Gelenek bozulmadı ve F.Bahçe G.Saray'ı Saracoğlu'nda yine mağlup etti. G.Saray neden Kadıköy'de F.Bahçe karşısında çabuk çözülüyor? Bunun nedenini bazıları ambians ve psikolojik olarak yorumluyor. Bence G.Saray pskolojisi çok zor ve ambiansı Saracoğlu Stadından çok daha etkili ne stadlarda başarılara imzalar attı. Ben bu sebebi Kadıköy mağlubiyetlerine mazeret olarak kabul etmiyorum. Futbolcuları aşırı olarak bu maça motive etmekte bazen ters etki yapabilir.
Kalli de ondan olsa gerek F.Bahçe maçını fazla önemsemediğini söyleyerek maçı oyuncuların kafasında fazla abartmamaları yönünde mesaj verdi. Ama Kalli bu maçı kazanma adına hücum etkinliği olarak takımını hazır hale getiremedi. Doğrusu ben bu maçta onun tecrübesine güvenmiştim. Ama sahada taktik doğruları göremedik. F.Bahçe'den Kadıköy'de puan alan takımların yaptığı en önemli iş, F.Bahçe'nin defansının oyuna rahat çıkışını engellemeden geçtiğini Kalli unutmuş göründü.
Sağda Gökhan, solda Roberto Carlos ve önce Uğur sonra Vederson rahat hücuma çıkmamalı ki, F.Bahçe organize atak geliştirmekte zorlansın. G.Saray bu organizasyona karşı tedbir almamıştı. Nonda ileride tek başına yalnızdı. Dolayısıyla G.Saray ne F.Bahçe'nin hucuma çıkmasını engelledi, ne de organize hücum denemeleri yapabildi. Sadece top gezdirme düşüncesi maçı kazanmaya yeterli değildi. Orta sahada oynayan Serkan, Sabri ve Barış hücuma neredeyse hiç katkı yapamadılar. Sadece topun G.Saray'da kalması adına çabaladılar.
Defansta oynayan Servet geçen haftanın en iyi oyuncusuydu ancak en büyük zaafı olan ikinci topa hamledeki noksanlığı G.Saray'ın yenilgisininin baş sebebi oldu. Servet oyuna fazla dalıyor. Oyun gözlemlemesi çok eksik. İlk golde Semih'i adeta unuttu. İkinci golden önceki faul pozisyonunda Song ileri çıkmıştı. Atılan uzun topta derinlik yapmayınca rakip arkaya sarktı. Kaledeki zaaf, devre arasında G.Saray'ın birinci gündemi olacağı ihtimalini bu maçtan sonra daha kuvvetlendi.
|