Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Erdoğan: ABD bizi oyaladı

Oxford Union’da soruları cevaplandıran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 14 ay üçlü mekanizma ile oyalandığını ifade ederek, “Şimdi Amerika’ya da, Irak’a da gerekenleri söyledik. Artık kendi başımızın çaresine kendimiz bakacağız. Eğer şu birkaç gün içerisinde o beklenen gelişmeler olmazsa’’ dedi.

İngiltere Başbakanı Gordon Brown’ın davetlisi olarak İngiltere’ye gelen başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, eşi Emine Erdoğan, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Yiğit Alpogan ve öteki yetkililerle birlikte havaalanından direkt olarak Oxford Üniversitesi’ne geldi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör mağduru olsun-olmasın herkesin teröre karşı işbirliği yapmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, Türkiye’nin terörizmle mücadele konusunda meşru müdafa hakkını kullanmakta son derece kararlı olduğunu bildirdi.

Başbakan Erdoğan, ‘’Hiç kimsenin, hiçbir ülkenin teröre destek vermesine, teröre göz yummasına, terörü finanse etmesine ya da teröre zemin hazırlamasına tahammülümüz kalmamıştır’’ dedi.Başbakan Erdoğan, Oxford Üniversitesi çatısı altında bulunan ve dünyanın en prestijli akademik platformlarından biri olarak gösterilen Oxford Union’da Türk dış politikası ile ilgili yaptığı konuşmanın ardından, öğrencilerin sorularını cevaptladı.Erdoğan, ‘’Türkiye’nin, Avrupa Birliği (AB) ve ABD ile yakın ilişkileri olduğunu ve bu bağlamda Kuzey Irak’a yapılacak herhangi bir operasyonun bu ülkelerle ilişkileri bozup bozmayacağı’’ yönündeki bir soruyu şöyle cevaptladı:’’Avrupa Birliği süreciyle, Kuzey Irak’a yönelik operasyonun birbiriyle bağlantısı yok. AB ülkelerinin tümü PKK’yı bir terör örgütü olarak ilan etmiştir. Böyle bir terör örgütünün komşu ülkeye zarar verecek şekilde, oradaki kamu düzenine zarar verecek şekilde bir girişimi olduğu takdirde, gerek NATO, gerek Birleşmiş Milletler (BM), gerekse uluslararası hukuktan kaynaklanan zaten tedbirler var. Ve bu tedbirler paketi içerisinde, uluslararası hukuku çiğnemeden terör örgütüne yönelik olarak yapılacak olan bir harekettir. Ve burada sivil hedefler kesinlikle söz konusu değildir. Irak’ın toprak bütünlüğü kesinlikle söz konusu değildir. Hedef sadece terör örgütüdür.

Erdoğan, bir öğrencinin, ‘’Geçen sene İsrail, Lübnan’a saldırdı. Çok tereddüt taşımadı. Şimdi Türkiye bekliyor. Niye bekliyor? Niye Türkiye İsrail gibi aynı şeyi yapmıyor? Niye bekliyor?’’ sorusu üzerine de,

‘’İsrail-Lübnan arasındaki sorun farklı, Türkiye-Irak arasındaki sorun farklı. Olayların şekli farklı, coğrafi koşulları farklı. Bunları bu şekilde değerlendirmek gerekir’’ dedi. Erdoğan, ‘’Türkiye’nin AB üyeliği, Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkasya’nın da çıkarına olacaktır’’ dedi.

Başbakan Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komitesinde kabul edilen 1915 olaylarına ilişkin karar ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Türkiye’nin tarihi ile hesaplaşması gerekiyorsa, bunu yapabileceğini, ancak Ermenilerin tarihleriyle hesaplaşıp hesaplaşmayacaklarını bilemediğini belirten Erdoğan, tarihsel olayların yargılanmasının parlamentolara düşmediğini vurguladı.

/ OXFORD

24.10.2007


 

Kalıcı tedbirler alınmalı

İnfiale yol açan terör olayları karşısında anlık değil, kalıcı tedbirlerin alınması isteniyor. Sağduyu çağrısı yapan sivil toplum kuruluşlarından Mazlum-Der’ce yayınlanan bildiride şu görüşlere yer verildi: “Türkiye’nin savaşa sürüklenmesini amaçlayan tahrikler karşısında ‘soğukkanlı, sağduyulu, bilinçli, hesaplı ve pragmatik davranmanın ötesine geçmek bu ülke ve millete yapılacak olan en büyük kötülüklerden birisidir.”

Saldırının faturasının giderek kabardığı belirtilen açıklamada, “PKK saldırısı bir yandan acıları kabartırken, diğer yandan da çözümsüzlüğü derinleştirmekte ve kanlı senaryoları iktidar yöntemi olarak bellemiş çevrelerin elini güçlendirmekte. En büyük zayiat ise her zaman olduğu gibi yine kardeşlik duygularının tahribi, hak ve adalet arayışlarının zayıflatılması noktasında belirginleşmekte” denildi.

“Savaş lobisi”nin Meclis’te kabul edilen tezkerenin ardından meydana gelen PKK saldırısı ile iyiden iyiye zıvanadan çıkmış hale geldiği belirtilirken, düşüncesizce sarf edilmiş akıl ve adalet yoksunu sözlerle dumanlı havadan medet uman güçlerin ortamı daha da kızıştırmaya çalıştıkları kaydedildi.

Bu süreçte; PKK’nın kime ve neye hizmet ettiği belirsiz eylemlerle bu kirli oyunda aktif bir rol yüklendiği ve başta Kürt halkı olmak üzere, bu topraklarda yaşayan herkese ve bütün bölge halklarına zarar vereceği kesin olan bir süreci tetikleyen PKK’nın provokatif eylemlerinin “savaş lobisi” tarafından büyük bir fırsat şeklinde değerlendirildiği bildirildi. “Sadece ülkeyi değil, tüm bölgeyi sonu belirsiz bir maceraya doğru hızlı adımlarla sürüklemeye yönelik bu girişimler karşısında akıldan, sağduyudan, basiretli davranmaktan yana sesler giderek kısılmakta; hamaset, düşmanlık, öfke ve nefret çağrıları ise tehlikeli biçimde yükselmekte” denilen ÖZGÜRDER’in açkılamasında şu ifadeler de yer aldı:

“Tam bu noktada akıllı ve mantıklı davranmanın herkesin hayrına olacağının altını çiziyoruz. Ankara’da siyasî parti bürolarında ya da medya plazalarında keskin sözler sarfederek ortamı daha fazla gerenlerin samimî olmadıkları gibi, mantıklı da davranmadıkları görülmelidir.

"On yıllardır sürdürdüğü ırkçı politikalarla, inşa etmekle övündüğü ulusçuluk ile kardeşlik bağını tahrip eden; Batılı emperyalist güçlere her dönemde gönüllü hizmet aşkı içinde davranmasına karşın şimdilerde ortalığa ne idiğü belirsiz bir anti emperyalist koku salmaya çalışan düzenin ve medyada, iş çevrelerinde, sivil toplum alanında resmî ideoloji muhafızlığına soyunmuş sözcülerinin sahte üzüntü mesajlarına sarmaladıkları kışkırtıcı niyetlerini iyi biliyor ve herkesi bu ikiyüzlülüğe karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz.”

GENÇLER ATEŞE SÜRÜKLENİYOR

Hamasi nutuklarla bu ülkenin yoksul ve çaresiz gençlerini ateşe sürenlerin çözüm olarak daha fazla savaş ve daha fazla acı üretmekten başka halka vereceği bir şeyin olmadığı kaydedilen açıklamada, İslâmî değerlere ve İslâmî kimliğe savaş açanların işlerine geldiğinde fırsatçı, çıkarcı tutumlar takındıkları, başörtüsünü, Kur’ân eğitimini yasaklayanların Kur’ânî bir şiar olan “şehadet” kavramını istismara yeltendikleri belirtildi. İnsanlıktan, kardeşlikten, adaletten yana herkes soğukkanlı bir tutumla sorunun çözümünü hedef alacak politikalar üzerine odaklanılması gerektiğinin altı çizilirken, “Toplum hamasi kışkırtmalarla daha fazla kan dökülmesini getirecek girişimlere sürüklenmemeli, intikam duygularına teslim edilmemelidir” denildi.

MAZLUMDER: İtidalli davranalım

MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Ümit Mert de son günlerde yaşanan terör olaylarına ilişkin bir açıklama yaptı. Mert, “Terör örgütü PKK tarafından 21 Ekim günü gece yarısı düzenlenen saldırıda şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyoruz” şeklinde başladığı açıklamasında, “Elim saldırı halkımızda yoğun tepkilere neden olmuş, yer yer taşkınlıklar, provokasyonlar yaşanmıştır. Herkesi ve herkesimi sağduyulu ve itidalli davranmaya çağırıyoruz. Öfke ile kalkan zarar ile oturur. PKK eylemlerinin bu kadar etkili olması bizi düşündürmekte ve kaygılandırmaktadır” ifadelerini kullandı.

24.10.2007


 

Halk sivil çözüm istiyor

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğu Ergil, Doğu ve Güneydoğu halkının referanduma gösterdiği ilginin altında sivil çözüm isteğinin olduğunu söyledi.

Yeni Asya’ya konuşan Ergil, “her ne kadar cumhurbaşkanlığı ile ilgili sorun çözülmüş olsa da doğu ve güneydoğudan referanduma yüksek bir katılım ve evet oyu çıkmasının önemli bir mesajı var. Bölge halkı sivil çözüme yönelik mesaj verdi. Bunun iyi algılanması lâzım. Genel seçimlerde de insanlar normalleşmeyi, sivilleşmeyi istemişti. Terörle iç içe yaşayan bölge halkının bu talebine kulak verilmeli” dedi.

Silâhın en son çare olduğuna dikkat çeken Ergil, “sokaklara taşan duygusallıktan çok akılcı davranmaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Kemal BENEK / ANKARA

24.10.2007


 

MHP, Olağanüstü Hal istedi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümetin, bölgede olağanüstü hal uygulaması için gerekli düzenlemeleri kararlaştırıp Meclise sunmasını istedi. Bahçeli, ayrıca terörle mücadele konusunun bütün yönleriyle ele alınması amacıyla TBMM bünyesinde bir ‘araştırma komisyonu’ kurulması gerektiğini söyledi.

HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Irak’a yapılacak operasyonun PKK terör örgütünün imhasının yanı sıra, peşmerge tehdidini de önleyecek şekilde planlanması ve icra edilmesi gerektiğini belirterek, “Türklere ‘bir kedisini bile vermeyeceğini’ zırvalayan zihniyete Türk milleti ile alay etmenin ne demek olduğu ayrıca hatırlatılmalıdır’’ dedi.

Bahçeli, MHP grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Yapılacak bir operasyonda, güvenlik birimlerinin talepleri dikkate alınarak, bölge halkının huzur ve emniyetini sağlamak maksadıyla hükümet, bölgede olağanüstü hal uygulaması için gerekli düzenlemeleri kararlaştırılmalı ve Meclis’e sunmalıdır. Bunun yanı sıra, terörle mücadele konusunun bütün yönleriyle ele alınması amacıyla TBMM bünyesinde bir ‘araştırma komisyonu’ kurulması için Meclis zemininde bir girişim başlatılmalıdır.’’ diye konuştu.

Bahçeli, hükümetin baskılara direnemeyip gündeme getirdiği sınır ötesi askeri harekât için TBMM’den verilen yetkinin, öncelikli olarak can kayıplarının önlenmesine yönelik çok önemli bir girişim olduğunu söyledi.

/ ANKARA

24.10.2007


 

Bakan Şimşek: Önemli olan millî güvenlik

Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, muhtemel bir sınır ötesi operasyonun Türk ekonomisine etkisine ilişkin sorulara karşılık, ‘’Önemli olan Türkiye’nin milli güvenliğidir. Bu konu için gerekli her türlü kaynağı güvenlik güçlerimize sunacağız. Hiç kimsenin hiçbir kaygısı olmasın’’ dedi.

IMF ve Dünya Bankası’nın güz dönemi toplantıları için Washington’da bulunan Şimşek, Türk gazeteciler için bir basın toplantısı düzenledi. Şimşek, Türkiye’nin muhtemel sınır ötesi operasyon ihtimalinin ekonomik yansımalarına ilişkin soruları cevaplarken, ‘’Türkiye o kaygılarla hareket etmez. İş milli güvenliğe geldiği zaman, Türk ekonomisi güçlü bir noktada, bunu kaldıracak güçte’’ dedi.

Şimşek, ‘’Hakkari’de hain bir saldırı sonucu şehit düşen askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin ailelerine ve tüm milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Acımız büyük, ama Türkiye güçlü bir ülkedir ve terör belasının üstesinden gelecektir’’ diye konuştu.

Artık kimsenin eskisi gibi bir adada yaşamadığını, dünya piyasalarına entegre olduğunu, bir karar ve açıklamanın başkalarını da etkilediğini belirten Şimşek, petrol fiyatlarındaki artışın ise Türkiye’nin açıklamalarından ziyade, dünyadaki arz talep dengesine bağlı olduğunu kaydetti. Mehmet Şimşek, ‘’Millî güvenlik için biz gerekli kaynağı tahsis ederiz. Tabii sonucuna da katlanırız’’ diye konuştu.

/ WASHINGTON

24.10.2007


 

Şehitler dualarla

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde askeri birliğe düzenlenen saldırıda şehit olan 12 askerin acısı, Eskişehir, Aydın, Afyon, Yozgat, Ordu, Adıyaman, Kars, Kırıkkale, Bursa ve Gaziantep’le birlikte bütün Türkiye'nin yüreğini yaktı. Şehitler için düzenlenen cenaze törenlerine geniş kalabalıklar katılırken, gözyaşları sel oldu. Şehitler dualarla toprağa verildi.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde düzenlenen saldırıda şehit olan Jandarma Komando Er Samet Saraç’ın cenazesi, Bursa Ulu Cami’de duâlarla toprağa verildi. Cenaze törenine katılan vatandaşlar teröre karşı slogan atarken, Keles ilçesine bağlı Gelemiç Köyü Muhtarlığınca hazırlatıldığı bildirilen ‘’İstiklâl Savaşında 90 şehit verdik, Samet son şehidimiz olsun. Vatanımız sağ olsun’’ yazılı pankart dikkati çekti.

YOZGAT’IN 197’NCİ ŞEHİDİ

Piyade Onbaşı Lokman Eker’in Yozgat’ta düzenlenen cenaze töreninde gözyaşları sel olup aktı. Yozgat 197’nci şehidini tekbirler ve duâlarla uğurladı. Şehit Er Eker’in naaşı Yozgat Devlet Hastanesi morgundan alınarak ambulansla törenin yapıl-dığı Yozgat Cumhuriyet Meydanı’na getirildi.

“UŞAK, ŞEHİDİNE SAHİP ÇIKIYOR”

Asteğmen Mehmet Bozkuş’un İslice Mahallesi’ndeki evinin önüne getirilen cenazesi, vatandaşların ‘’Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez’’, ‘’Uşak, Şehidine Sahip Çıkıyor’’, ‘’Şehidim Sen Rahat Uyu’’ sloganlarıyla karşılandı. Şehit Asteğmen Mehmet Bozkuş’un cenazesi, Yücetepe Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından, Yeni Mezarlık Garnizon Komutanlığı Şehitliği’nde toprağa verildi.

KARDEŞTEN ASKER SELÂMI

Şehit Astsubay Özübek, memleketi Eskişehir’de son yolculuğuna uğurlandı. Hakkari’de terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Astsubay Çavuş Soner Özübek, memleketi Eskişehir’de düzenlenen törenle gözyaşları içerisinde son yolcuğuna uğurlandı. Abla, şehite asker selâmı ile kardeşini uğurladı.

ANTALYA’DA ASKERÎ TÖREN

Piyade Uzman Çavuş Mustafa Uysal’ın cenazesi, Manavgat’ın Çardak köyünde toprağa verildi. İhtiram mangası tarafından omuzlara alınan Şehit Piyade Uzman Çavuş Mustafa Uysal’ın cenazesi, askerlerin saygı yürüyüşüyle ambulansa konuldu. Ambulansla birlikte çok sayıda araç da konvoy halinde Çardak köyüne hareket etti.

ANTEP’TE TARİHÎ KALABALIK

Hakkari’de şehit düşen Piyade Komando Er Mehmet Cücük’ün cenaze töreni Gaziantep’te görülmemiş bir kalabalığın oluşmasına sebep oldu. ellerinde Türk bayraklarıyla camiye gelen genç ve yaşlı Gaziantepliler, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganıyla adeta şehri inletti. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in de katıldığı cenaze töreninde duygusal anlar yaşandı.

KÜRTÇE AĞITLAR

Hain saldırıda şehit olan Abdurrahman Doğan’ın naaşını Adıyamanlılar zılgıt ve Kürtçe ağıtlarla karşıladı. Adıyaman Devlet Hastanesi morgu önünde saatlerce bekleyen Adıyamanlılar şehidini karşılarken gözyaşları sel oldu. Binlerce kişi hastane morgu önünde şehidin naaşını karşılarken, sık sık tekbir getirdi.

24.10.2007


 

Yazıcıoğlu: Provokasyonlara meydan vermeyelim

BBP Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, son günlerdeki terör saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada: “Milli birliğimizi, kardeşliğimizi bozacak provokasyonlara meydan vermemeliyiz” dedi.

Açıklamasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Çankaya Köşkündeki görüşmesinden bahseden Yazıcıoğlu, Cumhurbaşkanına terörün sebeplerinden, içinde bulunduğumuz koşullardan ve çözüm yollarından bahsettiğini belirtti. Yazıcıoğlu çözüm önerilerinden bazılarını maddeler halinde şöyle dile getirdi: “Habur sınırı kapatılıp, Ovacık sınır kapısı açılarak Türk ticareti bu alandan yürütülmelidir.”

“Terör örgütüyle düzenli orduyla savaşılmaz. Terörle mücadele anti terör timleriyle ve tam sorumluluk almış özel timlerle yapılır. Ayrıca bu özel timlere örgütün ele başları yakalattırılmalıdır.”

Cemil YÜZER / ANKARA

24.10.2007


 

Hem özgürlük, hem güvenlik

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, ‘’Dünya tarihi, insan hakları ile güvenlik arasında bir seçim yapılması gerektiği yanılgısına düşen ve kamu düzeni adına siyaseti, demokrasiyi ve insan haklarını askıya alan devletlerin toplumlarına ödettiği ağır bedellerin örnekleriyle dolu’’ dedi.

Paker, Taksim Elite Oteli’nde düzenlenen ‘’Küresel bir tartışma: Güvenliği sağlarken insan haklarını korumak’’ konulu uluslararası konferansın açılışında yaptığı konuşmada, konferansın, TESEV’in merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Siyasal Çalışmalar Merkezi’nin (CEPS) birlikte yürüttüğü 18 aylık bir araştırma projesinin kapanış faaliyeti olduğunu belirtti. Aylar öncesinden planlanan konferansın, Türkiye siyasetinin olağanüstü şartlarda bulunduğu kritik bir döneme rastlamasının herkese toplumsal diyalog ve uzlaşma yolunda önemli bir fırsat sunduğunu vurgulayan Paker,’’Türkiye’de siyasetin hâlâ normalleşmemiş ve demokrasinin erleşmemiş olmasında geçmişte yaşanan acıların payının büyük olduğunu’’ öne sürerek, ‘’Başbakan Erdoğan’ın 2005’te Diyarbakır’da yaptığı konuşmasında belirttiği gibi, büyük devletler, hatalarını kabul eden ve sorumluluklarını üstlenen devletlerdir’’ dedi.

Naciye KAYNAK - H. Hüseyin KEMAL

/ İSTANBUL

24.10.2007


 

“ABD bir gün gidecek, siz orada biz burada kalacağız”

TBMM Başkanı Köksal Toptan, ‘’Kuzey Irak’ta ve bizim bazı bölgelerimizde barınma imkanı bulan sayıları 5-6 bin civarındaki teröristin güvenlik güçlerimize, silâhlı kuvvetlerimize gücü yetmesi mümkün müdür? Ağzını bile açması mümkün değil ancak onları cesaretlendiren yerler var’’ dedi.

Toptan, Bartın İnci Bankoğlu Kız Öğrenci Yurdu’nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, değişimi yakalamanın ya da değişen dünyada geri kalmamanın tek yolunun, bilgi çağı insanına yetişmek olduğunu söyledi.

Kuzey Irak’tan şimdiki terör örgütüne destek olmaya çalışanların daha 6 ay-1 yıl öncesinde Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile dünyayı gezebildiğine dikkati çeken Toptan, şöyle devam etti: ‘’Şimdi ABD’ye yaslanıp, Türkiye’ye bir şeyler demeye çalışanlara biz de (ABD bir gün gidecek, siz orada biz burada kalacağız) deriz. Bağdat yönetiminin konuşmalarından cesaret alıyorlar. Irak yönetimi her gün onlarca, yüzlerce insanını öldürüyor. Bu yönetim şimdi PKK’ye sözler söyleyerek cesaret veriyor. Bazı Avrupalı dostlarımız teröre ve teröristlere yer yer, kol kanat germe basiretsizliğini gösterdiler. Washington’dan gelen sesler, bir taraftan PKK terör örgütüne açıkça arka çıkan Kuzey Irak ya da Irak yönetimine bu konuyu bitirmelisin deme cesaretini gösterememektedir.’’

/ BARTIN

24.10.2007


 

Nükleer santraller yeniden TBMM'ye geliyor

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bir kez daha görüşülmesi için geri gönderdiği Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun, bugün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda ele alınacak.

Komisyon üyesi AKP’li milletvekillerince hazırlanan 11 adet değişiklik önergesi, yasada birçok değişiklik öngörüyor.

Önergelerin kabul edilmesi halinde, daha önce şirketlere EPDK’dan lisans alma mecburiyeti getirilen düzenleme değiştirilecek. Böylece nükleer güç santrali kuracak veya işletecek şirketlerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan (EPDK) ‘’Lisans alma mecburiyeti’’ kaldırılacak.

Bu arada TBMM Adalet Komisyonu, 22. Dönemde Genel Kurulda görüşülemediği için kadük olan ve bu dönem Hükümet tarafından yenilenen 1535 maddelik Türk Ticaret Kanunu Tasarısını da bugün görüşecek. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, geçen yasama döneminde kadük olan ve bu dönem yenilenen tasarının görüşme yöntemini, bugünkü toplantıda karara bağlayacaklarını söyledi.

Adalet Komisyonu, 1957 yılından beri uygulanan Türk Ticaret Kanununu yürürlükten kaldıran, AB’nin ticaret hukukuna ilişkin müktesebatını Türk hukukuna uyumlaştıran, teknolojik gelişmelerin ticaret hukukuna etkileri konusunda çağdaş düzenlemeler içeren 1535 maddelik tasarıyı 18 Nisan 2007’de benimsemiş, ancak tasarı TBMM Genel Kurulunda ele alınamamıştı.

/ ANKARA

24.10.2007


 

Gül'ün ilk MGK'sı

Milli Güvenlik Kurulu (MGK), bugün saat 14.00’te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında toplanacak. MGK’nın 2 ayda bir yapılan olağan toplantısı, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilecek.

Başta terörle mücadele olmak üzere iç ve dış gelişmelerin değerlendirileceği toplantıya, Cumhurbaşkanı Gül ilk kez başkanlık edecek.Toplantıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’in yanı sıra ilk kez Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Nazım Ekren ve Hayati Yazıcı, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu da yer alacak. Yeni MGK Genel Sekreteri Tahsin Burcuoğlu da toplantıya ilk kez katılacak.

/ ANKARA

24.10.2007


 

Kılıç’ın yerine Paksüt seçildi

Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliği’ne Osman Alifeyyaz Paksüt seçildi. Anayasa Mahkemesi’nde bugün, Kılıç’ın Mahkeme Başkanlığına seçilmesiyle boşalan Başkanvekilliği için seçim yapıldı.

Seçim sonucunda 11 üyenin salt çoğunluğunun oyunu alan Paksüt, Anayasa Mahkemesi’nin yeni başkanvekili oldu. Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliği’ne seçilen Osman Alifeyyaz Paksüt, bu görevini 4 yıl sürdürecek.

/ ANKARA

24.10.2007


 

Hacı adaylarına eğitim semineri

Adana’dan hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklara gidecek hacı adaylarına Adana Müftülüğü tarafından eğitim semineri verilmeye başlandı.

Sabancı Merkez Camii’nde düzenlenen eğitim seminerinin ilk gününde Adana Müftüsü Mehmet Barış, hacı adaylarına hac ibadetinin önemini anlattı. Hacı adaylarından sadece oraları görmek için kutsal topraklara gitmemelerini isteyen Müftü Barış, “Makbul olan haccı yerine getirebilmek için oralara gidin. Hac ibadetinden sonra hayatınızın değişmeyeceğine inanıyorsanız da gitmeniz sadece size zaman ve para kaybettirir.” dedi.

Müftü Barış, 11 Kasım’da Türkiye’den hacı adaylarının çıkış yapmaya başlayacağını ancak Adana’dan ilk kafilenin çıkış tarihinin henüz belli olmadığını vurguladı. Barış, Adana’dan 2 bin 300 hacı adayının kutsal topraklara gideceğini belirterek fiyatın 2 bin 50 Avro’dan başlayıp 9 bin Avro’ya kadar çıktığını kaydetti. Müftü Barış, Sağlık Müdürlüğü ile işbirliği içinde 27-28 Ekim’de hacı adaylarının sağlık kontrolünden geçirilerek aşılarının yapılacağını söyledi. Hacı adaylarına 6 gün sürecek seminerde hac esnasında yapılacaklar, hac sonrası, hac ibadetinin bölümleri anlatılacak. İlk gün adaylara temsili kabe maketi etrafında tavaf ve tavaf sırasında yapılacaklar da müftülük görevlilerince anlatıldı.

/ ADANA

24.10.2007


 

Melen suyu musluklardan akmaya başladı

İstanbul’un acil su ihtiyacını karşılaması amaçlanan Melen suyu, İstanbulluların musluğundan akmaya başladı.

Melen ile Yeşilçay sistemi arasında yapımı tamamlanan 105 kilometrelik boru hattındaki kapaklar, 20 Ekim’de açıldı. Deneme amaçlı verilen ve Ömerli Barajı’nda İstanbul’un suyuna karışan Melen suyu, kentin Anadolu Yakası’nda musluklardan akmaya başladı. Kontroller sonucunda bir sıkıntı yaşanmaması durumunda 1-2 hafta içinde testler sonuçlanacak. Testlerin olumlu sonuçlanmasının ardından da ilk aşamada İstanbul’a günde ortalama 734 bin, yılda da 268 milyon metre küp Melen suyu verilecek.

/ İSTANBUL

24.10.2007


 

Bir avukattan YSK’ya iptal başvurusu

Ankara Barosu avukatlarından Sedat Vural, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de öngören Anayasa değişikliği paketinin halk oylamasının, Anayasa’ya aykırı gerçekleştirildiğini iddia ederek, iptali istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu.

Avukat Vural, YSK’ya sunduğu başvuru dilekçesinde, halk oylamasından 5 gün önce de Kurul’a oylamanın iptali yönünde başvuruda bulunduğunu ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmediğini kaydetti.

“Halk oylaması sürecinin yetkisi olmadığı halde TBMM tarafından başlatıldığını’’ savunan Vural, gümrük kapılarında halk oylaması başladıktan sonra oylamaya sunulan metnin değiştirilmesinin de seçimlerin “dürüst ve düzen içerisinde, serbest ve eşit yapılması’’ şartlarına aykırı olduğu iddiasında bulundu.

Vural, halk oylamasının Anayasa hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirildiğini iddia ederek, oylamanın iptaline karar verilmesini talep etti.

/ ANKARA

24.10.2007


 

“Mavi Hat” operasyonunda 26 tutuklama

BOTAŞ’taki yolsuzluk iddiaları üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 28 kişiden 26’sı tutuklandı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince sabah saatlerinde Ankara Adalet Sarayı’na getirilen zanlılar, Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirildi.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tamöz tarafından sorgulanan 28 kişi, ‘’suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’’, ‘’suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak’’, ‘’ihaleye fesat karıştırmak’’, “rüşvet almak’’, “rüşvet vermek’’ ve ‘’rüşvet parasını aklama’’ suçlarından tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi.

Ankara Nöbetçi 5. Sulh Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkartılan zanlılardan, aralarında iş adamı İbrahim Selçuk, BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Aksoy, BOTAŞ İnşaat Daire Başkan Vekili Ömer Korkmaz ve eski BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Rıza Çiftçi’nin de bulunduğu 26 kişi tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

Zanlılardan BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Ş.A. ile M.A. serbest bırakıldı.

/ ANKARA

24.10.2007


 

Armutlu’da 29 bina yıkıldı

Sarıyer Armutlu’da hazine arazisi üzerine inşa edilen 29 bina, belediye ekipleri tarafından yıkıldı. Çevik kuvvet polisi, yıkım sebebiyle Armutlu’da geniş güvenlik tedbiri aldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Armutlu’da hazine arazisi üzerine inşa erilen 29 binayı yıktı. Enkaz bedeli verilerek daha önceden boşaltılan binalar, iş makineleri yardımıyla yıkıldı. Bir binanın yıkımı sırasında ise su borusu patladı. Yıkım sebebiyle güvenlik güçleri de Armutlu’da geniş güvenlik tedbiri aldı. Yıkım çalışmaları sırasında elektrik telleri de kopma tehlikesi geçirdi. Olay üzerine sokakta bekleyen çevik kuvvet polisleri, güvenli bölgeye kaydırıldı.

/ İSTANBUL

24.10.2007


 

Alkolde gizli reklâm tuzağı

Yeşilay Derneği televizyonlarda alkol tüketiminin gizliden gizliye özendirildiğini ve içkiyle mücadele konusunda devletin organlarının yeterince duyarlı olmadığını belirtti.

Yeşilay Derneği yetkilileri, gençleri alkol tüketimine özendiren sahnelerin dizilerden çıkarılmasını istiyor. Çocukların bile artık televizyon aracılığıyla alkole özendirildiğine dikkat çeken derneğin Konya Şube Başkanı Sabri Bişkin, insanların dizi, sinema ve reklâmlar aracılığıyla alkol tüketimine yönlendirildiğini vurguladı. Yeşilay Derneği olarak güçleri nispetinde mücadele ettiklerini aktaran Bişkin, “Alkol tüketiminin önüne geçme konusunda devletin bizlere yeterli destek sağladığına inanmıyoruz” diye konuştu. Kederli ve mutlu günlerde alkol almanın medeniyetin gereği gibi televizyonlarda gösterilmesinin yanlış ve sakıncalı olduğunu anlatan Bişkin, alkol bağımlılarının çevreye verdikleri zararın vatandaşların devlete ödedikleri vergilerle karşılandığını hatırlattı. Bişkin, toplumu kötü alışkanlıklara yönlendiren görüntülerin yayınlanmasına RTÜK’ün müdahale etmemesine anlam veremediğini söyledi.

İçki tüketimi yaşının 12’ye kadar düştüğünü bildiren Bişkin, içki tüketiminin önüne geçilmesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini sözlerine ekledi.

/ KONYA

24.10.2007


 

Türkiye, kalp hastası

Avrupa Kalp Sağlığı Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Türkiye’nin de içinde olduğu araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye 50 yaş altında kalp krizi geçirme sıklığında Avrupa birincisi oldu.

Türkiye’de kalp krizi geçirenler içinde 50 yaş altındakilerin oranı yüzde 20’yi buluyor. Bu oran Avrupa ülkelerinde yüzde 12 civarında.

Türkiye 50 yaş altında kalp krizi geçirme oranında Avrupa birincisi oldu. 22 ülkede yapılan 3. Euro Aspire” (Kalp Krizini Azaltmak İçin Avrupa Çapında Önlem Girişimi) araştırmasının ön sonuçları açıklandı. Araştırmaya Türkiye’de katıldı.

Araştırmaya göre, kalp krizi geçirenler içinde 50 yaş altındakilerin oranı Türkiye’de yüzde 20.

Türkiye’yi yüzde 17.2 ile Romanya, yüzde 16.9 ile İngiltere ve Fransa, yüzde 16.7 ile Belçika takip etti. Avrupa ortalaması ise yüzde 12.7 olarak belirlendi.

Türklerin genç yaşta kalp krizi geçirmesinin en önemli sebebi olarak sigara, gösterildi.

/ İSTANBUL

24.10.2007


 

Fast food yiyecekler deniz kadar tuzlu

İngiltere’de bir grup bilimadamı, fast food restaurantlarındaki mönülerin aşırı miktarda tuz içerdiği uyarısında bulundu.

“Fast food yiyecekler neredeyse deniz suyu kadar tuzlu” diyen uzmanlar, aileleri özellikle çocuklarının sağlığı konusunda dikkatli olmaya çağırıyor.

İngiltere’de bir sağlık grubu oluşturan 22 bilimadamı, bazı büyük fast food zincirlerinin mönüleri üzerinde yaptığı araştırmanın raporunu yayımladı. Rapora göre, fast food restoranlarındaki pek çok yiyecek çok yüksek miktarda tuz içeriyor. Aralarında bütün dünyada binlerce şubesi bulunan 4 büyük fast food zincirinin de bulunduğu bu restoranlardaki mönüler, bir insanın günlük ihtiyacından iki kat daha tuzlu. Hatta aile mönülerinden yiyen çocuklar için bu oran 4 kata kadar çıkıyor.

Aşırı tuzun insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini hatırlatan uzmanlar, fast food restaurantlarını tuz miktarını bir an önce azaltmaya çağırdı.

/ İSTANBUL

24.10.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri