İnfiale yol açan terör olayları karşısında anlık değil, kalıcı tedbirlerin alınması isteniyor. Sağduyu çağrısı yapan sivil toplum kuruluşlarından Mazlum-Der’ce yayınlanan bildiride şu görüşlere yer verildi: “Türkiye’nin savaşa sürüklenmesini amaçlayan tahrikler karşısında ‘soğukkanlı, sağduyulu, bilinçli, hesaplı ve pragmatik davranmanın ötesine geçmek bu ülke ve millete yapılacak olan en büyük kötülüklerden birisidir.”
Saldırının faturasının giderek kabardığı belirtilen açıklamada, “PKK saldırısı bir yandan acıları kabartırken, diğer yandan da çözümsüzlüğü derinleştirmekte ve kanlı senaryoları iktidar yöntemi olarak bellemiş çevrelerin elini güçlendirmekte. En büyük zayiat ise her zaman olduğu gibi yine kardeşlik duygularının tahribi, hak ve adalet arayışlarının zayıflatılması noktasında belirginleşmekte” denildi.
“Savaş lobisi”nin Meclis’te kabul edilen tezkerenin ardından meydana gelen PKK saldırısı ile iyiden iyiye zıvanadan çıkmış hale geldiği belirtilirken, düşüncesizce sarf edilmiş akıl ve adalet yoksunu sözlerle dumanlı havadan medet uman güçlerin ortamı daha da kızıştırmaya çalıştıkları kaydedildi.
Bu süreçte; PKK’nın kime ve neye hizmet ettiği belirsiz eylemlerle bu kirli oyunda aktif bir rol yüklendiği ve başta Kürt halkı olmak üzere, bu topraklarda yaşayan herkese ve bütün bölge halklarına zarar vereceği kesin olan bir süreci tetikleyen PKK’nın provokatif eylemlerinin “savaş lobisi” tarafından büyük bir fırsat şeklinde değerlendirildiği bildirildi. “Sadece ülkeyi değil, tüm bölgeyi sonu belirsiz bir maceraya doğru hızlı adımlarla sürüklemeye yönelik bu girişimler karşısında akıldan, sağduyudan, basiretli davranmaktan yana sesler giderek kısılmakta; hamaset, düşmanlık, öfke ve nefret çağrıları ise tehlikeli biçimde yükselmekte” denilen ÖZGÜRDER’in açkılamasında şu ifadeler de yer aldı:
“Tam bu noktada akıllı ve mantıklı davranmanın herkesin hayrına olacağının altını çiziyoruz. Ankara’da siyasî parti bürolarında ya da medya plazalarında keskin sözler sarfederek ortamı daha fazla gerenlerin samimî olmadıkları gibi, mantıklı da davranmadıkları görülmelidir.
"On yıllardır sürdürdüğü ırkçı politikalarla, inşa etmekle övündüğü ulusçuluk ile kardeşlik bağını tahrip eden; Batılı emperyalist güçlere her dönemde gönüllü hizmet aşkı içinde davranmasına karşın şimdilerde ortalığa ne idiğü belirsiz bir anti emperyalist koku salmaya çalışan düzenin ve medyada, iş çevrelerinde, sivil toplum alanında resmî ideoloji muhafızlığına soyunmuş sözcülerinin sahte üzüntü mesajlarına sarmaladıkları kışkırtıcı niyetlerini iyi biliyor ve herkesi bu ikiyüzlülüğe karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz.”
GENÇLER ATEŞE SÜRÜKLENİYOR
Hamasi nutuklarla bu ülkenin yoksul ve çaresiz gençlerini ateşe sürenlerin çözüm olarak daha fazla savaş ve daha fazla acı üretmekten başka halka vereceği bir şeyin olmadığı kaydedilen açıklamada, İslâmî değerlere ve İslâmî kimliğe savaş açanların işlerine geldiğinde fırsatçı, çıkarcı tutumlar takındıkları, başörtüsünü, Kur’ân eğitimini yasaklayanların Kur’ânî bir şiar olan “şehadet” kavramını istismara yeltendikleri belirtildi. İnsanlıktan, kardeşlikten, adaletten yana herkes soğukkanlı bir tutumla sorunun çözümünü hedef alacak politikalar üzerine odaklanılması gerektiğinin altı çizilirken, “Toplum hamasi kışkırtmalarla daha fazla kan dökülmesini getirecek girişimlere sürüklenmemeli, intikam duygularına teslim edilmemelidir” denildi.
MAZLUMDER: İtidalli davranalım
MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Ümit Mert de son günlerde yaşanan terör olaylarına ilişkin bir açıklama yaptı. Mert, “Terör örgütü PKK tarafından 21 Ekim günü gece yarısı düzenlenen saldırıda şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyoruz” şeklinde başladığı açıklamasında, “Elim saldırı halkımızda yoğun tepkilere neden olmuş, yer yer taşkınlıklar, provokasyonlar yaşanmıştır. Herkesi ve herkesimi sağduyulu ve itidalli davranmaya çağırıyoruz. Öfke ile kalkan zarar ile oturur. PKK eylemlerinin bu kadar etkili olması bizi düşündürmekte ve kaygılandırmaktadır” ifadelerini kullandı.
|