|
|
|
ABD, Batı Sahra’da otonomiyi destekliyor |
Amerikan yönetimi, Fas’ın sorunlu bölgesi olan ve uzun yıllardır çözüm yolları aranan Batı Sahra’da otonomiyi desteklediğini açıkladı. ABD’nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olan Jackie Walcott Sanders, “Fas’ın bölge için çözüm önerisinden ziyade biz ABD olarak otonominin çözüme giden akılcı bir yol olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Amerika’nın bölge için ileri sürdüğü çözüm önerisinin Fas tarafından desteklenmesi bekleniyor.
BM Güvenlik Konseyi’nin Batı Sahra sorunu için gerçekleştirdiği danışma toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sanders, Fas’ın çözüm konusunda yaklaşımını doğru bulduğunu ifade etti. Fas, hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde Batı Sahra’yı ilhak etmeden vazgeçtiğini deklare ederek bölge için çözümün otonomi olması teklifini BM Güvenlik Konseyi’ne sunmuştu.
Daha önce Batı Sahra ile ilgili bir planı bulunmayan Amerika’nın önceki yıllarda Fas ve dolayısıyla Fransa’nın bölge için çözüm önerilerine destek verdiği biliniyordu. Batı Sahra’da otonomi öneren Amerika Birleşik Devletleri’nin bu teklifine bölge adına görüşmelere katılan Polisario cephesinin bu gelişmeye tepkisi merak konusu. Ancak bölge uzmanları Polisario yetkililerinin ABD’nin teklifine sıcak bakmayacağı görüşünde. Zira Batı Sahra’nın Fas’ın işgal ettiğini savunan Polisario cephesi tam bağımsızlık dışında bölge için başka çözüm olmayacağı görüşünde. Batı Sahra’nın bağımsızlığını destekleyen Cezayir ve Rus tarafının da ABD’nin önerisine sıcak bakmayacağı tahmin ediliyor.
BM Güvenlik Konseyi geçici üye ülkelerinden Güney Afrika daimi temsilcisi Dumisani Kumalo’da bölgede çözüm için iki tarafın direkt görüşmeleri gerektiğini söyledi. Konsey toplantısının ardından açıklamada bulunan Kumalo, gerek Fas gerekse Polisario yetkililerin yüz yüze görüşmesi teklifine BM Güvenlik Konseyi üyelerinin tamamının desteklediğini kaydetti.
Batı Sahra özel temsilcisi Peter Van Walsum ise bölge için hazırlanan raporu üzerindeki değişiklikler ile olan ilgili söylentilere açıklık getirdi. Rapora hiç kimsenin bir müdahalesi olmadan kendisinin bir paragraf eklediğini aktaran özel temsilci Walsum, daha sonra yapılan görüşmelerinin ardından raporda yaptığı değişikliği geri çektiğini bildirdi.
Afrika’nın kuzeybatısında bir toprak parçası olan Batı Sahra’nın batısında Atlas Okyanusu, kuzeyinde Fas, Cezayir ve güneyinde ise Moritanya bulunuyor. Fas, 1976’da İspanya’dan ayrılan Batı Sahra üzerinde hak iddia ederek yönetimini elinde bulunduruyor. Fas’tan ayrılması konusunda referandum düşünülmüşse de uygulamaya geçirilemeyen Batı Sahra’nın bağımsızlığı ve devlet statüsü halen tartışmalıdır.
|
/ NEWYORK
13.07.2007
|
|
|
The Independent: Amerikan askerlerinin özrü kabahatinden büyük! |
İngiliz The Independent gazetesi, Irak’ta görev yapmış Amerikan askerleri ile yapılan röportajları sayfalarına taşıdı.
Gazete, Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlanan Nation dergisinin üç hafta sonraki sayısında yer alacak özel röportajları haberleştirdi. Amerikan askerleri röportajda yaptıkları tipik baskınları da anlattı. Amerikalı askerler, gece yarısı evlere baskın yaparak evin altını üstüne getirmelerinin ardından birşey bulmamaları halinde, “Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz. İyi Akşamlar” diyerek ayrıldıklarını söyledi.
Gazetenin manşetinden verilen haberin başlığı, “Ölmüş bir Iraklı sadece, ölmüş bir diğer Iraklıdır. Bunu biliyorsun, ne var bunda?” şeklinde. Gazete haberinde, “Amerikan siyasî hayatında askerlerin yaptıkları eleştirilemez gibi bir düstur var. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler her fırsatta askerleri övüyor. Ebu Gureyb hariç tutulursa Amerikan askerleri zor şartlar altında kahramanca görev yapıyor.” dedi. The Independent, sayfalarına taşıdıkları röportajlarla bu inancın “büyük bir darbe” alacağını belirtti. Amerikalı Nation dergisi, Irak’ta görev yapmış 50 askerle röportaj yaptı. Gazete, emektar askerlerin röportajlarla şiddeti ortaya koyduklarını belirtti.
Gazete, röportajlar sayesinde Amerikan ordusunun masum sivilleri nasıl “direnişçi” olarak gösterdiklerinin ortaya çıktığını kaydetti. Gazete, “Emektar askerler, Amerikalı askerlerin ateş açtıktan sonra sağ kalanların yanına giderek onları direnişçi olarak suçladıkları, ölülerin yanına da Kalaşnikof yerleştirerek onları çatışma ölmüş gibi göstermeye çalıştıklarını söylüyor.” dedi. Joe Hatcher adlı asker, “Kalaşnikoflardan bol olduğu için hep bu tüfekler yerleştirilir.” dedi. Hatcher, askerlerin, ölen sivillerin yanına da 9 milimetrelik silah ve kürek koyarak yola bomba yerleştirirken öldürüldüğü izlemini vermeye çalıştıklarını kaydetti. Hatcher, “Her iyi asker yanında fazladan silâh bulundurur.” dedi.
Gazete, konvoyların da ölümlere sebep olduğunu kaydetti. Colorado Ulusal Muhafızlarından Çavuş Kelly Dougherty, konvoyun caddedeki 10 yaşındaki bir çocuk ile 3 maymuna çarpmasına rağmen yoluna devam ettiğini söyledi. Çavuş Dougherty, “Verilen emir, hiçbir zaman durdurmamak.” dedi.
|
/ LONDRA
13.07.2007
|
|
|
İran suçluyor, ABD yalanlıyor |
Amerikan yönetimi, İran’da “ulusal güvenliği tehdit ettikleri” suçlamasıyla tutuklu bulunan iki Amerikan vatandaşı hakkında Tahran yönetiminin öne sürdüğü yeni delilleri yalanladı.
İranlı savcılar, Hale Esfendiyari ve Kiyan Tacbahş isimli İran doğumlu ve çifte vatandaşlığa sahip iki Amerikalının işledikleri ulusal güvenlik suçları ile ilgili yeni deliller bulunduğunu ve yeni soruşturma açıldığını açıklamıştı. Ancak Amerikan Dışişleri Bakanlığı, İranlı savcıların iddia ettiği “yeni delillerin” ne tür dayanaklara sahip olduğunu bilinmediğini belirterek bunları şüpheyle karşıladıklarını duyurmuştu.
Bakanlık sözcüsü Sean McCormack da yaptığı açıklamada “Yeni buldukları deliller ne olursa olsun, bunlar da öncekiler gibidir ve temelsizdir” dedi. Özellikle Esfendiyari’nin ve onun durumunda olan kişilerin, İran ile dış dünya arasında bir köprü kurmaya çalıştığını dile getiren McCormack, “Bu insanlar İran ile dış dünya arasında bir köprü inşa etmek için çalıştırlar.” dedi. Washington merkezli Woodrow Wilson Uluslararası bilim adamları Merkezi’nin Ortadoğu programının başında olan 67 yaşındaki Esfendiyari, geçen yıl 93 yaşındaki annesini ziyaret etmek için geldiği İran’da ulusal güvenlik suçu işlediği gerekçesi ile tutuklanarak hapse atılmıştı.
|
/ WASHINGTON
13.07.2007
|
|
|
‘İsrail, Lübnan’ı yine işgal edecek’ |
Dün İsrail’in, Hizbullah’ın iki askeri rehin alması sonrası Lübnan’a saldırmasının birinci yıldönümüydü. İki sayfasını Lübnan’a ayıran Guardian, 34 gün süren çatışmaların ülkeyi harabeye çevirdiğini hatırlatıyor.
Gazeteye göre Lübnan’a, ‘hassas bir barış’ eşliğinde ‘endişe’ hakim; uzun süredir acı çeken Lübnanlılar da yeni bir savaşa hazırlanıyor. Hizbullah’ın geçen bir yılda yeni sığınaklar inşa etmesine şaşırmayanlardan biri de, Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü UNIFIL’in eski sözcüsü Timur Göksel. Guardian’a konuşan Göksel, Lübnan’ın yeniden işgal edileceği görüşünde:
“Hazırlıklar gelecekte yeni bir savaş çıkacağını, Hizbullah’ın da bu savaşın daha farklı olacağının farkına vardığını gösteriyor. Hizbullah, İsrail’in bir kez daha saldırdığında bu kez havadan atılacak füzelere güvenmeyeceğini hesaplıyor. Hesaba göre İsrail kapsamlı bir kara harekâtı eşliğinde işgale girişecek.” Bu arada, Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in de Lübnan’ın da Lübnan savaşıyla ilgili savaş suçu iddialarını araştırmadığını bildirerek, BM’ye soruşturma başlatması çağrısında bulundu. Merkezi Londra’da bulunan örgütten, İsrail ile Hizbullah arasında başlayan savaşın yıldönümünde yapılan açıklamada, Hizbullah, savaştan bu yana İsrail kentlerine 4 bine yakın roket attığı, İsrail de sivillerin bulunduğu yerlere bombardıman yaparak güney Lübnan’da misket bombası kullandığı için sert bir dille eleştirildi. Örgüt, 34 gün süren savaşta binden fazla sivilin öldüğünü hatırlatarak, savaşın sona ermesinden beri ise İsrail’in savaş sırasında kullandığı misket bombaları yüzünden 24 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Örgütün Orta Doğu ve Kuzey Afrika sorumlusu Malcolm Smart, BM önderliğinde, kurbanlara savaş tazminatı da içeren tam ve tarafsız bir kovuşturma başlatılmazsa tarihin tekerrür etme riski bulunduğunu söyledi. Smart, bu tür bir soruşturmanın başlatılamamasından BM’deki “partizan siyaseti” sorumlu tuttu.
|
/ LONDRA
13.07.2007
|
|
|
Mahmud Abbas parlamentoyu feshe hazırlanıyor |
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, Filistin parlamentosunu lağvetme ve yeni seçimler yapılıncaya kadar mevcut olağanüstü durum hükümetinin görevini sürdürmesini açıklama niyetinde olduğu öne sürüldü.
Londra’da Arapça yayımlanan Şark Ül Evsat (Orta Doğu) gazetesinin Filistinli kaynaklara dayandırdığı habere göre, Abbas’ın, Gazze Şeridi’nde Hamas’ın yönetimi ele geçirmesinden sonra Batı Şeria’da ilan ettiği 1 aylık olağanüstü durum hükümetinin süresinin gelecek Salı tamamlanması sebebiyle Abbas’ın birkaç gün sonra bu konuda kararını açıklaması bekleniyor. Bu arada, Abbas’ın yardımcılarının, Filistin anayasasında değişiklik yapmak suretiyle sadece Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) bünyesindeki grupların seçime katılabilmesinin yollarını araştırdıkları öne sürülüyor.
Hamas ve İslâmî Cihad’ın FKÖ’de temsilcisi bulunmuyor. Böylece Abbas’ın Hamas ve İslami Cihad’ın seçime katılmasını önlemeyi ve yeni meclise sokmamayı düşündüğü kaydediliyor.
Abbas ve Filistin Kurtuluş Örgütü Yönetimi’nin, Filistin meclisinin lağvedilmesi ve yeni erken seçimler için referanduma gidebileceği de belirtiliyor. Abbas’ın isteği üzerine, olağanüstü durum hükümetinin süresinin uzatılması ve son gelişmeleri tartışmak üzere toplantıya çağrılan Filistin parlamentosu dün Hamaslı milletvekillerinin toplantıyı boykot etmeleri sebebiyle toplanamamıştı.
132 üyeli Filistin parlamentosunun 74 üyesi Hamas, 45’i El Fetih’e mensup bulunuyor. Ancak Hamaslı üyelerin 38’i halen İsrail tarafından tutuklanmış bulunuyor.
|
/ KUDÜS
13.07.2007
|
|
|
İsrailli Hahambaşı, kariyer yapan kadınları eleştirdi |
İsrailli Aşkenazi Yahudilerinin Hahambaşı Yone Metzger, “çocuk yetiştirmeyi bırakarak kariyer yapmayı düşünen” Yahudi kadınları suçladı.
İsrail’in Maariv gazetesine konuşan Metzger, “Yahudi kadınların, nesiller boyunca gelen geleneksel ve öncelikli görevleri evine ve çocuklarına bakmaktır” dedi. Bu prensibe saygı duyulması gerektiğini savunan Hahambaşı, kadınların uzun süre evde olmamalarının, çocukların eğitimine zarar verdiğini dile getirdi. Hahambaşı Metzger, “kariyer yapmamaları halinde” ise kadınların çalışmasına karşı olmadığının altını çizdi. İsrail’de Ortodoks Yahudi ailelerinden kadınlar çalışırken, erkekler ise kendilerini araştırmaya veriyor. Araştırmalara göre Yahudi İsraillilerin çoğunluğu, kendilerini “dine bağlı” olarak görmüyor; ancak Yahudilerin dini geleneklerinin farklı yönlerini ifa ediyor.
|
/ KUDÜS
13.07.2007
|
|
|
BM’nin Irak endişesi |
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Irak’taki şiddet olaylarının artmasından ve Amerika’nın Irak politikasının gidişatından endişeli olduğunu söyledi.
Amerika’nın Irak siyasetinin aniden değişmesi ihtimaline karşı acil durum planları yaptığını belirten BM Genel Sek-reteri, ilk önceliğinin ise Irak’taki BM çalışanlarının güvenliğini sağlamak olduğunu ifade etti.
|
13.07.2007
|
|
|
Küresel ısınmada güneş masum |
İngiltere’deki Rutherford-Appleton Laboratuvarı’ndan Mike Lockwood ile İsviçre’deki Dünya Radyasyon Merkezi’nden Claus Froehlich’ın ortak çalışması ile elde edilen sonuçlarda küresel ısınmada güneşin etkisinin olmadığı ortaya çıktı.
Uzmanlar, güneş aktivitesinin son 20 yılda azalma gösterdiğini ancak dünyadaki sıcaklığının arttığını belirtti. Lockwood, “Bu tartışmaları sonlandıracak.” dedi. Lockwood, güneşin küresel ısınma ile ilgisini araştırmaya BBC’de çıkan bir belgeselin ardından başladığını söyledi. Uzmanlar, son 30-40 yıl içindeki güneşin faaliyetleri ve kozmik ışınların yoğunluğunu değerlendirip bu datayı bu periyotta dünyadaki ısınmayı karşılaştırdı. Sonuçlara göre, güneş aktivitesinin azalmasına rağmen dünyadaki sıcakları iyice arttı.
Araştırmayı yorumlayan Leeds Üniversitesi’nden Dr. Piers Forster, “Bu araştırma, son 20-40 yılda yaşanan ısınmada güneşin etkisinin olmadığını gösteriyor.” dedi.
|
/ LONDRA
13.07.2007
|
|
|
|