Pazartesi gecesi TV8’de yayınlanan ‘ Söz Konusu’ programında Ağar’ın karşısında benden başka Tufan Türenç ( Hürriyet ) ve Mehmet Tezkan ( Vatan ) oturuyordu.
(...)
Geçen gün örneğini vermiştim: Kürt isyanlarına karşı en güçlü siyasi irade 1923-1938 yılları arasındaydı. Cumhurbaşkanı Atatürk . Sağ kolu Başbakan İsmet İnönü . Sol kolu Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak .
Yani o zamanlar “ eşkıya “ denilen isyancıların karşısında dönemin en sağlam siyasi iradesi, yek vücut halindeydi. Ama yine de 15 yıl içinde irili ufaklı 16 isyan meydana gelmişti.
Kıssadan hisse: Siyasi irade, terörle mücadelede ilk sırada yer almaz. Esas olan yöntemin doğru seçilmesidir . Mesela sadece dövecek misin, yoksa sevmeyi de bilecek misin?
Bu tip programların en hoş yanı reklam araları... Siyasi fikirleri taban tabana zıt olan katılımcılar dahi, çaylarını yudumlarken tatlı tatlı sohbet ediyor.
Fırsat bu fırsat ben de yukarıda özetlediğim konuyu Ağar’a aktardım. Sadece “ Dövelim “ diyenlere karşı, 1936’da ‘ Şark Raporu’nu hazırlayarak, “ Sevmemiz de gerek “ diyen Celal Bayar’ı andık.
“Demokrat Parti döneminde ( 1950-1960 ) hiçbir ciddi kalkışma olmamıştı “ diyen Ağar da asıl meselenin farkındaydı.
Sanırım benim için de en iyisi sormak değil anlatmak .
Sabah, 27 Haziran 2007
|