Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, şu anda Türkiye’nin seçimini mazot tartışmasının belirlediğini ifade ederek, ‘’Önemli olan partilerin iktidara geldiklerinde mazot desteği konusundaki vaatlerinin arkasında durması. Türk çiftçisi bu vaatlerin takipçisi olacak’’ dedi.
Yetkin, İçkale Oteli’nde düzenlediği basın toplantısında, tarımda makineleşmeye paralel olarak mazot kullanımının arttığını ve tarımın en temel girdisi durumuna geldiğini belirtti. Bitkisel üretimde toplam üretim maliyeti içinde işgücü ve arazi kirasından sonraki en önemli kalemi mazotun oluşturduğunu ifade eden Yetkin, toplam üretim masrafları içinde mazot masrafının yüzde 35 ile en çok mısırda olduğunu söyledi. Yetkin, mısırı, çeltik, bağ ve buğdayın takip ettiğini belirtti.
Yetkin, Türkiye’de yıllık 9 milyar litre mazot tüketildiğini, bunun üçte birinin ise tarım sektöründe tüketildiğini anlattı.
Son günlerde mazot desteğinin seçim bildirgelerindeki ‘’ucuz mazot’’ vaadi nedeniyle popüler olduğunu kaydeden Yetkin, ‘’Şu anda Türkiye’nin seçimini mazot tartışması belirliyor’’ diye konuştu.
Petrol konusunda Türkiye’nin dışa bağımlı olmasının mazot fiyatlarında önemli artışlara neden olduğunu belirten Yetkin, ancak mazot fiyatlarının yüksek olmasının en önemli nedeninin ‘’mazot üzerine bindirilen yüksek oranlı vergiler’’ olduğunu söyledi.
Türk çiftçisinin ‘’dünyanın en pahalı mazotu ile üretim yaptığını’’, tıpkı Türkiye gibi petrol ithalatçısı olan Yunanistan’da mazotun yarı yarıya ucuz satıldığını ifade eden Yetkin, Türkiye’de akaryakıt vergilerinde dünya rekoru kırıldığını dile getirdi.
Türkiye’de toplanan verginin yüzde 18’inin akaryakıttan alındığını, mazot fiyatının yüzde 64’ünün ise vergiden oluştuğunu belirten Yetkin, mazot fiyatlarındaki en önemli unsurun vergiler olduğunu vurguladı.
Yetkin, 1975 yılında 1 kilogram buğday ile 1,07 litre mazot alınabilindiğini, ancak bugün 5,32 kilogram buğdaya 1 litre mazot satıldığını dile getirerek, ‘’Mazot fiyatının ürün fiyatına göre bu kadar ilginç bir seyir izlemesi, mazota bağımlılığı oldukça yüksek tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini ciddî anlamda tehdit etmektedir. Yaklaşan seçimlerde siyasî partilerin seçim bildirgelerine koydukları ucuz mazot taahhüdü aslında bu gerçeğin tesbit edilmesiyle ortaya çıkmıştır’’ dedi.
2003, 2005 ve 2007 yıllarında yapılan mazot desteği uygulamalarında, desteğin mazot masrafını karşılama oranının giderek düştüğünü ifade eden Yetkin, 2003 yılında dekar başına 3,9 YTL olan desteğin yapılan mazot masrafının yüzde 19’unu karşıladığını, buna karşılık 2007 yılındaki dekar başına 2,88 YTL’lik desteğin yapılan mazot masrafının sadece yüzde 8,4’ünü karşılayabildiğini söyledi.
Yetkin, partilerin seçim bilgilerindeki mazot desteği vaatlerini incelediklerini belirterek, bu vaatlerin takipçisi olacaklarını söyledi.
Hububat ilk kez alarm veriyor
TZD Genel Başkanı Yetkin, küresel ısınmayla birlikte gündeme gelen kuraklık ve tarımsal üretime etkileriyle ilgili de görüşlerini aktardı. Türkiye’nin tarımsal üretim yönünden sorunlu bir sürece girdiğini anlatan Yetkin, Cumhuriyet tarihinde ilk kez hububat tüketiminde Türkiye’nin kendi kendine yetemez hale geldiğini belirtti.
Yetkin, Türkiye’nin hububat üretiminde yüzde 20 kaybı olduğunu öne sürerek, ‘’Bu, Türkiye’nin kendi kendine yetemezliğinin en önemli göstergesidir. Pamuk, fındık, ayçiçeği gibi tüm stratejik ürünlerde kayıp var’’ dedi. Hububatta 1,7 milyar YTL’lik, sebze-meyvede 750 milyon YTL’lik verim kaybı yaşandığını anlatan Yetkin, sebze-meyvedeki verim kaybının kuraklıktan değil, düzensiz yağışlardan kaynaklandığını söyledi. Yetkin, Türkiye’de hububat ithalatında 2007 Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 657,2’lik bir artış yaşandığını anlatarak, aynı dönemde tarım ürünleri ihracatının ise binde 2 oranında azaldığını kaydetti.
|