Kanun yapımcısı ve icracısı Semih Rastgeldi, “Müzik de insanı etkileyen sair malzemeler gibidir. Siz onu hangi duyunuza hizmet ettirmek isterseniz, o duyunuzu besler” dedi.
Şanlıurfa’da kanun imalatı yapan Semih Rastgeldi ile imalathanesinde görüştük. Müzikle ilgilenmenin insanı pek çok kötü alışkanlıklardan alıkoyduğunu belirten Rasgeldi, ‘Aslında her insanın bir sazının bulunması ve onunla ilgilenmesi gerekir. Elinin altında bir bağlaması, kemanı, kanunu veya başka bir enstrümanı olan kişi, kahvehaneye gideceği yerde, oturup bir parça daha icra edeyim diyecektir. Bu da kişiyi mutlu eden bir sonuç verecektir. Kişinin başka bir mesleği olsa dahi, saz onun farklı bir yönünü keşfetmeyi netice verecektir” dedi.
Bu mesleğe 13 yaşlarında başladığını belirten Rastgeldi, kendisini bu mesleğe iten faktörü ise şöyle anlattı: “Ankara’ya kanun almaya gitmiştim. Fiyatını sorduğumda o zaman bana çok yüksek gelmişti. Ben o zaman malzemelerini temin ettim ve üç ay içerisinde kanunu kendim yaptım. Bu tamamen özel bir ilginin sonucudur. İlgi duyan bir insanın bir mesleği kavramaması düşünülemez. Bu gün bu saz çok pahalı. İki bin beş yüz liradan başlayan fiyatları var. Tabiî kalitesine göre değişir. Kanunun 1 numarası Türkiye’de İstanbul’dur, sonra İzmir gelir.”
Müziğin, insan üzerindeki etkisini konuştuğumuz Semih Rastgeldi, “Bu işin imalatını yapan, icrasından habersiz değildir. Bu bir sevda gibidir. Bir yerinden bağlandınız mı, o sizi kendi içine çekiyor. Ama bu çekim oldukça mutluluk veren bir çekimdir. Şunu söyleyebilirim ki, müzik insanın hayata bakışını değiştiriyor” dedi.
Müziğin genç kuşaklara taşınmasında usta kavramının önemli olduğuna dikkat çeken Fazlı Öztop, büyüklerin “Ustasız kâr, haramdır” dediklerini nakletti.
Semih Rastgeldi’nin mekânında görüştüğümüz, Semih Rastgeldi’nin hocası, kanun san’atçısı Fazlı Öztop; “Müzik yeri gelir annenin ağzında ninni olur, yeri gelir inancını taşıyan bir araç olur” dedi.
Semih Rastgeldi’nin kanunu çalmada hocası konumundaki Şanlıurfa’nın en meşhur kanun icracısı olan Fazlı Öztop ise, kendisinin kanun ile 50 yıllık bir dostluğunun bulunduğunu belirtti.
Kendisinin de 9 -10 yaşlarında bu mesleği tanıdığını belirten Öztop, “Benim babam konuyla ilgiliydi. Kanun çalardı. Ama beni hiç bulunduğu semte uğratmazdı. İnsanların o zamanlar müziğe ve müzikle ilgilenen insanları bakışı çok farklı idi. Müzik deyince, içmek, kendinden geçmek akla geliyordu. Oysaki, müzik sadece buna hizmet etmez. Müzik de insanı etkileyen sair malzemeler gibidir. Siz onu hangi duyunuza hizmet ettirmek isterseniz, o duyunuzu besler. Artık şimdi o eski yaklaşımlar kalmadı. Şimdi musikinin gücü keşfedildi. Bu gün, musikisini ihmal etmiş bir insan eksiktir denilmektedir” diye konuştu.
Kanun icracısı Öztop şunları ekledi: “15 yıldır kanunu meslek olarak icra ediyorum. Ve ama beş vakit namazlarımı da ihmal etmiyorum. Müzik, insanın içinden gelir. Biraz da bu açıdan bakıldığında fıtridir denilebilir. Müzik, toplumun bir parçasıdır. O yeri gelir anneyi içinde taşır, o yeri gelir arkadaş olur, yeri gelir inancının bir vasıtası olur, Yeri gelir kültürünü içinde taşır. O sizin taşımanıza göre değişir. Müzikte bir disiplin vardır. Onu alan, kendini ve âlemi daha iyi tanır.”
|