YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, "Türkiye için küreselleşme sürecine ve bilgi toplumuna uyum sağlanması, ulusal rekabet gücünün geliştirilmesi, işsizlikle mücadele ve sosyal refah düzeyin yükseltilmesi bakımından işgücü piyasasının talep ettiği nitelik ve nicelikle işgücünü yetiştirecek bir eğitim sisteminin oluşturulması önem taşımaktadır" dedi.
Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Türkiye'nin gelecekteki global rekabet şansının olabilmesi için AB kriterleri ile kıyaslanabilir bir eğitim sisteminin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Şimşek, işsizlikle mücadele ve sosyal refah düzeyinin yükseltilmesi bakımından işgücü piyasasının talep ettiği nitelik ve nicelikle işgücünü yetiştirecek bir eğitim sisteminin oluşturulmasının büyük önem taşıdığını söyledi. Bireyin ekonomik güce dönüşecek bilgiyle donatılmasının tarihin her döneminde uluslar için hayatî değer taşıdığını, ancak bilginin stratejik bir üretim faktörü olarak ekonomik hayatta giderek ön plana çıkmasının, dikkatlerin genel ve meslekî eğitim sistemlerinin etkinlik derecesi ve okul-işletme ilişkilerinin geliştirilmesi üzerinde toplanmasına yol açtığını belirten Şimşek, şöyle devam etti:
"Avrupa Birliği, Türk hükümetinin iş piyasasının ihtiyaçlarına cevap veren ve hayat boyu öğrenme ilkelerine uyarlanmış modern, esnek ve kaliteli bir meslekî eğitim ve öğretim sistemi geliştirme yönündeki çabalarını desteklemektedir. Bu nedenledir ki meslekî ve teknik eğitiminde önemli aşamalar kaydedilmektedir. Özellikle AB'ye giriş sürecinde Türkiye'de meslekî eğitimi geliştirmek ve güçlendirmek için, Türkiye'de ki bütün paydaşlar tarafından birlikte kararlaştırılan reform stratejisi, ana hedefler ve adımlarla Türk meslekî eğitim ve öğretim sisteminin durumu ve gereksinimleriyle ilgili ortak çalışmaların yapılması hayati öneme sahiptir. Çünkü Almanya, Danimarka, İsveç, Fransa başta olmak üzere AB ülkelerinin meslekî eğitimde reform çalışmaları irdelendiğinde; sadece merkezi idare tarafından yapılmayacak kadar önemli bir mesele olduğu anlaşılır. Sosyal ortaklarla birlikte yapılan çalışma esas itibariyle aşağıdaki konulara yönelik olmalıdır."
"KALİFİYE OLMAYAN SOSYAL BOZAR"
Prof. Dr. Muhittin Şimşek, bütün diğer dosyalarda olduğu gibi eğitim dosyasında da eğitimin bütün düzeylerine, Avrupa boyutunun geliştirilmesini sağlayarak Avrupalılık ruhunun güçlendirilmesi gerek AB, gerekse hükümet tarafından benimsendiğini söyledi. meslekî eğitimin geliştirilmesi sadece istihdamın arttırılmasına yönelik bir çalışma olmadığına dikkati çeken Prof. Dr. Şimşek, "Topluluk dillerinde sayı ve kalite bakımından bilginin geliştirilmesi ve vatandaşlar arasında karşılıklı anlaşma ve yakınlığın arttırılması (ulusal huzurun sağlanması). Bu mantık gerek Bolonya, Kopenhag ve gerekse Mastricht bildirgesinde işlenmektedir. Zira ilk 15 AB ülkesindeki kalifiye olmayan insan gücü sayısı 80 milyondur. Bu rakam sosyal huzuru bozmaktadır. Her alandaki bilginin evrenselliği hususunda kimsenin şüphesi yoktur. Dolayısıyla eğitimin tüm düzeylerinde üye ülke kuruluşları arasındaki işbirliğinin sürekli hale getirilmesi gerekmektedir. AB meslekî ve teknik eğitimde şu kavramların yerleşmesini uygulamanın sağlanmasını ön görmektedir; standartlaşma, eş değerlik, şeffaflık, uyumluk. Bu dört unsurun yerine getirilmesi ülkemiz açısından taahhüt edilmiştir" diye konuştu.
"KOORDİNELİ BİR İŞBİRLİĞİ ŞART"
Prof. Dr. Şimşek, her geçen gün niteliksiz işgücüne talebin azaldığını ve gelişen teknoloji ile birlikte eğitimde iş gücüne olan talebin arttığını kaydetti. Prof. Muhittin Şimşek, "Türkiye'de işgücü piyasasının ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte insan gücünün yetiştirilmesi ve planlanan hedeflere ulaşabilmesi için devlet, işçi, meslek odaları ile sivil toplum örgütleri arasındaki diyalog ve işbirliğinin koordineli olarak artması gerekmektedir" dedi.
|