Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, başörtüsü düzenlemesinin anayasada yapılmasını eleştirerek, “Nasıl bağlanacağını dayatmak, başörtüsünü yasaklamaktan daha büyük ihlâl” dedi.
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, bianet’e yaptığı değerlendirmede, AKP ile MHP’nin “başörtüsü sorunu”nun çözümü için anlaştığı hukuki düzenlemenin anayasal sisteme aykırı olduğunu savundu. Başörtüsünün bir anayasa konusu olmadığını ifade eden Kaboğlu, “Eğer yine de bu yolla düzenlenecekse başörtüsünün nerede serbest olmadığının belirtilmesi lazım, örneğin kamu dairelerinde, ilkokulda ve liselerde serbest olmadığının açıkça yazılması gerekir” dedi.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Kanunundaki “Çene altından bağlanmalı” ifadesinde sakıncalar bulunduğunu ifade eden Kaboğlu, şunları kaydetti:
“Eğer başörtüsü dinsel bir emirse, kanundaki ifadenin gerekçesi dinsel buyruğa yani Kur’ân’a gönderme yaparak belirlenmeli. Bu yapılabilir mi? Laik bir rejimde yapılamaz. Bir kaynağa gönderme yapmadıkları için “çene altı” sınırlaması yöneticilerin kendi yaklaşımlarına göre yaptıkları bir belirleme olarak algılanır. Bunun özgürlükler açısından sakıncaları var: Farklı takmak isteyenlerin bu hakkının hangi nedenle sınırlandığı makul bir gerekçeyle açıklanmalı.
Başörtüsünün nasıl bağlanacağı konusunda kural koymak ve bunu dayatmak yasaktan daha ağır bir özgürlük ihlali. Çünkü siz kadının teni üzerinde, erkek olarak belirleme yapıyorsunuz.”
Düzenlemenin “kadınlar üzerindeki egemenlik arayışının sergisi” olduğunu kaydeden Kaboğlu, değişikliğin, özgürlükler alanında götürüsü getirisinden çok daha fazla olacağını ifade etti. Kaboğlu, “Başörtüsünün sınırını iktidarın belirlemesi, başörtüsü kullananları rencide etmek ve reşit olmadıklarını ortaya koymak demek” diye konuştu.
|