Haberler

OHAL de, sınırötesi de askerî gerekçeyle olur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sınırötesi operasyon ve OHAL ilânı konusunda birileri istiyor diye adım atmayacaklarını belirterek, askerî şartlar oluştuğunda bunların yapılacağını söyledi. Erdoğan, “Terörle mücadele basit rant anlayışına indirgenmemeli, biz operasyon konusunda gerekeni yapar, bedeli neyse öderiz” dedi.

Başbakan Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde referandum ve sınır ötesi operasyona ilişkin açıklamalarda bulundu. Soruları da cevaplandıran Erdoğan, bir gazetecinin “Terörle mücadelenin sınırları ne olacak?” sorusuna “Terörle mücadelede duygusallık egemen olmamalı, aklıselim egemen olmalı. Birileri istiyor diye Olağanüstü Hal ilan edemeyiz, biz devlet yönetiyoruz. Devletin ilgili kurumları vardır, onlarla görüşür tavrımızı ortaya koyarız” karşılığını verdi.

Terörle mücadele konusunda ana muhalefetin, muhalefetin aynı yaklaşımı ortaya koyması gerektiğine işaret eden Erdoğan, “Bu milli bir mesele, basit rant arayışlarına girilmemeli. Bakınız parlamentoda yer alan partilerin tamamına yakını tezkereye destek verdi ve 507 gibi bir oyla meclisten geçti” dedi.

Hükümetin askeri gerekçeler oluştuğunda kendisine verilen yetkiyi kullanacağına dikkat çeken Başbakan, “Birileri istiyor diye adım atamayız. Tereddüdümüz yok, olması gereken neyse yaparız, bedeli neyse öderiz” diye konuştu. Erdoğan, günü kurtarmaya yönelik davranışların terk edilmesi gerektiğine işaret ederek, teröre karşı tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşların birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

Yazılı ve sözlü medya organlarına da uyarılarda bulunan Başbakan Erdoğan, halkın psikolojisini bozmanın doğru bir davranış olmadığını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin “Sınır ötesi operasyon için gereken noktaya geldik mi?” sorusunu; “Biz, tüm askerî gerekçeler oluştuğunda sınır ötesi operasyondan geri durmayız. Şartlar oluştuğunda hazırız, sıkıntımız yok. Biz bu yetkiyi bugünler için aldık. İlgili kurumlarımız olan Genelkurmay, Emniyet Müdürlüğü’yle görüşürüz. Gereken adımlar atılacak, geri durulmaz.” cevabını verdi.

“Bedeller var, başka bedeller de olacaktır” diyen Erdoğan, her şeyi göze alarak, bedeli ne olursa olsun harekâtı yapacaklarını ve diyeti ödeyeceklerini kaydetti.

Erdoğan, Times’a konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere’de yayımlanan The Times gazetesine verdiği demeçte ise, kuzey Irak’ta yuvalanan PKK’lı teröristlere yönelik operasyon yapılacağını söyledi. Times’ın, Erdoğan ile İngiltere ziyareti öncesinde yaptığı röportajın tamamı, gazetenin internet sitesinde yayımlandı.

Başbakan Erdoğan’ın iki günlük İngiltere ziyareti öncesinde yayımlanan haberde, Erdoğan’ın Amerika ve NATO’dan gelen bütün durdurma çabalarına rağmen operasyonun yapılacağı yolunda açıklamada bulunduğuna dikkat çekilirken, bu açıklamanın terör örgütü PKK’nın dün ortaya çıkan son eyleminden önce yapıldığına da işaret edildi. Erdoğan’ın, ABD ve Irak yönetiminin defalarca uyarılmış olmasına rağmen terör örgütü PKK mensuplarını kuzey Irak’tan atmak için hiçbir girişimde bulunmadıklarından yakındığına işaret edilen haberde, Erdoğan’ın Türkiye’nin sabrının taştığını söylediği ve her ülkenin kendisini savunma hakkı bulunduğunu hatırlattığına işaret edildi. Times, Başbakan Erdoğan’ın, ‘’Ne gerekiyorsa yapılacak. Kimseden izin almak zorunda değiliz’’ dediğini de duyururken, Erdoğan’ın ayrıca Türkiye-ABD ilişkileri konusunda değerlendirmelerde bulunduğunu belirtti. Haberde, Erdoğan’ın Türkiye’de giderek yükselen Amerikan karşıtlığına dikkat çekerken, Amerika’nın Irak’ta yürüttüğü askeri harekatın başarısız olduğu değerlendirmesinde bulunduğu ve ABD Kongresi’nin Ermeni tasarısını onaylaması halinde söz konusu ülkenin ‘’çok önemli bir dostunu kaybedeceği’’ uyarısı yaptığı kaydedildi.

/ ANKARA

23.10.2007

Halk demokrasi istiyor

Cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören anayasa paketi için Pazar günü yapılan referanduma katılımın yüzde 67 olarak gerçekleşmesi ve “evet” oylarının yüzde 70’i bulması, halkın herşeye rağmen demokrasiye sahip çıkma ve demokrasiyi geliştirme irade ve kararlılığının ifadesi olarak yorumlandı.

Olumsuzluklara rağmen

Bu sonucun, iktidar partisinin referandumu kamuoyuna mal edememesine, medyanın ağırlıklı bir kesiminin ve muhalefetin olumsuz yaklaşımına ve tam da halkoylaması öncesinde gerçekleşen ve 12 askerimizin daha şehit düşmesine yol açan terör saldırısına rağmen alınmış olması ayrıca anlamlı bulundu.

Terörü kullananların hedefi ne?

Terörü kullanan mihrakların amacının, Türkiye’yi demokratikleşme, hak ve özgürlükleri geliştirme, hukukun üstünlüğünü yerleştirme, ekonomik kalkınmasını hızlanarak sürdürme ve toplumdaki kardeşlik duygularını pekiştirme hedeflerinden alıkoymak olduğu belirtiliyor.

Terör demokrasiyle aşılacak

Şimdiye kadar bu hedeflerin kısmen başarıldığı, terör gerekçesiyle Türkiye’ye zaman, enerji ve kaynak kaybettirildiği hatırlatılırken, artık tuzağın fark edildiği, oyuna gelmeme ferasetinin güçlendiği ve terörü demokrasi içinde aşma kararlılığıyla hareket edileceği ifade ediliyor.

23.10.2007

Londra’da Olmert’le görüşecek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere’nin başkenti Londra’da İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile görüşecek. Görüşmede İran’ın nükleer programı ve İsrail-Filistin barışının gündeme gelmesi bekleniyor.

Görüşmede İran’ın nükleer programı ve İsrail-Filistin barışının gündeme gelmesi bekleniyor. İsrail Başbakanı Olmert, Fransa’nın başşehri Paris’e önceki gün gelmişti. Olmert, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile dün, İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile bugün görüşecek. Olmert’in sözcüsü Miri Eisin, İsrail liderinin Londra’daki ziyareti sırasında Erdoğan ile de görüşeceğini söyledi.

İsrail, BM GÜvenlik Konseyi’nin yeni bir tasarı ile İran’ın nükleer silâh elde etmesinin önüne geçmesini istiyor. İran, nükleer silâh elde etmeye çalıştığı suçlamalarını reddediyor.

/ PARİS

23.10.2007

Genelkurmay: 8 askerimiz kayıp

Genelkurmay Başkanlığı, Hakkari’deki birliğe silâhlı saldırının başlamasından bir süre sonra kendileriyle irtibat kesilen 8 personelle, yapılan tüm aramalara rağmen halen irtibat kurulamadığını bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan basın açıklamasında şunlar kaydedildi: “PKK terör örgütü mensuplarınca 21 Ekim 2007 günü Hakkari/Dağlıca’daki bir birliğimize karşı girişilen silâhlı saldırıyla başlayan çatışmalar, geçen süre boyunca aralıklarla devam etmektedir.

Çatışmalarda saat 13.00 itibariyle etkisiz hale getirilen terörist sayısı 34’e ulaşmıştır.

Birliğe silâhlı saldırının başlamasından bir süre sonra kendileriyle irtibat kesilen 8 personelimizle, yapılan bütün aramalara rağmen halen irtibat kurulamamıştır. Gelişmeler hakkında kamuoyuna bilgi verilmeye devam edilecektir.”

/ ANKARA

23.10.2007

Gül, liderlerle görüştü

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hakkari’deki çatışmayla ilgili olarak Çankaya Köşkü’nde önceki gün yapılan terör zirvesinin ardından, dün, TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin liderleriyle görüştü.

Cumhurbaşkanı Gül, ilk olarak CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı kabul etti. Çankaya Köşkü’nde saat 10.00’da başlayan görüşme yaklaşık 35 dakika sürdü. Cumhurbaşkanı Gül, Baykal’ın ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kabul etti. Saat 11.00’de başlayan görüşme yaklaşık 30 dakika sürdü. Gül, CHP ve MHP liderlerinin ardından DTP Grup Başkanı Ahmet Türk'ü kabul etti. Türk ile DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk da Çankaya Köşkü'ne geldi. Liderler çıkıştı, basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme ile ilgili olarak herhangi bir açıklama yapmadılar.

/ ANKARA

23.10.2007

Halk sokaklarda, yetkililer uyarıyor

PKK saldırılarını protesto için sokağa dökülenlerden bazı grupların DTP binalarına saldırıları, kalabalık arasında provokatörlerin bulunduğu uyarılarına yol açtı. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Hükümet Sözcüsü halkı soğukkanlı olmaya çağırdılar.

Hakkari’deki çatışmayı protesto için Türkiye’nin her yerinde halk sokaklara dökülürken; Bursa, Elazığ ve Erzurum’da bazı grupların DTP binasına yürüyüşe geçmesi dikkat çekti. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Hükümet Sözcüsü yaptıkları açıklamalarda provokasyonlara karşı uyardılar; halkı “sakin” olmaya çağırdılar. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül özellikle Kürt kökenli vatandaşlara yönelik provokatif eylemler olabileceğini ima ederek “Kendi aramızdaki kardeşlik bağlarının da zedelenmemesi gerekir” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, halkı soğukkanlı olmaya çağırırken, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de hükümet adına yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Vatandaşlarımıza sakin ve müsterih olmalarını özellikle belirtmek istiyorum. İyiniyetle de olsa Türkiye’nin muhtelif yerlerinde belki bu olay vesilesiyle bir kısım tepkiler meydana gelebilmektedir. İşin içine provokatörler de karışabilmektedir. Vatandaşlarımızın bu tip provokasyonlara alet olmaması, devletine ve güvenlik güçlerimize güvenmesi gerekmektedir. Şu an milletimizden istediğimiz bu desteğin tam ve kararlı bir şekilde sürdürülmesidir.”

/ ANKARA

23.10.2007

STK’lar: Terörün bitmesi için yeni politikalar üretmeliyiz

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, Hakkari’deki terör saldırılarına tepki gösteren 13 sivil toplum kuruluşu adına yaptığı açıklamada, “Türkiye terörle mücadele edebilmek için artık dış politikasından ekonomisine kadar her alanda yeni politikalar benimsemelidir” dedi.

Hakkari’deki terör saldırılarına tepki olarak TZOB Genel Merkezinde düzenlenen ve aralarında TOBB, TİSK, Türk-İş, Hak-İş, Kamu-Sen, Memur-Sen, TZOB, TESK, TÜSİAD, MÜSİAD, ASKON, TBB, TUSKON’un bulunduğu 13 sivil toplum kuruluşu, yapılan terör saldırılarını kınamak için ortak bir basın açıklaması düzenlediler. Sivil toplum kuruluşları adına açıklam yapan TZOB Başkanı Bayraktar, öncelikle sivil toplum kuruluşları olarak olaya metanetli ve sağduyulu yaklaşmanın gerekli olduğunu belirterek, “507 gibi rekor bir oyla kabul edilen tezkere ile terörle mücadele konusunda TBMM, hükümete tam destek vermiştir. Bu destek Türk Milletinin müşterek tavrının parlamentodaki tezahürüdür” dedi.

Teröre karşı verilecek olan sivil tepkinin önemine değinen Bayraktar, “Düzenlenecek olan harekâtın desteklenmesi ve teröre karşı sivil tepkinin kapsamlı bir şekilde ortaya konması noktasında, tüm sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir” dedi. Bayraktar, Türk Milletinin her şeye rağmen birliğini bozmayacağını belirterek, şunları söyledi:

“Terör örgütü ve onun iç ve dış destekçileri iyi bilmelidirler ki, Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücü yetemeyecektir. Türk milleti artık sabrının sonuna gelmiş ve infial halindedir. Birlik ve beraberlik içinde olan milletimiz, engin sağduyusuyla birlik ve beraberliğini bozacak oyunlara gelmeyecektir. Teröre ve destekçilerine en ağır darbenin vurulması için alınacak tüm önlemlerin destekçisi olacağımızı, milletimizin tamamını temsil eden sivil toplum kuruluşları olarak ilan ediyoruz.”

Teröre karşı alınacak tedbirlere de değinen Bayraktar, “Türkiye terörle mücadele edebilmek için artık dış politikasından ekonomisine kadar her alanda yeni politikalar benimsemelidir. Terörizmin yok edilebilmesi için alınacak ekonomik ve sosyal tedbirlerin sivil toplum kuruluşlarının işbirliğiyle hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.

Cemil YÜZER / ANKARA

23.10.2007

Asıl olan bataklığı kurutmak

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan, terör belâsından kurtulmak için Türkiye’nin, elinde bulunan kozları iyi değerlendirmesi gerektiğini bildirdi. Aslan, “Şehitlerimizin kanları elbette yerde kalmayacak. Ancak, tahriklere kapılmadan, dikkatli ve sağduyulu bir şekilde hareket etmemiz gerekiyor” çağrısı yaptı.

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan yaptığı yazılı açıklamada, terör saldırılarının bardağı taşıran son damlalar olduğunu, son saldırıların milletin yüreğini dağladığını, sabrını taşırdığını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Artık hiç kimsenin tahammülü kalmamıştır. Türk Milleti olarak büyük bir kararlılık içerisinde terörü bitirmek için mücadelemizi etkin bir şekilde sürdürmeliyiz. Terörü bitirmek için hep birlikte gerekirse canımızı vererek mücadele edeceğiz. Şehitlerimizin kanları elbette yerde kalmayacak. Ancak, tahriklere kapılmadan, dikkatli ve sağduyulu, bir şekilde hareket etmemiz gerekiyor. Türkiye’nin terör belâsından kurtulmak için elinde bulunan kozlarını iyi değerlendirmesi gerekir. Terörle mücadelede hedef, sadece sivrisinekler olmamalı, sivrisineklerin barındığı bataklığın kurutulması için de tedbirler alınmalı. Mücadelemiz sadece silahlı değil, topyekün olmalı.’’

23.10.2007

Yoksulluk kongresinde başörtüsü krizi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü, üniversite kampüsünde düzenlenen “Küresel Yoksulluk” başlıklı kongreye misafir olarak dâvet edilen iki başörtülü bayanı içeri almadı.

İHH İnsanî Yardım Vakfı’nı temsilen katılan Zehra Öztürk ve Zeliha Sağlam, misafir oldukları kongre salonunda güvenlik güçlerinin zoruyla dışarı çıkarılırken, yaşanan başörtüsü krizi kongreyi gölgeledi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde düzenlenen 4.Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi başörtüsü krizi yaşandı. “Küresel Yoksulluk” konulu STK temsilcilerin katıldığı toplantıya dâvet edilen İHH İnsanî Yardım Vakfı temsilcileri Zehra Öztürk ve Zeliha Sağlam, giriş kapısında başörtülü oldukları için içeri alınmak istenmezken, dâvetli olmaları üzerine kimlikleri alınarak içeri girebildi.

Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu Yerleşkesi’nde kongrenin yapıldığı Trio Kültür Merkezi’ne gelen başörtülü bayanlar daha sonra üniversite yönetimi tarafından dışarı çıkartıldılar. Öğrenci olmadıklarını belirterek toplantıya katılmakta ısrar eden İHH temsilcilerine, “Burada YÖK kanunları geçerli, bu şekilde kongreye katılamazsınız” denildi. İHH temsilcileri güvenlik görevlilerince zor kullanılarak üniversite yerleşkesi dışına çıkarıldı. Söz konusu mağduriyeti yaşayanlardan İHH Temsilcisi Zehra Öztürk, “Bize çok tehlikeli insan muamelesi yaptılar” dedi. Maruz kaldıkları muamelenin çok utanç verici olduğunu ifade eden Zeliha Sağlam ise, “Kong-rede dünyanın birçok ülkesinden gelen STK temsilcileri ile fikir alış verişi yaparak yoksulluğun ortadan kalkması için projeler geliştirmeyi planlıyorduk. Tebliğ sunacaktık. Fakat buna müsaade edilmedi” diye konuştu.

Üniversite rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir konu ile ilgili sorulara cevap vermezken diğer yöneticiler yaşanan duruma açıklık getiremedi.

Yeni Asya / ÇANAKKALE

23.10.2007

Halk oylamasında kesin sonuçlar bugünden sonra

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muammer Aydın, halk oylaması sonuçlarına bugün saat 14.00’e kadar itiraz süresi bulunduğunu belirterek, önemli bir itiraz olmazsa bugünden sonra kesin sonuçları açıklayabileceklerini söyledi.

YSK’ya gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Aydın, kesin sonuçların ne zaman açıklanacağının sorulması üzerine, sonuçlara bugün saat 14.00’e kadar itiraz süresi bulunduğunu ve bu süreyi bekleyeceklerini ifade etti. Sonuçlara itiraz olması halinde bugüne kadar ilçe seçim kurullarına başvurulabileceğini, bu kurulların 2 gün karar verme süresi bulunduğunu anlatan Aydın, daha sonra 3 gün içinde il seçim kurullarına gitme hakkı olduğunu kaydetti. Aydın, şunları söyledi:

“Böylece 5 gün eder. İl seçimden sonra da 3 gün bize gelme süresi var. Yani itiraz varsa kesin sonuçların açıklanması 8-9 gün sürer. İtirazlar varsa devam edecekse, önemli itirazlarsa biz bunu beklemek zorundayız ama önemli bir itiraz yoksa yarından (bugünden) sonra açıklayabiliriz. Türkiye içinde değişik yerleri arayarak itiraz olup olmadığını soracağız.”

/ ANKARA

23.10.2007

Yaz saati uygulaması bu hafta sonu bitiyor

Yaz saati uygulamasına 25 Mart 2007 Pazar günü geçilirken, saatler 03.00’de bir saat ileri alınmıştı.

Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla yapılan uygulamaya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 7 Mart tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştı. Buna göre yaz saati, bir başka deyişle ileri saat uygulaması, 25 Mart Pazar günü saat 03.00’de saatlerin bir saat ileri alınarak 04.00’e getirilmesiyle başlarken, 28 Ekim Pazar günü saat 04.00’de saatlerin 1 saat geri alınmasıyla sona erecek.

/ ANKARA

23.10.2007

Haşim Kılıç Anayasa Mahkemesi Başkanı

Anayasa Mahkemesi Başkanlığına Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç seçildi. Tülay Tuğcu’nun yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Anayasa Mahkemesi Başkanlığı için bir süredir devam eden seçimler dün sonuçlandı. Kılıç, başkanlık görevini 4 yıl sürdürecek.

Tülay Tuğcu’nun yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Anayasa Mahkemesi başkanlığı için bir süredir devam eden seçimler dün sonuçlandı.

Seçim sonucunda Başkanvekili Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na seçildi. Kılıç, Anayasa Mahkemesi başkanlığı görevini 4 yıl sürdürecek.

Haşim Kılıç, 13 Mart 1950 tarihinde Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Yozgat’ta tamamlayan Kılıç, 1968 yılında Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne kaydoldu ve 1972 yılında mezun oldu. 1974 yılında Sayıştay Başkanlığı’nda denetçi yardımcısı olarak göreve başlayan Kılıç, denetçi, başdenetçi unvanlarını aldıktan sonra 1985 yılında Sayıştay Üyeliğine, beş yıl süren üyelikten sonra da 1990 yılında Anayasa Mahkemesi Üyeliğine seçildi. Kılıç, 7 Aralık 1999 tarihinde açık bulunan Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliğine seçildi. Kılıç, 7 Aralık 2003 tarihinde yeniden bu görevi üstlendi. Evli ve dört çocuk babası olan Haşim Kılıç, Almanca biliyor.

/ ANKARA

23.10.2007

Şensoy görevine döndü

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy, ABD Temsilciler Meclisi’nin Dış İlişkiler Komitesi tarafından kabul edilen Ermeni tasarısının ardından, istişarelerde bulunmak üzere çağrıldığı Ankara’dan Washington’a dönerek görevine başladı.

Edinilen bilgiye göre, Şensoy, THY uçağıyla ulaştığı New York’tan trenle Washington’a geldi. Büyükelçi Şensoy, 10 Ekimde Ermeni tasarısının komitede kabul edilmesini takip eden hafta sonunda, istişarelerde bulunmak üzere Ankara’ya dönmüştü.

/ WASHINGTON

23.10.2007

Tüketim çılgınlığı ürkütüyor

KONYA - TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, “Çılgınca tüketmeye devam ettiğimiz sürece, dünyanın geleceğini parlak günler beklemiyor’’ dedi.

Bugün dünyadaki reklâm harcamalarının, silâha harcanan paranın yarısına ulaştığını belirten Hayrettin Karaca, Uluslararası Küresel İklim Değişikliği konferansı için geldiği Konya’da, küresel iklim değişikliği ve çevre konusunda açıklamalarda bulundu.

Tabiatla birlikte yaşamamız gerektiğinin farkında olmadığımızı ifade eden Karaca, "Tüketerek geleceğimizi tüketiyoruz" dedi. Konuşmasında global ekonomi eleştiren Karaca, "20 yıl önce dünyada 42 şirketin geliri, 1.5-2 milyar insanın gelirine eşitti. Bugün bu şirket sayısı 17’ye indi. Demek ki şirketler rekabeti ortadan kaldırmak için birleşiyor. Bu şirketlerin en büyük silâhı olan reklâmın anlamı ise ‘al tüket, yok ettir’’’ şeklinde konuştu.

İnsanoğlunun neslinin devamı için ihtiyaç kadar tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Karaca, "Doymak, barınmak ve sağlık dışında gereksiz harcama yapmamalı. Çılgınca tüketmeye devam ettiğimiz sürece, dünyanın geleceğini parlak günler beklemiyor.’’ dedi.

/ KONYA

23.10.2007

Akbil’de 2 saatte 5 aktarma

Akbil kullanımındaki 90 dakikalık aktarma süresi, 2 saate çıkarılacak. İstanbul’da ulaşımda entegrasyon çerçevesinde, geçen yıl başlatılan tek bilet uygulamasındaki 90 dakikalık aktarma süresi, bugünden itibaren bütün toplu taşıma araçlarında 2 saate çıkarılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, ulaşımda entegrasyon çerçevesinde 1 Temmuz 2006 tarihinde tek bilete geçilen ve TCDD, Özel Halk Otobüsleri, deniz motorlarının da entegrasyona dahil edildiği sistemde, yeni düzenlemeler yapıldı. Kademeli fiyat sisteminin uygulanacağı belirtilen yeni düzenlemeyle, şimdiye kadar bütün toplu taşıma araçlarında uygulanan ve 90 dakika olan aktarma süresi, yarından itibaren 120 dakikaya çıkartılacak.

Daha önce aynı hatta aktarmalara imkân tanımayan ve tam akbil ile ücretlendirilen yolculuklarda aynı hatta da aktarma yapılabilecek. Uygulamada, toplu taşıma araçlarına birinci binişler 1,25 YTL olacak, ancak 2 saatlik süre içinde, her aktarma için 62 kuruş aktarma ücreti ödenerek 5’i aktarma olmak üzere toplam 6 yolculuk yapılabilecek.

İkisi aktarma, biri ilk biniş olmak üzere 2,5 YTL’ye yapılan toplam 3 yolculuk ile 1,25 YTL’ye yapılan ilk binişlerin fiyatlarında ise herhangi bir fiyat değişikliği olmayacak. Sürekli akbilde de ‘’günlük, haftalık, 15 günlük ve bir aylık’’ tam ve öğrenci fiyatları aynen korunacak.

/ İSTANBUL

23.10.2007

Eğit-Bir, eğitimde başarıyı arttıracak

Yeni Eğitimciler Derneği İstanbul Şube Başkanı Naci Tepir, yeni dönemde eğitim ve öğretimin her alanında başarıyı arttıracak çalışmalara ağırlık vereceklerini söyledi.

Yeni Eğitimciler Derneği İstanbul Şubesi, 2007/2008 döneminin ilk toplantısını geçtiğimiz Cumartesi günü Fatih, Süleymaniye’de yaptı. Tepir, yeni dönemde sınıf içi disiplininden, ders etkinliği ve okul nöbeti görevine kadar eğitim ve öğretimin her alanında başarıyı arttıracak çalışmalara ağırlık vereceklerini belirtti. Daha sonra söz alan üyelerden Cevat Çakır, ders işlemelerinin daha etkin olması için zümre çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini ifade etti.

Yeni Asya / İSTANBUL

23.10.2007

TCDD'nin umudu hızlı tren

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), yolcu taşımacılığında yüzde 2’ler düzeyindeki payını artırmada umudunu hızlı trene bağladı. İspanyol demiryollarının yolcu taşımacılığındaki yüzde 3 dolayındaki payını hızlı trenlerin devreye alınmasıyla yüzde 15’lere çıkarması TCDD için umut oldu.

TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, İspanyol CAF firmasına sipariş edilen, Türkiye’nin ilk hızlı trenini teslim aldıktan sonra İspanya’da hızlı tren hatlarında incelemelerde bulundu ve hızlı trenlerle seyahat etti. İspanya Demiryolları Renfe’nin yetkilileriyle bir araya gelen Karaman, hızlı tren işletmeciliğinde İspanya’nın kaydettiği aşamaya ilişkin bilgi aldı.

Renfe’nin yöneticilerinden Apolinar Rodriguez Diaz, İspanya’nın hızlı tren işletmeciliğine 1992 yılında başladığını, hızlı tren işletmeciliği için büyük altyapı yatırımları yaptıklarını söyledi. Hızlı trenleri işletmeye almalarının ardından yüzde 3 dolayındaki taşımacılık payını yüzde 15’e çıkardıklarını belirten Diaz, İspanya’nın 2020 yılına kadar ulaşım için GSMH’nın yüzde 1,5 oranında yatırım yapacağını, sadece demiryollarına yaklaşık 120 milyar Avro yatırım öngörüldüğünü, bütün ulaşım için 250 milyar Avro yatırımın planlandığını kaydetti.

Diaz, İspanya’da günde 5 bin trenin banliyö, yük taşımacılığı ve bölgesel hatlarda çalıştığını, hızlı tren yatırımlarıyla karayollarındaki trafiği biraz daha hafifletmeyi planladıklarını bildirdi.

TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, yaptığı açıklamada, Türkiye’de kişi başı şehirlerarası seyahat oranının düşük olduğunu, yolculuk sayısının yıllık 20 dolayında kaldığını belirtti. Avrupa ortalamasının 200’e ulaştığını ifade eden Karaman, hızlı trenlerin Türkiye’de işletmeye alınmasıyla yolculuk sayısının artacağını söyledi. İspanya’da, hızlı trenlerin işletmeye alınmasıyla yolcu sayısının arttığını anlatan Karaman, TCDD’nin de hızlı trenleri devreye sokmasıyla taşımacılıktaki payını artırabileceğini, iki ülkenin şartlarının örtüştüğünü, bu anlamda İspanya’nın bir örnek oluşturduğunu belirtti.

Karaman, Ankara-İstanbul ve Ankara-Konya arasında hızlı tren işletmeciliğinin başlamasıyla demiryollarının yüzde 2 dolayındaki taşımacılık payını artırmaya başlayacağını, 2010 yılında yolcu taşımacılığında bir sıçrama yapabileceğini ifade etti.

Ulaştırma Bakanlığının yaptırdığı Ulaşım Master Ana Plan Stratejisi’nde yıllık trenle yolculuk sayısının yüzde 20’ye çıkarılmasının öngörüldüğünü, hızlı trenlerle bu oranı yakalayabileceklerini dile getirdi. İspanya’nın demiryolu taşımacılığındaki payını böyle artırdığına dikkat çeken Karaman, İspanya’da hızlı trenlerin kullanılmaya başlanmasıyla yolculuk oranının yüzde 34 dolayında arttığını belirtti.

Karaman, yolcuların hızlı tren istasyonlarından diğer noktaları ulaşımda otobüsleri de kullanacaklarını, böylece hızlı trenlerin otobüs yolcularının sayısının artmasına da katkı yapacağını kaydetti.

Öte yandan, TCDD Genel Müdürlüğü, 17 merkez ve 4352 yolcuyu kapsayan araştırmasında Ankara-İstanbul hattında çalıştırılacak hızlı trenlerde bilet ücretlerinin ne olması gerektiği konusunda bir araştırma yapmıştı.

Bu araştırmada, yolcular, Ankara-İstanbul arası 65 YTL, Ankara-Eskişehir arası 32 YTL, Eskişehir-İstanbul arası 35 YTL, Ankara-Konya arası 35 YTL ücret ödeyebileceğini belirtti. Araştırmanın ardından TCDD Genel Müdürlüğü, hızlı trenlerde uygulanacak bilet ücretleri üzerinde yeni bir çalışma başlattı. Hızlı tren işleten ülkelerdeki bilet ücretleri ile GSMH arasında karşılaştırmanın yapıldığı çalışmada, Türkiye’de hızlı trenle seyahatin 1 saatinin 13 dolar olması gerektiği sonucuna ulaşıldı.

Hızlı trenlerin yolculuk sayılarını artıracağı tesbitinin yapıldığı çalışmada, yolcu taşımacılığında demiryolunun payının artırılması amacıyla hızlı trenlerde yeni indirimlerin devreye alınabileceği belirlendi.

TCDD Genel Müdürü Karaman, bilet ücretleri ve uygulanabilecek indirimler konusunda Genel Müdürlüğün bir dizi çalışma içinde olduğunu, önümüzdeki aylarda bu çalışmaların şekilleneceğini ifade etti. Karaman, ilâve yolcular kazanmak için hızlı trenlerde havayollarındaki gibi erken bilet alımı indirimi uygulayabileceklerini bildirdi.

/ ANKARA

23.10.2007

Suudi Kral bilim üniversitesi kuruyor

Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Kızıldeniz kıyısında, dünyanın en büyük üniversitelerinden birinin temelini attı.

Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin hedefleri arasında Türkiye’nin de umut veren genç beyinlerini de bünyesine katmak var. Kızıldeniz Kıyısı’nda 36 milyon metrekarelik dev bir alan-da inşasına başlanan King Abdullah University of Science & Tecnology-KAUST, milyar dolarlarla telâffuz edilen büyük bağışların yapıldığı yeni bir öğretim kurumu olarak dikkat çekiyor.

KAUST, dünyanın bütün ülkelerinden en yetenekli beyinlere burslu öğrenim çağrısı yaparak, üniversiteyi başta Arap Yarımadası olmak üzere dünyanın öncü bilimsel keşif merkezi haline getirmeyi hedefliyor.

/ İSTANBUL

23.10.2007

Şehirlerin ısısı suçu da arttırıyor

Yüksek katlı binaların fazla olduğu, ısı adasının çok yoğun olduğu bölgelerde suç oranlarının arttığı bildirildi.

Prof. Dr. Mehmet Karaca, Türkiye’de 2005 rakamlarına göre nüfusun yüzde 67’sinin şehirlerde yaşadığını, 2020-2030’da dünya nüfusunun yüzde 80’inin şehirlerde yaşayacağının tahmin edildiğini ifade etti. Beton şehirlerin insan hayatı üzerinde doğrudan olumsuzluklara sebep olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karaca, ‘’Isı adaları, İstanbul gibi kalabalık şehirlerde, bir de nemlilik de söz konusuysa bunaltır, insanların strese girme riski artar. Batıda bu konuda istatistik var. Yüksek katlı binaların fazla olduğu bölgelerde suç oranları artıyor, insan ölümleri artıyor. Büyük binaların zaten en büyük sıkıntısı budur. Hava akımları, pek çok yerde binaların denize paralel yapılması sebebiyle şehir içlerine giremiyor, hava koridorlarının önü kesiliyor.’’ ifadelerini kullandı.

/ KONYA

23.10.2007

Sigarayı bırakamıyoruz

Gelişmekte olan ülkelerin en büyük sorunu olan kalp ve damar hastalıkları, ülkemizin de en büyük sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Buna rağmen en önemli tetikleyicisi sigaradan kurtulamıyoruz.

Kardiyoloji konusunda Türkiye’nin en kapsamlı kongresi olan “23. Ulusal Kardiyoloji Kongresi”nde çarpıcı gerçekler ortaya konuldu. Tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de en büyük sağlık problemlerinden olan kalp hastalıklarının masaya yatırıldığı kongrede, kalp sağlığına dair her konu konuşuluyor. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısına katılan Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu “Euro ASPİRE III” adlı çalışmasının sonuçlarını açıkladı. Bu araştırmaya göre kalp hastalığı geçirdikten sonra bile sigarayı bırakma oranı yüzde 50. Bu araştırmayı Türkiye’de 17 merkezden yürüttüklerini belirten Tokgözoğlu, “Türkiye’de 50 yaş altı koroner olaylara bağlı ölümler yüzde 20 civarında. Bu oran Avrupa ülkelerinde yüzde 9’a kadar düşüyor. Bunun en önemli nedeni de kalp krizini tetikleyen sigara alışkanlığı. Ancak, kalp krizi geçirmiş hastalardan alınan sonuçlara göre, kriz sonrası bile sigarayı bırakma oranı yüzde 50, bu da bize durumunun ne kadar ciddî olduğunu gösteriyor” dedi. Tokgözoğlu, Türkiye’de genç ölümlerin koroner kalp hastalıkları sonrasında sigaraya devam oranının, hareketsiz hayatın ve tedavi sonrası doktor tarafından izlenme oranının ülkemiz de daha fazla olduğunu da sözlerine ekledi.

Toplantıya katılan Türk Kardiyolji Derneği ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Çetin Erol ise kalp hastalıklarından korunmak için egzersiz yapmanın, sigaradan uzaklaşmanın ve düzenli beslenmenin önemine değindi. 19-23 Ekim tarihleri arasında devam eden kongreye yurt içinden ve yurt dışından 3300 uzman doktor katıldı.

Yeni Asya / ANTALYA

23.10.2007

Kablo devri sona eriyor

Mikroelektronik teknolojisinde önemli gelişmelere kapı açması beklenen ve Türkiye’nin nanoteknoloji alanında yönettiği tek AB 6. Çerçeve projesi olan ‘’SEMİNANO’’ sonuçlandı. Proje, kabloların sağladığı pek çok işlevi çok daha yüksek hız ve kapasitedeki ışığa bırakacak teknolojinin yolunu açtı.

ODTÜ’lü ve Bilkent’li araştırmacıların ortak projesi, günümüzün yetersiz teknolojisi sebebiyle ayrı ayrı üretilmek zorunda kalan mikroelektronik ve ışık üreten sistemleri nanoteknolojik yöntemlerle birleştirmede büyük adımlar atılmasını sağladı. Uzmanlar, bu teknolojinin daha da geliştirilmesi ile optik anahtarlardan optik bilgisayarlara uzanan bir dizi yeni ve olağanüstü gelişmeye şahit olunacağını belirtiyorlar.

ODTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Turan, Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Aydınlı ile ortaklaşa yürüttükleri Semiconductor Nanocrystals Projesi’nin (SEMİNANO) Eylül’de başarıyla tamamlandığını bildirdi.

SEMINANO’nun, 9 ülkeden 11 araştırma grubunun katıldığı ve nanoteknoloji alanında Türkiye’nin yönettiği tek AB projesi olduğunu anlatan Prof. Dr. Turan, projede, mikroelektroniğin temel malzemesi olan silisyum (si) kristalinden ışık elde ederek mikroelektrik devrelerde kullanılması yolunun açıldığını bildirdi. Turan, projenin hedefleriyle ilgili şu bilgileri verdi:

‘’SEMINANO projesiyle yarı iletken nanoyapıların, mikroelektronik ve optielektronik teknolojilerinde kullanılması hedeflenmektedir. Büyüklüğü 1-20 nanometre civarında olan yarıiletken kristal yapıların farklı ortamlarda ve farklı yöntemlerle büyütülmesi ve bu yapıların optik ve elektronik özelliklerinin kontrol altına alınarak mikroelektronik ve optielektronik alanlarında kullanılması, projenin ana hedefi olmuştur. SEMINANO Projesi, alanında öncü çalışmalar ve yeni metotlar geliştirmiştir.’’

Çalışmanın uygulama alanlarından birinin, flash bellek elemanlarının geliştirilmesi yönünde olduğuna değinen Turan, şöyle devam etti:

‘’Nanokristaller, flash belleklerin güvenirliğini ve dolayısı ile kapasitelerini arttıracaktır. SEMINANO konsorsiyumuna üye araştırma gruplarından bazıları bu alanda uzmanlardan oluşmaktadır. Elde ettikleri ilk sonuçlar, Si nanokristallerin flash bellek depolama elemanı olarak başarı ile kulanılabileceğini göstermişlerdir.’’

/ ANKARA

23.10.2007

PTT, 167 yaşında

Posta ve Telgraf Teşkilâtı’nın (PTT) 167. kuruluş yıldönümü çeşitli faaliyetlerle kutlanacak.

PTT’den yapılan açıklamaya göre, teşkilatın 167. kuruluş yıldönümü dolayısıyla 23-24 Ekim 2007 tarihlerinde faaliyetler düzenlenecek.

Öte yandan 24 Ekim Çarşamba günü PTT Genel Müdürlüğü önünde personelin de katılacağı tören düzenlenecek. Törende, personelin çocuklarından 2007 ÖSS ve OKS’de ilk 1000’e girenlere ödüller verilecek. Ayrıca, kuruluş yıldönümü dolayısıyla ‘’PTT’nin 167. Kuruluş Yıldönümü 23.10.2007-ANKARA’’ ibareli özel gün damgası kullandırılacak. PTT’ye kayıtlı abonelerin ve ilgilenenlerin özel gün damga talepleri, bugün Ulus PTT Merkez Müdürlüğü Filateli Gişesi’nde yerine getirilecek.

/ ANKARA

23.10.2007

Bütün haberler