın hakim olduğu Uludağ’da bugünden itibaren kar yağışının yeniden başlayacağı ve çarşamba günüde devam etmesi bekleniyor.

Hava sıcaklığının ise gece eksi 4 derece civarında olduğu Uludağ’da gündüz ise eksi bir derece civarında seyrettiği belirtildi.

Sis olmayıp açık bir havanın hakim olduğu Uludağ’da yer yer buzlanma yaşandığı vurgulanarak, sürücülerden dikkatli olmaları istendi.

/ BURSA

10.02.2008


 

Sigara yasağı çok anlamlı

Konya İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci, "Sigara yasağına başladığımız gün, bir arkadaşımız sigara yüzünden kalp krizi geçirip öldü. O gün, yasağın ne kadar anlamlı olduğunu daha iyi anladık’’ dedi.

Konya İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci, Türkiye’de hekimlerin yüzde 55’inin, öğretmenlerin ise yüzde 60’ının sigara içtiğini söyledi. Küçükkendirci, sigarasız bir Konya oluşturmak için yola çıktıklarını, ciddi anlamda çalışmalara 3 yıl önce başladıklarını belirtti. Sağlık Müdürlüğünde sigara içilmesini 3 yıl önce tamamen yasakladıklarını; hatta içenlere özel oda bile vermediklerini ifade eden Küçükkendirci, ‘’Bu yasağa başladığımız gün, bir arkadaşımız sigara yüzünden kalp krizi geçirip öldü. O gün, yasağın ne kadar anlamlı olduğunu daha iyi anladık’’ dedi.

/ KONYA

10.02.2008


 

Marmara’da 3,5 metrelik köpek balığı avlandı

Marmara Denizi’nde balıkçı ağlarına takılan 3,5 metre uzunluğundaki köpek balığı, Kadıköy’de tezgahta sergileniyor.

Orhan ve Ayhan Keleş adlı balıkçı kardeşlerin ağlarına, Yalova Çınarcık açıklarında avlanırken 3,5 metrelik bir köpek balığı takıldı. Yaklaşık 300 kilo ağırlığındaki köpek balığını İstanbul’a getiren balıkçılar, Kadıköy’deki dükkânlarında sergilemeye başladı. Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği köpek balığı, önümüzdeki günlerde parçalanarak kilosu 15 YTL’den satışa çıkartılacak.

/ İSTANBUL

10.02.2008


 

Üstün zekâlı öğrenciler için bir merkez daha

Üstün zekâlı öğrencilerin kendilerini geliştirmesi için yapılan bilim san’at merkezlerinin 43.’sü Kayseri’de hizmete açılacak.

İl Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata, okullarda öğretmenlerin öğrencilerin ortalama zekâ seviyesine göre ders anlattıklarını, bu durumda üstün zekâlı öğrencilerin kendilerini geliştirme konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirtti.

Bu öğrencilerin, okul dışındaki zamanlarında kendilerini geliştirmelerinin sağlanması için bilim san’at merkezlerinin açıldığını ifade eden Ayata, Kayseri’deki ilk bilim san’at merkezinin açılış için hazır hale geldiğini kaydetti.

Ceha Büro Mobilyaları firması tarafından yaptırılan Çetin Şen Bilim Sanat Merkezinin, projesinin de Türkiye’de ilk olma özelliği taşıdığını bildiren Ayata, şu bilgileri verdi: ‘’Türkiye’de bilim san’at merkezi sayısı 43’e ulaştı. Ancak Kayseri’de yapılan merkez binası, amacına uygun olarak hazırlanan projenin hayata geçirildiği ilk bina özelliği taşıyor. Merkezde, Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından belirlenen yaşlarına göre IQ seviyeleri yüksek olan öğrenciler eğitim görecek. Öğrenciler, burada okul dışındaki vakitlerinde öğretmenler tarafından birebir eğitime tabi tutulacak. Böylece, öğrenciler zekâlarını kullanarak kendilerini daha iyi yetiştirebilecekler. Bu merkezler sayesinde geleceğin bilim adamlarının yetişmesine katkı sağlanacak.’’

/ KAYSERİ

10.02.2008


 

Piller geri dönüşüme kazandırılmalı

Türkiye’de, bir yılda piyasaya sürülen yaklaşık 11 bin ton pilden 260 tonunun, bertaraf edilmesi veya geri kazanılabilmesi amacıyla toplanabildiği bildirildi.

Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) Genel Sekreteri İlker Sel, yaptığı açıklamada, özellikle son 30 yılda endüstriyel alanda yaşanan gelişmeler ve rekabet ortamının, birçok yeni üründe ağır metal kullanımını da beraberinde getirdiğini söyledi. Ağır metal kullanılan ürünlerin denetlenmesi konusunda birçok kurum ve kuruluşun faaliyet gösterdiğini ve ürünlerdeki ağır metal konsantrasyonlarının belirlenen seviyelerde olmasına çalışıldığını anlatan Sel, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan ‘’Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği’’ ile atık pil konusunda da belirli bir kontrol noktasına ulaşıldığını dile getirdi.

Sel, pil kullanımının, sanayileşme ve gelişmenin bir göstergesi olduğunu ifade ederek, Almanya’da yaklaşık 31 bin ton olan yıllık piyasaya sürülen pil miktarının, Türkiye’de yaklaşık 11 bin ton yani 200-300 milyon adet civarında bulunduğunu kaydetti.

Almanya’da 13 bin ton civarındaki pilin bertaraf edilmesi veya geri kazanılabilmesi amacıyla toplandığını belirten Sel, şöyle devam etti:

‘’Türkiye’de ise geçen yıl 260 ton pil toplayabildik. Bu yıl sonunda hedefimiz, 500 ton pil toplamak. Toplanabilen pil miktarında, henüz yolun çok başındayız. Bu tür çalışmaların istenilen seviyelere ulaşması, alt yapı, toplama ağının genişliği, toplumun konuya ilgisi gibi birçok faktörün bir araya gelmesiyle şekillenmektedir. Bugün gelinen noktadaki başlıca sorunumuz, halkımızın bu konuda fazla bilgi sahibi olmamasıdır.”

ATIK PİLLERLE İLGİLİ DİKKAT

EDİLMESİ GEREKENLER

Pillerin gelişigüzel çevreye atılmaları durumunda, zamanla toprağı ve suyu kirletebileceğine dikkati çeken TAP Genel Sekreteri İlker Sel, atık pillerle ilgili dikkat edilmesi gereken konuları şöyle sıraladı:

“Ev veya iş yerlerinde atık pillerinizi evsel çöplerle kesinlikle karıştırmayınız ve rastgele sokaklara atmayınız.

Atık pilleri toprağa gömmeyiniz, deniz, akarsu, göl veya kanalizasyonlara atmayınız, ateşte yakmayınız.

Atık pillerinizi ayrı bir yerde (naylon torba, kutu, kavanoz, vs.) biriktiriniz.

Atık haldeki pilleri evinizde veya iş yerinizde uzun sürelerle muhafaza etmeyiniz.

Atık pillerinizi bulunduğunuz yere en yakın mahaldeki atık pil toplama kutusuna atınız veya satın aldığınız yere götürünüz.

Eğer pil satın aldığınız yerde atık pil toplama kutusu yoksa, satış noktasını uyarınız ve atık pil kutusu bulundurmasının yasal bir yükümlülük olduğunu hatırlatınız.

Atık pillerin bünyelerindeki bazı metallerin geri kazanılabileceğini ve böylece ekonomiye katkıda bulunulacağını unutmayınız.

Atık pilleri ayrı toplayarak çevrenin korunmasına önemli bir katkıda bulunacağınızı unutmayınız.”

/ BURSA

10.02.2008


 

Çocuk işçiliğini önleyecek projeler destek bekliyor

Çocukları sokaktan çekmek için işçi ve işveren sendikalarını bir araya getiren ‘’Çocuk İşçiliğine Karşı Toplumsal İş Birliği ve Adana İlinde Yürütülen Zamana Bağlı Politika ve Program Çerçevesinde Faaliyetlere Destek Projesi’’nin devamı için toplumsal duyarlılık beklendiği bildirildi.

Proje Koordinatörü ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferdi Tanır, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ortaklığında gerçekleştirilen projenin amacına ulaşmakla kalmayıp, çeşitli ülkelere de örnek olduğunu bildirdi.

Doç. Dr. Tanır, il merkezinde kamuya ait binada 23 Mayıs 2006 tarihinde uygulamaya geçirilen proje kapsamında, sanayi sektöründe ağırlıklı olarak mobilya imalatı alanında, mevsimlik tarım işçiliğinde ve sokakta çalışan çocuklara yönelik hizmet verildiğini vurguladı. Doç. Dr. Tanır şunları söyledi: ‘’Genel toplamda, 273’ü erkek, 87’si kız 360 çocuk ve 60’ı kadın, 18’i erkek 78 aile bireyi merkeze kayıt edilerek, eğitim programına alındı. Sağlık kontrolleri yapılan ve okula kazandırılan çocukların kırtasiye, çanta ve önlük gibi çeşitli ihtiyaçları karşılandı. Proje sayesinde 360 kayıtlı çocuktan, 220’si işten çekilirken 125 çocuğun da işe başlanması engellendi.’’

ÇEŞİTLİ ÜLKELER, BU PROJEYİ ÖRNEK ALDI

Doç. Dr. Ferdi Tanır, başta Kırgızistan olmak üzere çeşitli ülkelerin de çocuk işçiliği mücadelesine örnek gösterilen projenin 30 Mart 2007 tarihinde sona ermesine rağmen çalışan çocuklara yönelik sağlık, eğitim ve sosyal destek çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. Merkezde halen bir sekreter, bir sosyal hizmet danışmanı, bir il koordinatörü hekim olmak üzere üç kişilik ekibin çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Tanır, projenin sürekliliği için toplumsal duyarlılık gerektiğini kaydetti. Tanır, ‘’Süresi tamamlandığı için şu anda sadece zorunlu giderleri karşılanan proje, yüzlerce çocuğa daha ışık olabilir’’ dedi.

Doç. Dr. Ferdi Tanır, proje için bütün kamu kurum ve kuruluşları, meslek örgütleri ile sivil toplum kuruluşlarından destek beklediklerini sözlerine ekledi.

/ ADANA

10.02.2008


 

Çiğ köftede hastalık riski

Harran Üniversitesi (HRÜ) Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Süda Tekin Koruk, çiğ et yoluyla bulaşabilen ‘’Toksoplazma hastalığı’’ndan korunmak için, çiğ köftede kullanılan etin dondurulduktan ya da pişirildikten sonra kullanılması gerektiğini söyledi.

Çiğ köftenin yapılışı sırasında hijyenik şartların çok önemli olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Koruk, çiğ köfte denilince akla gelen ilk unsurun da çiğ et olduğunu belirtti. Çiğ köftede kullanılan etin vücutta parazitlere sebep olabildiğini aktaran Koruk, bundan ötürü bölgedeki çocuklara bakıldığında yeterince gelişemediğini, kansızlık ve bağırsak parazitlerine sık rastlanılabildiğini söyledi.

/ ŞANLIURFA

10.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri