Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Ağar: Millete güveniyoruz

Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar, “Cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumunda yanlış bir tercih sözkonusu olabilir mi? sorusuna, “Asla. Halkın yanlış tercih yapması asla mümkün değil. 1950 sonuçlarından beri halk sandıkta dünyanın en doğru sonuçlarını vermektedir. Millete her zaman güveniyoruz. Yüksek bir sağduyu ile doğruyu bulmaktadır” şeklinde cevap verdi.

Hilton Otelinde basın toplantısı düzenleyen Ağar, seçim gezisi kapsamında geldiği İzmir’de halkın ilgisinden çok memnun kaldığını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanını uzlaşmayla seçeceğine ilişkin sözlerini değerlendiren Mehmet Ağar, şunları kaydetti: ‘’Başbakan 2 aydır söylediği her şeyden vazgeçti. Dün başka bir şey, bugün başka bir şey. ‘Uzlaşma arayacağız’ diyor. Zamanında arasaydınız bu tablo ortada olmazdı. Ama ne lazımdı seçim döneminde, istismar edilecek konu lazımdı. Ben, konu icat etmek için yapılan bir senaryo olduğunu söyleyerek geliyorum. Bunu kendi ağzıyla itiraf etmiş durumdadır. Uzlaşma şimdi mi aklınıza geldi? Toplumsal gerginlikleri ortadan kaldıracaklarını söyleyenler, 4.5 sene AK Parti ve CHP zıtlaşması üzerine Türkiye’yi ikiye bölmeye çalışmışlardır. Ama bu milletin sağ duyusu ona izin vermez.’’

DP lideri Ağar, cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumunda yanlış bir tercihin sözkonusu olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine şunları söyledi:

“Asla. Halkın yanlış tercih yapması asla mümkün değil. 1950 sonuçlarından beri halk sandıkta dünyanın en doğru sonuçlarını vermektedir. Millete her zaman güveniyoruz. DP, yan birtakım desteklerle değil, doğrudan doğruya milletin desteğiyle siyaset yapmaktadır. Yüksek bir sağduyu ile doğruyu bulmaktadır. Seçimden, sandıktan korkma. Önemli olan sandık Türkiye’nin önünde mevcut olsun. Türkiye’de sandığın olduğu, halkın olduğu yerde biz oluruz. Bir dönem Yunanistan’da bir yılda 3 tane seçim yapıldı. Siyasi istikrar oluştu. Sayısal çoğunluğu olan ama siyasal ağırlığı olmayan bir hükümetin siyasi istikrar anlamına gelmediği ortaya çıktı. Türkiye gerçek anlamda siyasi istikrarı yakalayacaktır. Halkın yanlış tercih yapması asla mümkün değil.”

/ İZMİR

11.07.2007


 

Sınırlara hakim olmak

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, Türk millî eğitiminin temeli sağlam atılmamış bina gibi çöktüğünü belirterek, ‘’Eğitim sistemi, S.O.S veriyor’’ dedi. Özcan, OKS sonuçlarının sürpriz olmadığını belirterek, sınava giren 818 bin 359 adaydan 27 bin 277’sinin ham puan barajını geçemediği için puanının hesaplanamadığını hatırlattı.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, Türk millî eğitiminin temeli sağlam atılmamış bina gibi çöktüğünü ileri sürerek, ‘’Eğitim sistemi, S.O.S veriyor’’ dedi.Özcan, yaptığı yazılı açıklamada, OKS sonuçlarının sürpriz olmadığını belirterek, sınava giren 818 bin 359 adaydan 27 bin 277’sinin ham puan barajını geçemediği için puanının hesaplanamadığını hatırlattı. Ortaya çıkan tablonun, eğitim sisteminin içindeki açmazı gözler önüne serdiğini, eğitimin temel sorunlarına acil tedavi yapılması gerektiğini haber verdiğini ve eğitim aktörlerinin öz eleştiri yapmasına sebep olduğunu kaydeden Özcan, ‘’eğitim sisteminin her geçen yıl biraz daha iflasın eşiğine sürüklendiğini’’ öne sürdü. Şuayip Özcan, açıklamasında şunları kaydetti: “Millî Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı icraatlar, sorunu ortadan kaldırmak yerine, eğitimin yeni sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Sivil toplum kuruluşlarını göz ardı eden Bakanlık, bildiğini okuyarak, uzun vadeli, köklü çözüm sağlayacak uygulamalara önderlik etmiyor.’’

Sonuçlar eşitsizliğin göstergesi

Eğitim sistemini bir kez daha kapsamlı bir şekilde tartışmaya açan OKS sınav sonuçlarının endişe etmeye değer derecede düşündürücü olduğunu belirten Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, “öğretmen ve derslik eksiliğiyle birleşmeye devam ettikçe, önümüzdeki yıllarda da “sıfır çeken” öğrencileri konuşmaya devam edeceğiz” dedi.

Fakir halk çocuklarının devam ettiği okullarda başarı oranının oldukça düşük olması Anayasada güvence altına alınan, eğitimde fırsat eşitliği ile çeliştiğini söyleyen Gürkan Avcı, “Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik’in bizden daha çok yakınıyor olması, bizden daha sesli şikayet ediyor olması eğitim sistemimizin içler acısı olduğunun resmidir. Zaman ortaya ciddi şeyleri sunma ve doğru şeyleri doğru zamanda yapma zamanıdır. Sloganlarla, bir yerlere suçu havale etmeyle bu ülkenin eğitim sistemi düzeltilemez ve düzeltilememiştir” dedi.

Ahmet TERZİ / ANKARA

11.07.2007


 

AKP 5 yıldır yasağı görmedi

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Melek Atalay, AKP hükümetinin beş yıla yakın bir süredir iktidarda olduğunu belirterek “Başörtüsü gibi bu konuda da kafaları kuma gömmeyi, unutturmayı ya da görmezden gelmeyi tercih ettiler” dedi.

Melek Atalay, yaptığı yazılı açıklamada, 2002 seçimlerinde meydan meydan dolaşarak millete gökteki yıldızları vaadedenler iktidara gelince tüm verdikleri sözleri unutup, millete hizmet etmek yerine yandaşlarını kalkındırmayı icraat sandıklarını söyledi. Atalay şöyle devam etti:

“Vatandaşımız sormaktadır, hani iktidara gelince Sayın Başbakan dokunulmazlıkları kaldıracaktı. Beş yıla yakın bir süredir iktidardalar ve başörtüsü gibi bu konuda da kafaları kuma gömmeyi, unutturmayı ya da görmezden gelmeyi tercih ettiler. Şimdi sıra yüce Türk Milletindedir. DP olarak biz inanıyoruz ki sandık başına geldiklerinde milletimizde kendisini unutanları unutacaktır.”

İktidar partisinin adayları işçinin, çiftçinin, esnafın, emeklinin, işsizin kısacası ülkenin ezici çoğunluğunun karşısına çıkamadığını ifade eden DP’li Atalay, “Milleti taşıma ya da katılımı mecbur tutulmuş kalabalıklardan, hizmeti yaz gününde kömür dağıtmak veya bir torba erzaktan ibaret sananlara milletin en iyi cevabı vereceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Milletimiz 1946’da yola çıkan ve yolların, barajların, altyapının, suyun, elektriğin, eğitimin, güvenliğin kısacası kalkınmanın adı olan Kırat hizmet kervanını yeniden iktidar yapacaktır” açıklamasında bulundu.

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

11.07.2007


 

DTP’li Başkanlara soruşturma

İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Şırnak Belediye Başkanı Ahmet Ertak hakkında terör örgütünün propagandasını yaptıkları gerekçesiyle inceleme başlattı.

Alınan bilgiye göre, Bakanlık, terör örgütünün yayın organı Roj TV’de katıldığı yayındaki sözleri sebebiyle Baydemir ve Fransız haber kanalı France-24’te yayınlanan röportajı sebebiyle Şırnak Belediye Başkanı Ertak hakkında inceleme başlatılmasına karar verdi. İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili olarak 2 Mülkiye Başmüfettişi görevlendirdi.

Baydemir, Roj TV’de katıldığı yayında, terör örgütünden “silâhlı muhalefet’’ diye söz etmiş, Ertak ise terör örgütüne destek talebinde bulunmuştu. Ertak, daha sonra yaptığı açıklamada, ‘’sözlerinin çarpıtıldığını’’ öne sürmüştü. Haklarında soruşturma başlatılan DTP’li Baydemir ve Ertak hakkında dava açılırsa, suçun basın yoluyla işlenmesi nedeniyle 7.5’ar yıl hapis cezaları istenecek.

/ ANKARA

11.07.2007


 

Seçim yasakları yarın başlıyor

Seçim yasakları yarın başlayacak. Seçim yasakları süresi içerisinde devlete ait makam araçları, uçak ve helikopteri kullanılamayacak. Hükümet üyeleri ise resmi açılışlara katılamayacak. Yasaklar 22 Temmuz tarihinde sona erecek.

Milletvekili genel seçimlerine yönelik seçim propagandası ve yasakları yarın başlayacak. Yasakların başlamasıyla birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığa ait uçak, helikopter ve Başbakanlığa ait otobüsü kullanamayacak. Erdoğan, yarından itibaren resmî açılışlara katılamayacak.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim takvimine göre, süreç bundan sonra şöyle işleyecek:

17 Temmuz Salı: Taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklu seçmen listeleri kesinleştirilecek.

18 Temmuz Çarşamba: İlçe seçim kurulları, malzeme torbalarını sandık kurulu başkanlıklarına teslim edecek ve göreve hazır duruma getirilecek.

21 Temmuz Cumartesi: Seçim propagandası saat 18.00’de sona erecek.

22 Temmuz Pazar: Oy verme günü. Seçim yasakları saat 24.00’te sona erecek.

/ ANKARA

11.07.2007


 

Birleşik oy pusulaları tamam

Milletvekili genel seçiminde oy kullanacak vatandaşların 30 Mayıs’ta başlayan seçmen bilgi kâğıtlarının dağıtımı işlemi bugün tamamlanacak. Birleşik oy pusulalarının basım işlemi ise tamamlandı.

Yüksek Seçim Kurulu’nun Seçim Takvimine göre, seçmen bilgi kağıtlarının dağıtımı bugün tamamlanacak. Alınmayan seçmen bilgi kağıtları, oy verme gününde sahipleri tarafından istenildiğinde verilmek üzere sandık kurulu başkanlarına teslim edilecek. Seçmen bilgi kağıdı bulunmayıp kütüğe kayıtlı olanlar, ibraz edecekleri kimlik belgeleriyle (nüfus kağıdı, resmi daireler veya iktisadi devlet teşekküllerince verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, ehliyet, evlenme cüzdanı) oy kullanabilecekler.

Seçmenler, YSK’nın ‘’www.ysk.gov.tr’’ internet sitesinden hangi sandıkta oy kullanacaklarını öğrenebilecek.

19 Haziran’da birleşik oy pusulasının basımına başlayan YSK, 85 seçim çevresi için ayrı ayrı 14 siyasi parti ile bağımsız adayların yer aldığı pusulaları bastırdı. Bütün bölgelerin pusulalarının basım işlemi tamamlandı ve bölgelere gönderildi.

/ ANKARA

11.07.2007


 

DP’li Çalışkan: Siyaseti toplumun refahı için yapıyoruz

Demokrat Parti (DP) Yalova Milletvekili adayı Mehmet Çalışkan, siyaseti toplumun refahı, devletin bekası için yaptıklarını söyledi.

Mehmet Çalışkan, yaptığı yazılı açıklamada, partisinin hızla yükselişini engellemek isteyen bir çok kurumun olduğunu söyledi. Bu kurumların başında basının olduğuna dikkat çeken Çalışkan şunları söyledi:

“Basınımızın hür ve tarafsız olması gerekirken maalesef bu hür ve tarafsızlığını belli partilere kullanarak DP’nin mitinglerini ya azıcık gösterip ya da hiç göstermeyerek sadece genel başkanın konuşmasını göstererek miting de kalabalığı göstermeyip hür ve tarafsızlığına leke getirmektedir. Basınımız tarafsız olarak, toplumun duygu ve düşüncelerini dile getiren, gerektiğinde kimsenin söyleyemeyeceğini özgürce halka aktarabilen bir yapıya sahip olması gerekir. Bizler siyaseti toplumun refahı, devletin bekası için yapmaktayız. Adalet ve hürriyet hepimize ve her zaman lazım. Gönlümüz istiyor ki basınımız hiçbir menfaat gözetmeksizin halkın ve kurumların her kesimine eşit mesafede olsun.”

Yeni Asya / YALOVA

11.07.2007


 

Erdoğan: Cumhurbaşkanının yetkileri sınırlandırılmalı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanın sahip olduğu yetkilerde bir daraltma, bir kısıtlamaya gidilmesi gerekeceğini belirterek “Şu anda Anayasa hazırlığı içerisindeyiz, daha sivil bir Anayasa hazırlığı yapıyoruz” dedi.

TRT 2’de canlı yayınlanan ‘’Seçim 2007’’ programında soruları cevaplayan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine ilişkin bir soruya karşılık, seçim sürecinde yaşananları hatırlattı ve ‘’Görüyoruz ki aklı selim bir yara almıştır, bunu bir kenara atmak mümkün değildir, tarih bunun şahididir. Bu işin çözümü millettir, millete gidilir ve bu iş çözülür’’ görüşünü belirtti. ‘’Cumhurbaşkanın yetkilerinin daraltılıp, daha geniş yetkilerle donatılmış bir Başkanlık sisteminden bahsettiniz, bunu biraz daha açabilir miyiz’’ sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

‘’Parlamenter sistem mi uygulayacağız, İngiltere’de olduğu gibi? Yarı Başkanlık mı? Başkanlık mı? Şu anda Türkiye’de halkımızın kanaatlerine baktığımızda, geniş tabanlı bir düşünceyi yokladığımızda, parlamenter sistem henüz bizde daha oturmuş gözüküyor. Yani yarı başkanlık, başkanlık bunlar pek şu anda ilgi görmüyor. Parlamenter sisteme göre bu işi yapacaksak burada biliyorsunuz, başbakan güçlüdür, cumhurbaşkanı daha çok temsil noktasındadır, bunun benzeri Avusturya, Finlandiya’da. Bu ülkelerin sistemini uygulayabiliriz. Yani bunun uygulamasına geçerken, şu anda Cumhurbaşkanın sahip olduğu yetkilerde bir daraltma, bir kısıtlamaya gidilmesi gerekecek. Şu anda Anayasa hazırlığı içerisindeyiz, daha sivil bir Anayasa hazırlığı yapıyoruz, bu dönemde orada neler olmalı, nasıl olmalı? Her şey yerini alacak. Bunu kısa bir zamanda açıklayacağımızı tahmin ediyorum. Bu işi önemsiyoruz, çünkü Türkiye’de hep anayasa değişiklikleri lafı edilmiştir, ama hiç bir iktidar bir sivil anayasayı ortaya koymak suretiyle bunu teklif etmemiştir. Bunun hazırlığı içindeyiz bittiğinde Parlamento’ya sunmayı hedefliyoruz.’’

/ ANKARA

11.07.2007


 

Müzakerelerin kesilmesi yanlış olur

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Alman Die Welt gazetesine verdiği mülakatta Türkiye ile müzakerelerin kesilmesinin yanlış olacağını söyledi. Asselborn ayrıca AB’nin Türkiye’de stratejik çıkarları bulunduğunun da altını çizdi.

Asselborn, AB’nin sınırlarının sorulması üzerine şunları söyledi:

“Avrupa bir barış projesidir. Altı ülkeyle yola çıktık, şimdi 27 üyemiz bulunuyor. Genişleme, tarihin bizlerden bir talebidir. AB genişlemesi, diktatörlüklere ve antidemokratik sistemlere verilen bir cevaptır ve bir cevap olarak kalmaya da devam edecektir. Tarihin bizlerden beklediği bir yükümlülük daha var: Balkan ülkelerini AB’ye almak. Avrupa barış projesi adına, bu ülkeleri AB’ye dahil etmeliyiz, bunun gerçekleşmesi 10-15 sene sürebilir. Şayet Balkanlar’da tekrar bir kanlı çatışma çıkarsa, bu durum Avrupa’nın başarısızlığının bir göstergesi olacaktır. Balkan ülkeleri ne Rusya’da ne de Çin’dedir, bu ülkeler Avrupa’ya aittir.”

AB7nin, sunduğu üyelik perspektifiyle, Türkiye’deki reformları ve insan haklarının iyileştirilmesi sürecini oldukça hızlandırdığını belirten Asselborn, “Ayrıca AB’nin Türkiye’de stratejik çıkarları bulunuyor” dedi.

Böyle düşünülürse, Ukrayna ile Gürcistan’ın da AB’ye alınması gerektiğinin belirtilmesi üzerine Lüksemburg Dışişleri Bakanı şunları kaydetti:

“Biz, Türkiye ile 40 yıldır istişarelerde bulunuyoruz, umutlar verdik ve bu umutları yok ettik. 2005 yılında Birlik, müzakerelerin başlamasından yana karar almıştır. Türkiye ile üyelik müzakerelerinin ciddi olarak yürütüleceği yönünde bir söz verdik, zaten geçerli olan da budur. Portekiz AB Dönem Başkanlığı görev süresinin başlangıcında bunu hatırlatarak, yüzde yüz doğru hareket etmiştir.”

Asselborn, Türkiye’nin AB’ye girmesini arzuladığını belirterek “Fakat gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilmiyorum. 21. Yüzyıl Türkiye’sinin Avrupai tarzda düşünmesi ve davranması, şüphesiz AB’nin çıkarlarıyla örtüşmektedir” diye konuştu.

/ BERLİN

11.07.2007


 

Türkmenlerin çığlığı

Türkmen Vakfı Sözcüsü ve Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip, tonlarca patlayıcının Türkmen şehirlerinde patlatılıp Türkmenlerin katledildiğini belirterek, ‘’Kürtlerin silâhlı Peşmergeleri ve Şii Arapların Mehdi milisleri bulunmaktadır, kendi şehirleri de bunlar tarafından korunmaktadır. Türkmenlerin ise böyle bir silâhlı gücü bulunmamaktadır’’ dedi.

Nakip, yaptığı açıklamada, Irak’ın Tuzhurmatu şehrinin Emirli bölgesinde pazar günü düzenlenen bombalı saldırıda 150’den fazla Türkmenin katledildiğini, 300’den fazla yaralı bulunduğunu hatırlattı. Patlamanın faili meçhul olduğunu ve patlamada kullanılan 1 TIR dolusu patlayıcının, olay yerinde 4.5 metre derinliğinde büyük bir çukur oluşturduğunu ifade eden Nakip, Kerkük’te Türkmen bir gazetecinin de öldürüldüğünü belirtti. Türkmenleri birbirine düşürmek için ortaya konulan senaryonun tutmayacağına inandığını belirten Türkmen Vakfı Sözcüsü Prof. Dr. Mahir Nakip, şunları söyledi:

“Arap toplumu arasında Sünnî Şiî çatışmasının bulunmasına rağmen şimdiye kadar böyle bir ihtilaf görülmeyen Türkmenler arasında mezhep çatışmasını körüklemek için ilk defa Telafer seçildi. Ardından Tuzhurmatu şehriine geçildi ve 1 TIR patlayıcı patlatıldı. TIR’lar dolusu patlayıcının Irak’a girişi sebep görülmüyor? Tonlarca patlayıcı Türkmen şehirlerinde patlatılıp, yüzlerce Türkmenin kanı akıtılmaktadır.

Kürtlerin silâhlı Peşmergeleri ve Şii Arapların Mehdi milisleri bulunmaktadır ve kendi şehirleri de bunlar tarafından korunmaktadır. Türkmenlerin ise böyle bir silahlı gücü bulunmamaktadır. Bu patlamadan birinci dereceden Maliki hükümeti sorumlu iken KDP’nin ve KYB’nin de sorumlulukları bulunmaktadır.’’

Nakip, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Irak Hükümetiyle diplomatik temasa geçerek silâhsız Türkmen halkının kendi bölgesindeki güvenliğini temin etme yoluna gitmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

/ KAYSERİ

11.07.2007


 

Şırnak’ta 4 terörist teslim oldu

Şırnak’ta 4 terörist güvenlik güçlerine teslim oldu.

Şırnak Valiliğinden yapılan açıklamada, 9 Temmuz 2007 tarihinde, terör örgütü PKK üyesi 4 teröristin, kaçarak Şırnak’ta, güvenlik kuvvetlerine silâhsız ve teçhizatsız olarak teslim oldukları bildirildi.

/ ŞIRNAK

11.07.2007


 

OKS’de tercih zamanı

Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) tercih işlemleri bugün başlıyor.

OKS-Türkçe Matematik (OKS-TM) ve OKS-Matematik Fen (MF) puan türlerinin herhangi birinden 160 ve üzeri puan alan adaylar, tercihte bulunabilecekler. Tercih işlemleri, Millî Eğitim Bakanlığının ‘’http://oks2007.meb.gov.tr’’ veya ‘’http://www.meb.gov.tr’’ adresli internet sitesinden yapılabilecek. Tercihler, veliler tarafından bireysel olarak ya da ilgili okul müdürlükleri aracılığıyla 20 Temmuz Cuma gününe kadar gerçekleştirilecek.

/ ANKARA

11.07.2007


 

TV yerine dersi tercih etti

OKS birincisi Fatih Özkan, başarısının üç ayaktan oluştuğunu; birinci ayağının ailesi, ikinci ayağının okulu ve üçüncü ayağın da dersanenesinin olduğunu söyledi.

Merkezi İstanbul’da bulunan Fatih Dersaneleri’nin öğrencisi Fatih Özkan, OKS Sınav birincisi oldu. 824 bin 551 öğrencinin katıldığı Orta Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavında Fatih Dersanelerinden Fatih Özkan Türkiye Birincisi, Ahmet Ali Dindar Türkiye İkincisi oldu.

2005 OKS Türkiye Birincisi Atakan Özel’i, 2006 OKS Türkiye Birincisi Yiğit Yargıç’ı, 2006 OKS Türkiye Üçüncüsü Nazlı Hilal Özdemir’i ve 2006 ALS Türkiye Birincisi Eyüp Samet Balkan’ı yetiştiren Fatih Dersanelerinin 2007’de de bu geleneği devam ettirdi. Fatih Dersaneleri Genel Müdürü Sezai Eyüpoğlu şunları söyledi: “Fatih Dersanesi 38 yıldır aydınlık bir gelecek için çalışıyor. Fatih Dersanelerinin çok iyi bildiği bir şey var; eğitimcilik gönül işidir. Biz de gönlümüzü eğitime verdik. Öğrencilerimizin geleceği için, ailelerinin dileklerini gerçekleştirmek için yüreğimizi ortaya koyduk.“

2007 OKS Türkiye Birincisi Fatih Özkan, başarısının üç ayaktan oluştuğunu; birinci ayağının ailesi, ikinci ayağının okulu ve üçüncü ayağın da dersanenesinin olduğunu söyleyerek, “Ben de ilkokul birinci sınıftan beri derslerimi hiç aksatmadan çalıştım. Bilgisayar, televizyon ve oyunlardan fedakârlık yaptım” dedi.

Yeni Asya / İSTANBUL

11.07.2007


 

Aydın Belediye Başkanı AKP’den istifa etti

Aydın Belediye Başkanı İlhami Ortekin, AKP’den istifa ettiğini, bundan sonra görevini bağımsız olarak sürdüreceğini açıkladı.

Ortekin, düzenlediği basın toplantısında, partiye üye olduğu andan belediye başkanı seçilinceye kadar, parti kademelerinden, rakip partilerden olmadığı kadar direnç gördüğünü öne sürdü. Seçilmesini takip eden günlerden başlayarak, aradan geçen 40 ay boyunca, uluslar arası ve ulusal anlamda çok büyük ve önemli icraatlarda bulunduğunu belirten Ortekin, ‘’Halkın memnuniyetinin sürekli artan eğilim içinde olduğu herkes tarafından bilinmesine ve ifade edilmesine rağmen, kendimi bir türlü partiye kabul ettiremedim’’ dedi. Bundan sonraki görevini bağımsız sürdüreceğini kaydeden Ortekin, başka partiye geçme durumunun şimdilik söz konusu olmadığını ifade etti.

/ AYDIN

11.07.2007


 

Türkiye, kültürlerarası köprü

Devlet Bakanı Ali Babacan, ‘’Türkiye’nin, yalnızca fiziksel anlamda 2 kıtayı birleştiren bir köprü olarak değil, kültürler ve dinler arasında köprü olmak gibi çok daha önemli bir rolü var’’ dedi.

Ali Babacan, ‘’Birleşmiş Milletler (BM) En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC) Dışişleri Bakanları Konferansı’’ kapsamında delegasyon başkanları onuruna akşam yemeği verdi. Feriye Lokantası’nda düzenlenen yemekte konuşan Babacan, en az gelişmiş ülkelerin yapısal birtakım sorunlarla karşı karşıya olması nedeniyle oldukça zor durumda olduğunu söyledi. Babacan, BM Milenyum Zirvesinde alınan kararlarda uluslararası topluma, az gelişmiş ülkelere acil yardım çağrısında bulunduğunu ifade ederek, bunun kolektif bir sorumluluk olduğunun teyit edildiğini bildirdi.

Ali Babacan, ‘’2015 yılı milenyum kalkınma hedeflerini başarma sözünün yalnızca işbirliği yapılarak ve kararlı bir çabayla yerine getirilebileceğine’’ dikkati çekerek, gelişmiş ülkelerin, en az gelişmiş ülkelerin büyüme ve kalkınması konusundaki endişe ve umutlarını paylaştıklarını kaydetti.

Gelişmiş ülkelerin yardımlarını artırmasına ve en az gelişmiş ülkelerin tüm çabalarına rağmen, özellikle fakirliği azaltma konusunda hala zor durumda olduklarını anlatan Ali Babacan, en az gelişmiş ülkelere teknik yardım, finansal destek, ticaret ve yatırımı artırmak gayreti konusundaki sorumluluğu paylaşım sözü verdiklerini kaydetti.

Babacan, konferansta yapılan görüşmelerin, en az gelişmiş ülkelerin ihtiyaçları ve problemleri konusunda ikili ve çok taraflı düzeyde işbirliğini artıracağına emin olduğunu söyledi.

Asya ile Avrupa’nın birleştiği noktada bulunduklarını hatırlatan Babacan, Boğaz Köprüsü’nün her iki kıtayı birleştirdiğini belirterek, ‘’Ancak Türkiye’nin, yalnızca fiziksel anlamda iki kıtayı birleştiren bir köprü olarak değil, kültürler ve dinler arasında köprü olmak gibi çok daha önemli bir rolü var’’ dedi.

/ İSTANBUL

11.07.2007


 

İstanbul’da su kesintisi

İstanbul’da şehrin Anadolu yakasındaki bazı semtlere bugün 16 saat süreyle su verilemeyecek.

İSKİ’den yapılan açıklamaya göre, su kesintisi, Pendik-Kartal çelik boru ana isale hattının, okul inşaatı sebebiyle yerinin değiştirilerek mevcut hatta bağlantı yapılması sebebiyle uygulanacak. Bugün 08.00-24.00 saatleri arasında su alamayacak bölgeler şunlar: ‘’Kurfalı, Kartal, Soğanlı, Yakacık, Uğur Mumcu Mahallesi, Cevizli, Adalar, 2. Zırhlı Tugay, Esenkent, Gülsuyu, Maltepe, Başıbüyük, Zümrütevler, Aydınevler, Altıntepe ve Küçükyalı.’’

/ İSTANBUL

11.07.2007


 

Selzedenin yardım tepkisi

Batman’da sel felaketinde 25 yıllık birikimini bir anda kaybeden esnaf, hükümet ve yerel yetkililerin verdikleri sözleri yerine getirmediğini ileri sürdü.

Verilen sözlere rağmen sıkıntılarının giderilmediğini belirten esnaf, kapsının önü ıslanan vatandaşla bütün servetini kaybeden vatandaşın aynı yardımı aldığını ifade etti.

Batman’da meydana gelen selin üzerinden tam 9 ay geçti. Ancak selin yüreklerde ve yerleşim yerlerinde bıraktığı iz hâlâ duruyor. Çok sayıda esnafın birikimini bir anda alan sel suları geriye iflâs etmiş yaklaşık 150 esnafı bıraktı. Selde deposu çamurlu suyla dolan Sadık Kuruot, 25 yıllık birikiminı kaybetti. Ağzına kadar suyla dolan malzeme deposundaki temizlik ürünleri kullanılamaz hale geldi. Zarar tesbit komisyonu tarafından 75 bin YTL zararı tutanaklara geçirilen Sadık Kuruot, bu güne kadar sadece 3 bin YTL aldığını iddia etti

Kapısı ıslanan kişilere de 3 bin YTL, binlerce YTL zararı olan esnafa da 3 bin YTL verilmesine bir anlam veremediğini belirten Sadık Kuruot, selden dolayı yaşadığı zararı, kamera ve fotoğraf makinesi ile görüntüleyip yanına aldığını belirterek, bütün esnafların aynı zararı görmüş gibi muameleye alınmasına tepki gösterdi.

/ BATMAN

11.07.2007


 

Ameliyat olan hasta sayısında artış

Yurt genelinde yataklı tedavi kurumlarında ameliyat edilen hasta sayısı 7 yıl içinde yüzde 260 arttı.

Sağlık Bakanlığı verilerinden yapılan derlemeye göre, küçük, orta ve büyük olarak sınıflandırılan ameliyat sayıları toplamında 7 yıl içinde yüzde 260 artış gözlendi. 2000 yılında yapılan toplam ameliyat sayısı 1 milyon 638 bin 98 olmasına karşın 2006 yılında ameliyat olanların sayısı 4 milyon 267 bin 423 oldu.

/ ERZURUM

11.07.2007


 

Üzerinden tren geçti uyanmadı

Almanya’da, rayların arasında uyuyakalan sarhoş, üzerinden tren geçmesine rağmen uyanmadı.

Aleksander Fischer adlı 23 yaşındaki adamın üstünden tren geçmesine rağmen burnunun bile kanamamasının, rayların tam ortasına yatmış olmasından kaynaklandığı belirtildi. Ananova sitesindeki habere göre, Berlin’deki istasyonun çalışanları tarafından raylar arasından çekip çıkarılan Fischer, demir yoluna yattığını hiç hatırlamadığını söyledi.

/ ANKARA

11.07.2007


 

Kuşlara Türkiye halkası

Dünyada 50 yıldır devam eden kuş halkalama çalışmalarına beş yıl önce başlayan Akdeniz Üniversitesi, bu süre içinde 121 türden 55 bin 411 kuşa Türkiye halkası taktı.

Akdeniz Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Ali Erdoğan başkanlığında kuş gözlem grubu, kuş göç haritasında eksik kalan Türkiye’ye ilişkin verilerin ortaya çıkabilmesi için beş yıl önce kuş halkalama çalışmalarına başladı. Şimdi de yerel yönetimler ve Özel Çevre Koruma Kurulu (ÖÇK) ortaklığında sabit bir istasyon kurmayı amaçlayan üniversite, Titreyengöl ya da Boğazkent’te kurulması düşünülen merkezle, bir yandan kuş halkalama çalışmasına katılan diğer ülkelerle daha sağlıklı bir koordinasyon oluşturulmasını planlıyor, diğer yandan da çalışmaların eko turizme getireceği kazancı dikkate alıyor.

Sadece Teksas’ın küçük bir kasabasındaki altı haftalık kuş göçü sezonunda kuş gözlemcilerinin 2 milyon dolar harcadığını söyleyen Akdeniz Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ali Erdoğan, Titreyengöl ya da Boğazkent’in de bu yönüyle dünya markası olabilecek potansiyele sahip olduğunu dile getirdi.

Dünyanın pek çok farklı bölgesinde kuş göçlerinin gözlendiğini, özellikle Avrupa’da sayıları milyonlarla ifade edilen gözlemcilerin, halkalama istasyonlarına gittiğini söyleyen Prof. Erdoğan, ‘’ABD’de kuş gözlemcileri bir yılda 7,6 milyar dolar harcıyor. İngiltere’de yılda bir kez düzenlenen Rutland Water Kuş Gözlem Festivali’nin üç günlük kazancı ise 3 milyon pound. Titreyen Göl’de 2002’den bu yana sürdürdüğümüz halkalama çalışmalarına da çok sayıda Alman ve Hollandalı geldi. Bölge, bu konuda marka olabilecek özellikte’’ dedi.

/ ANTALYA

11.07.2007


 

İzmir’de engellilere indirimli su hizmeti

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin aldığı karar uyarınca, İzmir’deki engelliler 13 metreküpe kadar kullanacakları suyun bedelini yüzde 50 indirimli ödeyecekler.

Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Belediye Meclisinde oy birliğiyle kabul edilen kararla, İzmir’de ikamet eden zihinsel, ortopedik, görme ve işitme engelli vatandaşlar ya da vasileri, talepte bulunmaları halinde, konut su aboneliğinin birinci kademesinden (0-13 m3) yüzde 50 indirimli olarak yararlanabilecek.

/ İZMİR

11.07.2007


 

Afrikalılar Türkiye’ye hayran

Türkiye’nin Afrika’daki fahri başkonsolosları ve konsolosları, Afrika’daki Türkiye imajının giderek gelişmekte olduğunu belirterek, Afrikalıların Türkiye’yi ziyaret ettiklerinde beklentilerinin ötesinde bir ülke görünce şaşırdığını söyledi.

Afrika ülkelerinin Türkiye’deki elçileri Afrika kıtasındaki Türkiye imajını anlattı. Türkiye’nin Gana’daki Fahri Konsolosu Kwaku Duodu-Kumi, “Dürüst olmak gerekirse Türkiye hakkındaki izlenimimiz, çok gelişmiş bir ülke olmadığı yönündeydi, ama bunun böyle olmadığını gördük. Size şunu söyleyebilirim ki, Gana’dan ya da Afrika’dan Türkiye’ye giden herkes ‘şaşkınlık içinde’ ülkesine dönüyor” dedi.

Türkiye’nin sadece bir şehrindeki fabrikaların sayısının, birçok Afrika ülkesinin toplamında bulunan fabrika sayısından bile daha fazla olduğuna dikkati çeken Duodu-Kumi, Afrikalıların Türkiye’yi ziyaret edip Türkiye’deki şehirleri, fabrikaları gördükten sonra, Türkiye’yi gelişmişlik düzeyi bakımından bir Avrupa ülkesinden ya da ABD’den farksız bulduklarını belirtti. Duodu-Kumi, Türkiye’nin laik ve demokratik bir ülke olduğunu da belirtti. Duodu-Kumi, Türkiye’nin fahri konsolosu olmaktan çok büyük onur duyduğunu da belirterek, iki ülke ticaret hacminin 1995 yılındaki 5 milyon dolarlık rakamdan geçen yıl yaklaşık 120 milyon dolara yükselmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türkiye’nin Togo’daki Fahri Konsolosu Franck Dovi Sessou da Türkiye’ye gelmeden önce ülkeyi tanımadığını, ancak ziyaretinden sonra çok güzel bir ülke olduğunu gördüğünü ve burayı çok sevdiğini söyledi. Ülkesinde Türkiye’nin çok fazla bilinmediğini ifade eden Sessou, tüm yakınlarına Türkiye’yi görmelerini tavsiye ettiğini de kaydetti.

İLK KUR’ÂN’I BİR TÜRK GETİRMİŞ

Türkiye’nin Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Fahri Başkonsolosu Glenn Babb ise ülkesinde az sayıda Türk yaşasa da bir Türk mirası bulunduğunu ifade ederek, Güney Afrika Cumhuriyetine ilk Kur-ân’ı Kerim’in Ebubekir Efendi adlı bir Türk tarafından getirildiğini anlattı. Mezarı Cape Town’da bulunan Ebubekir Efendi’nin “bir evliya” olduğunu ve Türkiye-Güney Afrika ilişkilerinin önemli bir yönünü oluşturduğunu kaydeden Babb, onun için Cape Town’da bir anıt inşa etmek istediklerini, atalarının hala bu şehirde yaşadığını söyledi. Türkiye’nin Güney Afrika’daki imajının yükselişte olduğunu da belirten Babb, insanların Türk mallarını görünce, onların kalitesini şaşkınlıkla karşıladığını kaydetti.

“TÜRKİYE’Yİ HİÇBİR ZAMAN

SÖMÜRGECİ GİBİ GÖRMEDİK”

Diğer bazı ülkelerin Afrika’ya “sömürgeci” gibi yaklaştığından bahseden Babb, ancak Türkiye’yi hiçbir zaman bu şekilde nitelemediklerini kaydederek, Türkiye’nin ihracat-ithalat, ortak yatırımlar gibi faaliyetlere giriştiğine ve dürüst Türk iş adamları bulunduğuna dikkati çekti. Babb, Türkiye’nin Afrika’ya daha çok yatırım yapmasını istediklerini belirtti.

Türkiye’nin Nijerya’daki Fahri Konsolosu Muhammed Koguna “Eğer bu yaptıklarınıza ve Afrika’ya olan desteğinize devam ederseniz, Afrikalılar Türkiye’yi asla unutmaz” dedi.

15a.jpg / ANKARA

11.07.2007


 

En sıcak Haziran, ormanları da yaktı

Afrika’dan gelen sıcak hava dalgasının etkisiyle “son yılların en sıcak ayı’’ olarak nitelendirilen Haziran ayında, geçmiş yıllara göre orman yangını sayısında artış meydana geldiği bildirildi.

Alınan bilgiye göre, klima ve su satışlarında rekor düzeyde artışın yaşandığı Haziran ayı, ne kadar sıcak geçtiğini orman yangınlarıyla da gösterdi. Orman Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre, Afrika sıcaklarının etkisi altında kalan geçen ayda çıkan orman yangını sayısı, son yılların ortalamalarını neredeyse ikiye katladı. 2002-2006 yılları Haziran aylarında Türkiye genelinde çıkan ortalama 214 orman yangınında 292,6 hektarlık alan tahrip olurken, aşırı sıcakların etkisi altında geçen bu yılın Haziran ayında çıkan 357 yangında ise 509 hektarlık orman tahrip oldu.

Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri, bu yıl aşırı sıcaklar ve etkili olan poyraz sebebiyle yangın sayısında büyük bir artış yaşandığını belirterek, küresel ısınmayla birlikte değeri her geçen gün artan ormanların korunması için vatandaşların çok daha dikkatli olmaları gerektiğini söylediler.

Türkiye’de yangın sezonunun her yıl Haziran ayında başladığını, bu yıl sıcaklıklar sebebiyle sezonun bir ay geriye çekildiğini belirten yetkililer, ‘’Mayıs ayında helikopter bulundurmazdık, bu yıl ise 4 yangın söndürme helikopteri bulundurduk. Önceki yıllarda Haziran döneminde 5 olan helikopter sayısı bu yıl 10’a yükseltildi. 16 Haziran’dan itibaren de bu sayı 20’ye çıktı. Eskiden bu kadar helikopter Temmuz ayında bile kullanılmazdı’’ dediler.

/ BURSA

11.07.2007


 

Kök hücreden kornea üretecekler

ODTÜ’lü bilim adamlarının da dahil olduğu araştırma grubu, insan gözünün en dış katmanı olan korneayı laboratuvar ortamında geliştirmek için çalışıyor.

Sağlıklı göz dokusundan alınan kök hücrelerin laboratuvar ortamında çoğaltılıp göze nakledilerek kornea dokusu elde edilmesini sağlayacak Kornea Mühendisliği projesi üzerinde çalışan araştırmacılar, yapay korneanın yakında hayvanlar üzerinde deneneceğini ve 7 yıl içinde de insanlar üzerinde uygulanabileceğini belirtiyorlar. Projenin başarıyla tamamlanması halinde yılda ortalama dünyada yapılan 60 bin kornea nakil ameliyatında kullanılacak yapay kornea biyomedikal yöntemlerle kolayca elde edilebilecek.

/ ANKARA

11.07.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004