|
|
|
Enflasyon artışa geçecek |
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, enflasyon göstergelerindeki olumlu gelişmelere rağmen, ‘’vergi ayarlamaları ile enerji, gıda ve yönetilen yönlendirilen fiyat artışları’’ gibi para politikasının kontrolü dışındaki gelişmelerden dolayı, kısa vadeli enflasyon tahminlerini yukarı yönlü güncellediklerini açıkladı.
Yılmaz, bu çerçevede, enflasyonun yıl sonunda yüzde 70 ihtimalle yüzde 6,7 ile 7,9 arasında gerçekleşeceği ve belirsizlik aralığının üst sınırını aşacağı tahmininde bulunduklarını bildirdi. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankası tarafından hazırlanan, yılın dördüncü ‘’Enflasyon Raporu’’nu açıkladı. Kısa vadeli enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, enflasyonun ana eğiliminin Merkez Bankasının öngörüleri doğrultusunda aşağı doğru eğilim sergilemesine rağmen, önümüzdeki aylarda, temelde enerji ve gıda ürünleri ile para politikasının kontrolü dışında kalan kalemlerin fiyat gelişmelerinin etkisiyle, enflasyondaki düşüşün geçici olarak duraklayacağının tahmin edildiğini söyledi.
|
/ ANKARA
27.10.2007
|
|
|
İş âlemi tedirgin |
Vergi mükelleflerine herhangi bir ihbar yapılmadan banka hesaplarının bloke edilmesi tepkilere sebep olurken, uygulamanın bir çok sorunu da beraberaberinde getirdiğine dikkat çekiliyor.
Adapazarı Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Öztürk, vergi mükelleflerine herhangi bir ihbar yapılmadan banka hesaplarının bloke edilmesi uygulamasına bir an önce son verilmesini istediklerini bildirdi.
Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, Sakarya Vergi Dairesi Başkanı Recep Alp’in vergi borcu olan 328 mükellefin banka hesaplarının bloke edilerek borçlarının tahsil edildiğine yönelik açıklamalarının basında yer aldığını hatırlatarak, uygulamanın Vergi Usul Kanunu’nda yer alan vergi tahsilatının esaslarıyla bağdaşmadığını kaydetti.
BU UYGULAMA BORCUNU
DEYENİ DE MAĞDUR ETTİ
Uygulamanın vergi tahsilatını artırmak adına yapıldığını belirten öztürk, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Vergi mükelleflerine herhangi bir ihbar yapılmadan banka hesaplarının bloke edilmesi uygulamasına bir an önce son verilmesini talep ediyoruz. Diğer yandan, günü gelen tüm vergi borçlarını ödemiş olan, fakat söz konusu ödemeleri vergi dairesi kayıtlarında görünmeyen mükelleflerin de bu kapsama alınması iş âleminde bir tedirginliğe sebep olmuştur. Vergi dairesinin uygulamasıyla birçok esnaf, tüccar ve sanayicimiz mağdur olmuştur. Söz konusu uygulama kapsamında tek kuruş vergi borcu dahi olmayan temiz mükelleflerin bile banka hesaplarına haciz konulmuştur.’’
Vergi borçlarını aylar öncesinden ödemiş olan mükelleflerin ödemelerinin kayıtlarda görülmemesi sebebiyle mağdur olduklarını belirten Öztürk, eksik işlemlerden ve hatalardan kaynaklanan olumsuz gelişmelerle, basında yer alan haberlerin iş âlemini zan altında bıraktığını kaydetti.
|
/ SAKARYA
27.10.2007
|
|
|
AB iş gücü sorununu “Mavi Kart” ile aşacak |
Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği ülkelerinin, göçmenler konusunda Amerika Birleşik Devletleri’nin Yeşil Kart’ına benzer bir uygulamaya geçmesini önerdi.
BBC Turkish.com’un haberine göre Komisyon göçmenlere eğitim ve iş deneyimlerine göre puan verilmesini öneriyor. Mavi Kart olarak adlandırılan sistemle kalifiye işgücü kategorisinde değerlendirilen göçmenlere, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde oturma ve çalışma izni, verilmesi öngörülüyor. Ancak plan şimdiden tartışma çıkarmış durumda. Avrupa Komisyonu, Avrupa’nın, mühendislik ve bilişim teknolojisi alanlarında ciddi şekilde kalifiye eleman eksikliği çektiğine inanıyor.
Komisyon önümüzdeki 20 yılda, kıtanın, bu alandaki boşluğun doldurulması için 20 milyon kalifiye göçmene ihtiyaç duyduğunu öne sürüyor. Bir iş ve işçi bulma kurumu tarafından yapılan araştırmaya göre de, sadece İngiltere bu alanda 1 milyon kişilik bir açık söz konusu. Yine aynı kuruma göre, bu açığın, gözler Avrupa dışına çevrilmeden kapatılması mümkün değil. Avrupa Komisyonu da bu sebeple, bazı göçmenlere Avrupa çapında geçerli olacak bir “mavi kart” verilmesini önerdi.
Önerinin kabulü halinde, kendilerine AB’deki bir şirket tarafından iş teklifi yapılmış olan Mavi Kart sahipleri; Avrupa Birliği ülkeleri içinde oturma ve çalışma iznine sahip olacak. Bu kişiler ailelerini de, yaşadıkları ülkeye getirebilecek.
|
Ekonomi Servisi
27.10.2007
|
|
|
Bakan Şimşek: Reformların maliyeti var |
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, “bazı reformların maliyetli olduğunu belirterek, ‘’Vergi indirimi gibi maliyetli reformları bütçeyi zorlamadan yapmak lazım’’ dedi.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, KDV indirimlerini erken bulduğunu vurgularken, ‘’(vergileri) indireceksek, istihdam ve arz yönlü kesimlere ağırlık verilmesi gerekiyor’’ dedi.
Devlet Bakanı Şimşek, Hazine Müsteşarlığı tarafından Swiss Otel’de düzenlenen, ‘’Yapısal Reformların Makroekonomik Tepkileri’’ konulu konferensta yaptığı konuşmada, geçtiğimiz dönemde özel sektörün vergi yükünü azaltacak düzenlemeler yapıldığını, kurumlar vergisi, gelir vergisi ve bazı sektörlerde katma değer vergisinde indirime gidildiğini hatırlattı.
‘’Aslında KDV indirimleri için son derece erken, indireceksek istihdam ve arz yönlü kesimlere ağırlık verilmesi gerekiyor’’ diyen Şimşek, bundan sonra yapılabilecek vergi indirimlerinin, istihdam ve üretimi teşvik edici nitelikte olması gerektiğini vurguladı.
|
/ ANKARA
27.10.2007
|
|
|
Sınırötesi hazırlığı petrolü ateşledi |
Bu haftaki sayısında petrol fiyatlarındaki aşırı yükselişi kapağına yaşıyan BusinessWeek dergisinde Peter Coy imzasıyla yayınlanan haber yoruma göre, fiyatların zirveye tırmanmasının sebebi yükselen küresel talep ve yetersiz arz büyümesi ile birlikte, asıl tetikleyici unsur olarak TBMM’de kabul edilen “sınır ötesi” tezkeresi.
usinessWeek Dergisi bu haftaki sayısında petrol fiyatlarındaki aşırı yükselişi kapağına taşıdı. Peter Coy, imzasıyla yayınlanan haber yoruma göre petrol fiyatlarının zirveye tırmanmasının sebebi öncelikle yükselen küresel talep ve yetersiz arz büyümesi ile birlikte, asıl tetikleyici unsur, Türkiye’nin TBMM’de kabul ettiği “sınır ötesi” tezkeresi. Meclis’in PKK’ya karşı Kuzey Irak’ta askerî güç kullanılmasına izin vermesi petrol zengini Ortadoğu’da yeni bir çatışma tehlikesini beraberinde getirdi. Bu ihtimal de başta ABD olmak üzere uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarını tırmanışa geçirdi.
Derginin haberine göre konut kriziyle sarsılan ABD ekonomisine, petrol fiyatlarının varil başına yaklaşık 90 dolara yükselmesi ikili darbenin ikinci yarısı gibi geldi.
17 Ekimde Kasım ayı petrol dağıtım fiyatı New York Ticari Borsa’sında gün içinde şaşırtıcı 89 dolar seviyesine çıktıktan sonra 87.5 dolar seviyesinden kapandı.
Ekonomistlere göre yüksek petrol fiyatlarının ABD büyümesine zararı, konut inşaatındaki ciddî dalgalanmaların etkisi kadar büyük değil. Fakat aynı doğrultuda işliyor ve düşük ekonomik büyümenin 2008’de de devam etme ihtimalini güçlendiriyor.
2004’de, petrol fiyatlarının varil başı 40 doların biraz üzerinde olduğu zamanlarda, Standard & Poors’daki ekonomistler petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık yükselişin ekonominin büyüme oranında yüzde 0.25 düşüşe sebep olduğunu hesap ediyor. S&P ekonomisti Beth Ann Bovino’ya göre fiyatlar arttıkça, 10 dolarlık yükselişin etkisi daha zararlı oluyor. Bovino’nun tahminlerine göre, petrol fiyatları 2008’de varil başı 85 dolar seviyesinde kalırsa, petrol ve konutla birlikte büyüme ABD Başkanlık seçimi yılındaki yüzde 1.5 oranı ile bu yılın ikinci çeyreğindeki yüzde 3.8 arasına sıkışabilir.
Yüksek fiyatlı petrol sadece büyümeyi frenlemekle kalmıyor aynı zamanda enflasyonu da yükselten bir unsur. Rafinericilerin ve perekendecilerin kâr marjlarını korumak için yüksek maliyetlerden geçtiğini var sayarak, petrol fiyatlarındaki son 10 dolarlık yükselişin gelecek haftalarda benzininin perekende satış fiyatına zam şeklinde yansıması bekleniyor.
FİYATLARI SPEKÜLATÖRLER
YÜKSELTİYOR İDDİALARI VAR
Global Insight baş ABD ekonomisti Nigel Gault,”Bu işleri daha da kötüye götürecek” tesbitinde bulunuyor. Petrol fiyatlarının büyüme rakamları üzerindeki etkisinin düşünülenden daha minimum olacağını savunun bazı analistler, fiyatların temel unsurlar tarafından değil, spekülatörler tarafından yükseltildiğini ve bu sebeple düşüceğini söylüyorlar.
OilAnalytics.net’in başkanı Joel Fingerman, Amerikan petrol envanterlerinin cari seviyesinden yola çıkarak petrol fiyatlarının olması gerekenden 30-40 dolar daha fazla olduğunu hesaplıyor. Conn Norwalk’daki John S. Herold İnc. araştırma kuruluşuna göre geçen yıl petrolü bulma, sahayı geliştirme, ürünü pompalama, depoya gönderme maliyeti varil başına ortalama 25 dolardı. Bu karları yok etmeden fiyatların düşmesini sağlıyor.
Bu görüşü destekleyen Oppenheimer petrol analisti Fadel Gheit ise, “Endüstri ilkeleri bırakın 80 doları, 60 dolar üzerindeki fiyatları desteklemiyor” görüşünü dile getiriyor. Fakat diğer bazı analistler ise yakında işletmelerinv e tüketicilerin daha yüksek fiyatlarla başetmek durumunda kalcaklarından endişe ettiklerini gizlemiyor. Bulması ve üretmesi o kadar pahalı olmasa da yaşanan uluslararası krizler ve çatışmalar petrol fiyatlarını doğrudan etkiliyor. McGraw-Hill Companies’in bir birimi olan Platts’ın global petrol yöneticisi John Kingston, dünya petrol üretiminin tüketimin gerisinde kaldığı durumlarda fiyatların yükselmesinin sürpriz olmadığına dikkat çekiyor.
|
Mustafa GÖKMEN
/ İSTANBUL
27.10.2007
|
|
|
|