Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Üniversitede başörtüsü Cumhuriyetin gücünü gösterir

DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, partisinin başörtüsü sorununu, hak ve özgürlükler temelinde ele aldığını belirterek, ‘’Üniversitelerde başörtülü çocuklar okumaz mı; cumhuriyetin gücünü gösterir. Cumhuriyet bütün vatandaşlarını hür ve eşit vatandaşlar olarak kabul eder” dedi.

Ağar, Tunalıhilmi Caddesi’nde partisinin seçim bürosunun açılışında, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Ağar, ‘’Seçim beyannamesinde, sanki üniversitelerde türbanın serbest bırakılacağı anlamı çıkarıldı, tam olarak ne demek istediniz’’ sorusuna, ‘’Bizim ortaya koyduğumuz mesele, başörtüsünün Türkiye’de bir kavga meselesi olmaması gereğidir’’ dedi.

Türkiye'de başörtüsü üzerinden yıllarca siyaset yapıldığını ve bunun üzerinden toplumun ikiye bölünmeye çalışıldığını savunan Ağar, partisinin sorunu, hak ve özgürlükler temelinde ele aldığını söyledi. Ağar, şöyle konuştu: ‘’Üniversitelerde başörtülü çocuklar okumaz mı; cumhuriyetin gücünü gösterir. Cumhuriyet bütün vatandaşlarını hür ve eşit vatandaşlar olarak kabul eder. Cumhuriyet rejimi, her zamankinden güçlüdür.

Türkiye’de birileri özellikle bugünkü hükümet ile ana muhalefet partisi, başörtüsü, cumhuriyet, rejim üzerinden, bir başkaları da kök, köken üzerinden ülkeyi ikiye bölmektedirler sessiz sedasız. Farkındalar ya da değiller, Demokrat Parti bunların hepsine karşıdır. Cumhuriyetin temel ilkeleri de korunacaktır, milletimizin temel değerleri de korunacaktır. Bizim ortaya koyduğumuz bir uzlaşma iradesidir.’’

“TERÖRÜ BEN YENERİM”

Mehmet Ağar, terör üzerinde yapılan ‘’ucuz ve bayağı’’ tartışmaların milleti düşündürdüğünü ifade ederek, ‘’Hayatında dağı bilmeyen kişiler çıkmışlar bugün ahkâm kesmektedirler’’ dedi. Ağar, iktidara geldiklerinde sokaklarında güven ve huzur, dağlarında özgürlüğün olduğu, asla terörün tesirinin bulunmadığı bir Türkiye’yi var edeceklerini söyledi.

/ ANKARA

04.07.2007


 

Temennî cümlesi yetmez

Eğitim-BirSen tarafından açıklamada, partilerin seçim beyannamelerinde demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler, demokratik ve sivil topluma dair vaadlerinin temennî cümleleriyle ifade edildiğine dikkat çekilerek, “Temennî değil, icraat bekliyoruz” çağrısında bulunuldu. Açıklamada, önceliğin sivil bir anayasaya verilmesi gerektiği vurgulanırken, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler, çalışma hayatı ve sendikacılık, millî eğitim, YÖK, hukuksuz ve keyfî başörtüsü yasağı konularında somut ve olumlu adımların atılması istendi.

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) siyasi partilerin seçim beyannamelerinde dile getirelen vaadlerin temennîler şeklinde sıralandığına dikkat çekerek, halkın “temenni değil icraat beklediği” belirtildi. Eğitim-Bir-Sen seçimler sonucunda oluşacak Meclis’ten ve bu Meclis içerisinden oluşacak hükümetten, başta eğitim olmak üzere temel konulardaki beklenti ve taleplerini açıkladı.

Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler”, “çalışma hayatı ve sendikacılık” ve “Millî Eğitim ve YÖK” olmak üzere üç başlık altında hazırlanan talepler arasında sivil anayasa, inanç ve düşünce hürriyetinin somut kullanımına imkan sağlayan hükümler hayata geçirilmesi ve hukuksuz ve keyfi başörtüsü yasağının kaldırılması istendi.

Konuyla ilgiyi yapılan yazılı açıklamada, partilerin hazırladığı seçim beyannamelerinde eğitimle ilgili olarak “ÖSS’nı kaldıracağız” gibi sloganlara yer verildiği, demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması gibi demokratik ve sivil toplum beklentilerine ilişkin vaatlerinin ise temenni cümleleriyle ifade edildiği belirtildi.

Açıklamada, başta eğitim olmak üzere temel konulardaki beklenti ve talepler şöyle sıralandı:

DEMOKRASİ, İNSAN HAKLARI VE ÖZGÜRLÜKLER

*Sivil irade kaynaklı ve kısa hükümler içeren Anayasa öncelikle hazırlanmalıdır.

*İnanç ve düşünce hürriyetinin somut kullanımına imkan sağlayan hükümler hayata geçirilmelidir.

*Kadın vatandaşlarımızın kamu hizmetlerinden yararlanmasını veya kamu görevlisi sıfatını elde etmesini engelleyen hukuksuz ve keyfi başörtüsü engellemesi -gerekirse konuyla ilgili yasal düzenleme yapılmak suretiyle- sona erdirilmelidir.

*Yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığını da sağlayacak ve siyasallaşmasını engelleyecek düzenlemeleri içeren yargı reformu titizlikle yapılmalıdır.

ÇALIŞMA HAYATI VE SENDİKACILIK

*Kamu görevlileri, grev ve toplu sözleşme hakkına sahip kılınmalıdır.

*Çalışanların, ekonomik büyümedeki artıştan pay alması sağlanmalıdır.

*Kamu görevlilerinin malî ve sosyal haklarında iyileştirme yapılmalıdır.

MİLLÎ EĞİTİM VE YÖK

*Temel eğitim kesintili ve ücretsiz olmak kaydıyla 12 yıla çıkarılmalıdır.

*Meslekî eğitimden yararlanan öğrenci sayısı yüzde 65’e çıkarılmalıdır.

*Yükseköğretimden yararlanmayı engelleyen sınırlamalar (katsayı, alana bağlılık vb.) kaldırılmalıdır.

*Öğretmen yetiştirme ve eğitimi, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını ve niteliğini artıracak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

*Öğretmenlerin ve akademisyenlerin mali ve sosyal haklarında iyileştirme yapılmalıdır.

*Eğitim kurumlarının personel ihtiyaçları öncelikle giderilmelidir.

*Anayasa’nın 130 ve 131. maddelerinde değişikliğe gidilerek YÖK’ün Anayasal kurum sıfatına son verilmeli ve süreç içerisinde YÖK yapılanması sona erdirilmelidir.

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

04.07.2007


 

Erbakan: Millî Görüşe en bağlı kurum ordu

Eski Başbakan Necmeddin Erbakan, ordunun Millî Görüşe sahip olduğunu kesinlikle bildiklerini iddia etti. Millîyet'e konuşan Erbakan, 28 Şubat'ı yapan askerleri sorumlu tutup tutmadığına dair bir soruyu cevaplarken, "Ben biliyorum ki bizim ordumuz Türkiye'nin Millî Görüş'e en bağlı, en sağlam kuruluşudur. Çeşitli etkilemeler olmuştur ve bugüne kadar da birtakım olaylar meydana gelmiştir. Fakat, bu işin aslını değiştirmez. Ordumuz, bütün tahribatlara rağmen Millî Görüş'ümüz açısından en sağlam kuruluşumuz" dedi.

Türk Ordusunun 600 bin kişilik tam bir Millî Görüş topluluğu olduğunu savunan Erbakan, "Biz ordumuza toz kondurtmayız. Ordumuzun Millî Görüş'e sahip olduğunu biz kesinlikle biliyoruz. 1960 yılında, ihtilalin arkasından verdiğim konferansa katılan 200 generalin 200'ü de ağladı. Hepsi Millî Görüşçü olduğu için... Her biri bu kadar temiz insanlar... Bugün de 200 generali getirin, ben yine ağlayacaklarını ve boynuma sarılacaklarını biliyorum. Zaten, hepsi de Millî Görüş'ten başka çare olmadığını idrak etmeye başladı" diye konuştu.

04.07.2007


 

DP, AB Forumunu toplayacak

Demokrat Parti (DP), AB için Türkiye’deki tüm siyasî partilerin, sivil toplum örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, akademik kurumların temsilcilerinin katılımıyla, Genişletilmiş Avrupa Birliği Forumunu toplayacak.

Önceki gün açıklanan DP seçim beyannamesinde, AB ile ilişkilerde hükümet eleştirilirken “Türkiye’nin oyalanmakla kaybedecek bir tek günü dahi kalmamıştır” denildi.

Türkiye’nin, bölgesinde barış ve refahı kalıcı biçimde sağlayabilecek gerçek bir güç olduğunun vurgulandığı beyannamede “AKP Hükümetinin akıl almaz tutumu sonucunda Türkiye’nin tam ve eşit üyelik için Avrupa Birliği içinde hazırlamış olduğu zemin tamamen kaybedilmiş ve müzakereler dondurulmuştur” ifadelerine yer verildi.

Türkiye’nin ABD, Fransa ve Almanya başta olmak üzere, Avrupa Birliği üyesi ülkeleri nezdinde önce her türlü sözü veren sonra da verdiği sözlerin hiçbirini tutmayan güvenilmez bir ülke konumuna düştüğünün ileri sürüldüğü beyannamede DP’nin AB hedefi şu cümlelerle açıklandı:

“Demokrat Parti olarak Avrupa Birliği’ne üyeliği bir amaç olarak değil bir araç olarak görüyoruz. Amacımız, Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine taşımaktır. AKP’nin boyun eğip kabullendiği “ucu açık ve sonucunun ne olacağı baştan garanti edilemez” müzakere sürecini benimsemiyoruz. “Bugüne kadar hiçbir hükümetin yapmadığını yapıp, AB ile ilişkilerin gidişatını milletimizle istişare edeceğiz. Bunun için Türkiye’deki tüm siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, akademik kurumların temsilcilerinin katılımıyla, Genişletilmiş Avrupa Birliği Forumunu toplayacağız. “AB ile ilişkilerin hangi kapsamda ve içerikte olacağına, bu forumda, milletimizle birlikte karar vereceğiz. Avrupa Birliği’ne bir çağrıda bulunarak, tek gündem maddesi Türkiye-AB ilişkileri olan bir zirvenin yapılmasını talep edeceğiz.

“Türkiye, Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere gibi Avrupa Birliği’nin tam ve eşit üyesi olacaktır. Türkiye’nin oyalanmakla kaybedecek bir tek günü dahi kalmamıştır.

Kemal BENEK / ANKARA

04.07.2007


 

Portekiz’den AB desteği

AB dönem başkanı Portekiz, Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerini desteklemeyi ve ileriye götürmeyi sürdüreceğini bildirdi.

AB dönem başkanlığını 1 Temmuz’da Almanya’dan devralan Portekiz’in Ankara Büyükelçiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Portekiz’in, AB dönem başkanlığını üçüncü kez, birliğin siyasî geleceği açısından önemli bir dönemde üstlendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi: “Zamanımızın güçlükleriyle baş eden ve AB vatandaşlarının beklentilerini karşılayan daha güçlü, daha donanımlı bir AB’ye ihtiyacımız var. Dönem başkanlığının sloganı (Daha iyi bir dünya için daha güçlü bir birlik)”

Portekiz dönem başkanlığının önceliklerinin, Almanya, Portekiz ve Slovenya’nın 18 aylık üçlü programıyla uyum içinde olduğu ve dört hedeften oluştuğu kaydedilerek, bu amaçların, birliğin geleceği, Lizbon Stratejisi, Özgürlük, Güvenlik ve Adalet alanını güçlendirmek ve Avrupa ve Dünya olduğu belirtildi.

Portekiz dönem başkanlığının ayrıca, Türkiye ve Hırvatistan’ın katılım müzakerelerini, Avrupa Konseyinin kararları doğrultusunda ve ortak hedefin tam üyelik olduğunu göz önünde bulundurarak, desteklemeyi ve ileriye götürmeyi sürdüreceği bildirildi. Açıklamada, “Batı Balkanlar için Avrupa perspektifinin gelişimi, AB gündeminin temel özelliği olarak kalacaktır” denildi.

YENİ AB ANLAŞMASI PORTEKİZ’İN ÖNCELİĞİ

Yeni AB Anlaşmasının Portekiz dönem başkanlığının temel önceliği olduğunun vurgulandığı açıklamada, Avrupa Komisyonunun talebiyle, Hükümetlerarası Konferansın 23-24 Temmuz günlerinde yapılacağı kaydedildi.

Portekiz’in dönem başkanlığı sırasında Afrika ve Brezilya ile zirveler yapılmasını istediği ve bunun Portekiz’in diğer muadilleriyle diyaloğu artırma isteğini gösterdiği ifade edildi. Rusya, Çin, Hindistan ve Ukrayna ile yapılacak zirvelerin de AB’nin ortak dış gündeminin merkezinde olacağı kaydedilerek, “Portekiz dönem başkanlığı aynı zamanda, AB ile stratejik ilintisi olan, bütün Akdeniz bölgesiyle ilgili yeni bir yaklaşım geliştirmek istiyor” denildi.

/ ANKARA

04.07.2007


 

Baron: Türkiye, AB’ye girmeli

Eski Avrupa Parlamentosu ve İspanyol Sosyalist İşçi Partisi’nden (PSOE) AP parlamenteri Enrique Baron, “Türkiye, AB’ye girmelidir ancak demokratikleşmek ve modernleşmek zorunda” dedi.

İspanya’nın başkenti Madrid’deki Complutense Üniversitesi’nde AB ile ilgili düzenlenen bir seminerde konuşan Baron, Türkiye’nin aşmak durumunda olduğu zorluklara rağmen “stratejik ittifak olarak kesin bir değeri” bulunmasından dolayı AB’nin üyesi olması gerektiğini kaydetti.

“Türkiye konusunun başta muhafazakârlar ve bazı AB devletleri arasında polemiklere yol açtığını bilmek gerekir” diyen Baron, ekonomik ve parasal politika ile ilgili faslın müzakereye açılmamış olmasında etkili olduğuiçin isim vermeden Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’i eleştirdi.

/ MADRİD

04.07.2007


 

AB'nin itibarı KKTC'de zedelendi

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığını 1 Temmuzda devralan Portekiz’e, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün hayata geçirilmesi için, Kıbrıs Rum tarafını ikna etmeye çalışmak yerine, AB Komisyonu tarafından önerilen yolu izlemesi çağrısı yaptı.

Erçakıca, haftalık basın brifinginde, 2004 referandumu sonrasında Kıbrıslı Türklere AB tarafından verilen sözlerin ardından AB Dönem Başkanlığını pek çok ülkenin devraldığını, ancak bugüne kadar hiçbirinin bu sözlerin yerine getirilebilmesi için gereken adımların birlik içerisinde atılması yönünde ilerleme sağlayamadığını söyledi. Erçakıca, “Kendi almış olduğu kararları uygulayamayan ve Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nü hayata geçirememiş bir AB’nin Kıbrıslı Türkler nezdinde itibarının ve güvenirliliğinin ciddi şekilde zedelendiği de bir gerçektir” dedi.

/ LEFKOŞA

04.07.2007


 

Kuzey Irak’taki kaotik durum terörü besliyor

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Ortadoğu ve Avrupa’daki ulus ötesi bağlantılarından beslenen ve Irak’ın kuzeyindeki kaotik durumdan faydalanan PKK/Kongra-Gel adlı terör örgütünün Türkiye’deki terörist eylemlerini sürdürdüğünü belirttti.

Büyükanıt, ‘’Biz bu terör örgütüyle mücadelemizi sürdürürken ve bu mücadelede uluslar arası işbirliği beklerken, karşılaştığımız bazı durum ve tavırları anlamakta güçlük çekmekteyiz’’ şeklinde konuştu

Genelkurmay Başkanlığı’nın ev sahipliğinde düzenlenen ‘’İpekyolu-2007 General/Amiral Semineri’’ Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Belek’te başladı. Seminerin açılışında konuşan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, konuşmasının önemli bölümünü, terörist faaliyetlerle mücadele ve bu konudaki uluslar arası işbirliğinin önemi konusuna ayırdı. Orgeneral Büyükanıt, terörizmin kasıtlı ve siyasal amaçlı bir şiddet, insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu vurguladı.

Büyükanıt, terörizmin etnik ve dine dayalı çatışmaları toplum içindeki ideolojik ayrılıkları ve her çeşit istikrarsızlığı kullandığını, eylemlerini meşrûlaştırma mekanizmasını da bu gerekçelere dayandırdığını kaydetti. Büyükanıt, küreselleşen dünyada terörizmin daha küresel, terörist örgütlerin teşhisi daha zor ve terörist eylemlerin daha ölümcül bir hal aldığına dikkat çekti.

/ ANTALYA

04.07.2007


 

Dink cinayeti dâvâsı 1 Ekim'e ertelendi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin haklarında dâvâ açılan 12’si tutuklu 18 sanığın yargılandığı dâvâ 1 Ekim 2007 tarihine ertelendi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın ardından Hrat Dink ailesinin avukatlarından Bahri Belen gazetecilerin sorularını cevapladı.

Gazetecilerin ‘’avukatların mahkemeyi psikolojik etki altına almaya çalıştıkları iddiaları var’’ şeklindeki sözleri üzerine Belen, ‘’müdahil ve sanık avukatları, iddialarını ve savunmalarını en iyi şekilde yapabilmek için her şeyi söyleyebileceğini’’ ifade etti.

Mahkemenin, kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki talepleri kabul etmesinin önemli olduğunu vurgulayan Belen, ‘’Mahkeme maddi gerçeğin ortaya çıkmasında yararlı olabileceğini düşünerek talepleri kabul etti’’ dedi.

Belen, sanıkların çelişkili ifadelerde bulunduklarını da söyledi. Bu arada, önceki günkü duruşmada, cumhuriyet savcısının talebi üzerine, mahkeme, tutuklu sanıklardan Salih Hacısalihoğlu, Osman Altay, İrfan Özkan ve Veysel Toprak’ın tahliyesine karar verdi.

/ İSTANBUL

04.07.2007


 

Ekonomideki büyümenin işçiye yararı yok

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre bu yılın ilk çeyreğinde ekonominin yüzde 6.7 büyüme kaydettiğine işaret eden Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı M“Ancak büyüyen ve kalkınan Türkiye’den işçi yararlanamamaktadır” dedi.

Yaptığı yazılı açıklamada, “Kalkınan Türkiye’de ne işsizlik önlenebiliyor, ne de işçiler başta olmak üzere emeği ile çalışanlar bu kalkınmadan pay alabiliyor” diyen Başoğlu, Türkiye’nin kalkınmasında en büyük etken olan ve emeği ile kalkınmaya katılan işçilerin, diğer çalışanların kalkınmadan pay alamamalarının büyük bir haksızlığını olduğunu ve bu haksızlığın en kısa zamanda giderilmesi gerektiğini söyledi.

Bazı kamu sendikalarının şu an geçici işçi olarak görev yapan sağlık çalışanlarını üye yapabilmek için onları 4/b ye girmeye zorladığı da ileri süren Başoğlu, “Bu sendikalar bir yandan da 4/b’ye geçenleri döner sermayeden yararlandıracakları vaadinde bulunuyorlar. Bu kökten yanlış bir politikadır ve çalışanların aleyhinedir. Çünkü 657 sayılı kanunun 4. maddesinin ‘b’ fıkrasına geçenler memur haklarından yararlanamayacakları gibi bugün sahip oldukları işçilik haklarını da kaybedecektir. Bu onların toplu iş sözleşmesinden faydalanma imkanını da ortadan kaldıracaktır” dgörüşünü dile getirdi.

Ahmet TERZİ / ANKARA

04.07.2007


 

Avrupa Bilgi merkezine tam not

BURSA - Bursa Ticaret ve Sanayi Odasında (BTSO) faaliyet gösteren Bursa Avrupa Bilgi Merkezinin (ABM), Avrupa Komisyonu İşletme ve Sanayi Genel Müdürlüğünden 2006 yılı performansından dolayı tam not aldığı bildirildi.

BTSO’dan yapılan yazılı açıklamada, 2004 yılından beri oda bünyesinde faaliyet gösteren ABM’nin 2006 yılında verdiği hizmetler ve gerçekleştirdiği aktivitelerin, Avrupa’daki 300 ABM ile birlikte değerlendirmeye alındığı belirtildi. Avrupa Komisyonu İşletme ve Sanayi Genel Müdürlüğünün, ‘’yerel iş dünyasının uluslararasılaştırılması’’nın kritik başarı faktörü olduğu değerlendirmesinde, Bursa ABM’nin geçen yıl gösterdiği performanstan dolayı, mükemmel başarı derecesini simgeleyen mavi renge layık bulunduğu kaydedildi.

Avrupa Komisyonu Girişimcilik Genel Müdürlüğünün 1987 yılında başlattığı ‘’ABM Ağı Oluşturma Projesi’’ çerçevesinde, 2003 yılında açılan ihaleye tek başına katılan ve kazanan BTSO’nun Bursa’ya armağan ettiği ABM’nin, 18 Mart 2004 tarihinde hizmete girdiği hatırlatıldı.

Bursa ABM, KOBİ’lerin yurt dışındaki firmalara tanıtılmalarından taraflar arasında yatırım olanaklarının geliştirilmesine, AB hibeleri, kredileri, programları konusunda gerekli duyuruları yapmaktan gelecek bilgi taleplerine cevap verilmesini sağlamaya kadar çok geniş bir yelpazede KOBİ’lere hizmet veriyor.

/ BURSA

04.07.2007


 

Zeki Sezer: Laiklik sorunu yok, siyasetçi sorunu var

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ‘’Bu ülkede laiklik sorunu yoktur, siyasetçi sorunu vardır’’ dedi.

Sezer, Tekirdağ’ın Muratlı ilçesindeki Gar Aile Çay Bahçesinde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini, ülke bütünlüğünün tehlike altında olduğunu söyledi. Demokrasi sorunlarının ve terörün AKP iktidarı dönenimde arttığını iddia eden Sezer, AKP hükümetine sıfır terör bıraktıklarını ancak Türkiye’de her gün şehit verildiğini, alt ve üst kimlik tartışmalarının başlatıldığını belirtti. Sezer, ‘’Başbakan başörtüsünü siyaset yaparak oy aldı. Vatandaşlarımız Alevi-Sünnî, başı açık, kapalı diyerek ayrılıyor. Bu ülkede laiklik sorunu yoktur, siyasetçi sorunu vardır’’ dedi.

/ TEKİRDAĞ

04.07.2007


 

Siyasîlere çağrı

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nedim Kalpaklıoğlu, yeni iktidardan beklentilerinin tarıma dayalı gıda sanayinin desteklenmesi olduğunu söyledi.

EBSO Sanayiciler Kulübünde Nedim Kalpaklıoğlu, EBSO AB Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi Yönetim Kurulu Komitesi Başkanı Kürşat Yuvgun, Unlu Mamuller Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Abit Eser, İncir, Üzüm ve Diğer Kuru Meyveler Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Temel Aycan Şen, Zeytinyağı Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Günizi Belevi’nin katılımıyla ‘’Gıda Sektörünün Önceliklendirilmiş Sorun ve Talepleri’’ konulu rapor açıklandı. Raporun 9 sektörün 6 aylık çalışması sonucu ortaya çıktığını kaydeden Nedim Kalpaklıoğlu, tarım ve gıdanın olmaması durumunda Türkiye’deki en büyük üçüncü sektörün yok olacağını söyledi.

/ İZMİR

04.07.2007


 

Gürtuna'ya 8 ay hapis cezası

Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, görev yeri değiştirilen Mezbahalar Müdürü Hasan Gençdal’ın mahkeme kararına rağmen eski görevine atanmamasına ilişkin yargılandığı dâvâda 8 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Gürtuna’nın adli para cezasına dönüştürülen cezası, iyi hali, sabıkasız oluşu ve bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşması sebebiyle ertelendi.

/ İSTANBUL

04.07.2007


 

‘Vatanseverler’e 12 tutuklama

Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturdukları iddasıyla gözaltına alınan Vatansever Kuvvetleri Güç Birliği Hareketi Derneği Genel Başkanı Taner Ü. ile 17 kişi Ankara Adliyesi’ne çıkarıldı. Adliyeye çıkarılanlanlardan 12 kişi tutuklandı.

İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan “Girdap” isimli operasyonda yakalanan Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Genel Başkanı Taner Ü. ile 17 kişi dün sabah saatlerinde “Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, örgüt adına suç işlemek, örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilereke ve isteyerek yardım etmek” suçlarından Ankara Adliyesi’ne sevk edildi. "Vatanseverler", “suç işlemek amacıyla örgüt kurdukları, yönettikleri, kurulan suç örgütüne üye oldukları, yağma, ihalelere fesat karıştırma, zimmet, dolandırıcılık, tarihi eser kaçakçılığı, kanuna aykırı şekilde yardım toplama ve suç örgütüne yardımda bulunmakla” suçlanıyor.

/ ANKARA

04.07.2007


 

Avukatı için oy istiyor

2002 seçimlerinin en tartışılan ismi olan ve Siirt’ten bağımsız milletvekili seçilen, ancak seçimin iptali sonucu dolandırıcılıktan tutuklanan “Jet Fadıl” lakaplı Fadıl Akgündüz, yine sahneye çıktı.

Siirt’te 8 bağımsız milletvekilinden biri olan Bilal Veysi Yaşar, Akgündüz’ün avukatı. Fadıl Akgündüz de avukatı için, Siirt’te seçim çalışmalarına başladı.

Yaşar için 2 seçim bürosu açıldı, 14 tane de Mercedes jeep gönderildi. Akgündüz, avukatı adına da seçim vaatlerinde bulunuyor. Avukat Yaşar, milletvekili seçilirse Fadıl Akgündüz de Siirt’te otomobil fabrikası açacak. Siirtspor’u da 1. Lige çıkaracak. Jet Fadıl, 265 bin nüfuslu Siirt’te, 1 milyon kişiye de iş imkanı sağlayacağı sözü verdi.

/ SİİRT

04.07.2007


 

Sezer ve CHP'nin gözü Mahkemede

Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliği paketinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP’nin açtığı dâvâları 5 Temmuz’da görüşecek.

Cumhurbaşkanı Sezer, 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un, öncelikle ‘’yok hükmünde olduğunun’’belirlenmesi, olmaması durumunda biçimsel yönden iptaline karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesinde dâvâ açmıştı. Konuyla ilgili CHP de Yüksek Mahkeme’ye iki ayrı başvuruda bulunmuştu.

CHP ilk olarak Anayasa Değişikliği paketi ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı tarafından bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderilen Anayasa değişikliğine ilişkin 5660 sayılı Kanun’un tümünün kabulüne ilişkin 31.5.2007 günlü TBMM kararının, iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasını istemişti.

CHP, Anayasa Mahkemesine yaptığı ikinci başvuruda da 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un iptaline karar verilmesini istemişti. Anayasa Mahkemesi Sezer’in başvurusu ile CHP’nin bu iki başvurusunu yarın esastan görüşecek.

/ ANKARA

04.07.2007


 

İzmir'de burs yolsuzluğu

İzmir Büyükşehir Belediyesinin ‘’Ahmet Piriştina’’ adına verdiği eğitim bursunda “yolsuzluk’’ yapıldığı iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada, ilk belirlemelere göre 165 öğrencinin hak etmeden burstan faydalandırıldıkları tespit edildi.

Olayla bağlantıları oldukları iddiasıyla gözaltına alınan 7 kişi ‘’çete’’ ve ‘’nitelikli dolandırıcılık’’ suçlamalarıyla savcılığa sevk edildi. Alınan bilgiye göre, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun talimatıyla Belediye Teftiş Kurulunun yaptığı incelemede, Ahmet Piriştina adına verilen eğitim bursunda yolsuzluk yapıldığı belirlenerek, konunun savcılığa bildirilmesi üzerine, savcılık talimatıyla Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube üdürlüğü ekipleri soruşturma başlattı. Burs kayıtlarının yer aldığı bilgisayar verilerini incelemeye alan ekipler, geçen yıllarda verilen burs kayıtlarını ve öğrenci durumlarını incelemeye başladı. Yapılan incelemede, ilk belirlemelere göre, 165 üniversite öğrencisinin hak etmedikleri halde burstan faydalandıkları tesbit edildi. Burs bürosunda görevli memur üniversite öğrencileri G.A, O.C. ve İ.H’yi gözaltına aldı.

/ İZMİR

04.07.2007


 

Televizyonlar, “Yayıncılık Etik İlkeleri”ni imzaladı

Türkiye’de yayın yapan ulusal, bölgesel ve yerel televizyonlar, yaptıkları yayınlarda ortak etik kurallarını uygulayacak. 12 maddeden oluşan “Yayıncılık Etik İlkeleri”nin altına imza atan televizyonlar, yayıncılık konusunda yaşadıkları sorunlar karşısında birlikte hareket etmiş olacak.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Televizyon Yayıncıları Derneğinin (TVYD) işbirliğiyle yürütülen çalışmalar sonucunda hazırlanan “Yayıncılık Etik İlkeleri” ile ilgili İstanbul’da bir tören düzenlendi. RTÜK Başkanı Dr. Zahid Aman ve Üst Kurul Üyeleri’nin de katıldığı törende TVYD üyesi kanalların yöneticileri, 12 maddeden oluşan “Yayıncılık Etik İlkeleri”ni imzaladı.

İmzalanan 12 madde şöyle:

*“İnsan onuruna, temel hak ve özgürlüklere saygılı olmak,

*İfade özgürlüğü ve haber alma hakkı çerçevesinde olay ve olguları doğru tarafsız ve eksiksiz yayınlamak,

*Yayıncılığı haksız amaç ve çıkarlar doğrultusunda kullanmamak,

*Çok sesliliğin ve kültürel çeşitliliğin korunmasına önem vermek,

*Yayınlarımızda ırk, renk, dil, din ve cinsiyet ayrımcılığına, aşağılama ve önyargılara yer vermemek,

*Kişi ve kurumların cevap ve düzeltme haklarına saygılı olmak,

*Toplumda korku ve infial yaratabilecek olaylar karşısında ve kriz zamanlarında sağduyulu davranmak,

*Şiddeti teşvik etmemeye ve meşrulaştırmamaya özen göstermek,

*Özel hayata ve mahremiyete saygılı olmak,

*Kadınların sorunlarına duyarlı olmak ve kadınları nesneleştirmekten kaçınmak,

*Çocuk ve gençleri uygun olmayan içerikten korunmaya özen göstermek,

*İzleyicilerin ve dinleyicilerin gereksinim, beğeni ve hassasiyetlerne önem vermek.”

/ İSTANBUL

04.07.2007


 

Koç: Yunus Emre Enstitüsü kurulacak

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, "Türk dili, kültür ve san’atının en etkin şekilde tanıtılacağı Yunus Emre Enstitüleri’nin kurulmasını müjdeliyorum’’ dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Yunus Emre’nin birlik ve beraberlik için ortak bir isim olduğunu belirterek, ‘’Bu ortak isimle güzel kültürümüzü, güzel Türkçe’mizi bütün dünyaya sunmak ve bütün dünyanın bütün güzelliklerinden faydalanmasını sağlamak için Türk dili, kültür ve san’atının en etkin şekilde tanıtılacağı Yunus Emre Enstitüleri’nin kurulmasını müjdeliyorum’’ dedi.

Koç, gelişmiş ülkelerdeki gibi yapılanmaya giderek, Yunus Emre Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü’nü kurduklarını söyledi.

Türk kültürünün dünyanın önde gelen kültürlerinden olmasına rağmen yapısına denk tanıtım imkânına kavuşamadığını ifade eden Koç, bu yıldan başlayarak uzun soluklu süreçte Türk dili ve kültürünün dünyanın önde gelen bütün merkezlerinde açılacak yeni birimlerle hak ettiği tanıtım imkânlarını bulacağını bildirdi.

/ ANKARA

04.07.2007


 

Kızılay'dan başarılı öğrencilere ödül

Türk Kızılayı Bursa Şubesi tarafından, denize kıyısı olmayan yerlerde oturan başarılı öğrencilere yönelik düzenlenen kamp, Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı Altıntaş köyünde açıldı.

Türk Kızılayı Bursa Şubesinin, ‘’Kültür Paylaşım Projesi’’ çerçevesinde düzenlediği, ‘’Gençlik ve Sağlık Kampı’’nın ilk dönemine, Bursa, Uşak, Adapazarı ve Isparta’dan 175 erkek öğrenci katılıyor.

Kamp Müdürü Beytullah Çimenbiçer, 12’şer günlük devreler halinde düzenlenen kampa bu yıl 700 öğrencinin katılmasının hedeflendiğini belirterek, ‘’Bursa’nın denize kıyısı olmayan ilçelerinin yanı sıra diğer illerden gelen başarılı ve deniz görmemiş olan öğrencilerimiz, 12 gün boyunca sosyal ve kültürel etkinliklere imza atacak’’ dedi.

/ MUDANYA

04.07.2007


 

Türk Telekom'un kampanyasına ilgi

AĞRI - Türkiye genelinde Türk Telekom tarafından başlatılan düğün hediyesi kampanyası Ağrı’da da devam ediyor.

Türk Telekom Ağrı İl Müdürü Abdülselam Kılıç, Ağrı’da vatandaşların kampanyaya gösterdikleri ilgiden memnun olduklarını ifade etti. Şehir merkezinde 15 Mayıs tarihinden bu yana evlenen toplam 60 çifti evinde tek tek ziyaret ettiğini belirten Kılıç, ilçelerde de aynı şekilde yeni evlenen çiftlerin ev ev ziyaret edildiğini kaydetti. Kampanyanın amacının yeni evlenen çiftlere destek vermek olduğunu belirten Kılıç, “15 Mayıs tarihinden itibaren evlerine telefon bağlatan bütün yeni evli çiftlere; 100 YTL değerinde telsiz telefon, ücretsiz bağlantı ve evden eve- evden işe- evden cebe gönderebilecekleri 300 sms hediye ediyoruz. Umarım yeni evlenen çiftler bu imkânı iyi değerlendirir” şeklinde konuştu.

Kampanyadan 15 Mayıs - 30 Eylül 2007 tarihleri arasında evlenen ve 2 yıllık abonelik taahhüdünde bulunan yeni ve mevcut abonelerin yararlanabileceği belirtildi.

/ AĞRI

04.07.2007


 

Kangal’ların çifti bin YTL

Sivas’ın Ulaş ilçesinde faaliyet gösteren Tarım İşletmesi Müdürlüğü’nde yetiştirilen Kangal köpeklerinin çifti, bin YTL’den satışa sunuluyor.

Ulaş ilçesinde 73 bin dekar alanda faaliyet gösteren işletmede, yem bitkileri ve hububat üretiminin yanı sıra küçük ve büyükbaş hayvancılık ile Kangal Köpeği yetiştiriciliği yapılıyor. Şu anda 800 montofon cinsi büyükbaş hayvan, yaklaşık 8 bin Akkaraman ırkı koyun ve 22 Kangal Köpeği bulunan işletmede, yetiştirilen saf Kangal köpekleri, satın almak isteyenlere bin YTL’den satışa sunuluyor. Özel kulübelerinde yetiştirilen köpekler, yoğun talep görüyor.

/ SİVAS

04.07.2007


 

Sağlık ocağına kimlikle gidin

Sağlık ocaklarının ücretsiz olmasıyla ilgili yaşanan problemleri değerlendiren yetkililer, vatandaşların buralara kimlikleriyle gitmeleri gerektiğini hatırlattılar.

Sağlık ocaklarında ücretsiz muayene uygulamasında karşılaşılan sorunların çözümü için Sağlık Bakanlığında iletişim merkezi oluşturuldu. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, bakanlığa bağlı sağlık ocakları, ana çocuk sağlığı merkezleri, verem savaş dispanserleri ve 112 acil hizmetlerinin ücretsiz olduğunu hatırlattı.

Uygulamanın yeni başlamasından dolayı illerden bazı sorular yöneltildiğini kaydeden Buzgan, bilgilendirme ve uygulamada karşılaşılan problemlerle sıkıntıların çözümü için Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde iletişim merkezi oluşturulduğunu bildirdi.

İllerden daha çok kimliksiz başvuran hastalar ve iş gereği alınması zorunlu sağlık belgeleri için ücret alınıp alınmayacağına ilişkin sorular yöneltildiğini ifade eden Buzgan, şunları söyledi: ‘’Hastalık ya da kontrol nedeniyle başvuran hiçbir kişiden ücret alınmayacak. Ancak yemek şirketlerindeki taşıyıcılar ya da işe girişler için gerekli olan sağlık raporları gibi belgeler bu kapsama girmiyor. Bunların da kapsama alınması için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Bu belgelerin de ücretsiz olması için üzerinde çalışılıyor.’’

Acil bir durumda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran, üzerlerinde kimlik olmayan kişilere bakılacağını bildiren Buzgan, ‘’Zaten güvelik açısından dışarıya çıkarken bir kimliğin bulunmasında yarar var. Sağlık ocaklarına başvuracaklar da yanlarına bir kimlik almalı’’ diye konuştu.

UYGULAMA NASIL İŞLEYECEK

Sağlık Bakanlığının, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile yaptığı hizmet alım sözleşmesi gereği bu kurumlara birinci basamak sağlık kurumlarındaki başvurularla ilgili fatura veya fatura karşılığı belge gönderilmeyecek.

Birinci basamak sağlık kurumlarına hastalık, acil durum ya da kontrol amacıyla yapılan başvurularda ücret alınmayacak, sadece kimlik belgesinin gösterilmesi yeterli olacak. Başvurularda vizite kâğıdı, hastanın muayene isteği belgesi, sağlık karnesi, sevk kâğıdı gibi belgeler istenmeyecek.

Ancak aktif olarak çalışan memurlarla sigortalıların tabi oldukları mevzuat gereği izinli sayılabilmeleri için iş yerlerinden sevk belgesi almaları zorunluluğu devam ediyor. Muayene ve tetkikler için herhangi bir belge istememesine rağmen, ilâç temin edilebilmesi için memurlar, sigortalılar, Bağ-Kur’lular ve yeşil kartlılar için sağlık karnesi gerekli olacak.

/ ANKARA

04.07.2007


 

Yangınların sebebi insan

Yangınların yüzde 92’sinin insan etkisiyle çıktığı Türkiye’de, bu yangınların azımsanamayacak bir kısmını anız yangınları oluşturuyor.

Konya’nın, orman varlığı açısından 9. sırada yer aldığını kaydeden Konya Orman Bölge Müdürü İbrahim Çiftçi, küçümsenemeyecek orman varlığı sebebiyle Konya’nın orman yangınları açısından riskli iller arasına girdiğini belirtti.

Çiftçi, Konya’da bu yıl yangın sezonunda şimdiye kadar 10 adet yangın çıktığını, bu yangınlarda da 15 hektar ormanlık sahanın yandığını dile getirdi. Bölgede yangına karşı bütün tedbirleri aldıklarını, 15 farklı noktadaki gözetleme kulelerinden gözetleme faaliyetlerinin 24 saat aralıksız devam ettiğini vurgulayan Çiftçi, ‘’İstatistiklere göre orman yangınlarının yüzde 92’si insan etkisiyle, yüzde 8’i ise yıldırım düşmesi sonucu çıkıyor. Bu durum, insanımızın daha duyarlı davranması durumunda, orman yangınlarının da büyük oranda engellenebileceği anlamına geliyor’’ dedi.

Çiftçi, çiftçiler ve piknikçiler başta olmak üzere bütün vatandaşları yangınlara karşı daha duyarlı olmaya çağırdıklarını sözlerine ekledi.

/ KONYA

04.07.2007


 

Keneden bir kişi daha öldü

Sivas’ta Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle tedavi gören kişi öldü

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları servisinde 3 gündür Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı kuşkusuyla tedavi gören A.İ. (68), öldü. Hastane morgundaki işlemlerin ardından ailesine teslim edilen A.İ’nin cenazesinin Tokat’ın Almus ilçesine bağlı Durudere köyünde toprağa verileceği belirtildi.

/ SİVAS

04.07.2007


 

Bu takside kredi kartı geçiyor

Eskişehir’de muhtemel gasp olaylarına maruz kalmamak ve sahte para alma riskini azaltmak isteyen bir taksici müşterilerden gelen talebi de değerlendirerek aracına pos makinesi koydu.

Taksi şoförü Şahin Durna, yaptığı açıklamada, gasp olayları sebebiyle üzerinde nakit para taşımak istemeyen taksiciler için bu uygulamanın son derece yararlı olacağını, kredi kartlı ödemenin sahte para alma riskini de ortadan kaldırdığını söyledi. Bazı müşterilerinin taksi ücretini kredi kartıyla ödemek istediklerini anlatan Durna, kredi kartıyla ödeme talebinin her geçen gün artmasının da etkisiyle bir bankayla anlaştığını kaydetti. Bankanın verdiği seyyar pos makinesi sayesinde her türlü kredi kartından ödeme yapılabildiğini ifade eden Durna, ‘’Büyükşehirlerde ticari taksilerde kredi kartı kullanımı yaygınlaşıyor. Eskişehir’de ilk defa ben kullanacağım. Kısa zamanda bu uygulamanın yaygınlaşacağını düşünüyorum. Kredi kartıyla ödeme müşteri için de bizim için de kolaylık sağlıyor’’ dedi.

/ ESKİŞEHİR

04.07.2007


 

Tunceli’ye 400 metrelik yeni köprü

Tunceli’nin Mazgirt ilçesini ve 8 köyü merkeze bağlayacak olan yeni köprünün temel sondajı ve proje ihalesi bugün yapılacak.

Mazgirt ilçesini merkeze 20 kilometre, 8 köyün ulaşımını ortalama 14 kilometre kısaltacak olan köprü ile ilgili bir açıklama yapan İl Özel İdaresi Sekreteri Muzaffer Aslan, “Atatürk Mahallesi Kireç Ocağı mevkiinde ve Munzur Çayı üzerinde yapılacak olan köprünün ayak yüksekliği 40 metre, uzunluğu 400 metre olması, projenin ihaleli olmasını gerektiriyor. Temel sondajı ve proje ihalesinin maliyeti hesaplandı ve ihale duyurusu yapıldı. Yarın ihalesi yapılacak olan köprünün maliyet hesabı projenin ardından kesinleşecek” dedi.

Bölgedeki köylüler, kış aylarında şehir merkezine gidiş gelişlerde Munzur Çayı’nı şişirilmiş şamrellere binerek geçiyordu.

/ TUNCELİ

04.07.2007


 

150 yaşında diye anaokuluna alınmadı

Yozgat’ta 2002 doğumlu çocuk, kayıt için götürüldüğü ana okulunda yapılan nüfus sorgulamasında doğum tarihinin 1857 çıkması üzerine yaşı okula uygun olmadığı gerekçesiyle kaydı yapılmadı.

Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde yaşayan 5 yaşındaki Dilay Fakılı, annesi tarafından ana okuluna kaydedilmek üzere Cumhuriyet İlköğretim Okuluna götürüldü. Okul idaresince, minik Dilay’ın nüfus cüzdanında yazılan kimlik numarasından nüfus kaydı sorgulandı. Sorgulamada, minik Dilay’ın 1857 doğumlu çıkması üzerine okul idaresi aileye ‘’yaşı ana okulu için uygun değil’’ cevabını verdi. Nüfus idaresi yetkilileri, bu tür yanlışlıkların olduğunu, kendilerine başvuru yapılması halinde yanlışlığın hemen düzeltildiğini ifade ettiler.

/ YOZGAT

04.07.2007


 

Ankara’da 16 saat su kesintisi

nkara’nın bazı semtlerinde yarın 16 saat süreyle su kesintisi uygulanacak.

Ankara Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Altındağ Doğantepe Mahallesi Yıldız Caddesi’ndeki içme suyu deplase çalışması sebebiyle su kesintisi uygulanacağı belirtildi. Altındağ ilçesine bağlı Hacılar, Doğantepe, Başpınar, Ulubey, Önder ve Yıldıztepe mahalleri ile sitelerin üst kısımlarına yarın 08.00-24.00 saatleri arasında 16 saat süreyle su verilemeyecek.

/ ANKARA

04.07.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004