Malatya’daki Hıristiyan misyoner cinayetiyle ilgili olarak ortaya çıkan yeni bilgiler olayın perde arkasının bundan önceki siyasi cinayetlere “benzediğini” gösteriyor.
Bu cinayetlerdeki “tetikçi”lerin ilk ifadeleri sürekli olarak “kafam bozuldu” veya “ülkeme yaptığı kötülüklere dayanamadım” gibi cümlelerle başlıyor. Ancak biraz daha derinlemesine araştırma yapıldığı zaman bu genç tetikçilerin radikal milliyetçi çevrelerle bağlantıları, bunların ötesinde de “büyük abi”leri olduğu anlaşılıyor.
Ve ne tesadüf ki bu “büyük abi”ler her zaman kıyısından köşesinden bir “devlet bağlantısı” bulunan kişiler.
***
Abdi İpekçi cinayetinden bu yana bu sistem sürekli olarak benzer unsurlarla ortaya çıkıyor. Abdi İpekçi cinayetinde de tetiği çeken delibozuk, lümpen ama radikal milliyetçi çevrelerle ilişkili gençlerdi.
Bu ilişkiler kazıldıkça da bir yerlere ulaşıldı, ama sonra bu bir yerlerden ileriye gidilemedi, araştırmalar hep bir noktada tıkandı.
Abdi İpekçi cinayetiyle ilgili araştırmaları en fazla derinleştiren ve çeteleşmeler üzerine en ciddi yayınları yapan gazeteci Uğur Mumcu havaya uçuruldu. Bu cinayetle ilgili de fazla bir şey öğrenilemedi.
Aynı şekilde Çetin Emeç, Hiram Abas, Bahriye Üçok, Hamid Fendoğlu, Muammer Soysal, Ahmet Taner Kışlalı cinayetleriyle ilgili soruşturma ve araştırmalar da hep çıkmaz noktalarda durdu.
Son dönemde ülkemizi sarsan Trabzon’da rahip Santoro, İstanbul’da gazeteci Hrant Dink ve Malatya’daki misyoner cinayetlerinde belli ilerlemeler sağlandı. Ve bu üç cinayetin arka perdesinde yine birbirine benzer bir “büyük abi”ler sistemi görünmeye başlandı.
***
Siyasi cinayetler Türkiye’nin en büyük ayıplarından biridir. Ne yazık ki bu ayıplarla uzun süredir yaşadık. Ama artık bu ayıpları, bu kâbusu üzerimizden atmak zorundayız. Bunun için de devletin bütün sorumlu kurumlarının aynı hassasiyetle bu olayların tümüyle sona erdirilmesi kararını alması ve gereğini yapması şarttır.
Eğer devlet ve onun gücünü kullanan hükümet bu kararı verir ve her şeyin üzerine, hatta yıllar öncesinin olayları üzerine kararlılıkla giderse bütün bu cinayetler çözülür ve “büyük abiler” düzeni dağıtılır.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu güce, bu bilince sahip olduğuna ve bunu bütün “büyük abiler”e göstereceğine inanmalıyız.
Vatan, 6.12.2007
|