Mevlânâ’nın söylediklerini çağlar ötesi olarak değerlendiren Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, buna örnek olarak büyük âlimin şiirlerini gösterdi.
Mevlânâ’yı “büyük filozof ve şair” olarak değerlendiren BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, özellikle sevgi, tolerans ve hoşgörü gibi söylemlerinin önemine dikkat çekti. Mevlânâ’nın şiirlerini okuyan her bir bireyin tutkuyu, insana duyulan sevgiyi, anlayışı ve saygıyı göreceğini ifade eden Ki-Moon, “Bu büyük düşünürü bir zamana sığdırmak mümkün değil” dedi.
BM Türkiye, Afganistan ve İran BM Daimi Temsilcilikleri’nin girişimiyle ‘’Mevlânâ Anma Gecesi ve Paneli’’ düzenlendi. Gecenin, Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliği tarafından düzenlenen kısmında İstanbul Tarihi Müzik Topluluğu ve semazenleri, topluluğun san'at yönetmeni Ahmet Özhan’ın Mevlânâ ilâhîleri eşliğinde sema gösterisi düzenledi. New York’ta bulunan BM Genel Merkezi’nde Salı günü Mevlânâ’nın 800. doğum yılı kutlandı.
UNESCO’nun dünya genelinde 2007’yi “Mevlânâ Yılı” ilan etmesi vesilesiyle New York’ta BM’de düzenlenen anma gecesinde Sema ayini ve konuşmalarla Mevlânâ’nın öğretileri dile getirildi.
Türkiye, İran ve Afganistan’ın BM nezdinde ortak girişimi ile yapılan faaliyete katılan Moon, “Mevlânâ evrensel bir filozoftur” dedi. Moon, “Mevlânâ’nın bize öğrettiği, insanı insan olduğu için sevmek ve saygı göstermek” diyerek, bu anlayışın medeniyetler ve kültürler arasında diyalog köprüsü olduğunu ifade etti.
Genel Sekreter’in konuşmasının ardından sahneye gelen BM Genel Kurul Başkanı El Halife’de İslâm dinine yönelik terörist yakıştırmasına en güzel cevabın Mevlânâ ile verilebileceğini vurguladı. Hiçbir düşünürde Mevlânâ’da olduğu gibi aşk, tolerans, hoşgörü ve saygının bu denli ifade edilmediğini savunan El Halife, Sufizm geleneğinin de bu büyük düşünürün öğretisi ile dünyaya yayıldığını kaydetti. Konuşmaların ardından Seyid Hüseyin Nasır’ın takdimi ile sahneye İran Müzik Topluluğu gelerek Mevlânâ’nın şiirlerinden düzenlenen eserleri icra etti.
Mevlânâ İslâm’dan ayrı değil
Mevlânâ ile ilgili bazı kesimlerin din dışı ya da İslâm’dan ayrı gibi göstermeye çalıştığına dikkat çeken Nasır, bu anlayışın doğru olmadığını sözlerine ekledi. ‘Ben, Kur’ân’ın kuluyum, seçilmiş Muhammed’in yolunun toprağıyım’ dizeleri ile Mevlânâ’nın kendisini nasıl bir damardan beslendiğini açıkladığını aktaran Nasır, büyük düşünürün, İslâm’ın dışında kendisine başka referans almadığını iddia etti.
|