Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

“İnsanî hamle”nin tam zamanı

(...)Çünkü;

1- Türkiye’nin yaralı alanları var. Bir çok sorun o yaralanmışlıktan kaynaklanıyor. Yaralanmışlığı sancılı alan insanlarının derinden duyumsayacağı “Ankara adına insani hamle” ile tedavi etmek lazım. Öyle görünüyor ki Hükümet bunun hazırlığı içinde. Ekonomik boyut, kültürel boyut, sosyal boyut, belki hukuki boyut... ne gerekiyorsa...

2- Şu anda mesele, biraz “Dağdakiler” de odaklanıyor. Dağa çıkılmasın, Dağdan inilsin.... Bu sağlanmalı ki terör bitsin. İş kolay değil. Bir yandan teröre başvurup, bunun bedelini ödemeyecek olmanın getirdiği hukuki sorun var, bir yandan da, “Dağdaki olgu”nun yol açtığı sosyal sorunun çözümü zorlaştırması gerçeği var. Belli ki, Dağ bitmeden sorun çözülmüş olmayacak. O zaman Dağı iki yolla çözmek lazım: Hâlâ elinde silah bulundurmak isteyene karşı silah, ama “Bu işin sonu yok” noktasına gelenlere de “Hayata dönüş” yolu... Hassas noktalardan birisi şu: “İtirafçı” hüviyetine sokmak, sokmamak. “İtirafçılık” bölgede haysiyetli bir iş olarak görülmüyor. Ona zorlamanın ise, “Arkadaşını ihbar gibi bir haysiyetsizlik” damgası ile damgalanmamak için “Dağdan inişi” engelleyeceği ifade ediliyor. Bence, “dağdan inişi” bir şekilde özendirmek öncelikli olmalı. Ne kadar az şehit verirsek, ne kadar az insan ölürse, yaralar o kadar kolay sarılır. Değilse, kan her şeyi gölgeliyor.

3- “Düz ovada siyaset” söylemi, Mehmet Ağar’ın çıkışından bu yana tartışılıyor. Başbakan Erdoğan da, bir yandan “demokratik zemin”e çağırıyor, bir yandan da “Anaların kucağı”na... Bu teklife muhalefetten “Demokratik zeminde ne diyecekler, bölücü propaganda yapmayacaklar mı?”çerçevesinde itirazlar söz konusu... Doğru, böyle bir söylemi sürdürecekler. Zaten DTP türü yapılanmalar bunu sürdürüyor ve bu çizgi Meclise gelmiş bulunuyor.

Soru şu: Acaba Türkiye, bu “Bölücülük” çizgisini nasıl bertaraf edecek? Söylemleri yasaklayarak mı, yoksa kendi bünyesini “Bölücülük” söylemine karşı tahkim ederek mi?

Bence ikincisi... Ve aslında şu anda yaşanan o. Onun için “tam zamanı” dediğimi tekrar ifade edeyim.

(...)Bunun bu sorun açısından tercümesi şudur: Ankara rahatlarsa, Türkiye’nin bölünme derdi olmaz.

Bugün, 12 Aralık 2007

Ahmet TAŞGETİREN

13.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Hükümet ne zaman şaşırtacak?

  “İnsanî hamle”nin tam zamanı

  Başkanın değişmesi yetmez, YÖK değişmeli

  AB, ekonomi ve AKP!


 Son Dakika Haberleri