2008 finallerine katılmaya hak kazandık ama bunu n keyfini doyasıya çıkaramıyoruz. Türkiye'de insanlar sevinçli günlerinde bile olay çıkarıp, kavga etmekten maalesef kaçınmıyor. Son Bosna-Hersek maçında da hakemin bitiş düdüğüyle birlikte sahanın içi yine ana baba gününe döndü. Yüzlerce polis, bir o kadar da özel güvenlik olmasına rağmen insanları tribünde tutmasını öğrenemedik..
Bu görüntülere kızıp, millilerin sevinç gösterisine katılmayan Fatih Terim biraz da haklı olarak herkese çıkıştı. Görevlerini ciddiyetle yapmayan sorumlulara öfkelendi. Ama Fatih Terim'in saha içindeki sinirli hareketleri de ekran karşısındakilere antipatik geldi. Bu duruma onun değil, federasyonun sorumlu yöneticileri muhatap olmalıydı..
Yine maç sonrası canlı yayın röportajlarda birçok futbolcu başarının tadını çıkarırken, Arda Turan ve Sabri Sarıoğlu spor basınına hiç de hoş olmayan ifadeler kullandı. Macaristan maçı sırasında atılan her gol sonrası basın tribününe el-kol hareketleri yapan Emre Bölezoğlu 'nun Türk gazetecilere açıklama yapmayacağını söylemesini milli bir futbolcuya hiç yakışmadık. İngiltere'de ırkçılıkla suçlandığı dönemde Türk medyasının kendisine verdiği olağanüstü desteği çok çabuk unutmuş. Yazık..
Fatih Terim ise kendisine hiç yakışmayan bir polemiğin sahibi oldu. Milli takım eski teknik direktörü Mustafa Denizli'ye taş atarak kendi döneminde milli takımın play-off'lara kalmadan finallere çıktığını söyledi. Hocanın böyle bir tartışmaya girmesine üzüldük. Her ikisinin de hizmetleri unutulmaz. Fatih Terim 2 defa Türkiye'yi Avrupa finallerine götürürken, Mustafa Denizli de milli takımımızı finallerde 2. tura taşıdı. Şimdi bu konu daha da kaşınacak. Taraflar birbirine daha çok hakaret edecek. Böyle sevinçli bir dönemimizde bunları konuşmamız ne kadar kötü, değil mi?..
|