Bu haftaki sayısında petrol fiyatlarındaki aşırı yükselişi kapağına yaşıyan BusinessWeek dergisinde Peter Coy imzasıyla yayınlanan haber yoruma göre, fiyatların zirveye tırmanmasının sebebi yükselen küresel talep ve yetersiz arz büyümesi ile birlikte, asıl tetikleyici unsur olarak TBMM’de kabul edilen “sınır ötesi” tezkeresi.
usinessWeek Dergisi bu haftaki sayısında petrol fiyatlarındaki aşırı yükselişi kapağına taşıdı. Peter Coy, imzasıyla yayınlanan haber yoruma göre petrol fiyatlarının zirveye tırmanmasının sebebi öncelikle yükselen küresel talep ve yetersiz arz büyümesi ile birlikte, asıl tetikleyici unsur, Türkiye’nin TBMM’de kabul ettiği “sınır ötesi” tezkeresi. Meclis’in PKK’ya karşı Kuzey Irak’ta askerî güç kullanılmasına izin vermesi petrol zengini Ortadoğu’da yeni bir çatışma tehlikesini beraberinde getirdi. Bu ihtimal de başta ABD olmak üzere uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarını tırmanışa geçirdi.
Derginin haberine göre konut kriziyle sarsılan ABD ekonomisine, petrol fiyatlarının varil başına yaklaşık 90 dolara yükselmesi ikili darbenin ikinci yarısı gibi geldi.
17 Ekimde Kasım ayı petrol dağıtım fiyatı New York Ticari Borsa’sında gün içinde şaşırtıcı 89 dolar seviyesine çıktıktan sonra 87.5 dolar seviyesinden kapandı.
Ekonomistlere göre yüksek petrol fiyatlarının ABD büyümesine zararı, konut inşaatındaki ciddî dalgalanmaların etkisi kadar büyük değil. Fakat aynı doğrultuda işliyor ve düşük ekonomik büyümenin 2008’de de devam etme ihtimalini güçlendiriyor.
2004’de, petrol fiyatlarının varil başı 40 doların biraz üzerinde olduğu zamanlarda, Standard & Poors’daki ekonomistler petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık yükselişin ekonominin büyüme oranında yüzde 0.25 düşüşe sebep olduğunu hesap ediyor. S&P ekonomisti Beth Ann Bovino’ya göre fiyatlar arttıkça, 10 dolarlık yükselişin etkisi daha zararlı oluyor. Bovino’nun tahminlerine göre, petrol fiyatları 2008’de varil başı 85 dolar seviyesinde kalırsa, petrol ve konutla birlikte büyüme ABD Başkanlık seçimi yılındaki yüzde 1.5 oranı ile bu yılın ikinci çeyreğindeki yüzde 3.8 arasına sıkışabilir.
Yüksek fiyatlı petrol sadece büyümeyi frenlemekle kalmıyor aynı zamanda enflasyonu da yükselten bir unsur. Rafinericilerin ve perekendecilerin kâr marjlarını korumak için yüksek maliyetlerden geçtiğini var sayarak, petrol fiyatlarındaki son 10 dolarlık yükselişin gelecek haftalarda benzininin perekende satış fiyatına zam şeklinde yansıması bekleniyor.
FİYATLARI SPEKÜLATÖRLER
YÜKSELTİYOR İDDİALARI VAR
Global Insight baş ABD ekonomisti Nigel Gault,”Bu işleri daha da kötüye götürecek” tesbitinde bulunuyor. Petrol fiyatlarının büyüme rakamları üzerindeki etkisinin düşünülenden daha minimum olacağını savunun bazı analistler, fiyatların temel unsurlar tarafından değil, spekülatörler tarafından yükseltildiğini ve bu sebeple düşüceğini söylüyorlar.
OilAnalytics.net’in başkanı Joel Fingerman, Amerikan petrol envanterlerinin cari seviyesinden yola çıkarak petrol fiyatlarının olması gerekenden 30-40 dolar daha fazla olduğunu hesaplıyor. Conn Norwalk’daki John S. Herold İnc. araştırma kuruluşuna göre geçen yıl petrolü bulma, sahayı geliştirme, ürünü pompalama, depoya gönderme maliyeti varil başına ortalama 25 dolardı. Bu karları yok etmeden fiyatların düşmesini sağlıyor.
Bu görüşü destekleyen Oppenheimer petrol analisti Fadel Gheit ise, “Endüstri ilkeleri bırakın 80 doları, 60 dolar üzerindeki fiyatları desteklemiyor” görüşünü dile getiriyor. Fakat diğer bazı analistler ise yakında işletmelerinv e tüketicilerin daha yüksek fiyatlarla başetmek durumunda kalcaklarından endişe ettiklerini gizlemiyor. Bulması ve üretmesi o kadar pahalı olmasa da yaşanan uluslararası krizler ve çatışmalar petrol fiyatlarını doğrudan etkiliyor. McGraw-Hill Companies’in bir birimi olan Platts’ın global petrol yöneticisi John Kingston, dünya petrol üretiminin tüketimin gerisinde kaldığı durumlarda fiyatların yükselmesinin sürpriz olmadığına dikkat çekiyor.
|