Haberler

Susuz Ankara’ya Cumhuriyet kulesi

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Atakule’ye rakip olacak bir Cumhuriyet Kulesi yapacaklarını belirterek, ‘’Estergon Kalesi yanına inşa edilecek kule, Ankara’nın çehresini değiştirecek’’ dedi.

Altınok,yaptığı açıklamada, Keçiören Belediyesi tarafından oluşturulacak kulenin, Ankara’nın çehresini değiştireceğini söyledi. Estergon Kalesi’nin yanı başında inşaa edilecek Cumhuriyet Kulesi’nin 166 metre yüksekliğinde olacağını bildiren Altınok, şöyle devam etti: ‘’Ankara’nın simgelerinden biri Türkiye’nin en yüksek kulesi Atakule’ye rakip olacak bir Cumhuriyet Kulesi yapacağız. Başkentin her tarafından görülebilecek ve Ankara’yı görebilecek kulede, sergi salonu, kafeterya, restoran ve seyir türübinlerinin yanı sıra özellikle çocukların ilgisini çekecek uzay görünümünü andıracak uzay terası yer alacak.’’

/ ANKARA

14.08.2007

BÜYÜK TEPKİ VAR

Eşi başörtülü bir ismin cumhurbaşkanı olup olamayacağı tartışmaları gündemde iken, Hürriyet’in, eşi başörtülü milletvekili listesi yayınlaması manidar bulundu. 28 Şubat sürecindeki fişlemeleri andıran listeyi yayınlayan ve manşetine taşıyan gazetenin, bir yerlere mesaj verme gayreti içinde olduğu belirtildi. Özel hayata müdahale mânâsı taşıyan bu habere kadın dernekleri ve insan hakları kuruluşları büyük tepki gösterdiler.

Dünkü manşetinde “Mecliste Türbanlı Eş Azaldı” başlığıyla eşleri başörtülü milletvekillerinin ve eşlerinin isim listesini yayınlayan Hürriyet, sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından kınandı.

AKDER Başkanı Dr. Refia Kızılhan, sözkonusu haberde eşler üzerinden ayırımcılık yapıldığını söyledi. Kızılhan, “Bazı kadın milletvekillerinin kendilerinin değil birisinin eşi olarak tanıtılması, referans kaynağı olarak kendi yaptıkları değil, eşlerinin mesleğinin verilmesine karşı olduğumuz gibi, erkek milletvekillerinin eşlerinin kıyafetleti üzerinden listelenmesine de karşıyız” dedi.

“Habere baktığımızda tam bir fişleme mantığıyla bütün milletvekillerinin aile durumları incelenip birilerine mesaj verilmeye çalışıldığını görüyoruz” diyen ÖZGÜRDER Genel Başkanı Hülya Şekerci de, insanların büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülkede bazı vekillerin eşlerinin örtülü olmasının tabii bir durum olduğunu vurguladı. Şekerci., “Türkiye’de basının oligarşik sistemin devamında, uygulanmasında oynadığı rolü bu tür haberler, yazılar en güzel şekilde gösteriyor” dedi.

Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Av. Halil Doğan ise “Cumhurbaşkanı seçimleri öncesi çok manidar” dediği manşet ile Hürriyet Gazetesinin, objektif gibi görünüp, aba altından sopa gösteren bir yaklaşımda bulunduğunu söyledi. “Eşi başörtülü olduğu için cumhurbaşkanlığı seçtirilmeyen Gül’ün cumhurbaşkanlığının engellenmesi için uzlaşma, fedakârlık formülleriyle yetinmeyen Hürriyet, yine türban meselesini gündeme taşıyarak bir taşla pardon bir haberle birkaç kuş vurmaya çalışıyor” diyen Doğan, gazetenin, siyasilere siyasi hesapla vurmanın ötesinde dindarlara da türban vasıtasıyla vurmaya devam ettiğini söyledi. Doğan, haberin devamında aktarılan anketi de “toplum mühendisliği projesi” olarak gördüğünü belirtti.

Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı Av. Yasin Şamlı da sözkonusu haberin iki açıdan hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti. “Birilerine hedef göstermek anlamında, özel hayatın gizliliği ilkesine aykırılık anlamında bu haber hukuka aykıdır” diyen Şamlı, haberde başörtülü olan-olmayan ayırımının bilfiil yapıldığını, bunun da eski 312. maddeye göre bir suç olduğunu söyledi. Şamlı, sözkonusu haberi, “Toplumda kutuplaşmayı körükleyen, doku bozulmasına sebep olan artniyetli bir haber” olarak yorumladı.

Listede eşi çarşaflı gösterilen AK Parti Sakarya milletvekili Recep Yıldırım da, haberi görünce çok büyük bir üzüntü duyduğunu ve bu tavrı utanç verici olarak değerlendirdiğini belirtti. Bu haberle ayrımcılık yapıldığını ifade eden Yıldırım, “Bu çağda, demokrasi için mücadele verildiği bu ortamda, bütün insan hak ve hürriyetlerine aykırı olarak ele alınmış bu haber sebebiyle çok büyük bir üzüntü içerisindeyim. Bizim ve eşlerimizin birer suçlu gibi liste yayınlanması çok acı ve utanç verici bir olaydır” dedi. Eşinin örtüsüne saygı duyduğunu ifade eden Yıldırım, hukukçularla görüşerek, ayrımcılık yapan bu habere dava açabileceklerini kaydetti.

YENİ ASYA / İSTANBUL

14.08.2007

Baykal: Gül olmaz

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘’Cumhurbaşkanını Meclis seçecektir, milletvekilleri seçecektir ama milletvekilleri seçerken sadece kendilerini, partilerini düşünemezler. Tüm Türkiye’yi düşünecekler, geçmişe değil geleceğe bakacaklar’’ dedi. Baykal, CNN Türk televizyonunda, gazeteci Fikret Bila’nın sorularını cevapladı.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’in cumhurbaşkanı adaylığının sürmesi durumunda tutumlarının ne olacağının sorulması üzerine Baykal, bu konuya genel ve sürekli bir anlayışla yaklaştıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı seçiminin, bir partinin iç işi gibi algılanamayacağını ifade eden Baykal, seçilecek kişinin tüm Türkiye’yi kucaklayacak bir isim olması gerektiğini ve CHP’nin konuya bu anlayış içinde yaklaştığını belirtti.

Baykal, 23. Dönem parlamentosunun TBMM Başkanı’nı seçerken uzlaşmadan yana bir tavır izlediğini kaydederek, bu uzlaşma anlayışının cumhurbaşkanı seçimine da hakim olması gerektiğini kaydetti.

Gül hakkında, ‘’Türkiye Cumhuriyeti’nin temel kuruluş felsefesini içine sindirdiği konusunda güven vermeyen bir siyaset çizgisi ortaya koymuştur’’ değerlendirmesinde bulunan Baykal, ‘’Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanının Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesiyle problemi olması uygun değildir’’ şeklinde konuştu.

Deniz Baykal, Abdullah Gül’ün eşinin türbanlı olmasını cumhurbaşkanı olmasının önünde bir engel olarak görüp görmediğine yönelik soruya ise ‘’Hayır. Benim bakış açımda kılık kıyafet, eşinin kılık kıyafeti mevzu değildir. Kafasının içi konusunda güven veren herkes olabilir’’ cevabını verdi.

Abdullah Gül’ün başbakanlık yaptığı, halen Dışişleri Bakanlığı görevini yürüttüğünün hatırlatılması ve ‘’Neden cumhurbaşkanlığı yapamıyor?’’ sorusu üzerine de Baykal, cumhurbaşkanlığının sınırlı bir görev değil, tüm kurumların, devletin temel organlarının belirlenmesinde yetki kullanan bir makam olduğunu ifade etti.

Baykal, bir başka soru üzerine de, milli iradenin TBMM olduğunu vurgulayarak, Meclis’in demokratik kimliğini koruyarak Abdullah Gül’ün dışında bir başka isim belirleyebileceğini söyledi. Baykal, kendisinin cumhurbaşkanı seçimi sürecinin hiçbir aşamasında aday ismi telaffuz etmediğini de belirtti.

Baykal, Türkiye’nin cumhurbaşkanı seçimini bir kriz konusu haline getirmeden atlatması gerektiğini belirterek, ‘’Herkesin kafasına yatırdığı ‘falan kişiyi yapacağız’ inatlaşması dışında bir çözüme kavuşması, hiçbir şekilde Türkiye’de bir demokrasi zafiyeti olamaz’’ dedi.

/ ANKARA

14.08.2007

Deniz otobüsü faciası

Bostancı-Yenikapı Avşa Adası seferini yapmak üzere hareket halinde olan İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş’ye (İDO) ait deniz otobüsü, Zeytinburnu açıklarında bir yük gemisi ile çarpıştı.

Alınan bilgilere göre, kaza sebebiyle ‘’Salih Reis’’ isimli deniz otobüsünde yaralılar olduğu belirtildi. Yaralıların aynı deniz otobüsüyle Yenikapı’daki İDO İskelesi’ne getirildikleri ve bunun üzerine iskeleye çok sayıda ambulans sevk edildiği de kaydedildi.

14.08.2007

Meclis su uyarısı yapmış

Türkiye’nin yaşadığı su sorunu bugünün meselesi değil. TBMM’nin Türkiye’de yaşanan kuraklık ve su sorununu 2001 yılında gündemine aldığı ortaya çıktı.

Su konusunda kurulan Komisyon’un 4 aylık çalışmanın ardından hazırladığı 141 sayfalık rapor Genel Kurul’da görüşülemeden arşivdeki raflara gönderilmiş.

14.08.2007

Barajlar boşalıyor

Kuraklık barajları da vurdu. DSİ’den yapılan açıklamada Trakya’daki 8 barajın doluluk oranının yüzde 41 seviyesinde bulunduğu ve barajlardaki su miktarının geçen yıl aynı tarihe göre 130 milyon metreküp daha az olduğu bildirildi.

14.08.2007

Kilise’de yağmur duâsı

Türkiye’deki bazı medya kuruluşları istihza etmeye devam ederken, inananlar kuraklık konusunda duâ etmeye devam ediyor.

Bütün camilerin yanı sıra, Ankara’nın ardından Edirne’deki St. George Kilisesi’ndeki ayinlerde de kuraklık sebebiyle yağmur yağması için duâ edildiği belirtiliyor.

14.08.2007

Rakıcıların gözü hükümette

Rakıcılar bugünlerde gözünü umutla hükümete çevirdi. Avrupa Birliği’nin, rakıdaki vergi yükünün artması sonucunu doğuracak olan ‘’alkollü içki-lerde alkol derecesine göre vergileme’’ uygulamasında ısrar etmesine karşın, rakı üreticileri hükümetin ‘’milli içki(!) rakıyı’’ korumasını istiyor.

14.08.2007

Betonlaşma sıcaklığı arttırdı

İTÜ’de yapılan bir araştırmada şehirleşme ve betonlaşma etkisinin tek başına ortalama sıcaklık artışında 0.7 derece etkili olduğu, kırsal ile şehir arasında 3-4 derece fark olduğu ortaya çıktı.

14.08.2007

İslâm dünyası Taşkent’te buluşuyor

Çoğu Müslüman 30’a yakın ülkeden 100 dolayında üst düzey yetkili ve alim, yarın Taşkent’in İslami Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (İSESCO) tarafından 2007’nin “İslam Kültür Başkenti” seçilmesi münasebetiyle düzenlenen konferansa katılacak.

Başkent Taşkent’teki ‘İntercontinental Oteli’nde düzenlenecek “Özbekistan’ın İslam’ın Gelişmesine Katkısı” başlıklı konferansın açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı İslam Kerimov yapacak.

Türkiye’den de bir heyetin katılacağı konferansta ağırlıklı olarak Taşkent’in tarihi ve kültürel önemi konuşulacak. İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa da konferansta birer konuşma yapacaklar.

Konferansın ikinci etabına 15 Ağustos’ta tarihi şehir Semerkand’ta devam edilecek. Konferansa katılacak davetliler, ayrı ayrı gruplar halinde yapılacak oturumlarda değişik temalarda sunumlar yapacak. Konferansa bölge ülkeleri; Rusya, Azerbaycan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan müftüleri katılıyor.

/ TAŞKENT

14.08.2007

Büyükşehirlerde sulama hatası var

Kentlerdeki park ve refüjlerdeki yeşil alanların teknik olmayan yöntemlerle yapılmasının, yüzde 80 oranında su kaybına neden olduğu bildirildi.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, yaptığı açıklamada, Türkiye’de küresel ısınma ve kuraklıkla birlikte suyun her geçen gün daha da kıymetlendiğini anımsattı.

Kırsal kesimin yanı sıra büyük şehirlerdeki park ve refüjlerindeki yeşil alanların hortum veya tankerlerle sulandığını ifade eden Kolçak, ‘’Bu yöntem hiç bir Avrupa ülkesinde kullanılmıyor. Çünkü bu akıl dışı ve çok eski bir yöntem. Vatandaşların suya hasret hale geldiği günümüzde, bu yöntem nedeniyle yüzde 80 civarında su kaybı yaşanıyor’’ dedi.

/ MERSİN

14.08.2007

Şahin: Devlet-millet kaynaşırsa işler düzelir

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ‘’Bir ülkede devlet millet kaynaşması olursa, işler düzgün gider, yakalar bir araya gelir’’ dedi.

Şahin, milletvekili genel seçimlerinin ardından Antalya’nın ilçelerine düzenlediği teşekkür ziyaretlerini sürdürüyor. Demre ve Finike ilçelerinden somra Kemer’e gelen Şahin, esnafı ziyaret etti.

Daha sonra AKP ilçe teşkilatı binasına giden Şahin, burada yaptığı konuşmada, artık halkla daha çok birlikte olacaklarını vurguladı. Şimdiye kadar 14 ilçeyi ziyaret ettiklerini belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Seçimlerden önce, (Bundan sonra bizi daha sık aranızda göreceksiniz) demiştik. Sadece seçimden seçime halkın karşısına çıkan bir siyasi anlayışa sahip değiliz. Halkla birlikte olmak bize güç ve güven veriyor, bizi motive ediyor.’’

Halkın bir dönem daha kendilerine iktidar imkanı verdiğini hatırlatan Şahin, bu güçle çok daha iyi çalışarak, halkın desteğine layık olmak zorunda olduklarını söyledi. Şahin, şunları kaydetti: ‘’İnşallah bu ayın sonuna kadar da yeni Cumhurbaşkanı’mızı seçmiş olacağız. Türkiye’ye daha yeni ve halkımızın sorunlarını çözecek icraatları gerçekleştireceğiz. Şimdi sorumluluklarımız daha da arttı. Siyaset halkla birlikte yapılır. Bir ülkede devlet millet kaynaşması olursa, işler düzgün gider, yakalar bir araya gelir.’’

/ KEMER

14.08.2007

Yeni hükümeti neler bekliyor?

Kurulacak 60. Hükümet, Türkiye’de çalışma hayatını ilgilendiren bir dizi yasal düzenlemeyi masasında bulacak.

Derlenen bilgilere göre, bu düzenlemelerin başında, 1 Ocak 2007’de yürürlüğe girmesi gereken, ancak yürürlük tarihi 1 Ocak 2008’e ertelenen ‘’Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’’ geliyor. Anayasa Mahkemesi’nin, Aralık 2006’da, yasanın bazı maddelerini ‘’kamu çalışanları’’ yönünden iptalinin ardından, yeni bir düzenleme yapılması için yasanın yürürlüğü 1 Ocak 2008’e ertelenmişti.

Neredeyse bütün işçi sendikalarının tepki gösterdiği yasaya yönelik eleştiriler, emekli olabilmek için gereken prim gün sayısının kademeli olarak 7 binden 9 bin güne yükseltilmesi ve aylık bağlama oranlarının düşürülmesi üzerine yoğunlaşıyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratları, yüksek mahkemenin kararı doğrultusunda nasıl bir düzenleme yapılacağı üzerinde çalışmalarını sürdürürken, çeşitli branşlardaki akademisyenlerin de görüşüne başvuruyor. Yasanın çıkarılması, IMF ile yürütülen stand-by anlaşmasının şartları arasında da yer alıyor. Uzun süredir çalışmaları devam eden yeni Sendikalar Yasa Tasarısı Taslağı ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasa Tasarısı Taslağı da yeni hükümeti bekliyor.

/ ANKARA

14.08.2007

Toplu görüşme sistemi iflâs etti

KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, 15 Ağustos’ta başlayacak toplu görüşmelerde son sözün Bakanlar Kurulu’na ait olduğunu belirterek, ‘’Toplu görüşme sistemi iflâs etmiştir. Hükümeti toplu sözleşmeye çağırıyoruz’’ dedi.

Tombul, KESK ve bağlı sendikaların yöneticileriyle birlikte, toplu görüşmeler öncesinde İçkale Otel’de basın toplantısı düzenledi. Toplu görüşmelerin, daha önce 5 kez yapıldığını hatırlatan Tombul, bu süreçte KESK’in, ücret zamları, sosyal haklar ve çalışma yaşamının demokratikleşmesi yönündeki taleplerine karşılık alamadığını anlattı. Bu taleplerden birisinin memurlara toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı tanınması olduğunu belirten Tombul, Anayasa’nın 90. maddesinde yapılan değişiklik, Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler ve kamu emekçilerinin fiili mücadeleleri sonucunda, memurların ‘’grev ve toplu iş sözleşmesi hakkı bulunduğunu’’ savundu. Memurların bu hakkının önündeki engellerin hukuki değil, siyasi olduğunu öne süren Tombul, hükümeti, memur sendikalarıyla ‘’toplu iş sözleşmesine’’ çağırdı.

Tombul, ‘’Sonucu baştan belli olan ve son sözü Bakanlar Kurulu’na bırakan toplu görüşme sistemi iflas etmiştir. Toplu görüşme sistemi, kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını korumaya yetmiyor. Hükümeti toplu sözleşmeye çağırıyoruz’’ diye konuştu.

/ ANKARA

14.08.2007

Memur, hükümetle masaya oturuyor

Memur sendikaları, milyonlarca memurun merakla beklediği toplu görüşmeler için 15 Ağustos Çarşamba günü hükümetle masaya oturacak. Başbakanlık Merkez Bina’daki toplantı, saat 14.30’da başlayacak.

4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası uyarınca, her hizmet kolunda en fazla üyesi bulunan sendikanın katıldığı toplu görüşmelerde, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Büro-Sen, Türk Enerji-Sen, Türk Sağlık-Sen, Türk Tarım Orman-Sen, Türk Ulaşım-Sen, Türk Haber-Sen, Türk İmar-Sen, Türk Eğitim-Sen; Memur-Sen’e bağlı Diyanet-Sen ve Bem-Bir-Sen ile KESK’e bağlı Kültür Sanat-Sen memurları temsil edecek.

En fazla üyeye sahip konfederasyon olması dolayısıyla Türkiye Kamu-Sen başkanlığında yürütülecek toplu görüşmelerde, KESK ve Memur-Sen temsilcileri de hazır bulunacak. Toplu görüşmeleri, hükümet adına Kamu İşveren Kurulu yürütecek. Kamu İşveren Kurulu; Devlet Bakanı, Başbakanlık Müsteşarı, Maliye Bakanlığı Müsteşarı, Hazine Müsteşarı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı, Devlet Personel Başkanı, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü ile kamu işveren sendikası temsilcilerinden oluşacak.

Toplu görüşmeler, kamu görevlileri için uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, fazla çalışma ücretleri, harcırah, ikramiye, lojman tazminatı, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, tedavi yardımı ve cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımlarıyla bu mahiyetteki diğer etkinlik ve verimlilik artırıcı yardımları kapsayacak. Yasaya göre, 15 gün içinde sonuçlanması gereken toplu görüşmelerde anlaşmaya varılması durumunda mutabakat metni imzalanarak Bakanlar Kuruluna sunulacak.

Anlaşmazlık durumunda ise uyuşmazlık tutanağı tutulacak ve Yüksek Hakem Kurulu Başkanı ve 4 öğretim görevlisinden oluşan Uzlaştırma Kurulu devreye girecek. Kurulun 5 gün içinde vereceği karara tarafların katılması durumunda, sonuç mutabakat metni olarak Bakanlar Kuruluna sunulacak.

/ ANKARA

14.08.2007

CHP’li Hacaloğlu servetini açıkladı

Milletvekillerinin gelirlerinin, her yılın ilk 3 ayı içinde TBMM Başkanlığına sunulmasını öngören Siyasî Etik Yasa Teklifini hazırlayan CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu, mal varlığını açıkladı. CHP’li Hacaloğlu, TBMM Başkanlığına, eşi ve kendisine ait taşınmazları, nakit ve ziynet eşyasını bildirdi.

Hacaloğlu’nun mal varlığı arasında, Silivri’de 600 bin YTL değerinde tripleksi, Antalya’da dubleks villanın yüzde 50 hissesi, 30 bin YTL değerinde çeşitli ziynet eşyası bulunuyor. Hacaloğlu’nun mal bildirimi arasında, ayrıca 200 YTL değerinde tabanca, 15 bin YTL değerinde antika, 10 bin YTL değerinde tablo, 20 bin YTL değerinde halı, 15 bin YTL değerinde kristal ve 5 bin YTL değerinde gümüş de yer alıyor.

/ ANKARA

14.08.2007

Belediyeye haciz geldi

Katı atık projesiyle AB’den 9 milyon Euro hibe alan ancak 3 milyon Euro’yu bulamayan belediyeye haciz geldi.

Bitlis Belediyesi, şehrin çöp sorunun ortadan kaldırılmak için katı atık projesi hazırlayarak AB fonlarına sundu. Belediyenin, çevre ilçe ve belde belediyelerinin de dahil olduğu Katı Atık Projesi AB tarafından kabul edildi.

Rahva bölgesinde kurulacak projenin yaklaşık 12 milyon Euro tutarındaki uygulama bedelinin 9 milyonluk kısmı hibe şeklinde AB fonlarından karşılanırken, geri kalan 3 milyon Euro’yu belediye karşılayacaktı. Proje tutarının yüzde 25’ni Bitlis Belediyesi kendi kaynaklarından karşılamayınca, Bitlis, Tatvan, Güroymak, Gölbaşı ve Günkırı Belediyelerin ortak birliğiyle proje kaynaklarına destek vererek kuracaklarına dair Belediyeler Meclis kararlarına imza attılar. Meclis kararlarına imza atan 4 belediye paylarına düşen borçlarını yatırmayınca Bitlis Belediyesi hacizlik oldu.

/ BİTLİS

14.08.2007

Bütün haberler