|
|
|
OECD rakamları Şimşek’i yalanlıyor |
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) verileri, Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in “Türkiye’de ortalama ücretler OECD ortalamasının üzerinde” iddiasını doğrulamıyor. Konuyu Referans gazetesindeki Analiz köşesinde değerlendiren İsmet Özkul, Bakan Şimşek’in, ‘Türkiye’de ücretler yüksek’ açıklamasını, OECD verilerinin yalanladığını savundu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) verileri, Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in “Türkiye’de ortalama ücretler OECD ortalamasının üzerinde” iddiasını yalanlıyor.
Konuyu, Referans Gazete’sindeki Analiz köşesinde değerlendiren İsmet Özkul, Bakan Mehmet Şimşek’in, ‘Türkiye’de ücretler yüksek’ açıklamasını, OECD verilerinin yalanladığını savundu. Şimşek’in, Çarşamba günü yapılan 5. Uluslararası Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada “Diyorlar ki ücretler çok düşük. Türkiye’de ortalama ücreti alın, kişi başına milli gelire bölün. OECD ülkeleri ile karşılaştırdığınızda, ücrette en yüksek ülkelerden bir tanesiyiz. Yani yorganına göre imkanlar, aslında son derece iyi” dediğini hatırlatan Özkul, OECD’nin tüm üyeleri kapsayan en son verisi olan 2004 yılına ait rakamlara göre, Türkiye’nin ücret ve maaşların gayrısafi yurtiçi hasıladan (GSYİH) aldığı payın yüzde 26,3 olduğuna işaret etti. “OECD ülkelerinin ortalaması ise yüzde 52 ile Türkiye’nin iki katına eşit” diyen Özkul, OECD içinde ücretlerin milli gelirdeki payı en düşük ikinci ülke olan Meksika’da bile bu oranın yüzde 30,4 ile Türkiye’den 4.1 puan daha yüksek olduğunu vurguladı.
Bakan Şimşek’in hesabının, ortalama ücretin kişi başına milli gelire bölünerek bulunan oranın, diğer OECD ülkeleri ile karşılaştırmasına dayandığını belirten Özkul şunlar kaydetti: “Ancak Şimşek, Türkiye’de en büyük sorun olarak görülen kayıtdışını hesaba katmıyor. Hiçbir sosyal güvenliğe sahip olmadan asgarî ücretin bile altında çalıştırılan nüfus gözönüne alındığında ücret ortalamasının, Şimşek’in hesapladığı rakamın çok altına ineceği açık. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en son verilerine göre Türkiye’de istihdamın yüzde 48,7’si kayıtdışı çalışıyor.”
“Şimşek tarihe geçti”
Özkul yazısında, “Bugüne kadar kamu kesimi ücret görüşmeleri ve asgari ücret tesbit çalışmaları sırasında, ‘Türkiye’nin ve bütçenin imkanları el vermediği için ücretlerin zorunlu olarak düşük tutulduğunu’ savunan bakanları Türk kamuoyu çok gördü. Ancak Türkiye’de maaşların, dünyanın en zengin ülkelerinin ortalamalarından bile yüksek olduğunu iddia eden ilk bakan Mehmet Şimşek oldu” dedi.
|
Ümit KIZILTEPE
/ İSTANBUL
09.12.2007
|
|
|
Açlık sınırı 659 YTL |
Memur-Sen’in yaptığı araştırmada, Kasım ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırını yaklaşık 659, yoksulluk sınırını ise 1785 YTL olarak hesapladı.
Memur-Sen AR-GE’nin gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Kasım ayında 4 kişilik bir ailenin tüketmesi zorunlu olan gıdalar için harcaması gereken ve açlık sınırı olarak belirlenen tutar 659 YTL 28 YKr oldu. Gıda, giyim, sağlık, barınma ve eğitim başta olmak üzere, ‘’vazgeçilmesi mümkün olmayan’’ 14 zorunlu harcama kalıbı esas alınarak belirlenen 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı ise 1785 YTL 19 YKr olarak hesaplandı. Araştırmaya göre, bazı ürünlerin fiyatlarındaki önceki aya göre yaşanan değişim şöyle oldu: ‘’Yoksulluk sınırına etki eden madde grupları arasında en fazla değişim yüzde 4,23’lük artış ile giyimde gözlendi.”
|
/ ANKARA
09.12.2007
|
|
|
10 milyon 655 bin kişi kayıt dışı |
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 2006 yılı verilerine göre 10 milyon 655 bin kişinin kayıt dışı çalıştığını, bu kişilerin kayıt altına alınması halinde devletin yaklaşık 17 milyar YTL sigorta prim geliri elde edebileceğini bildirdi.
Çelik, DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız’ın kayıt dışı istihdamla ilgili soru önergesine verdiği cevapta, kayıt dışı istihdamla mücadele için bakanlık bünyesinde Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Koordinatörlüğü kurulduğunu hatırlattı. Faruk Çelik, kayıt dışı istihdamın oluşturduğu gelir kaybına ilişkin soruyu cevaplarken de şunları kaydetti: ‘’TÜİK’in 2006 Hane Halkı İş Gücü Anketi Nisan Dönemi sonuçlarına göre; SSK’ya kayıtlı olarak çalışması gereken 3 milyon 861 bin kişi, BAĞ-KUR’a kayıtlı olarak çalışması gereken 3 milyon 757 bin kişi, ücretsiz aile işçisi sayılan 3 milyon 37 bin kişi olmak üzere toplam 10 milyon 655 bin kişi kayıt dışı çalışmaktadır. Kayıt dışı olarak çalışan bu nüfusun kayıt altına alınması halinde devletin yaklaşık 17 milyar YTL sigorta prim geliri (brüt) elde edilebileceği tahmin edilmektedir.’’
|
/ ANKARA
09.12.2007
|
|
|
İran, artık dolarla petrol satmıyor |
İran yönetimi, dolarla petrol ticaretini tamamen durdurdu. İran Petrol Bakanı Gulamhüseyin Nozeri, Öğrenci Haber Ajansına (İSNA) yaptığı açıklamada, geçen yıl, petrol ticaretinin dolar dışındaki dövizlerle yapılmasının kararlaştırıldığını hatırlattı.
Petrol satışında dolardan başta avro olmak üzere değerli dövizlere yöneldiklerini belirten Nozeri, artık petrol ticaretinde doların ‘’tamamen silindiğini’’ söyledi. Nozeri, dolardaki aşırı değer kaybı ve güvensizliğin, petrol ihracatı yapan ülkeleri buna ‘’mecbur’’ bıraktığını kaydetti.
İran olarak son Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) toplantısında, petrol satışında güvenli bir dövizin kullanılmasını önerdiklerini ifade eden Nozeri, bunun için kurulan komisyonun gelecek toplantılarda konuya ilişkin görüşünü açıklayacağını belirtti. Mevcut üretimiyle, dünyanın en büyük dördüncü, OPEC üyeleri arasında ise ikinci büyük petrol üreticisi durumunda olan İran, son iki yıldır dolarla petrol satışını sürekli azaltıyor. İran Milli Petrol Şirketi (IOC) Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ali Hatibi, iki ay önce, petrolün yüzde 65’ini avro, yüzde 20’sini yen ile sattıklarını bildirmiş, geri kalan miktarı da değerli dövizlerle satacaklarını belirtmişti. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da doları ‘’değersiz bir kağıt parçası’’ olarak nitelendirmiş ve OPEC üyelerini petrol satışında dolardan vazgeçmeye çağırmıştı. ABD karşıtı açıklamalarıyla dikkat çeken Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez de Ahmedinejad’a destek vermişti.
|
/ TAHRAN
09.12.2007
|
|
|
İngiltere’de ekonomik kriz |
2008’e bir aydan daha az bir zaman kala, İngiltere’de 4 milyon kişinin geçtiğimiz yılbaşından kalan kredi kartı borçlarını hala ödeyemediği bildirildi.
Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, dünyanın her yerinde ‘alışveriş çılgınlığı’ anlamına gelen noel, İngiliz halkını borç krizine sürüklüyor. Ülkede her 10 kişiden birinin, önceki yılbaşında yaptığı kredi kartı harcamaları nedeniyle borcu bulunuyor. Finans uzmanları, yaklaşan noel nedeniyle yapılacak yeni ve yüklü harcamaların, İngiltere’deki borç krizini daha da derinleştireceği yönünde uyarılar yapıyor. Ülkede an itibariyle 2.1 milyar sterlin (4.2 milyar dolar) değerinde 16 milyon mağaza alışveriş kartı bulunuyor. Birleşmiş Milletler (BM ) tarafından desteklenen World Vision’ın araştırmasına göre, İngilizler her yıl ‘istenmeyen’ yılbaşı hediyelerine 2.3 milyar sterlin (4.6 milyar dolar) harcıyor.
|
/ LONDRA
09.12.2007
|
|
|
“Geçim indirimi yüksek ücretliyi cezalandırıyor” |
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Ali Metin Polat, 1 Ocak 2008’den itibaren “vergi iadesi” yerine getirilen “asgari geçim indirimi” uygulaması ile yüksek ücret alanların adeta cezalandırıldığını bildirdi.
Ali Metin Polat yaptığı açıklamada, “Gelişmiş ülkelerde matrahtan indirim yoluna gidilerek uygulanan asgari geçim indirimi, bizde vergiden indirimi esas aldığı için, ekonomiye çok büyük katkı sağlayan iyi yetişmiş eleman aleyhine olacak, orta ve yüksek düzeyde ücret alan bu elemanlar haksızlığa uğrayacaktır” dedi. Polat, uygulamanın denetlenmesinde sorunlar yaşanacağını, 22 yıldır uygulanan belge sisteminin ortadan kaldırılmasıyla kayıt dışlıkla mücadelenin de sekteye uğrayacağını vurguladı.
1 Ocak 2008’den itibaren asgari ücretin yıllık brüt tutarının çalışanın kendisi için yüzde 50’si, çalışmayan eşi için yüzde 10’u, çocuklardan her biri için ayrı olarak ilk iki çocuk için yüzde 7.5’i ve diğerleri için yüzde 5’i oranındaki tutarın vergiden muaf tutulacağını belirten Polat, bu uygulamanın denetlenmesi ve kişilerin özel durumlarındaki değişikliklerin izlenmesinin mümkün gözükmediğini vurguladı.
|
/ ANKARA
09.12.2007
|
|
|
Yeni teşvik sistemi yolda |
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, teşvik sisteminde değişiklik yapılacağını belirterek, yeni teşvik sisteminin özünün; teknoloji, yüksek katma değer, uluslararası rekabet edilebilirlik kriterleri olduğunu bildirdi.
MÜSİAD Konya şubesinin düzenlediği ve 28 Şube Başkanının katıldığı Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısına katılan Bakan Zafer Çağlayan burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 22 çeyreklik büyümesinin hormonlu büyüme olmadığını söyledi. Çağlayan, ihracatın yüzde 92’i sanayi ürünlerinden oluştuğunu, sadece otomotiv ihracatının 20 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Özel sektör ayaklı büyümeyi devam ettirecek” dedi.
Cumhuriyet tarihinde bir hükümetin programına sanayi bilgi sistemi oluşturarak, bunun üzerine teşvik sistemi ve sanayi stratejileri oluşturacağını anlatan Çağlayan şöyle konuştu: “Bu programı 5 N (ne, nerede, nasıl, niçin, ne zaman) 1 K (kim) sistemi üzerine oturtacağız. Bu kapsamda ziyaretini yaptığım 6’ncı şehir Konya. Hangi sektörler uluslararası rekabet şansına sahip, hangi sektörlerde potansiyeli var. Bununla ilgili çalışmalarımız 36 sektörde, 81 ilde sürüyor. Türkiye bundan sonraki dönemde artık bir sanayi stratejisi olan, hangi konularda rekabet edebileceğini bilen bir yapıya kavuşacak.” Teşvik sisteminde değişiklik yapılacağını belirten Çağlayan, yeni teşvik sisteminin özünün; teknoloji, yüksek katma değer, uluslararası rekabet edilebilirlik kriterleri olduğunu bildirdi. Türkiye’nin 2008 yılı hedeflerini de açıklayan Çağlayan, 500 milyar doların üzerinde GSMH, 117 milyar dolarlık ihracat, 290 milyar dolar toplam dış ticaret öngördüklerini söyledi.
Çağlayan, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ile ilgili olarak da, “Merkez Bankası’nın tek başına fiyat istikrarıyla ilgilenmesi doğru değil. Nerede bağımlı, nerede bağımsız olacağını iyi belirlemeli. Türk ekonomisine, büyümeye ve istihdama bağımlı olmak zorundadır” diye konuştu.
Çağlayan, 2008 yılında soysal güvenlik primlerinden 5 puan indirileceğini sözlerine ekledi.
|
Yeni Asya
/ KONYA
09.12.2007
|
|
|
İstanbul’un ihracatı 80 ile bedel |
Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 56 dolayındaki bölümünün tek başına İstanbul’dan gerçekleştirildiği belirlendi.
Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, Ocak-Ekim döneminde 86 milyar 155 milyon dolar olan ihracatın 48 milyar 41.8 milyon dolarını İstanbul’da kurulu firmalar gerçekleştirdi. Toplam ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26.2 artarken, İstanbul’un ihracatındaki artış yüzde 28.6 oldu. İstanbul on ayda, geçen yılın eş dönemine göre 10 milyar 685.4 milyon dolar daha fazla ihracat yaptı. Buna bağlı olarak İstanbul’un toplam ihracatta geçen yıl ilk on ayda yüzde 54.7 olan payı, bu yıl aynı dönemde yüzde 55.8’e çıktı.
80 ilin toplam ihracatı ise yüzde 23.2’lik bir artışla 30 milyar 933 milyon dolardan 38 milyar 112.9 milyon dolara yükseldi. Toplam ihracatta 80 ilin payı yüzde 45.3’ten yüzde 44.2’ye geriledi.
On aylık ihracat tutarında İstanbul’u 7 milyar 205.8 milyon dolarla Bursa, 5 milyar 172.1 milyon dolarla İzmir, 4 milyar 48.6 milyon dolarla Kocaeli, 3 milyar 413.6 milyon dolarla Ankara izledi. Sakarya 2 milyar 903 milyon, Gaziantep 1 milyar 930.8 milyon, Denizli 1 milyar 630.2 milyon, Hatay 935.5 milyon ve Adana 921.8 milyon dolarla en çok ihracat yapan ilk on il içinde yer aldı.
|
/ ANKARA
09.12.2007
|
|
|
Kepez Limanı kapatılmasın |
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hayrettin Dereli, Kepez Limanının kapatılmasını istemediklerini, İspanya, Fas, Fransa ve İtalya’ya Ro-Ro sefer hattının açılmasının gündemde olduğunu bildirdi.
Dereli, kentteki en güçlü sivil toplum kuruluşu olarak Kepez Limanının kapatılmasıyla ilgili konuyu hukuki yönden incelediklerini söyledi. Çanakkale Emniyet Müdürlüğünün yürüttüğü operasyonun ardından, limanın kapatılmasına karşı olduklarını dile getiren Dereli, ‘’Kepez Limanının devri mümkündür, ancak kapatılmaması yönünde ağırlığımızı koyacağız. Bu liman Çanakkale’nin limanıdır’’ dedi.
İtalya’nın Brindisi şehrine yapılan Ro-Ro seferlerinin bazı sebeplerle durdurulduğunu belirten Dereli, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Kepez Limanının kapatılmasını istemiyoruz. Çünkü İspanya, Fas, Fransa ve İtalya’ya Ro-Ro sefer hattı açılması gündemde. Üç firmayla görüşmelerimiz sürüyor. Uluslararası nakliyeciler, Kepez’den alternatif Ro-Ro seferlerinin başlamasını talep ediyor. Deniz ticareti için gerekli olan her şey şehrimizde mevcut. Liman, hava alanı, gümrük, akaryakıt var. Uluslararası taşımacılık yapan tırlar için Kepez Limanı bir avantajdır.’’
|
/ ÇANAKKALE
09.12.2007
|
|
|
e-Beyanname ertelendi mükellef rahatladı |
İstanbul Ticaret Odası (İTO), küçük mükellefin muhtasar ve KDV için e-Beyanname verme zorunluluğunun, Gelir İdaresi Başkanlığı ile yaptıkları görüşmeler sonucunda Ocak 2008’e ertelendiğini bildirdi.
İTO’dan yapılan açıklamaya göre, Oda’nın yaklaşık 100 bin mükellefi mağdur durumda bırakacak elektronik ortamda beyanname verme konusuna yönelik erteleme talebi kabul edildi. Maliye Bakanlığı, yayınladığı Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile Kasım 2007 döneminde başlanılacak olan “işletme hesabı” esasına göre defter tutan mükelleflerin aylık dönemler halinde verilen muhtasar ve KDV beyannamelerinin elektronik ortamda gönderilmesi zorunluluğunu 2008 yılına erteledi.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
09.12.2007
|
|
|
Gelir İdaresi Başkanlığı’na Ulusoy atandı |
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na Mehmet Akif Ulusoy, Malî Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığına Adnan Ertürk atandı.
Resmî Gazete’de yayınlanan atama kararlarına göre, Gelir İdaresi Başkanlığına, Başkan Yardımcısı Mehmet Akif Ulusoy atandı. MASAK Başkanlığına, Gelir İdaresi Başkanlığı Daire Başkanı Adnan Ertürk atandı.
|
/ ANKARA
09.12.2007
|
|
|
Grev mağdurlarına bedava konuşma |
Türk Telekom, 45 gün süren grev boyunca yaşanan hasarlardan meydana gelen arızalar sebebiyle telefonunu kullanamayan müşterilerine, bedava konuşma hakkı tanıyacak.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Türk Telekom, grevde mağdur olan müşterilerinin eksiksiz hizmet alması için bütün hızıyla çalışmalara başlandığını bildirdi. Konuyla ilgili olarak Telekomünikasyon Kurumu’na başvurulduğunu açıklayan Telekom yönetimi, “İşlemlerin tamamlanması halinde Türk Telekom, grev boyunca yaşanan hasarlardan meydana gelen arızalar sebebiyle telefonunu kullanamayan müşterilerine, bedava konuşma hakkı tanıyabilecek” açıklamasını yaptı
|
/ ANKARA
09.12.2007
|
|
|
Vatandaşların yüzde 28’i fiş istemekten vazgeçti |
Türk Halkı’nın yüzde 78’i artık vergi iadesi almak amacı ile fiş toplanmadığının farkında.
MasterCard tarafından altı ayda bir düzenlenen ve Türkiye’nin kentsel nüfusunu temsil eden bin kişi üzerinde yapılan MasterIndex Araştırmasının sonuçları açıklandı.
MasterIndex araştırmasına göre, Türk Halkı’nın yüzde 78’i artık vergi iadesi almak amacı ile fiş toplanmadığının farkında. Halkın yüzde 10’luk kısmı halen vergi iadesi almak için fiş toplandığını zannederken, yüzde 12’sinin konu ile ilgili bir fikri bulunmuyor.
Araştırmaya göre, iş yerlerinin büyük çoğunluğu (yüzde 64) tüketiciler talep etmeden fiş verdiğini söylüyor. Sadece yüzde 10’luk bir kesim işyerlerinin fiş vermediğini, yüzde 3’lük bir kesim de iş yerlerinin istendiği takdirde fiş verdiğini belirtiyor.
|
/ İSTANBUL
09.12.2007
|
|
|
Yurtdışına çıkış yasağı kalktı |
Anayasa Mahkemesi’nin, Pasaport Kanunu ve Bankalar Kanunu’nun vergi borçlularının yurt dışına çıkış yasağına ilişkin hükümlerinin iptaline ilişkin kararının gerekçesi Resmi Gazete’de yayınlandı.
Anayasa Mahkemesi’nin, Ankara 1. Ticaret ve İstanbul 2. İdare Mahkemelerinin Pasaport Kanunu ile Bankalar Kanunu’nun vergi borçlularına yurt dışına çıkış yasağı getiren hükümlerinin iptali istemiyle açtığı 4 dâvâyı birleştirerek karara bağlamıştı. Kararın gerekçesinde, TMSF ile kamuya ait ya da kamunun hakim olduğu bankalara olan borçlardan kaynaklanan alacakların, hukuksal süreçten geçip kamu alacağı halini alsalar bile ‘’vergi borcu’’ sayılamayacağına işaret edilerek, bu borcun ‘’vatandaşlık görevi’’ kapsamında olmadığından yurt dışına çıkışı yasaklama sebepleri arasında sayılamayacağı vurgulandı.
Anayasa Mahkemesi, gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla iptal kararının 6 ay sonra yürürlüğe girmesine de karar verdi.
|
/ ANKARA
09.12.2007
|
|
|
|
Son Dakika Haberleri
|
|
|
|
|