|
|
|
Herkes Bediüzzaman’ı okumalı |
Geçtiğimiz günlerde Milwaukee Spanish Journal gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Robert Miranda (Davud Ali Selâm), Güneydoğu’da yaşanan sorunla ilgili olarak Bediüzzaman Said Nursî’nin görüşlerini aktardı ve bu sorunun tek çaresinin İslâmiyet bağları olduğunu ifade etti.
Milwaukee Spanish Journal gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Robert Miranda (Davud Ali Selâm), Türkiye’de herkesin Bediüzzaman Said Nursî’yi okuması gerektiğini ifade ederek, “Onun düşüncelerini bilmek gerekiyor. Çünkü Türkiye’deki bir çok probleme çözümler orada” dedi.
Yeni Asya’nın soruların cevaplandıran Miranda, Türk-Kürt meselesiyle ilgili olarak, ırkçılığın global bir problem olduğunun altını çizerek, ırkçılığın Avrupalılar tarafından özellikle Osmanlı İmparatorluğunu yıkmak üzere üretilmiş bir ideoloji olup aynı zamanda Amerikan yerlilerinin de yok edilmesinde sistemli olarak uygulandığını söyledi. Irkçılığın Osmanlı’nın son dönemlerinde Arap ve Türkler arasında da yayılan bir hastalık olduğunu belirten Miranda, şunları söyledi:
“Mustafa Kemal Atatürk döneminde bu durumun yoğunlukla ortaya çıktığına şahit oluyoruz. Bu biraz da Atatürk’ün ülkeyi batılı istilacılara karşı savunmak istemesinden ve bu sebeple de milliyetçi duyguları öne çıkarmasından kaynaklanıyordu. Bu arada Kürtler kendilerini bu ırkçılık akımlarının arasında sıkışmış hissettiler. Irkçılar da bu aşırı milliyetçi ideolojinin verdiği körlükten etkilenmiş vaziyetteydiler. İşte böylesi bir cinnet halinde milliyetçiler kendileriyle İslâm arasına büyük bir mesafe koydular ve ırkçılık hastalığının Türkiye içine girmesi için bütün kapılar ardına kadar açılmış oldu.”
Robert Miranda, ırkçılık hastalığının iyileştirilmesi için Bediüzzaman’ın görüşlerine baş vurulması gerektiğini vurguladı. Bediüzzaman’ın sürekli olarak Kur’ân-ı Kerim’in insanın aklına hitap ettiğini hatırlatmasından yola çıkarak insanları kendi hayatları ve tarihleri konusunda düşünmeye ve aklını kullanmaya davet ettiğinin altını çizen Miranda, şöyle devam etti:
“Bediüzzaman 23. Mektubunda, milliyetçilik ile ilgili olan 3. kısmında bunun cevabını çok açık bir şekilde vermektedir. Herkes bu kısmı lütfen dikkatle okusun. Müslümanlar olarak hepimiz biliyoruz ki, ırkçılık İslâm ile taban tabana zıt bir kavramdır. Bediüzzaman’ın düşünceleri ise bugüne kadar okuduklarım arasında en derin ve faydalı olanlarıdır. Açık bir şekilde inanıyorum ki, onun sözleri dünyayı çok olumlu bir yönde etkileyecektir.”
Türkiye’deki bazı medya mensuplarının anlamadığı ve bir kısmının da hiç okumadığı Bediüzzaman’ın düşüncelerini nereden öğrendiğini sorulması üzerine Robert Miranda “O’nun düşüncelerini bilmek gerekiyor. Çünkü Türkiye’deki bir çok probleme çözümler orada. Ben uzun bir süredir haberdarım onun düşüncelerinden. Beni ilk olarak ise öğretmenim Dr. Süleyman Kurter, Bediüzzaman’ın düşünceleriyle tanıştırmıştı” dedi.
Robert Miranda kimdir?
Amerikan Ulusal Köşe Yazarları birincilik ödülü sahibi, Latin Amerikan aktivistlerinden, Esperanza Unida, Inc. Genel Müdürü ve Milwaukee Spanish Journal Genel Yayın Yönetmeni. 1990’ların başında ABD’nin Milwaukee eyaletinde yeni Latin hareketini başlattı. 1994’te ise Wisconsin-Milwaukee Üniversitesi’nin ilk Latin öğrenci başkanı oldu. Miranda Spanish Journal’ın ulusal ödül sahibi yazarlarından ve aynı zamanda Genel Yayın Yönetmenidir. 2004 yılında,”Savaş, Barış ve Küreselleşme” ile ilgili İstanbul’da düzenlenen bir uluslararası forumda ABD’den konuşmacı olarak katılan tek Latin. Latin dernekleri Miranda’ya çeşitli ödüller vermiştir. Miranda, Müslüman olarak Da’ud Ali Salaam adını almıştır.
|
Umut YAVUZ
/ İSTANBUL
28.10.2007
|
|
|
Etle tırnak gibiyiz |
Yıllardır terörün faturasını ödediklerini belirten yöre halkı, birileri tarafından sahneye konan oyunların bu kez de tutmayacağı inancında. Bölgede ağırlığı olan Silehi aşiretinin önde gelen isimlerinden, Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Şen, etle tırnak haline gelen insanları ayırmanın imkânsız olduğunu belirterek, “Yüzyıllardır birlikte yaşadık, bizim kardeşliğimizi kim tartışabilir” dedi.
Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde 12 askerin şehit edilmesiyle gözler yeniden Hakkari’ye çevrildi. Hassas günlerin yaşandığı bu dönemde adlarının terörle anılmasına isyan eden Hakkarililer terörün şehir ya da bölge ayrımı yapmadığına dikkat çekiyor.
Yıllardır terörün faturasını ödediklerin belirten yöre halkına göre, birileri tarafından sahneye konan oyunlar bu sefer de tutmayacak.
Bölgede ağırlığı olan Silehi Aşireti’nin önde gelen isimlerinden ve Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Şen, etle tırnak haline gelen insanları ayırmanın imkansız olduğunu belirtti. “Biz yıllardır birlikte yaşadık, bizim kardeşliğimizi kim tartışabilir” diyen Şen, terörün sıkıntısını 25 yıldır çektiklerini kaydetti.
Şen, bölgede 2 yıldır yaşanan kalkınma hamlesinin son saldırılarla kesintiye uğradığına dikkat çekerek, olaylarla ilgili bazı basın kuruluşlarının yayınından da şikayetçi olduğnu belirtti. “Kimi kuruluşlar olaylar Hakkari’de oldu diye saldırıları Hakkarililer yapmış gibi bir hava estirdi” diyen Şen, muhtemel provokasyonlara karşı da uyarıda bulundu. Hakkari halkı da, isimlerinin terörle anılmasından son derece rahatsız. Türk ve Kürtler arasında ayrı gayrı olmadığını söyleyen vatandaşlar, “Batıdaki kardeşlerimize şunu söylüyoruz; sakın bir provokasyona gelmesinler. Bu tehlikeli bir iş olur. İnşaallah bu terör olayı bitecektir. Hepimiz bu bayrağın altında huzur içerisinde yaşayacağız” sözleriyle düşüncelerini dile getirdiler.
|
/ HAKKARİ
28.10.2007
|
|
|
Erdoğan: Bin düşüneceğiz, pir yapacağız |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üzerlerinde siyasî ve diplomatik görevin dışında askerlerle beraber yürüttükleri görevleri de bulunduğunu belirterek, ‘’Bu süreç içerisinde bin düşüneceğiz, bir yapacağız ama pir yapacağız’’ dedi.
Romanya dönüşünde, basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Erdoğan, bir gazetecinin, ‘’ABD ziyareti öncesi bir operasyon bekleniyor mu?’’ sorusu üzerine, ‘’İsterseniz operasyonun tarihini, zamanını, saatini vereyim’’ dedi.
Erdoğan, aynı gazetecinin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın açıklamasını hatırlatmasına ‘’Genelkurmay Başkanımız da herhalde bunu ilan edecek değil’’ karşılığını verdi. Önlerinde bir süreç bulunduğunu belirterek 5 Kasım’da ABD’ye gideceğini hatırlatan Erdoğan, bunun bu olaylardan sonra değil, BM Olağan Genel Kurulu öncesinde planlanmış bir seyahat olduğunu söyledi. ‘’Ama biz siyasetçiyiz ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetiyoruz, kabile yönetmiyoruz’’ diyen Erdoğan, üzerlerinde siyasi ve diplomatik görevin dışında askerlerle beraber yürüttükleri görevleri de bulunduğunu söyledi.
Daha önce ‘’Bu süreç içerisinde bin düşüneceğiz, bir yapacağız ama pir yapacağız’’ dediğini hatırlatan Erdoğan, arkadaşlarının Irak’tan gelen heyetle görüştüğünü ve bu görüşmede arkadaşlarının sadece dinlemede kaldığını ve heyete ‘’Siz uygulama için ne getirdiniz, ne yapacaksınız?’’ diye sorduklarını kaydetti. Erdoğan, arkadaşlarının bu bilgileri de Genelkurmay’la paylaştığını ya da paylaşacağını ve bunların kendisine telefonla aktarıldığını bildirdi. Bu süreç içinde başta ABD olmak üzere, gerek Orta Doğu’da, gerekse AB üyesi ülkeler arasında gerekli bütün trafiği yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, ‘’Bütün bunlar yapılmışken, ‘gerekli lobi faaliyetleri yapılmadı’ diyenlerin aynaya bakmaları lazım. Hayatlarında acaba böyle bir faaliyet sürdürmüşler mi?’’ dedi.
|
/ İSTANBUL
28.10.2007
|
|
|
Devlet Bahçeli'den provokasyon uyarısı |
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Dağlıca’da 12 askerin şehit olduğu saldırının ardından bütün yurtta başlayan eylem ve mitinglerde duyarlı davranmaları için Ülkü Ocakları başkanlarını uyardı.
Bahçeli’nin sokak hareketlerine karışmamaları, taşkınlık yapmamaları ve ülkücülerin soğuk kanlı olması gerektiğini belirtti. Bahçeli’nin sözlü uyarısının ardından Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı bir genelge yayımlayarak ülkücüleri uyardı. Duyuruda, terörle mücadelenin milli bir dava olduğu, son olayların ardından milletin sabrının sokaklara taştığı ifade edilerek, ülkücü gençler sağduyuya davet edildi. Bu arada, MHP, genel başkanları Devlet Bahçeli başkanlığında basına kapalı olarak Kızılcahamam Patalya Otel’de kampa girdi.
|
/ ANKARA
28.10.2007
|
|
|
Bakan Şimşek: Askerî harekât ekonomiyi sarsmaz |
Devlet Bakanı Şimşek, Türkiye’nin yapacağı bir askeri operasyonunun ekonomik dengelerdi değiştirmeyeceğini belirterek, ‘’Türkiye ekonomisi çok dayanıklı hale geldi” dedi.
Bakan Şimşek, güncel ekonomik gelişmelerle ilgili sorularını cevapladı. Milli güvenlik konusunun öncelikli bir konu olduğunu belirten Bakan Şimşek, şunları kaydetti: ‘’Türkiye ekonomisi, askeri operasyonların oluşturacağı ekonomik etkileri çok rahat kaldırabilecek güçlü bir düzeye gelmiştir artık. O nedenle ben, ABD’de bana böyle bir harekatın ekonomiye etkisini soranlara da Türkiye ekonomisinin, böyle bir harekatın ekonomiye etkisini karşılayabilecek kapasitede olduğunu vurguladım’’ dedi.
Türkiye, ekonomik olarak büyüdükçe, uluslararası alandaki etkisinin de artacağını belirten Bakan Şimşek, bu nedenle, Türkiye’nin ekonomik olarak güçlü olmasının çok önemli olduğunu söyledi.
|
/ ANKARA
28.10.2007
|
|
|
Bakanlar Kurulu, MGK’nın kararlarını görüşecek |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Kuzey Irak’ta terör örgütüne karşı mücadele etmek için diplomatik, siyasi, ekonomik ve askeri olarak tedbirler alacaklarını söyledi.
Bakan Ekren, istihdam gündemiyle toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında Kuzey Irak’a operasyon yapılması halinde oluşacak ekonomik duruma ilişkin Merkez Bankası’ndan gelen ‘’Yurtdışı para çıkışı yaşanırsa likitide yönetimi devreye sokulabilir’’ açıklamasına destek verdi. Ekren, ‘’ABD’de ve İngiltere’deki Merkez Bankaları da kendi ekonomileri ile ilgili hassas konular olduğunda çok net, çok açık tavır alabiliyor. Merkez Bankamızın da bu konudaki yaklaşımının benzer bir yaklaşımdır’’ dedi.
Kuzey Irak’ta terör örgütüne karşı mücadele etmek için diplomatik, siyasi, ekonomik ve askeri olarak tedbirler alacaklarını belirten Bakan Ekren, bu tedbirlerin neler olacağı konusunda ise, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, bu konuda neyi amaçlıyorsa ona ulaşma yönünde davranılacak. MGK’dan alınan tavsiye kararından sonra Bakanlar Kurulu’na aktarılacak veri ve bilgiler orada tartışılacak” demekle yetindi.
|
/ ANKARA
28.10.2007
|
|
|
Kayseri'de şehitler için hatim |
Hakkari’de şehit olan Mehmetçiklerin acısı yüreklerde hala tazeliğini korurken, Kayserililer şehitler için hatim kampanyası başlattı.
Şehrin en büyük camilerinden birisi olan Camikebir Camii imamı ve cemaati tarafından başlatılan kampanyaya çok sayıda vatandaşın katılması bekleniyor. Kampanyanın başladığı ilk gün itibariyle 100’den fazla hatim dağıttıklarını kaydeden Camikebir Cami İmamlarından Sami Göksun, sokaklara dökülüp kırıp dökmenin yerine şehitlerin arkasından duâlar edilip hatimler okunmasının daha uygun bir davranış biçimi olacağına inandıklarını söyledi.
|
/ KAYSERİ
28.10.2007
|
|
|
Nevşehirliler terörü lanetledi |
Nevşehir Gönüllü Sivil Toplum Kuruluşları Patformu, yayınladıkları bildiriyle terör eylemlerini kınadı.
Aralarında Yeni Asya Gazetesi Temsilciliğinin de bulunduğu 17 sivil toplum örgütünün oluşturduğu Nevşehir Gönüllü Sivil Toplum Kuruluşları Patformu’nun yayınladığı bildiride, terör eylemlerinin ülkeyi bölmeye ve milleti bataklığa çekmeye yönelik olarak dış mihrakların oyunu olduğu ifade edildi.
Bildiride, şöyle denildi: “Milletimizin soğuk kanlılığı ve sağ duyuyu kaybetmeden, tahriklere kapılmadan, provokasyonlara gelmeden bu olayları değerlendireceğine inanıyoruz. Irk ve mezhep olarak ülkemizi parçalamak, bölmek isteyenlerin oyununa milletçe asla düşmeyeceğiz... Birlik ve beraberliğimizi dahada pekiştireceğiz.”
Terör olaylarının lanetlendiği bildiri ayrıca, el ilanı yapılarak vatandaşlara da dağıtıldı. Platform, Kurşunlu Camii’nde şehitler için mevlit de okuttu.
|
Kerim BAĞCI
/ NEVŞEHİR
28.10.2007
|
|
|
Başörtüsü yasağı hak ihlâli |
Hollanda Utrecmt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Avrupa Konseyi nezdinde uzman olan Prof. Dr. Leo Zwak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) başörtüsü ile ilgili kararının gerekçelerini doğru bulmadığını belirterek, “Çünkü kızlarda okuma hakları ellerinden alınmamalı. Başörtüsü yasağı insan hakları ihlâlidir” dedi.
Avrupa Konseyi tarafından Ankara Dedeman Otelde yapılan “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihadı” konulu insan hakları kurulları mensuplarına yönelik eğiticilerin eğitimi semineri düzenlendi.
Seminerde Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM hakkında sunum yapan Utrecmt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zwak, AİHM’in başörtüsü ile ilgili kararının gerekçelerini doğru bulmadığını kaydederek, çünkü kızlarda okuma haklarının ellerinden alınmaması gerektiğini vurguladı. Görevli olduğu fakültede öğrencilerinin tez hazırlarken başörtüsü ile ilgili tez konusu seçtiklerini anlatan Prof. Dr. Zwak, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti başörtüsü yasağını kaldırabilir, mevzuatta değişiklik yaparak okumak isteyenlere yardımcı olabilir. Başörtüsü yasağı insan hakları ihlâlidir” dedi.
Prof. Dr. Zwak, Hollonda’da başörtüsü yasağının olmadığını belirtti.
EN TABİÎ HAK
İstanbul Bayrampaşa İnsan Hakları Kurulu Üyesi, Kızılay Danışmanı Uzman Psikolog ve Aile Terapisti Filiz M. Çalışkanoğlu da, muhabirimize yaptığı açıklamada, kız öğrencilerin başını örterek tahsillerini yapmalarını en tabiî hak olduğunu belirtti. Çalışkanoğlu, “Başörtülü öğrenci öcü değil, kızların başörtüsü sebebiyle eğitimden yararlanamaması insan hakkı ve kadın hakkı ihlâlidir. Benim bir çok başarılı öğrenci hastam var, başörtüsü sebebiyle okuyamadığı için hastalanmış tedavi görüyor, onu bütün imkânlarımla tedavi etmeye çalışıyorum, başörtülü öğrenciler de okumalı ve buna bir çözüm bulunmalı diye konuştu.
|
Bilal YILDIRIM
/ ANKARA
28.10.2007
|
|
|
ASKON’dan Cumhurbaşkanı Gül’e ziyaret |
Anadolu Aslanları İş Adamları Deneği (ASKON) heyeti, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret etti.
İki gündür Ankara’da temaslarda bulunan ASKON heyeti, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’yla görüşmelerinin ardından cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüştüler. Görüşmede Cumhurbaşkanına Türkiye’nin temel meseleleriyle ilgili 33 maddelik bir rapor sunuldu.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
28.10.2007
|
|
|
Çiçek: En temel sorun eğitim |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye’nin en temel, en başta olan probleminin eğitim olduğunu belirterek, ‘’Sorun adı altında hangi taşı kaldırırsanız kaldırın, altından yeteri kadar eğitim veremediğimiz çıkar’’ dedi.
Bakan Çiçek, ‘’Baba Beni Okula Gönder Kampanyası’’ çerçevesinde Aydın Doğan Vakfınca Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde yaptırılan Kelkit Hacı Hüsrev Doğan Kız Yurdu’nun açılış törenine katıldı. Bakan Çiçek, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin değişik sorunları olduğunu ifade ederek, ‘’Büyük sorun var, küçük sorun var. Ama sorun adı altında hangi taşı kaldırırsanız kaldırın, altından yeteri kadar eğitim veremediğimiz çıkar’’ diye konuştu.
Türkiye’nin en temel, en başta olan probleminin eğitim olduğunu belirten Bakan Çiçek, şöyle devam etti:
‘’Eğitimi en üst düzeye çıkartabildiğimiz, insanlarımızı eğitebildiğimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olmaktan, böyle bir bayrağa, böyle bir vatana sahip olmaktan gurur duyan insanlar yetiştirebildiğimiz, çağın bilgi ve becerisini verebildiğimiz an bu ülkenin önünde durabilecek herhangi bir güç de engel de yok. Ama yeterli eğitimi veremediğimiz takdirde eğitimle çözemediğimiz her işi kanunla çözmeye çalışıyoruz.’’
|
/ GÜMÜŞHANE
28.10.2007
|
|
|
AB, ABD’ye alternatif olsun |
Dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre, insanlık dünyanın daha iyi bir yer haline gelmesinde AB’nin daha güçlü bir uluslararası rol üstlenmesini bekliyor. Aynı araştırmada ABD’nin gücünün artmasının dünyayı daha az yaşanabilir bir konuma getirileceği korkusu yer alıyor.
Dış İlişkiler Avrupa Konseyi adlı düşünce kuruluşu tarafından yayınlanan ankete yer veren Euractiv, “Voice of the people” araştırması sonucuna göre, dünyanın daha iyi bir yer haline gelmesinde AB’nin daha güçlü bir uluslararası rol üstlenmesi bekleniyor.
52 ülkeden 57 bin öğrencinin katıldığı ankete katılanların yüzde 35’i AB’nin gücünün artmasını isterken sadece yüzde 20’si azalmasını istedi.
ABD’nin gücünün artmasının dünyayı daha yaşanılabilir hale getireceğine inanmayanların oranı yüzde 37 olurken inananların oranı yüzde 26’da kaldı.
Yapılan yorumlarda ABD’nin aksine AB’nin dünya çapında daha iyi bir itibara sahip olduğu ifade edilirken, çoğu Avrupa ülkesinde ABD’nin, İran ile karşılaştırılması halinde bile daha fazla nefret edilen ülke olduğuna dikkat çekildi.
Düşünce kuruluşunun yorumuna göre; Avrupa Birliği, ABD, Çin ve Rusya’nın yer aldığı dört süper güç arasında ön plana çıkıyor. Hiç kimse AB’nin yükselişinin durmasını istemiyor.
|
Kemal BENEK
/ ANKARA
28.10.2007
|
|
|
AB, hükümeti cesaretlendirecek |
Avrupa Komisyonu’nun 6 Kasım’da açıklamayı planladığı Türkiye raporunda AKP hükümeti AB yolunda cesaretlendirilecek. ABHaber’e rapor ile ilgili son gelişmeler hakkında bilgi veren AB yetkilileri, 2007 Türkiye raporunda bir sürpriz yok görüşünü dile getirdiler.
AB yetkililerine göre, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin müzakereleri bloke ederek Ankara’nın üyeliğine karşı cephe oluşturması ve ardından Türkiye’nin terörist saldırılara hedef olması raporun daha olumlu çıkmasına yol açacak. Komisyon, yıllık ilerleme raporu ile zaten bozulan ilişkileri daha da fazla zedelemek istemiyor. AB yetkililerine göre Komisyon Türkiye’nin AB yolundan çıkartılmaması için çalışıyor.
Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile ilgili yıllık olağan ‘İlerleme Raporu’na özellikle son ana kadar Kuzey Irak’taki muhtemel gelişmeler de eklenecek. Sınır ötesi operasyonu çerçevesinde yaşanan olaylar rapora dahil edilecek. Raporda Kürt sorunu ile ilgili yer alan ifadeler ise sorunun diyalog ve barışcı yollardan çözümlenmesi çağrısında bulunuluyor. Ve bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasının sağlanması ve kültürel hakların önünün açılması isteniyor.
Türkiye raporunda bugüne kadar AB’nin Ankara’nın önüne koyduğu bütün eleştiriler yer alıyor. Ancak bu eleştirilerden en dikkat çekicisi 301.madde bağlamında düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engeller.
Avrupa Komisyonu Rapor ile Türkiye’nin son bir yılda yaşadığı siyasi ekonomik ve sosyal olayların bir fotoğrafını çekiyor.
|
/ BRÜKSEL
28.10.2007
|
|
|
Dışişleri Bakanlığında atamalar |
Dışişleri Bakanlığında bazı görev değişikliklerini öngören kararlar, Resmi Gazetenin dünkü sayısında yayımlandı.
Açık bulunan birinci derece kadrolu Müsteşar Yardımcılıklarına, Siyaset Planlama Genel Müdürü Büyükelçi Selim Kuneralp, Bakanlık Müşaviri Büyükelçi Ahmet Ünal Çeviköz, İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık Genel Müdürü Büyükelçi Haydar Berk, Bakanlık Müşaviri Büyükelçi Feridun Hadi Sinirlioğlu, Bakanlık Müşaviri Büyükelçi Uğur Doğan atandı.
Açık bulunan birinci derece genel müdürlüklerden, İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık Genel Müdürlüğüne ise Bakanlık Müşaviri Büyükelçi Ahmet Berki Dibek atandı.
|
/ ANKARA
28.10.2007
|
|
|
Seyit Onbaşının kızı vefat etti |
Çanakkale Deniz Zaferinde büyük kahramanlıklar gösteren ve 276 kiloluk top mermisini tek başına namluya yerleştirerek İngilizlerin “Ocean’’ adlı zırhlısının batırılmasını sağlayan Kocaseyit’in kızı Ayşe Yıkar, Balıkesir’in Havran ilçesi Kocaseyit köyünde vefat etti.
1939 yılında zatürreden ölen Kocaseyit’in, 3 oğlu ve 2 kızından hayattaki tek çocuğu olan Ayşe Yıkar’ın, vefat ettiği bildirildi. Yıkar’ın, uzun süredir şeker, böbrek ve kalp rahatsızlığı bulunduğu, yürüyemediği ve konuşma güçlüğü çektiği öğrenildi. Yıkar’ın cenazesi, bugün Kocaseyit Köyü Camii’nde öğleyin kılınacak namazın ardından, Kocaseyit’in anıt mezarının da bulunduğu köy mezarlığında toprağa verilecek.
|
/ HAVRAN
28.10.2007
|
|
|
İstanbul için fırsat |
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ‘’İstanbul’un kültür başkenti ilan edilmesini ne itibar, ne iltifat sayıyorum. Sadece bir fırsat sayıyorum’’ dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğince (MÜSİAD) düzenlenen ‘’İstanbul’un taşı toprağı kültür’’ konulu ‘’5. İletişim Zirvesi’’nin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bu sabah bir Ankaralının yapabileceği en güzel şeyi yaparak İstanbul’a geldiğini söyledi. Bakan Günay, İstanbulluların, Tanrı’nın çok az millete bahşettiği özel güzellikler içerisinde yaşadığını ancak İstanbul’un çok hoyrat kullanıldığını dile getirdi.
Bir zamanlar İstanbul’un ‘’emeğin başkenti’’ olarak nitelendirildiğini ifade eden Günay, aslında İstanbul’un bilim, kültür başkenti olması gerekirken, Anadolu’dan insanların doldurulduğu, iş aramak için geldiği bir merkez haline geldiğini, yürekleri acıyarak itiraf etmek zorunda olduklarını anlattı. ‘’İstanbul’un kültür başkenti ilan edilmesini ne itibar, ne iltifat sayıyorum. Sadece bir fırsat sayıyorum’’ diyen Günay, bunun, unutulmuş değerlerin önce kendimize hatırlatılması, bunların kavranıp daha sonra dünyaya anlatılması için önemli bir fırsat olduğunu kaydetti.
Günay, 2010 projesinin insanların önüne bir takvim koyacağını belirterek, en geç önümüzdeki hafta 2010 İstanbul Avrupa Başkenti Yasası’nın Meclis’ten çıkacağını, yasa çıktıktan sonra çalışmaların gönüllülük esası üzerine devam etmesinin önemli olduğunu vurguladı. İstanbul’da yapılacak çok şey olduğunu dile getiren Günay, ‘’Keşke 2010 yılına kadar hepsini yapabilsek ama yapamayacağız, bunu biliyorum’’ diye konuştu.
YAPILMASI GEREKEN İŞLER
Ertuğrul Günay, yapılması gerekenler konusunda öncelikli alanların bulunduğunu ifade ederek, Topkapı Sarayı Müzesi’nin içinde mekâna yakışmayacak barakalar ile Zührevi Hastalıklar Hastanesi gibi yapıları kaldırmak için ilgili yerlere başvurduklarını bildirdi.
Süleymaniye’nin dünya çapında bir anıt olduğunu ifade eden Günay, bu bölgenin şu anki üzücü durumunun görülmesi gerektiğini söyledi. Bakan Günay, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bölgede önemli çalışmalar başlattığını, kendilerinin de UNESCO’nun dikkate aldığı konulara hassaslık göstereceğini anlattı.
Günay, yapılacak çalışmalarda asıl amaçlarının İstanbulluları hemşehri yapmak olduğunu dile getirerek, İstanbul’da 10 milyon nüfusun yaşadığını ama coğrafi ve hukuki olarak bunların hemşehri olmadığını, aynı duyarlılıkları paylaşmadığını kaydetti. Günay, yürütülen çalışmalar ile İstanbul’da yaşayanların, İstanbul’da yaşadıklarının farkında olmalarını ve yaşadıkları şehrin değerini bilmelerini amaçladıklarını belirterek, ‘’Beyoğlu Taksim’de kendimize eğlence aramıyoruz’’ dedi.
ANADOLU YAKASINDA DEVLET TİYATROSU
Göreve geldikten sonra Devlet Tiyatrolarının Anadolu yakasında bir sahnesinin bulunmadığını üzüntüyle öğrendiğini dile getiren Günay, Aralık ayında Devlet Tiyatrosunun ilk sahnesinin Anadolu yakasında yapılacağı müjdesini verdi.
Bakan Günay, san’atı ve kültürü seçkin bir hayat tarzı olmaktan çıkarıp bütün halkın paylaştığı kültürel bir ortama dönüştürülmesi konusunda adımlar atmaya çalıştıklarını ifade ederek, ‘’Bir anlamda İstanbul’u geri kazanmak, Başbakanımızın dediği gibi ‘bir anlamda İstanbul’u yeniden fethetmek’ diyorum buna’’ dedi.
Konuşmasının ardından Ertuğrul Günay’a MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat tarafından bir tablo hediye edildi.
|
Ümit KIZILTEPE
/ İSTANBUL
28.10.2007
|
|
|
Bingöl’de 4,5 büyüklüğünde deprem |
Bingöl’de, merkez üssü Yedisu ilçesi olan 4,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, saat 07.02’de merkez üssü Yedisu ilçesi 4,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kısa süreli paniğe sebep olan depremde can ve mal kaybının olmadığı belirtildi.
|
/ BİNGÖL
28.10.2007
|
|
|
Emniyet uyardı: Arkadaşlık sitelerine dikkat |
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, internet üzerinden işlenen dolandırıcılık suçlarında büyük bir artış olduğunu belirterek, özellikle ‘’arkadaş edinmeyi vaat eden’’ ve ‘’anlık görüşme imkânı tanıyan’’ sitelere dikkat çekti.
Bu sitelerden hizmet alabilmek için üyelik zorunluluğu bulunduğu vurgulanarak, üye olunurken de kimlik ve kredi kartı bilgileri, e-posta adresleri ve şifreleri istendiği ifade edildi. Bu işlemler sonrasında üyelik sözleşmesinde yer almamasına rağmen kredi kartından kişinin bilgisi dışında para çekildiğinin ifade edildiği açıklamada, kimi sitelerin de sözleşmede belirtilen miktardan çok daha fazlasını çektiği kaydedildi.
|
/ ANKARA
28.10.2007
|
|
|
Doğu’da kadın olmak zor |
Bitlis köylerinde yaşayan cefakâr ve çilekeş kadınlar her görevi görüyor. Bazen tarlada çalışırken aynı anda çocuklarının bakımıyla uğraşıyor. Bazen tek başına yemeğini yapıyor, bulaşığını ve çamaşırını yıkıyor.
Güroymak’ın Cevizyatağı köyünde yaşayan Gülbahar Kurtkaya, bazı insanların 1 çocuğuna bakmakta zorlandığını belirterek, “Ben 15’inde evlendim 10 çocuğum var. Sabah erkenden kalkıp çocuğumu emzirdikten sonra tarlaya çalışmaya gidiyorum. Sabah saat 08.00 olmadan eve dönüp hayvanları sağıyor onlara ot veriyorum. Sonra 10 çocuğumu kaldırıp onlara kahvaltı verdikten sonra kirli çamaşırlarını çıkartıp dışarıda kaynattığım suyla yıkıyorum. Kahvaltıyı toplatıp tabakları da yıkadıktan sonra gene tarlaya çalışmaya gidiyorum. Sonra öğle yemeği hazırlamaya başlıyorum. 30 yıldır evliyim aynı hayatım devam ediyor.” diyor.
Kurtkaya, “Şehirde hanımların bir çocukları var. Çamaşır ile bulaşık makineleri var. Evlerinde banyo ve sıcak suları var. Buna rağmen hayatlarından şikâyet ediyorlar. Ya biz ne yapalım.” diye konuşuyor.
|
/ BİTLİS
28.10.2007
|
|
|
THY, 180 bin hacıyı taşıyacak |
Türk Hava Yolları (THY), 2007-2008 yılı Hac sezonunda gidiş-dönüş toplam 180 bin hacı adayını ilâve seferler ile Cidde ve Medine’ye ulaştırmayı hedeflediğini açıkladı.
THY’den yapılan yazılı açıklamada, Hac Sezonu sebebiyle THY’nin “Özel Hac Programı”nın Türkiye’de 19 havalimanı üzerinden yapılmasının öngörüldüğü bildirildi. Açıklamada, seferlerin 11 Kasım- 14 Aralık arasında gidiş, 23 Aralık 2007 – 24 Ocak 2008 tarihleri arasında dönüş olmak üzere, Cidde ve Medine Havalimanları üzerinden gerçekleşeceği kaydedildi.
Açıklamaya göre, seferlerin büyük çoğunluğu THY filosundaki uzun menzil uçma kabiliyetinde olan geniş gövdeli ve büyük kapasiteli uçaklar olan A340 ve A310 filosuyla yapılacak. Türkiye’den seferler Diyanet İşleri Başkanlığı ve TÜRSAB koordinasyonu ile yurtiçi acentelerinin talepleri doğrultusunda Adana, İzmir, Antalya, Kayseri, Dalaman, Diyarbakır, Erzurum, Ankara, Şanlıurfa, Isparta, İstanbul, Konya, Nevşehir, Sabiha Gökçen, Samsun, Trabzon, Van, Bursa ve Sivas havalimanlarından gerçekleştirilecek.
|
/ İSTANBUL
28.10.2007
|
|
|
Metrobüs ilk kazasını yaptı |
Cevizlibağ’da geri dönüş rampasında dönmekte zorluk çeken bir metrobüs, çelik bariyerlere çarparak kaza yaptı.
Alınan bilgiye göre, Avcılar-Cevizlibağ seferini gerçekleştiren bir metrobüs, Cevizlibağ’da geri manevra yaparken dönüş rampasındaki çelik halatlara çarptı. Kazada ölen ya da yaralanan olmazken, metrobüste maddî hasar meydana geldi. Kaza yapan metrobüs daha sonra kriko yardımıyla olay yerinden götürüldü. Metrobüslerin dönüş yolunda manevra yapmakta zorlandığı görüldü.
|
/ İSTANBUL
28.10.2007
|
|
|
|