|
|
|
| |
Müşerref’ten camide katliâm |
Pakistan’ın başşehri İslamabad’da, ordunun Lal Mescit’e şafak sökmeden düzenlediği operasyonda ölen sivillerin sayısı 50’ye, asker sayısı da 8’e yükseldi. Ordu sözcüsü General Vahid Erşad, şu ana kadar 27 kadının kurtulduğunu, içeride daha fazla kişinin rehin olduğunu söyledi. Çatışmaların artarak sürdüğünü belirten Erşad, “Adım adım yaklaşıyoruz, bu nedenle başka bir zarar yok” dedi.
Erşad ayrıca, militanların lideri Abdülrahim Gazi’nin, içeride kadın ve çocukları canlı kalkan olarak kullanarak kendisine barikat kurduğunu ileri sürdü. İslamabad yerel yöneticisi Halid Pervez ise askerlerin Lal Mescit baskından sonra medreseye girmeye çalıştığı ve halen devam eden operasyonda kaçan 26 çocuğun ardından, yaklaşık 50 kadının da serbest kaldığını belirtti. Aaj televizyonu muhabiri de, cami yolunda onlarca kadının burkalarıyla yürüdüğünü aktardı.
Lal Mescit’in yanı sıra bir kadın medresesinin de bulunduğu ve Taliban yanlılarının hakim olduğu külliye, bir haftadır askerlerin kuşatması altındaydı. Militanlar, yaklaşık 150 kişiyi rehin tuttuklarını öne sürüyor.
Lal Mescit’teki militanların lideri Gazi de, özel GEO TV kanalına verdiği demeçte, saldırıda annesinin silâhla yaralandığını savundu. Gazi, operasyonun ardından yaptığı açıklamada “Hükümet tüm gücü kullanıyor. Bu çıplak bir saldırı” dedi ve şehit olacağını söyledi.
Adını açıklamayan bir askerî yetkili de şu ana dek 51 militanın yakalandığını ya da teslim olduğunu söyledi.
Makineli tüfekler, roketatarlar, el bombaları, küçük silâhlar ve molotofkokteylleri bulunan militanların, üslendikleri camiden savaşırken, minarelerden de ateş açtıkları belirtiliyor. Askerî yetkili, militanların mescidin yakınındaki medreseye de bubi tuzakları yerleştirdiklerini ifade etti.
Bu arada, hükümetin atadığı 12 kişilik arabulucu heyetinde bulunan dinadamı Rahmetullah Halil, Devlet Başkanı Pervez Müşerref’i, militanların lideri Abdulraşid Gazi ile görüşmelerinden sonra hazırlanan anlaşma taslağını sabote etmekle suçladı. Halil, söz konusu anlaşmada Gazi’nin kısa süreli koruyucu amaçlı gözetim altına alınması ile medrese öğrencilerinin bırakılması maddelerinin bulunduğunu kaydetti.
Halkın kendilerinden iyi haberler duyacağı için mutlu olduklarını, ancak taslak anlaşmanın maddelerinin hükümetçe değiştirildiğini belirten Halil, neden böyle olduğunu bilmediklerini söyledi ve “Hükümet, bugün kan dökülmesinden sorumludur” ithamında bulundu.
Yetkililer, arabulucuların güvenlik endişesiyle mescide girmediğini, militanlarla telefon aracılığıyla müzakerelerde bulunduklarını belirtti.
Operasyon altındaki Lal Mescit’in üzerinde bir helikopterin sürekli uçtuğu, olay yerinde de 40 kadar ambulansın bulunduğu ifade ediliyor.
|
|
/ İSLAMABAD
11.07.2007
|
|
| |
Arafat’ın katili Dahlan |
Arafat’ın gerçek katilinin Dahlan olduğu bildirildi. Mahmut Abbas’ın güvenlikten sorumlu danışmanı olan ve Gazze’nin Hamas tarafından ele geçirilmesinin ardından görevinden azledilen Muhammed Dahlan, İsrail eski Savunma Bakanı İzak Mordehay’a yönelik mahrem bir mektubu ortaya çıkarılınca Filistin’i terketti.
Sağlık sebeblerini gerekçe göstererek ülkeden ayrıldığı bildirildi. Arafat’ın esrarengiz ölümünden 4 ay öncesinin tarihini taşıyan mahrem mektupta Arafat’ın günlerinin sayılı olduğunu belirtiyor ve Mordehay’a şöyle hitap ediyordu :” Bırakın da Arafat’a sonunu kendi yöntemlerimizle getirelim. Sizin suikast yönteminiz yerine biz kendi yöntemlerimizi kullanalım...” Bu mektubun basına sızdırılmasının ardından Filistin’de tutunamayan Dahlan’ın çareyi kaçmakta bulduğu öğrenildi. Feyyad hükümeti de zimmetine geçirdiği 7 milyon dolara el koymuştu.
ABBAS HAMAS’A YÜKLENDİ
Bu arada, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Gazze’yi kontrolüne geçiren Hamas’ın El Kaide’yi koruduğunu ve terör örgütünün Gazze’de alan kazanmasına yardımcı olduğunu söyledi. Abbas, İtalyan Televizyonu RAI’nin yaptığı röportajda, ‘’El Kaide, Hamas yoluyla Gazze Şeridi’ne giriyor’’ diye konuştu. ‘’Hamas’ın El Kaide’yi koruduğunu ve kanlı eylemleriyle El Kaide’ye benzediğini’’ ifade eden Abbas, ‘’Bu yüzden Gazze tehlike altında ve yardıma ihtiyacı var’’ dedi. Abbas, El Fetih olarak kendilerinin Hamas ile hiçbir biçimde diyaloğa girmeyeceklerini de kaydetti.
|
|
11.07.2007
|
|
| |
Bush'a destek dibe vurdu |
ABD’de son yapılan kamuoyu yoklaması, Irak savaşına olan muhalefetin rekor düzeyde arttığını, ABD Başkanı George Bush’a desteğinse azaldığını ortaya koydu.
USAToday’in haberine göre, USAToday/Gallup araştırmasında, Bush’a verilen desteğin yüzde 29’a gerilediği görüldü. Haziran ayı başında bu oran yüzde 33’tü.
Araştırmada, her 5 Amerikalıdan 1’inin, Irak’ta bu yıl Amerikan askeri sayısının artırılmasının durumun daha iyiye gitmesi yönünde bir fark oluşturmadığı görüşünde olduğu; her 10 Amerikalıdan 7’sinin de Nisan ayına kadar hemen hemen bütün askerlerin Irak’tan çekilmesinden yana tavır koyduğu belirlendi. ABD’nin Irak’a asker göndermekle yanlış yaptığını söyleyenlerin oranı yüzde 62 olurken, haberde bu oranın ilk defa yüzde 60’ı aştığına dikkat çekildi.
Ankete katılanların yüzde 55’i ise yeni bir Irak politikası geliştirmeden önce, Irak’taki Amerikan askerlerinin komutanı General David Petraeus’un raporunun beklenmesi gerektiğini belirtti. Petraeus, değerlendirmelerini 15 Eylül’de Kongre’ye sunacak.
|
|
/ WASHINGTON
11.07.2007
|
|
| |
Sonunda ahbap oldular |
ABD Başkanı George Bush, Libya lideri Albay Muammer Kaddafi’ye gönderdiği yazılı mesajda, ABD ile Libya arasındaki ilişkilerin gelişmesini arzu ettiğini söyledi.
Libya’nın resmî ajansı Jana’nın haberine göre, Bush’un yazılı mesajının Kaddafi’ye, iç güvenlik ve terörle mücadeleden sorumlu danışmanı Frances Townsend tarafından iletildiği belirtildi. Habere göre, Bush, mesajında, Libya ile ilişkileri geliştirmek ve güçlendirmek istediğini ve bunun her iki halkın yararına olduğu inancını taşıdığını ifade etti. Libya ile ABD arasındaki neredeyse 25 yıl kesik olan diplomatik ilişkiler resmi olarak 28 Haziran 2004’de yeniden başlamıştı. ABD, bu tarihten beri Libya’yı bir “silahsızlanma modeli” olarak niteliyor. Bush’un Kaddafi’ye masajının, Libyalı çocuklara bilerek AİDS bulaştırmakla suçlanarak idama mahkûm edilen Bulgar hemşirelerle sonradan Bulgar vatandaşlığına geçen Filistinli doktorun davasında karar duruşmasının arifesinde gönderildiğine de dikkat çekiliyor.
|
|
/ TRABLUS
11.07.2007
|
|
| |
Sarkozy-Hizbullah atışması |
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Hizbullah örgütünü terörist faaliyetlerine son vermeye çağırırken, Hizbullahlı eski bakan Muhammed Fneich, bu sözlerin “Siyonist lobinin hoşuna gitsin diye söylenmiş” olduğunu belirtti.
Sarkzozy’nin sözcüsü, dün silahlı gruplar tarafından kaçırılan 3 İsrailli askerin ailelerini kabul eden Sarkzoy’nin, Hizbullah’ın terör faaliyetlerine son vermesini istediğini söyledi. Sarkozy’nin Hizbullah’ı terör örgütü sayıp saymadığının sorulması üzerine de sözcü, “evet” cevabını verdi ve Sarkozy’nin Hizbullah’ın terör faaliyetlerine son verip “diğerleri gibi bir siyasî parti haline gelmesini ve demokrasi oyununu oynamasını” istediğini kaydetti.
|
|
/ PARİS/BEYRUT
11.07.2007
|
|
| |
Sarkozy Cezayir’den özür dilemiyor |
ransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy, geleceğe odaklanmak gerektiğini belirterek, sömürge dönemi yüzünden Cezayir’den özür dilemeyi bir kez daha reddetti.
Afrika gezisi çerçevesinde bugün Cezayir’e gidecek olan Sarkozy, El Vatan ve El Haber gazetelerine yaptığı açıklamada, gençlerin liderlerden, geçmişin hataları yüzünden dizlerini dövmelerini beklemediğini belirterek, “Akdeniz’in her iki tarafından gençler, geçmişten ziyade geleceğe bakıyorlar ve somut şeyler istiyor” dedi.
|
|
/ CEZAYİR
11.07.2007
|
|
| |
Olmert: Batı Şeria Gazze ayrımını istemiyoruz |
İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Filistinlilerin, Gazze Şeridi ile Batı Şeria’da iki ayrı siyasî mevcudiyet olarak ayrılmasını istemediğini söyledi.
Olmert, İtalya’nın Corriere della Sera gazetesine yaptığı açıklamada, “Aptal değiliz. Gazze ile Batı Şeria’nın ayrılmasını istemiyoruz. Gazze Şeridi’nde 1,5 milyon Filistinli yaşıyor. Bu insanlar diğerlerinden nasıl ayrılır” diye konuştu. İsrail’i tanımayı reddeden Hamas ile Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a bağlı El Fetih arasındaki çatışmalar, Filistin’deki ulusal birlik hükümetinin bozulmasına yol açmış ve ardından şiddetlenen çatışmalarda Hamas, Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirmişti.
|
|
/ ROMA
11.07.2007
|
|
| |
Rumlar, çözüm için harekete geçmiyor |
Avrupa Parlamentosunun Yeşil Grup Başkan Yardımcısı İtalyan parlamenter Monika Frassoni, Rum kesimi yönetimini, Kıbrıs sorununun çözümüne engel olmakla suçladı.
Aynı zamanda Avrupa Parlamentosunun Kuzey Kıbrıs temas grubu üyesi olan Frassoni, “Rumlar, çözüm için hareket geçmemenin kendi çıkarlarına olduğunu düşünüyor ve çözüm için çaba göstermiyor” dedi.
Avrupa Parlamentosunda düzenlediği basın toplantısında, temas grubunun geçen hafta Kıbrıs’a yaptığı ziyaret konusunda bilgi veren İtalyan parlamenter, KKTC’ye yapılacak mali yardımı organize etme görevi verilen AB destek bürosunun da gerektiği kadar aktif çalışmadığını söyledi.
Frassoni, “Adanın iki tarafına da yaptığımız ziyaret sırasında çözüm isteyenlerin sayısının maalesef giderek azaldığını gördük, bu çok üzücü bir durum. Özellikle Kıbrıslı Türkler, büyük bir hayal kırklığı içinde ve motivasyonlarını yitirmiş” dedi. İtalyan parlamenter, geçen haftaki ziyaret konusunda AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile en kısa zamanda bir görüşeceklerini ve gözlemlerini kendisine ileteceklerini sözlerine ekledi.
|
|
/ STRASBOURG
11.07.2007
|
|
| |
Soyadı ‘cehennem’ olunca... |
Avustralya’da bir Katolik ilkokulu, soyadı “Hell” (Cehennem) olan bir öğrenciyi kaydetmeyi, din derslerinde sıkıntıya sebep olacağı gerekçesiyle kabul etmedi.
Max Hell adlı öğrencinin babası Alex Hell (45) Avustralya’nın Associated Press ajansına yaptığı açıklamada, Melbourne’daki St. Peter the Apostle ilkokulunun, oğullarını kabul etmemesinin skandal olduğunu belirtti.
|
|
/ MELBOURNE
11.07.2007
|
|
|
|
