Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL), bugün Anadolu’nun birçok yerinde unutulmaya yüz tutmuş, el emeği, göz nuru zanaatları tekrar canlandırmak amacıyla, ülkenin dört bir yanında ‘’Kent Atölyeleri’’nin kurulmasına ön ayak oluyor. ÇEKÜL Vakfı Ankara Temsilcisi Faruk Soydemir, ‘’Kent atölyeleriyle birlikte, belli zanaatlarda birkaç tane kalan usta sayısı fazlalaştı, yeni ustaların yetişmesine ön ayak olundu’’ dedi.
Soydemir, Türkiye’nin, geleneksel yapı birikimi açısından önemli bir zenginliğe sahip olduğunu hatırlatarak, ülkenin kültür ve tarih mirasının önemli bir kısmını gerek anıtsal, gerek sivil mimarlık varlıklarının oluşturduğunu ifade etti.
Ancak şehirlerin, geleneksel kimliklerini yitirmeye başladığına ve ülkenin her yanında, tekdüze kentsel yüzler oluşmaya başladığına işaret eden Soydemir, ‘’Toplum, yapı san’atının ustalarını da yitirmiştir. Geleneksel yapı malzemeleriyle üreten, taşın, ahşabın ve toprağın dilinden anlayan ustalar, neredeyse kalmadı. Bu nedenle onarım ve restorasyonlar, ciddî eksikler ve hatalarla dolu’’ diye konuştu.
Soydemir, bu kapsamda ÇEKÜL Vakfı olarak, yitirilen üretim hafızasını yeniden oluşturmak ve geleneksel yapı san’atı için ihtiyaç duyulan usta ve teknik eleman boşluğunu doldurmak amacıyla, ‘’Geleneğin Usta Elleri Geleceğe Uzanıyor-Kent Atölyeleri’’ adlı bir proje geliştirdiklerini belirtti. Soydemir, söz konusu atölyelerin kurulmasında, vakfın yanı sıra, Tarihi Kentler Birliği ile özel idare ve yerel yönetimlerin de katkılarının bulunduğunu kaydetti.
Projenin amacını, ‘’Yok olma sınırında olan geleneksel yapı san’atlarımızın üretim yöntemlerinin geleceğe aktarılması, günümüz olanaklarıyla boyutlandırılarak yeni gelişmelere ortam hazır
lanması ve eğitimli, becerikli bir kuşağın yetişmesinin sağlanmasıdır’’ olarak da ifade eden Soydemir, ‘’Bugün Anadolu’nun çeşitli il ve ilçelerinde, 35 civarında kent atölyesi bulunuyor. Kent atölyelerinin hangi zanaat üzerine kurulacağı ise kentin yerel kültürü çerçevesinde belirleniyor’’ dedi.
ÇEKÜL Ankara Temsilcisi Soydemir, buna, Mardin, Şanlıurfa, Kayseri gibi illerdeki taş işçiliğini örnek vererek şöyle konuştu:
‘’Aynı zamanda bu atölyelerde üretilen taşlar, yöredeki yapıların onarılmasında kullanılıyor. Ahşap işçiliği ve dokuma üzerine de kent atölyeleri bulunuyor. Atölyeler, ağırlıklı olarak, bu üç dalda hizmet veriyor.’’
Faruk Soydemir, Ankara’nın Beypazarı ilçesinde kurulan atölyenin, ahşap işçiliği üzerine olduğunu da belirterek, Ayaş ilçesindeki şehir atölyesinin ise kurulma aşamasında olduğunu bildirdi.
Faruk Soydemir, atölyeler kurulmadan önce, bazı yörelerdeki geleneksel taş işçiliğinin, yok olmaya yüz tuttuğunu gördüklerini dile getirerek, ‘’Kent atölyeleriyle birlikte, birkaç tane kalan usta sayısı fazlalaştı, yeni ustaların yetişmesine ön ayak olundu. Örneğin, Şanlıurfa’da üç tane kalan taş ustası sayısı, bu proje sayesinde bir hayli arttı’’ diye konuştu.
Soydemir, bu projeyle gençlere iş alanı sağlandığına da dikkati çekerek, sözlerini, ‘’Bu sayede istihdam yaratıldı. Gençlerin de bu atölyelere ilgisi oldukça fazla. Bir çok atölyede teknik lise ve üniversite mezunu gençler çalışıyor’’ dedi.
|