Ekonomi

Kayıt dışına baskın

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Tanış, 90 müfettişle İstanbul’daki iş yerlerini denetlemeye başladıklarını belirterek, denetimler sonucunda kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınacağını bildirdi.

Tanış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in talimatı doğrultusunda 20 iş sağlığı ve iş güvenliği teknik müfettişi, 20 sosyal iş müfettişi, 20 SGK müfettişi, 30 yoklama memuru olmak üzere toplam 90 kişinin, önceki gün itibarıyla teftişe başladığını kaydetti. İkitelli ve Topkapı’daki sanayi sitelerinde başlayan teftişin, İstanbul genelinde devam edeceğini belirten Tanış, ‘’İstanbul’daki bütün iş yerlerine gireceğiz. Sokağa gireceğiz, başından sonuna kadar hiç atlamadan tarayacağız. Hiç şansları yok. 25 Şubat’tan itibaren de yaklaşık 800 müfettiş ile Marmara Bölgesi’ndeki iş yerlerinin denetimi başlayacak’’ dedi.

“KAPILAR KAPANACAK, İŞÇİLER SAYILACAK’’

Atakan Tanış, bir kişinin, günde ancak bir iş yerini denetleyebildiğini, müfettişin bir iş yerine girince bütün kapıları kapatacağını, iş yerindeki mevcut kişileri sayarak, bordrolarını isteyeceğini söyledi. Tanış, karşı çıkan iş yerleri olacağını, müfettişlerin tepkilerle karşılaşacağına işaret ederek, ‘’Şu anda büyük bir operasyon yapılıyor. Kolay bir hadise değil. Ama sonunda ortaya müthiş bir kayıt dışılık çıkacak’’ diye konuştu.

Denetim sonucunda bir iş yerinin kuruluşundan bugüne kadar olan bütün evrak ve muhteviyatının rapora dönüşeceğini ifade eden Tanış, kurallara uygun olmayan iş yerleri hakkında cezai müeyyide uygulanacağını bildirdi.

Tanış, cezaların 80 YTL para cezasından başlayıp iş yeri kapatmaya, hapis cezasına kadar gidebileceğini dile getirdi.

HER İŞ YERİ İÇİN AYRI TUTANAK

Denetimler sonucunda kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınacağını vurgulayan Atakan Tanış, şöyle devam etti: ‘’Denetimler sonucunda her iş yeri için ayrı bir rapor tutulacak. ‘Türkiye’de artık kayıt dışılığın önüne geçilebiliyor’ gibi bir şerh gelecek. Artık herkes istediği gibi, istediği şartlarda, rahat bir şekilde iş yeri açamayacak. Denetimler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları çerçevesinde yürütülen demokratik bir ülke olduğunu, Türkiye’de herkesin yaşama hakkına sahip çıkılması gerektiğini, Türkiye’de her kesimin devletin şefkatli kolları içinde kendini bulması gerektiğini ortaya çıkaracak. Denetimler, ‘iş kazası oldu, bunun sahibi kimdir’, ‘Patlama oldu bunun müsebbibi kimdir’ gibi sorularla muhatap olunmaması açısından Türkiye’de artık buna devletin, hükümetin eğilmesini gösterecektir.’’

/ İSTANBUL

07.02.2008

Moody’s: Türkiye, dolardaki düşüşten etkilenir

Moody’s, dolarda keskin bir düşüş daha olması halinde Türkiye’nin bundan en çok etkilenecek ekonomiler arasında yer aldığını ancak başka sorunlar olmadığı takdirde buna dayanabilecek güçte olduğunu bildirdi.

Moody’s’in raporunda, ülkelerin finansman ihtiyaçları (cari işlemler dengesinin GSYİH’ye oranı) ve ABD ekonomisine bağımlılıklarını (toplam ihracat içinde ABD’ye yapılan ihracatın oranı) tanımlayan “kırılganlık” konusunda en önde gelen ülkelerin Türkiye ile Güney Afrika olduğu belirtildi. Raporda, “Türkiye’nin durumu daha karmaşık. 2007’de liranın dolar karşısındaki değer kazanması Euro’nunkini bile geçti ve 2008’de de devam etti. Ülkenin zaten büyük olan dış finansman ihtiyaçları dikkate alındığında yüksek cari açığı Türkiye’nin esas makroekonomik kırılganlığını oluşturuyor. Ayrıca, güçlü iç talep, daralan iç tasarruflar ve yüksek emtia fiyatları nedeniyle cari açık direnç göstermeye devam ediyor” denildi.

Ancak raporda Türkiye’nin dayanıklı yönlerine de işaret edilerek, “Türkiye’nin yaşamakta olduğu gerçek uyum, 2001 mali krizinden bu yana bütçe konsolidasyonunda gösterilen etkileyici performans ve ABD dolarının düşmesinin borç ölçümlerine olumlu etkileri dikkate alındığında (başka baskı etkenleri olmadığı takdirde), Türkiye ekonomisinin varsayılan bir ABD doları düşüşünün etkilerine dayanıklılık gösterebilmesi gerekir” denildi.

/ İSTANBUL

07.02.2008

Doğudan ihracat ‘tanıtımla’ artacak

Doğu Anadolu Bölgesinden yapılan ihracatı artırmak için, uluslararası fuarlarda stant açılarak, bölgede üretilen ürünlerin tanıtımı yapılıyor.

Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Başkanı Kamil Polat, bölgede üretilen ürünlerin tanıtımını yapmak ve ihracat kapasitesini artırmak amacıyla, bu yıl daha fazla fuarı katılarak bölge ürünlerinin tanıtılacağını ifade ederek, ‘’Globalleşen dünyada alıcı ve satıcıyı bir araya getiren fuarların önemini biliyoruz. Bunun için artık daha fazla fuara katılıp, açacağımız stantlarda bölgemiz ürünlerini tanıtıp, ihracatı artıracağız’’ dedi. 2007 yılında birliğe bağlı illerden 2 milyar 150 milyon dolarlık ihracatın yapıldığını anlatan Polat, bu yıl yapılan ihracatı 2.5 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini kaydederek, ‘’2010 yılındaki hedefimiz ise 4-5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmaktır. Asıl hedefimiz ise cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023 yılında 10 milyar dolar ihracata ulaşmak için planlarımızı yaptık’’ dedi.

/ ERZURUM

07.02.2008

Türkiye Genç İşadamları Güney Afrika’ya gidecek

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonundan (TÜGİK) bir grup işadamının, TürkiyeGüney Afrika İşadamları Derneği (SATBA) ve Türk-Güney Afrika İş Konseyinin davetlisi olarak Güney Afrika’ya gideceği bildirildi.

TÜGİK’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, 40 kişilik bir heyetle düzenlenecek gezi bugün başlayıp 12 Şubat Salı gününe kadar devam edecek. İş gezisi çerçevesinde heyet, Güney Afrikalı işadamları ile iş görüşmeleri yaparken, ayrıca SATBA ile de bir işbirliği protokolü imzalanacak.

Yeni Asya / İSTANBUL

07.02.2008

Açlık sınırı 940 YTL

Türkiye Kamu-Sen, Ocak ayında dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını 2 bin 463 YTL, çalışan tek kişinin açlık sınırını ise 940 YTL olarak hesapladı.

Türkiye Kamu-Sen’den yapılan açıklamada, Ar-Ge Merkezinin, ‘’Türkiye İstatistik Kurumundan (TÜİK) alınan Ocak 2008 fiyatlarına göre gerçekleştirdiği’’ araştırmaya göre, çalışan tek kişinin açlık sınırının Aralık 2007’ye göre yüzde 5,06 oranında artarak 940 YTL 26 YKr olduğu belirtildi.Açıklamada, gıda, giyim, sağlık, barınma ve eğitim başta olmak üzere, 14 harcama kalıbı esas alınarak belirlenen dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının ise bir önceki aya göre yüzde 5,78 oranında artarak 2 bin 463 YTL 84 YKr, çalışan tek kişinin yoksulluk sınırının ise bin 234 YTL 86 YKr olarak hesaplandığı ifade edildi.

/ ANKARA

07.02.2008

Ekmeğe zam gelebilir

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, un fiyatlarındaki artış sonucunda, bu yıl içinde ekmek fiyatlarının yüzde 20-25 oranında zamlanmasının söz konusu olacağını söyledi.

Balcı, Federasyon Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, geçen yıl un fiyatlarının yüzde 35 zamlandığını, bir çuval unun fiyatının 31 YTL’den 42 YTL’ye çıktığını ve bunun sonucunda da ekmek fiyatlarının arttığını hatırlattı. Küresel ısınma bahane edilerek un fiyatlarındaki yüzde 35’lik artışın kabul edilemeyeceğini kaydeden Balcı, şöyle konuştu: ‘’Ekmek fiyatlarının 1 yıl içinde yüzde 60-70 artış gösterdiği zamanlar olmuştur. Bugünkü şartlara bakılacak olursa 2008’de ekmek fiyatlarında yüzde 20-25 zam söz konusudur. Bugünkü veriler zammı zorunlu kılıyor. Bu oranın daha da artmaması için TMO’nun gayret göstermesi gerekiyor.’’

/ ANKARA

07.02.2008

Deloitte: Avrupa ile ticaret, krizden korur

Deloitte’a göre, dış ticaretinin çoğunluğunu Avrupa ile gerçekleştiren Türkiye ABD kaynaklı bir krizden daha az etkilenecek.

Deloitte’un hazırladığı ‘’Küresel Ekonomik Görünüm 2008’’ raporunda, ABD ekonomisindeki yavaşlamanın sert olabileceği, Avrupa’nın ise yavaşlamayı daha yumuşak yaşayabileceği kaydedildi. Raporda ayrıca, son yıllarda iyi kontrol edilebilen enflasyonun küresel ölçekte yeniden büyüme trendine girdiği belirtildi. Deloitte Türkiye Denetim Ortağı Hasan Kılıç, raporla ilgili değerlendirmesinde, 2008 yılında dünya ekonomisinde bir yavaşlama yaşanacağı ve özellikle ABD ekonomisinin gelişmelerden olumsuz etkileneceğinin görüldüğünü, ancak uzun vadede küresel ekonominin büyümeye devam edeceğini aktardı. Kılıç, ‘’Türkiye var olan risklerini iyi yönettiği takdirde biraz yavaşlayarak da olsa büyümesini sürdürecektir. Zaten Türkiye dış ticaretinin sadece yüzde 9’unu ABD ile yapıyor, yüzde 60’dan fazlası ise Avrupa ile gerçekleşiyor. Bu bakımdan ekonomik yavaşlamayı daha yumuşak yaşaması beklenen Avrupa ile birlikte Türkiye de yaşanan dalgalanmalardan daha az etkilenebilir’’ dedi.

/ İSTANBUL

07.02.2008

Hurda kamyona başvuru yok

35 yaş üstü kamyon, otobüs, tanker ve çekicilerin trafikten çekilerek imha edilmesi uygulaması için bugüne kadar sadece 10 araç için başvuruda bulunuldu.

Ulaştırma Bakanlığının, kara yollarında güvenliğin artırılması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve nakliye piyasasında fiyat dengesinin sağlanması amacıyla başlattığı 35 yaş üstü kamyon, otobüs, tanker ve çekicilerin trafikten çekilerek imha edilmesi uygulaması için bugüne kadar sadece 10 araç için başvuruda bulunuldu. Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri, 15 Ocaktan itibaren, kayıtlı olan 5 bin 981 araçtan sadece 10’unun hurdaya ayrıldığını belirtti. Yetkililer başvuru sayısının az olmasının ülke genelinde devam eden yoğun kış şartları ile araçların çoğunun vergi borcu olması ve hurdaya ayırmak için ‘’vergi borcu yoktur’’ yazısı istenmesi olduğunu kaydettiler.

1 Marttan itibaren 1959-1961 model araçların hurdaya ayrılacağını hatırlatan yetkililer, bu tarihten itibaren sayının artacağını düşündüklerini belirttiler. Hurdaya ayrılacak araçlar kategorisinde, yaklaşık 47 bin 278 kamyon, bin 996 tanker, 8 bin 77 otobüs ve 2 bin 91 adet çekici olmak üzere 59 bin 442 araç bulunuyor.

/ ANKARA

07.02.2008

Yumurtalık’ta tersane atağı

Adana-Yumurtalık Serbest Bölgesinde yaklaşık 80 bin metre kare alan üzerine kurulacak ve yılda 6 geminin inşa edileceği, 30 milyon dolara mal olacak tersanenin inşaat çalışmalarına başlandı.

Saha çalışmalarına başlanan ve 34 milyon dolara mal olacak diğer tersane tamamlandığında ise 250 kişi istihdam edilecek ve yılda 2 gemi üretilecek.

/ ADANA

07.02.2008

Sakladı samanı, geldi zamanı

Çukurova yöresinde buğday hasadının ardından tarlada kalan sapları üreticiden alarak stok yapan tüccar, kış aylarında samanı 3 katı fiyata satıyor.

Çiftçilerin ayçiçeği, kanola gibi alternatif ürünlere yönelmesi ve hayvancılıktaki atılımla ortaya çıkan yem ihtiyaca paralel samancılık da gelişti. Yetkililer buğday hasadının yapılmasının hemen ardından samanın kilosunun 40-60 YKr arasında satıldığını, ancak şu anda fiyatın 120-140 YKr arasında alıcı bulduğunu belirtirken, kurak geçen bir yılın ardından artan saman ihtiyacını karşılamak isteyen besicilerin, yaklaşık 3 katı fiyat farkı ödeyerek saman aldıklarını söylediler.

/ ADANA

07.02.2008

Bütün haberler