Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

2.4 milyon kişi tarımı terk etti

2002-2006 döneminde 2.4 milyon kişi tarımı terk ettiği, 2002 yılında 7.4 milyon olan tarımda çalışan sayısının 2006 yılında 6 milyona düştüğünü söyleyen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2007 yılı ortalaması kesinleşmemekle birlikte bu oranın yıl ortalamasında yüzde 27'nin altına düşeceğini gösterdiğini söyledi.

Tarımsal istihdamdaki azalmanın nispi olarak yavaşlasa da devam ettiğini söyleyen Bayraktar, "Ekim 2007 dönemi istihdam rakamları beklenildiği gibi oldukça olumsuz bir tablo çizdi. Geçen yılın aynı dönemine göre istihdam edilenlerin sayısı 55 bin kişi azalarak 22 milyon 750 bin kişiye düşmüştür. Tarım sektörüne bakıldığında aynı dönemde tarımda çalışan sayısı 225 bin kişi azalırken tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 170 bin kişi artmıştır. Ekim 2007 döneminde tarım sektörünün istihdamdaki payı 0,9 puan azalarak yüzde 25.9'a inmiştir. Aslında bu çözülmeden kaynaklanan göç sorunu kadar, bu azalmaya yol açan çiftçi sorunları da önemlidir" dedi.

2007 yılında tarımdan 225 bin kişinin ayrıldığını, ancak tarım dışı sektörlerde çalışan sayısının ise sadece 170 bin arttığını bildiren Bayraktar, AB ülkelerinde olduğu gibi kırsal kalkınma politikaları eşliğinde tarım dışı istihdam kapasitesinin yeterince arttırılması gerektiğini vurguladı. Tarımdaki istihdamın da kontrollü olarak azaltılması gerektiğini belirten Bayraktar, "Aksi halde özellikle büyük şehirlerimizde sosyal riskin artmasının önüne geçilmesi mümkün değildir. İstihdamın artırılmasında tabi ki gereken teşviklerin sağlanmasıyla yatırımların artırılması temel çaredir" diye konuştu.

İşsizlik oranının kırsal alanda yüzde 6.4 iken 2007 yılında yüzde 6.6'ya yükseldiğine dikkat çeken Bayraktar, "Diğer bir ifade ile tarımda hem işsizlik oranı artmış hem de tarımın istihdamdaki payı azalmıştır. 2007 yılında ekonomik büyümede hedeflere ulaşılamaması, tarımda ise üççeyreklik dönemde yüzde 5,6 gibi bir küçülme olması istihdamdaki olumsuzlukların ana kaynağıdır" dedi.

Ahmet Terzi / ANKARA

20.01.2008


 

Kuraklığın zararı 750 milyon YTL

Konya'da geçen yıl kuraklığın etkisiyle hasat edilmeyen ürün kaybı ve ürünlerde yaşanan verim kaybından doğan zararın yaklaşık 750 milyon YTL olduğu bildirildi.

DSİ 4. Bölge Müdürlüğünün hazırladığı raporda, 4 milyon 169 bin hektar yüzölçümüyle Türkiye'nin en geniş arazi varlığına sahip il olan Konya'da, 2 milyon 659 bin 890 hektar alanda tarım yapıldığı belirtildi.

Konya'da tarla bitkileri ekilişinde tahıl ekim oranının yüzde 81 gibi oldukça yüksek bir değere sahip olduğu vurgulanan raporda, Türkiye'deki buğdayın yüzde 7'si, arpanın yüzde 13'ü, fasulyenin yüzde 11'i, nohutun yüzde 10'u ve şeker pancarının da yüzde 20'sinin Konya'da üretildiği ifade edildi.

Konya'da 377 bin 426 hektar alanda sulu tarım, 2 milyon 282 bin 464 hektar alanda da kuru tarım yapıldığına dikkat çekilen raporda, Konya'da 2006-2007 döneminde Tuz Gölü havzasında yer alan ilçelerde yoğun kuraklık, Toroslar ve Sultan dağları civarında yer alan ilçelerde ise uzun yıllar ortalamasında yağış kaydedildiği bildirildi.

ÇİFTÇİLERİN ÇOĞU ZARAR GÖRDÜ

Konya'da 2007 yılı çiftçi kayıt sistemine göre 125 bin 566 çiftçinin bulunduğu bildirilen raporda, bu çiftçilerden 75 bininin kuraklıktan zarar gördüğünü beyan ederek, mağduriyetlerinin giderilmesi için Konya İl Tarım Müdürlüğüne başvurduğu belirtildi.

Raporda, 62 bin 446 çiftçinin kuraklık afetinden zarar gördüğünün tespit edilip, çiftçilere toplam 51 milyon 398 bin 408 YTL tahakkuk ettirildiği bildirildi.

Raporda, Konya'da hasat edilmeyen ürün kaybından doğan zarar 124 milyon 828 bin 230 YTL, kuraklığın etkisiyle oluşan verim kaybından doğan zarar da 624 milyon 430 bin 523 YTL olmak üzere, toplam ekonomik kaybın 749 milyon 258 bin 753 YTL olduğu kaydedildi.

/ KONYA

20.01.2008


 

Özcan: Türk-İş ve Kamu-Sen'le anlaştık

TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu Başkanı AKP Ankara Milletvekili Mehmet Zekai Özcan, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören tasarıya getirilen eleştirilerle ilgili olarak, ''Türk-İş ve Kamu-Sen ile konuşup uzlaştık. Talepleri karşılanırsa tasarıya tepki göstermeyecekler'' dedi.

Özcan, Ekonomik ve Sosyal Konsey'de alınan bazı kararlar ile Türk-İş ve Kamu-Sen ile yapılan görüşmeler sonucunda ortaya konulan çeşitli önerilerin tasarıya eklenmesi nedeniyle çalışmaların uzadığını söyledi.

''Türk-İş ve Kamu-Sen ile konuşup, uzlaştık. Talepleri karşılanırsa tasarıya tepki göstermeyecekler. Ben de onların taleplerini karşılamaya çalışıyorum'' diyen Özcan, tasarının ana parametreleri dışındaki önerilere açık olduklarını bildirdi.

DİSK, KESK gibi konfederasyonların tepkilerinin hatırlatılması üzerine de Özcan, şöyle konuştu: ''Bu tasarıya siyasî bakanlarla anlaşmamız mümkün değil. Bu konuda, iyi niyetle tatmin olmak isteyenlere açığız, gelsinler konuşalım. Yaptığımız kanunun, AK Parti ile bir ilgisi yok. Türkiye'nin 30-40 yıl sonrasını ilgilendiren düzenleme yapıyoruz. Buna herkesin destek vermesi lâzım. Bu tasarının, AK Parti'ye bir getirisi yok. Açıkların kontrolü ve sistemin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması için yapılan bir düzenleme... Bu yasayı biz AK Parti için yapmıyoruz. Görüşülen tasarının, 2025'e kadar sisteme bir getirisi yok. Dışarıdaki algılama yanlış. Siyaseten bakılırsa bu tasarının altından kalkamayız.''

Zekai Özcan, alt komisyondaki çalışmalarını gelecek hafta bitirmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.

/ ANKARA

20.01.2008


 

Yenilenebilir enerjimiz 5,4 milyon ton petrole eşit

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'de 2006 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerji miktarının, 5 milyon 383 bin ton eşdeğer petrol (TEP) olduğunu bildirdi.

MHP Samsun Milletvekili Osman Çakır'ın soru önergesini cevaplayan Güler, Türkiye'nin önemli miktarda yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olduğunu söyledi.

Güler, yenilenebilir enerji üretiminde en önemli payın, hidroelektrik ve biokütleye ait olduğunu ifade ederek, rüzgar ve güneş enerjisinin payının henüz çok küçük olduğunu, ancak ileride bunun artmasının beklendiğini vurguladı. ''Tespit edilen ekonomik hidrolik enerji potansiyelimiz, 130 milyar kilovat/yıldır. Bu potansiyelin yüzde 35'i işletmede, yüzde 9'u inşaat aşamasında ve geri kalan yüzde 56'sı ise proje seviyesindedir'' diyen Güler, biokütle kaynaklarının tarım, orman, hayvan, organik şehir atıklarından oluştuğunu söyledi.

Güler, Türkiye'nin atık potansiyelinin, yaklaşık 8.6 milyon TEP olduğunu, bunun 6 milyon TEP'inin ısınma amaçlı kullanıldığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Jeotermal enerji potansiyelimizin yüzde 10'luk bölümü ile 71 bin konut ısıtılıyor. 2006 Yılında ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen toplam enerji miktarı 5 milyon 383 bin TEP olmuştur. Bunun 3 milyon 886 bin TEP'i hidroelektrik-jeotermal kaynaklarından, 2 bin TEP'i bioyakıttan, 11 bin TEP'i rüzgardan, 1 milyon 81 bin TEP'i ısıl olarak jeotermal kaynaklardan, 403 bin TEP'i de ısıl olarak güneşten olmuştur.''

/ ANKARA

20.01.2008


 

Sanayide dönüşüm şart

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türk sanayisinin, bilgi teknolojilerine dayalı, yenilikçi ve yüksek katma değere sahip üretim modeline dönüşümü hızlandırmak ve tamamlamak zorunda olduğunu belirtti.

Türkiye Dış Ticaret Derneğinin (TURKTRADE) yayın organı Dış Ticarette Durum dergisinin Ocak sayısında döviz kuru ve etkileri konulu değerlendirmede bulunan Çağlayan, kurun rekabet gücünü etkilemesine rağmen verim artışı, hedef pazarlardaki büyüme ve ithal ara malı girdisi ile ihracatın rekor kırdığını söyledi. Bu dönemde hammadde ve enerji fiyatlarının yükselmesiyle cari açığın açık verdiğini belirten Çağlayan, "Cari açığın yönetilebilmesi önem arz etmekle beraber, sürekli cari açığın beraberinde riskler getirdiği unutulmamalıdır'' dedi. Geleneksel sektörlerdeki büyümenin yavaşladığını da kaydeden Çağlayan bu durumda yenilikçi çözümlerin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, Türk sanayisinin, bilgi teknolojilerine dayalı, yenilikçi ve yüksek katma değere sahip üretim modeline dönüşümünü hızlandırmak ve tamamlamak zorunda olduğunu belirtti.

İhracatın artış gösterdiği bu tip sektörlerde ara malı üretir konuma gelinmesi ve böylelikle ihracatta dışa bağımlılıktan kurtulunması gerektiğini kaydeden Çağlayan, bu durumda istihdam artarken, cari işlemler açığının azalacağını vurguladı.

Çağlayan, döviz kurunun Türk sanayisinin seyrini belirlemesini beklemenin, mevcut ivmenin düşmesine yol açabileceği gibi, bugün elde edilen kazanımların da kaybedilmesine sebep olabileceğine dikkati çekti.

/ ANKARA

20.01.2008


 

Cip kiralayan ile yatırımcı bir tutuluyor

İstanbul Serbest Muhasebeciler Malî Müşavirler Odası (İSMMMO), leasing konusunda KDV uygulamalarına bakıldığında ''cip kiralayan ile tarım yatırımcısının bir tutulduğunun ve aynı biçimde teşvikten yararlandığının ortaya çıktığını'' kaydetti.

İSMMMO'nun hazırladığı ''Leasing Kavgası'' raporuna göre, hükümetin KDV'yi yükseltmesine gerekçe olan hizmetler sektörü, leasing faaliyetlerinin çok büyük bir kısmını oluşturuyor. Leasing sektöründe 2007 yılının ilk 9 aylık döneminde toplam 5,6 milyar dolarlık işlemin 2,7 milyar dolarını hizmet sektörü, 2,5 milyar dolarını imalat ve 346 milyon dolarlık bölümünü de tarım sektörü kullandı.

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, yaptığı değerlendirmede, maliye'nin sadece yatırım malı niteliğindeki makine ve ekipmanda KDV oranını yüzde 18'den 8'e düşürmesinin çözüm olacağını söyledi. Arıkan ''Bir diğer seçeneğe göre, imalatta KDV'yi yüzde 8'e düşürüp basamak uygulanması. Yatırım mallarının listesi çıkarıldıktan sonra bu kalemlere ödenen ana paradan yüzde 1 KDV alınabilir. Kiraya yani kazanca ise yüzde 8 uygulanabilir. Böylece yatırımlara teşvik uygulaması devam ettirilebilir'' dedi.

Arıkan, makine ve teçhizat yatırımlarında düşük oranlı KDV ile leasing işlemi yapılmasına imkan tanınması gerektiğini ve bunun ekonomiye büyük katkısı olacağını belirtti.

/ İSTANBUL

20.01.2008


 

Türk Barter iş dünyasına çözüm oldu

Alternatif Finans ve Ticaret Sistemi'nin Türkiye'deki öncüsü Türk Barter, 2007 yılında da iş dünyasına çözüm olmaya devam etti.

2007 yılını bir önceki yıla göre yüzde 15 büyüyerek, 3500 üye ve 325 milyon YTL işlem hacmiyle kapatan Türk Barter, proje odaklı ve her firmaya özel inovatif yaklaşımıyla Türk iş dünyasının finans ve ticaretine çözüm oldu. Türk iş dünyasının yatırımlarında ve büyümesinde en önemli değerlerinin para değil, ürettiği mal ve hizmet olduğunu bununla ticaretini ve finans kaynaklarını güçlendirebileceklerini ifade eden Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı M. Sırrı Şimşek, "Kaynakların verimli kullanılması zorunluluğu, bizi tüm dünyada tercih edilen ve kısaca "nakit yerine kaynak kullanımı" olarak özetlenebilecek alternatif finans ve ticaret sistemi Barter uygulamasına götürüyor. 2007 yılında Türk Barter daralan piyasalarda üretimden satışa, yatırımlardan tahsilata kadar birçok alanda Barter Sistemi ile ticaretin basit ve hemen sonlanabileceğini göstermiş oldu" dedi.

Yeni Asya / İSTANBUL

20.01.2008


 

GAP ile istihdam da çözülür

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Güney Doğu Anadolu Projesi'nin (GAP) 2012 yılına kadar bitirmeyi istediklerini belirterek, ''GAP kapsamında düşündüklerimizi gerçekleştirirsek burada istihdam sorununu da çözeceğiz'' dedi.

'Kilis Ekonomik Sosyal Koordinasyon toplantısına katılmak ve bazı ziyaretlerde bulunmak için Kilis'e gelen Bakan Ekren, Kilis Valisi Nevzat Turhan'ı ziyaret etti.

Bakan Ekren, ziyarette yaptığı konuşmada, GAP çerçevesinde bölgede yer alan 9 ilin tamamını ziyaret programlarına aldıklarını ve bugün 7. ile ziyarette bulunduklarını söyledi.

Ekren, GAP kapsamında şu ana kadar Kilis'te neler yapıldığını ve mevcut durumu değerlendireceklerini ifade ederek, ''Sayın Başbakanımızın da talimatıyla 2012 yılına kadar, 4-5 yıllık süre içinde bu projeyi tamamlamak istiyoruz'' dedi.

Bakan Nazım Ekren, GAP kapsamında düşündüklerini gerçekleştirdiklerinde bölgede, istihdam sorununu da çözeceklerini bildirdi.

/ KİLİS

20.01.2008


 

Biz projelerimiz ile konuşuyoruz

Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Birlik Grubu Başkan Adayı Mustafa Uysal, Çağdaş Mühendisler Grubu'nun kendileri ile ilgili iddialarının tamamen asılsız ve yakışıksız olduğunu söyledi.

Uysal yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Ülkemizin en önemli sivil toplum örgütlerinden olan MMO Bursa Şubesi yönetimine aday olan Birlik Grubu, hiçbir partinin uzantısı olmadığı gibi tüm demokratik kurum ve kuruluşlar ile eşit mesafededir. Söz konusu olan meslek kuruluşumuz MMO Bursa Şubesi ve yeni bir yönetim seçimidir. Biz, projelerimizle konuşurken, proje üretemeyenlerin hiçbir dayanağı ve delili olmayan ithamlarla korku oluşturup destek arayışına girmesi oldukça anlamlıdır. Kamuoyunun ve meslektaşlarımızın en doğru değerlendirmeyi yapacağından şüphemiz yoktur."

Hüseyin Hiçdurmaz / BURSA

20.01.2008


 

33 hükümet gören kamu yatırımları var

Devletin bütçe gelirlerinin büyük bölümü faize gittiği için yatırımlara ayrılan ödenek her yıl biraz daha kısılırken, kamunun stokunda 33 Cumhuriyet hükümetinin değiştiği 45 yıldır bitirilemeyen ve ödenek bekleyen yatırım projeleri bulunduğu belirlendi.

2008 Yılı Yatırım Programı'na göre 1960'lı yıllarda başlayıp hâlâ bitirilemeyen belli başlı 10 kamu yatırımı bulunuyor. DSİ'nin 1963 yılında başlayan Aşağı Gediz sulama projesi 45 yıldır sürüyor. Bunların dışında yine 1960'lı yıllarda başlanan ancak bitirilemeyen, kısa sürede bitirilme ihtimali bulunmayan 9 yatırım daha bulunuyor.

Toplam proje bedelleri 2008 fiyatlarıyla 5.5 milyar YTL olan söz konusu 10 proje için şu ana kadar yapılan toplam harcama yaklaşık 4.5 milyar YTL olarak belirlendi. Bitirilebilmesi için daha 1 milyar YTL'den fazla ödeneğe ihtiyaç bulunan bu yatırımlar için 2008 yılında ayrılan toplam ödenek ise sadece 59.6 milyon YTL oldu. Kamu yatırım stokunda ayrıca 1970'li ve 1980'li yıllarda başlayıp hâlâ bitirilemeyen önemli sayıda yatırım bulunurken, devam eden yatırımların büyük bölümünü ise 1990'lı yıllarda başlananlar oluşturuyor.

/ ANKARA

20.01.2008


 

ABD, halka 145 milyar dolar dağıtacak

ABD Başkanı George W. Bush, ülke ekonomisini tehdit eden durgunluk tehdidiyle mücadele için halka 145 milyar dolar aktarılmasını öngören yeni bir paket açıkladı.

Bush açıklamasında, ABD'nın yıllık Gayrı Safi Milli Hasılası'nın (GSYH), yaklaşık yüzde 1'i anlamına gelen bu projenin işe yaraması için, acilen harekete geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Bush, 'Amerikan halkının elinde daha fazla para olması, tüketimi artıracaktır. Etkili olabilmesi için bir büyüme paketinin, bu yıl yatırım yapabilmeleri amacıyla, küçük boyutlu işletmeler dahil, işletmeler için vergi teşviki içermesi gerekiyor. Aynı amaç için bir büyüme paketinin, Amerikan halkına doğrudan ve hızlı vergi rahatlaması sağlaması gerekiyor.'

/ WASHINGTON

20.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri