Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Papadopulos uzaklaştırılmalı

Uluslararası Kriz Grubu’nun yeni raporunda, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına engel teşkil ettiği ve Rum yönetimi liderliğinden uzaklaştırılması gerektiği belirtildi.

Rum tarafında yayımlanan “Filelefheros” gazetesine göre, Merkezi Brüksel’de bulunan düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu’nun kabarık raporunun Avrupa’yla ilgili bölümünde, Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanabilmesi için Kıbrıs Türk tarafında Rauf Denktaş’ın gittiği gibi, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un da gitmesi gerektiği görüşü ortaya koyuldu. Raporun Türkiye ve AB ile Güney Kıbrıs ve Yunanistan’a öneriler bölümünde şunlar kaydediliyor: “Rum hükümeti gerçekçi hedefler belirlesin ve Kıbrıslı Türklerle uzlaşının Kıbrıslı Rumlar tarafından fedakarlıklar gerektireceğini kabul etsin. Ada’nın yeniden birleşmesinin, ancak iki toplumlu, iki kesimli federasyon aracılığıyla başarılacağı kabul edilsin. AB’nin Ada halkı arasındaki uçurumun azaltılmasını amaçlayan, Kıbrıslı Türklere yönelik inisiyatifleri olumlu karşılansın. AB hükümetleri ve ABD, Kıbrıs Türk toplumunu ve ‘idaresini’ ekonomik ve siyasi imkanlarla desteklesin. AB hükümetleri Kıbrıslı Türk liderlere yönelik davetlerde bulunsunlar.” Haberde ayrıca Uluslararası Kriz Grubu’nun raporunun Kıbrıs başlığı altında, Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanabilmesi için “eski jenerasyon liderlerin gitmesi beklenmelidir” dendiğini ve bunun yalnız Kıbrıs Türk tarafında Rauf Denktaş’ın gitmesiyle ilgili olmadığını, “Kıbrıslı

Rumları 2004’te Annan Planı’na olumsuz oy kullanmaya ikna eden ve Şubat 2008’deki başkanlığa aday olan Tasos Papadopulos’la” da ilgili olduğu kaydediliyor. Raporun “AB’nin katkısının” ele alındığı başka bir bölümünde ise Kıbrıs sorununun AB’nin Türkiye’yle ilişkilerinde temel engel teşkil ettiği belirtilerek, şunlar kaydediliyor: “Lefkoşa’daki Kıbrıs Rum hükümeti tarafından temsil edilmekte olan Kıbrıs’ın üye olması ile AB kaçınılmaz olarak anlaşmazlıkta taraf oluyor.”

/ LEFKOŞA

21.08.2007


 

Talat, İKT'li gençlik heyetini kabul etti

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) bünyesinde faaliyet gösteren İslam Konferansı Gençlik Forumu Danışma Kurulu heyetini kabul etti.

Gençlik Forumu Danışma Kurulu Başkanı Ali Sarıkaya başkanlığındaki yaklaşık 25 kişilik heyet, Talat ile Cumhurbaşkanlığında verilen kahvaltıda bir araya geldi. Kabulde basına herhangi bir açıklama yapılmadı.

Heyet, İslam Konferansı Gençlik Forumu Danışma Kurulu toplantısı nedeniyle KKTC’de bulunuyor. Girne’de dün sona eren iki günlük “Medeniyetler İttifakı İçin Gençlik Girişimi” konulu toplantıya, İslam Konferansı Gençlik Forumundan Danışma Kurulu Başkan Yardımcısı Anas

Al-Falah ve Danışma Kurulu Genel Sekreteri Elshad Iskandarov, Arap Birliği Eğitim, Kültür ve Bilimsel İşbirliği Organizasyonu (ALESCO) Direktörü Mongi Bousnina, UNDP, SETA ve Arap Birliği temsilcileri, Danışma Kurulu üyeleriyle Azeri parlamenterler katıldı. KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’in önceki akşam onurlarına verdiği yemeğe katılan heyet, adadan 22 Ağustos Çarşamba günü ayrılacak.

/ LEFKOŞA

21.08.2007


 

İsrail’de su skandalı

Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki Elon Moreh yerleşim biriminde yaşayan İsrailli yerleşimcilerin, yakındaki bir Filistin köyüne giden içme suyunu keserek yüzme havuzlarını doldurdukları öne sürüldü.

İddiaya göre Dair El Hattab köyüne giden içme suyunu kesen yerleşimciler, havuzlarını doldurduktan sonra da köyün içme suyu şebekesine havuzdaki kirli suyu karıştırdılar.

İsrailli Kibutz Hareketi’nin Özel Atama bölümü Başkanı Yoel Marshak, iddianın yer aldığı Arabnews.com’a yaptığı açıklamada “Sadece kendilerine ait olmayan suyu kullanmakla kalmıyorlar, köylülerin içme suyunu da kirletiyorlar” dedi. Marshak, ayrıca İsrailli çocukların doğrudan Filistinli bir okula giden içme suyunun içine de idrarlarını yaptıklarını öne sürdü.İçme suyuyla doldurulan büyük havuzun, Dair El Hattab köyü yakınındaki bir piknik alanında olduğu belirtildi.

Dair El Hattab köyü yakınındaki Salem köyü idarecisi Cafer Şitaiye de “Elon Moreh yerleşimcileri, kendi topraklarımızda bize sanki arazi sahipleriymiş gibi davranıyorlar” dedi. Piknik alanının yıkılması için bir talepte bulunduklarını belirten Şitaiye, kısa süre içerisinde bu isteklerinin yerine getirilmesini beklediklerini kaydetti.

Filistin’in Dair El Hattab, Salim ve Roujib bölgelerine ait topraklarda 1979 yılında kurulan Elon Moreh’teki yerleşim liderlerinden Benny Katzover ise bahsi geçen havuzun, tarihi bir kazı alanında açılmış ve turistler tarafından ziyaret edilen sadece küçük bir delik olduğunu söyledi. Katzover, buradaki suyun ise köyün içme suyundan alındığı iddialarını reddetti ve deliğin, hemen yakındaki bir kaynaktan dolduğunu savundu.

/ BATIŞERİA

21.08.2007


 

Hillary: Türkiye, üzerinden çekilmemize müsade etmez

ABD’de Demokrat Parti başkan adaylarının tartışmasında Türkiye’nin Irak’taki durumun geleceğinde oynayabileceği rol de gündeme gelirken, adaylardan Hillary Clinton ve Bill Richardson, ABD ordusunun Irak’tan çekilmesine Türkiye’nin yardım edip etmeyeceği konusunda zıt görüşler dile getirdi.

Richardson, Irak’ta içinde Türkiye’nin de yer alacağı bir Müslüman barış gücü oluşturulmasını da önerdi. Başkanlık yarışında ilk ön seçimin düzenleneceği eyalet olan Iowa’nin Des Moines kentindeki tartışmada, Demokrat adaylar Irak’a ilişkin görüş ayrılıklarını ortaya koydu. En iddialı Demokrat aday konumundaki Senatör Hillary Clinton, ABD ordusunun Irak’tan sorumlu şekilde çekilirken, geride kayda değer bir askeri güç bırakmasını savunurken, New Mexico Eyaleti Valisi Bill

Richardson, bütün Amerikan askerlerinin 10 ay içinde çekilmesini istedi. Diğer adaylardan Senatör Joe Biden, Irak’ın resmen parçalanmadan çok gevşek bir federasyonda üçe bölünmesi önerisini yinelerken, bu öneriye Senatör Barack Obama destek verdi. Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Biden, ‘’Eğer Irak’ı geride bir kaos bırakarak terk edersek, bölgesel bir savaş çıkacak ve bu, bizi nesiller boyunca içine alacak. Böyle bir savaş Suudilerin, İranlıların, Türklerin (Irak’a) girmesine yol açacak’’ dedi. ABD’nin Irak’tan olası çekilmesinin yavaş ve dikkatli biçimde olmasını savunan Hillary Clinton, Türkiye’ye de değindi ve ‘’Türklerin, toprakları üzerinden çekilmemize izin vermeye istekli olduklarına ilişkin belirti yok. Girerken de izin vermemişlerdi’’ dedi.

Bu görüşe katılmayan ve hızlı ve tam çekilmeyi savunan Richardson ise ABD ordusunun Kuveyt ve Türkiye üzerinden çekilebileceğini dile getirerek, ‘’Bunu, Türklerle görüşerek yapabiliriz’’ dedi.

Eski Başkan Bill Clinton döneminde bir süre ABD’nin BM daimi temsilciliğini yürüten Richardson, çekilen ABD ordusunun yerine görev yapmak üzere Müslüman barış gücü oluşturulmasını da önererek, ‘’(bunun içine) Türkiye’yi, Ürdün’ü, Mısır’ı alın” diye konuştu.

/ WASHINGTON

21.08.2007


 

Fransa Irak’ta rol arıyor

Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Irak’ın 2003’te Amerika öncülüğünde işgali sonrası bu ülkeye giden ilk Fransız bakan oldu. Kouchner’i Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari karşıladı Fransa, Irak’ın işgaline şiddetle karşı çıkmıştı.

Bernard Kouchner ise Bağdat’ta yaptığı açıklamada, ülkesinin mezhep çatışmasına son vermek için destek önermeye hazır olduğunu söyledi. Ancak Kouchner, sorunun çözümünün Iraklılardan gelmesi gerektiğini belirtti. Fransa Dışişleri Bakanı, Irak’ın sorunlarının askeri çözümü olmadığını vurguladı. Bernard Kouchner, Birleşmiş Milletler’in Irak’ta güvenliği sağlama çabalarına destek vereceklerini de sözlerine ekledi. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise Kouchner’in ziyaretini ‘çığır açıcı bir gelişme’ olarak nitelendirdi. Beyaz Saray da Kouchner’in ziyaretinden memnun. Yapılan açıklamada ziyaretin, “Irak’ın istikrarlı, güvenli bir ülke olmasına yardımcı olmak için artan uluslararası isteğin bir örneği” olduğu belirtildi. BBC’nin Paris muhabiri Alasdair Sandford da Fransa’nın Irak hakkında Washington’a yaptığı eleştirilerin dozunu bir süredir iyice azalttığına dikkat çekiyor.Alasdair Sandford ayrıca Bernard Kouchner’in 2003’te Amerikan işgalini kınamayı reddeden az sayıdaki Fransızdan biri olduğunu hatırlatıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de ülkesinin o dönemki tutumunu eleştirmiş, Fransızların ‘Amerikan fobisine sahip olmaya başladıklarını’ söylemişti. Sarkozy de savaşı bir hata olarak nitelendirmesine karşın, Fransa’nın savaş öncesi tutumunun küstahça olduğunu savunmuştu.

/ LONDRA

21.08.2007


 

Mukteda Sadr’dan BM seçeneğine destek

Iraklı radikal Şii din adamı Mukteda Sadr, Irak’taki Amerikan ve İngiliz güçlerinin yerine geçmesi durumunda BM’ye yardım etme taahhüdünde bulundu.

Mukteda Sadr, Necef kenti yakınlarındaki Kufe’de bulunan karargahından İngiltere’nin The Independent gazetesine yaptığı açıklamada, BM güçlerinin, “Amerikan işgalinin başka bir yüzü” olmaması gerektiğini söyledi. “Eğer BM buraya gerçekten Irak halkına yardım etmek amacıyla gelirse, onlara yardım ederiz” diyen Şii lider, ülkesinin kalkınmasına yardımcı olduğu müddetçe, yandaşlarından BM’ye destek vermelerini isteyeceğini belirtti. Sadr, İngiliz birliklerinin “karşılaştıkları direniş nedeniyle çekilmekte olduklarını” ve “direnişin olmaması durumunda bu birliklerin uzun yıllar bölgede kalacağını” savundu. İngiliz birliklerinin Basra’dan ayrıldıktan sonra bu kentin güvenli bir yer olacağını söyleyen Sadr, İran’ın kendilerine silâh sağladığı yolundaki ABD’nin açıklamalarını yalanladı.

/ LONDRA

21.08.2007


 

Iraklı vali saldırıda öldürüldü

Irak’ın güneyindeki El Muthana kentinin valisi Muhammed Ali El Hasani, bombalı saldırıda öldürüldü.

Yetkililer, saldırının, yol kenarına yerleştirilen patlayıcıyla düzenlendiğini, en az 5 koruma görevlisinin yaralandığını söylediler. El Hasani’nin, saldırı sırasında konvoyuyla Rumatya’dan Samava’ya gitmekte olduğu belirtildi. Irak’taki en büyük Şii parti olan Irak Yüksek İslam Konseyi’nin üyelerinden El Hasani, bu ay içinde öldürülen ikinci Iraklı vali oldu.

Yine Konsey üyelerinden Divaniye Valisi Halil Celil Hamza bu ay başlarında düzenlenen bir saldırıda öldürülmüştü.El Hasani’nin, Konseyin askeri kanadı Bedr örgütüyle Mukteda El Sadr’a bağlı Mehdi ordusu arasındaki çekişme sebebiyle hedef alınmış olabileceği belirtiliyor.

/ BAĞDAT

21.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri