|
|
|
KEİ’den AB’ye çağrı: Ortak sinerji üretelim |
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü 15. kuruluş yıldönümü zirvesinin sonuç bildirisinde, KEİ ile AB arasında ilişkilerin genişlediği yeni bir döneme ilerlerken, iki örgüt arasında stratejik bir ilişki tesis edilmesinin öneminin teyit edildiği belirtildi. “Böyle bir ilişkinin kılavuz ilkeleri ve alanlarını AB ile birlikte tanımlamaya hazırız’’ denilen bildiride AB, KEİ ile birlikte, Karadeniz sinerjisi sürecinin resmî başlangıcını temsil edecek ortak bir bakanlar toplantısı düzenlemeye dâvet edildi.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Günther Verheugen,’’Karadeniz bölgesini bu dünyaya örnek oluşturacak bir bölge durumuna getirme olanağınız var’’ dedi.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği 15. yıl zirvesinde konuşan Verheugen, birliğin Avrupa ve dünya için önemini vurguladı. Almanya Devlet Bakanı Gernot Erler, hedeflerinin bölgedeki ülkeler arasında işbirliğinin daha da ilerletilmesi ve AB ile olan ilişkilerin her düzeyde daha da derinleştirilmesi olduğunu bildirdi.
KEİ 15. yıl zirvesinde konuşan Gernot Erler, KEİ’nin, bugün en kapsamlı ve en iyi kurumsallaşmış Karadeniz bölgesi forumu olarak ön plana çıktığını belirterek, bu bölgedeki barış ve iktidara yaptığı katkının yadsınamayacağını söyledi.
Erler, bu kapsamlı yaklaşımı ve pragmatik işbirliği gerçekleştirilmesi sayesinde örgütün Karadeniz bölgesindeki ülkeleri biraraya getirdiğini ve yapıcı bir biçimde işbirliğinin bu ülkeler arasında sağlanmasını temin ettiğini kaydederek, ‘’AB açısından Karadeniz bölgesi gitgide daha büyük önem arzetmektedir’’ dedi.
Bulgaristan ve Romanya’nın AB’ye tam üye olması sayesinde KEİ ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler açısından bu gelişmelerin büyük önem taşıdığını kaydeden Erler, ‘’Bu bölgedeki barışın, refahın ve istikrarın sağlanması daha da büyük önem arz etmeye başlamıştır’’ diye konuştu.
Almanya’nın dönem başkanlığı sırasında AB ile KEİ arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesinin öngörüldüğünü anlatan Erler, ‘’14 Mayıs toplantısı sonrasında Karadeniz Ekonomik İşbirliği sinerjisinin harekete geçirilmesi için anlaşma yapılmış ve başkanlık tarafından hazırlanan raporda da Karadeniz bölgesiyle işbirliğinin ilerletilmesi, gelecekteki gelişmelere ve AB’nin bu bölgeye dair politikalarındaki gelişmelere dair de bazı referans noktalar bulunmaktadır’’ dedi.
Erler, AB’nin Karadeniz bölgesine büyük önem atfettiğini ve yapılan çalışmaların son derece yoğunlaştırılmış AB politikalarının bölgeye aktarılmasının AB dış politika gündeminde önemli maddeler olarak ortaya çıktığını söyledi. Karadeniz bölgesinin yalnızca bir enerji koridoru olarak değil, aynı zamanda organize suç, insan kaçakçılığı ve uyuşturucu kaçakçılığı açısından da dikkati çeken bir transit bölge olduğunu belirten Erler, siyasal sorunlar yaşansa da bu bölgede çok büyük bir ekonomik potansiyel bulunduğuna dikkati çekti.
AB, KEİ ÜLKELERİNE
ARTIK KOMŞU OLDU
Toplantıya gözlemci olarak katılan Avrupa Komisyonu adına AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günther Verheugen de, tarihsel olarak AB’nin genişlemesinin, Avrupa ailesine 10 yeni ülkenin katılması olduğunu belirterek, ‘’Yeni üye ülkeler Romanya ve Bulgaristan ile birlikte şimdi AB’nin KEİ ülkeleriyle komşu olması sözkonusu. Yeni üyelik müzakereleri yapan ülkelerden Türkiye, üye olmayı uman diğer ülkeler var ve de tabii Avrupa’daki stratejik ortağımız Rusya var’’ dedi.
Verheugen, Avrupa kıtasından geri gelmeyecek bir biçimde yoksulluğu çıkarmak istediklerini vurgulayarak, Avrupa kıtasının birleşeceği noktaların demokrasi ve özgürlük olacağını, ortaklar ve komşuların bunu elde edebileceğini, karşılıklı anlayış ve toleransı geliştirmek gerektiğini söyledi.
‘’Karadeniz bölgesini bu dünyaya örnek oluşturacak bir bölge durumuna getirme olanağınız var’’ diyen Verheugen, AB’nin 50 yılını doldurmuş bir oluşum, KEİ’nin ise daha genç bir oluşum olduğunu ifade ederek, ‘’Gelecek yıllarda sizlerden esinleneceğimiz pek çok gelişmenin olacağını düşünüyoruz’’ dedi.
KARADENİZ SİNERJİSİNE VURGU
Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Örgütü 15. kuruluş yıldönümü zirvesinin sonuç bildirisi, hükümet ve devlet başkanları tarafından oybirliğiyle kabul edildi.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Örgütü 15. kuruluş yıldönümü zirvesinin sonuç bildirisinde ortak amacın, ‘’KEİ’yi, üye devletlerini ve halklarını en iyi şekilde temsil edecek, proje odaklı bir örgüt olarak daha da desteklemek, işbirliği ve ortak kalkınmayı teşvik edilmesinin olması’’ gerektiği ifade edildi.
KEİ ile AB arasında ilişkilerin genişlediği yeni bir döneme ilerlerken, iki örgüt arasında stratejik bir ilişki tesis edilmesinin önemini teyit edildi. 11 Nisan 2007 tarihli ‘Karadeniz Sinerjisi-Yeni Bir Bölgesel İşbirliği Girişimi’ başlıklı bildirinin, AB ile KEİ arasındaki ilişkileri geliştirecek bir diğer adım olarak memnuniyetle karşılandığı vurgulandı. AB, KEİ ile birlikte, Karadeniz Sinerjisi sürecinin resmi başlangıcını temsil edecek ortak bir Bakanlar Toplantısı düzenlemeye davet edildi.
|
/ İSTANBUL
27.06.2007
|
|
|
25-30 yıldır böyle sıcaklık görülmedi |
İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul’un Kuzey Afrika üzerinden gelen sıcak hava dalgasının etkisine girdiğini belirterek, sıcaklığın 38-39 dereceyi bulacağını bildirdi. Nemle birlikte bu sıcaklıkların 4-5 derece daha fazla hissedileceğini belirten Güler vatandaşları uyardı. Güler, İstanbul’da 25-30 yıldır hiç görülmeyen sıcaklık artışlarının söz konusu olduğunu belirterek, kamu kuruluşlarında çalışan engelli, hamile ve kronik hastaların idarî iki gün izinli sayılmalarına karar verildiğini söyledi.
ANTALYA’DA SICAK TEDBİRLERİ
Antalya Valiliği, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli ve hamileler başta olmak üzere kalp yetmezliği, hipertansiyon, damar ve akciğer hastalığı, astım ve diyabet hastası olan kamu personelinin, istemeleri durumunda 27-29 Haziran tarihleri arasında izne ayrılabileceklerini açıkladı. Çanakkale ve Aydın'da da mesaî saati sabah 07.00-12.30 olarak belirlendi.
SICAK HAVA AYDIN’DA CAN ALDI
Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerine çıktığı Aydın’da, bir kişi plajda geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Önceki gün Davutlar beldesi Sevgi Plajı’nda denize giren Mustafa Konar (60), denizden çıktıktan sonra fenalaşarak hayatını öldü.
SÜRÜCÜLERE UYARI
Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Hitay Güner, sıcak havanın kaza riskini artırdığını belirterek, sürücülerin ve yayaların normal günlerden daha dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiğini söyledi. Türkiye’de meydana gelen trafik kazalarının yüzde 97’sinin insan hatalarından kaynaklandığını vurgulayan Bursa Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürü Aydın Balkanlı da, sıcak havalarda sürücülerin daha dikkatli araç kullanmaları gerektiğini hatırlattı.
|
/ İSTANBUL
27.06.2007
|
|
|
AKP, 2002’de de başörtüsü sözü vermemiş! |
Başörtüsü yasağına seçim bildirgesinde yer vermeyen AKP’nin 2002 seçim bildirgesinde de ‘başörtüsü sorununu çözeceğiz’ diye bir ifadenin yer almadığı belirtildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘seçim bildirisi’nde ekonomik konulardaki vaatler sıralanırken, milyonları ilgilendiren kanunsuz başörtüsü yasağından söz edilmemesi dikkati çekmişti.
Hürriyet gazetesi, ‘Başbakanlık kaynakları’na atfen yayınladığı düzeltme yazısında, önceki günkü gazetelerde yer alan “3 Kasım 2002 seçimlerinde ‘Türbana kesin çözüm getireceğiz’ diye meydanlara çıkan AKP’nin seçim bildirgesinde, türban konusuna yer verilmedi” ifadelerinin gerçeği yansıtmadığının bildirildiği belirtildi. Gazete, aynı kaynaklarca dile getirilen, “2002 seçim bildirgemizde ‘Türban sorununu çözeceğiz’ diye bir ifade yer almamıştır” açıklamasına da yer verdi.
|
27.06.2007
|
|
|
Başörtüsüne saygı gösterin |
Geçtiğimiz hafta sonu yapılan açık lise sınavlarında uygulanan başörtüsü yasağını eleştiren Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği Başkanı Dr. Refia Kızılhan, “Başörtülü bayanların dışarıdan eğitim görmelerinin dahi engellenmesi açık bir bağnazlıktır” dedi.
Demokrat Hanımlar Derneği ise yaptığı açıklamada, “Başkalarının hayatına saygı gösteren başörtülüler de bu saygıyı hak etmektedir. Bütün ‘kraldan çok kralcı’lar lütfen durup bunu düşünsün” ifadelerine yer verdi.
“Danıştay’ın Açık öğretim Lise Yönetmeliğinin kıyafetle ilgili maddelerini iptal etmesinin, bu eylemi hukuki halde getirmediğine dikkat çeken Kızılhan, “Açık Lise yönetmeliğinde ‘Sınavlarda, kılık-kıyafetin öğrencinin rahatlıkla tanınmasını sağlayacak şekilde sade ve temiz olması esastır.’ ifadeleri hakkında yürütmeyi durdurma kararı veren Danıştay, on binlerce genç kızı eğitimsiz bırakacak bu karara imza atarken, hukukilik denetimi değil, yerindelik denetimi gerçekleştirmiştir” dedi.
Demokrat Hanımlar Derneği Genel Merkezi de, kadınların özgür iradeleriyle tercih ettikleri başörtüleri sebebiyle potansiyel suçlu gösterilmesinden artık vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. “Başörtülüler başkalarının haklarına saygı göstermekte ve aynı saygıyı hak etmektedir.
Yasak savunucuları lütfen bunu düşünsünler” şeklinde bir açıklama yaptı.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
27.06.2007
|
|
|
YSK’dan RTÜK’e uyarı |
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muammer Aydın, RTÜK’ten seçim dönemindeki yayın ihlalleri konusunda hazırlanan raporların 5 gün içinde kurula bildirilmesi konusunda hassasiyet göstermesini istedi.
Alınan bilgiye göre, YSK Başkanı Aydın, konuya ilişkin RTÜK Başkanlığı’na bir yazı gönderdi.
Aydın, yazıda ulusal düzeyde yayın yapan özel radyo ve televizyon kanallarının yayın ilkelerine aykırılığının tespiti halinde düzenlenecek raporların, yayını izleyen 5 gün içinde RTÜK tarafından değerlendirilip Kurula sunulmasının daha önce gönderilen başkanlık yazısıyla istenildiğini hatırlattı.
Muammer Aydın, buna rağmen TGRT’nin 10 Mayıs-5 Haziran, Kanal 7’nin 10 Mayıs 31 Mayıs, KanalTürk’ün 3 Haziran-10 Haziran, Ulusal TV’nin 11 Mayıs-4 Haziran ve Kanal B’nin 11 Mayıs-4 Haziran tarihleri arasında yaptıkları yayınlara ilişkin RTÜK tarafından Kurul’a gönderilen İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığının raporlarında bu süreye riayet edilmediğinin görüldüğünü bildirdi. Aydın, şunları kaydetti: ‘’Bu nedenle Kurulumuzca yapılacak incelemenin gecikmesine sebebiyet verilmemesi bakımından, ulusal düzeyde yayın yapan özel radyo ve televizyon kanallarının yayın ilkelerine aykırılığının tespiti halinde düzenlenecek olan raporların, yayını izleyen 5 gün içinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nca değerlendirilip Kurulumuza sunulması hususunda hassasiyet gösterilmesi rica olunur.’’
|
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
|
16 yılda 10 bin kişiye işkence |
TÜRKİYE İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, “İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü’’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı için TİHV’e 1990-2006 yılları arasında toplam 10 bin 786 kişinin başvurduğunu ve tedavi gördüğünü söyledi.
TİHV ve İnsan Hakları Derneği (İHD) ‘’İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü’’ dolayısıyla Yüksel Caddesi’nde ortaklaşa basın toplantısı düzenledi. TİHV Başkanı Önen, bu ay, iki kişinin Çanakkale ve İzmir’de gözaltı sırasında, bir kişinin de İstanbul’da gözaltına alındıktan iki gün sonra götürüldüğü cezaevinde yaşamını yitirdiğini iddia etti.
TİHV’e 2006 yılında başvuran 337 kişinin 222’si, 2007 yılının ilk 5 ayında başvuran 238 kişinin 152’sinin aynı yıl içinde işkence gördüğünü belirten Önen, 1990-2006 yılları arasında TİHV’e işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı gerekçesiyle toplam 10 bin 786 kişinin başvurduğunu söyledi.
|
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
|
Milletvekili maaşlarına iptal dâvâsı açıldı |
Ankara Barosu avukatlarından Sedat Vural, milletvekillerine seçimden sonraki 3 ayı kapsayan maaşların ödenmesine ilişkin kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dâvâ açtı.
Vural’ın, Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde TBMM Başkanlığı aleyhine açtığı dâvânın dilekçesinde, 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak seçimlerin ‘’bir erken seçim olmadığını’’ savunarak, ‘’mevcut milletvekillerinin Türkiye demokrasi tarihinin en uzun süreli görev yapan ve buna bağlı ücret alan Meclis üyeleri olduğunu’’ kaydetti.
TBMM’nin bir aydır tatilde olduğunu, yasama görevi için toplanamadığını ve 22 Temmuza kadar hiç toplanamayacağı kaydedilen dava dilekçesinde,
‘’Milletvekillerine ödenen maaşların, bu görevde bulunmadıkları 15 Temmuzdan ileriye dönük 3 aylık maaşın ödenmesi, öncelikle toplum vicdanında ve demokratik rejime güvende ciddi yaralar açacağı gibi demokrasi kültürüne, demokratik siyasî etiğe, hak ve adalete ve de Anayasa ve yasalara açıkça aykırılık teşkil edecektir’’ denildi. Genel seçimin ardından yeni seçilecek milletvekillerine de Temmuz 2007 tarihinden itibaren maaş ödeneceğine dikkat çekilen dilekçede, dava konusu işlemle 15 Temmuz 2007 tarihinde mevcut milletvekillerine de 3 aylık maaş tutarında ödeme yapılacağı ve bu durumun aynı döneme ilişkin 2 kez ödeme yapılması sonucunu doğuracağı belirtildi. Bu durumun Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlenen ‘’görevi kötüye kullanma’’ suçunu oluşturacağı savunulan dilekçede, ödenen tutarın ödemeyi yapan kişilerden geri istenebileceği ileri sürüldü.
Dilekçede, bu gerekçelerle milletvekillerine 15 Temmuzda ödenecek ve seçimden sonraki 3 ayı kapsayan maaşların ödenmesine ilişkin kararın iptali ve yürütmesinin durdurulmasını istendi.
|
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
|
Din dersi düşmanlığına tepki |
KKTC’de, yaz tatilinde öğrencilere okullarda dinî bilgilerin verilmesine karşı çıkanlara tepki büyüyor. KKTC Din Görevlileri Sendikası Başkanı Mehmet Dere, “millet olmanın en önemli unsurlarından birinin din olduğunu” belirterek, “din derslerine karşı çıkanları,” “kendisini aydın zanneden, ilerici geçinen küçük azınlık” diye niteledi. Dere, “Bu kesimin, milleti millet yapan değerleri törpülemek için ellerinden geleni yaptığını” belirtti.
KKTC’de, Millî Eğitim ve Kültür Bakanlığının yaz tatilinde öğrencilere okullarda dini bilgilerin de verilmesi yönündeki genelgesine öğretmenlerin tepkisi göstermesi üzerine başlayan tartışma sürüyor.
KKTC Din Görevlileri Sendikası (Din-Gör-Sen) Başkanı Mehmet Dere, yaptığı açıklamada, “millet olmanın en önemli unsurlarından birinin din olduğunu”, dinsiz toplumların ayakta durmasının mümkün olmadığını ifade etti.
“Din derslerine karşı çıkanları”, “kendisini aydın zanneden, ilerici geçinen küçük azınlık” diye niteleyen Dere, “Bu kesimin, milleti millet yapan değerleri törpülemek için ellerinden geleni yaptığını” belirtti.
“Bu azınlığın, ‘eğitimin yerinin camiler değil okullardır’ dediğini, ‘okullarda din eğitimi verilsin’ denildiğinde ise ‘dinin yeri camidir, okullarda din eğitimi laik eğitime lekedir’ dediklerini” ifade eden Dere, “Onlar, bir taraftan insan hak ve özgürlüklerini savunduklarını söylüyor, bir taraftan da devletin anayasasında ve yasalarında tanıdığı hak ve özgürlükleri engellemek için akla hayale gelmedik gizli vesveseleri uygulamaya koyuyorlar” dedi.
Türk milletinin benliğinde İslâm dininin büyük yeri bulunduğunu ve bu sayede dünya tarihindeki onurlu yerini aldığını kaydeden Dere, açıklamasında özetle şu görüşlere yer verdi: “Biz iddia ediyor ve diyoruz ki, Kıbrıs’ta bugün Türk halkı varsa ve huzur ortamında yaşıyorsa bu binlerce Şehidimizin, Mücahidimizin, Mehmetçiğimizin din, vatan, bayrak, namus, ezan gibi kutsal değerleri canları pahasına koruma azmi sayesinde mümkün olmuştur. Dindarlık gericilik değildir. Bilakis din çalışmayı, ilim sahibi olmayı, ilerlemeyi emreder.”
|
/ LEFKOŞA
27.06.2007
|
|
|
Memurlar unutuldu |
Belediye Ve Özel İdare Çalışanları Birliği (BEM-BİR-SEN) Genel Başkanı Mürsel Turbay, partilerin genel seçimlere doğru kamuoyuna deklare ettikleri seçim beyannamelerini kamu çalışanları açısından değerlendirerek, açıklanan seçim beyannamelerinde partilerin memuru unuttuklarını bildirdi.
Turbay, memurun bir hayal kırıklığını daha yaşadığını söyledi.
Partilerin kamuoyuna sundukları seçim beyannamelerinin birbirlerinden farklı olmadığını, verdikleri vaatlerin bir önceki seçimlerdekilerin neredeyse aynısı olduğunu kaydeden Turbay, “Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde alevlenen demokrasi kavgaları ve doğuda tırmanan terör ikilemine kilitlenmiş Türkiye şimdi yeni bir seçimin arefesinde partilerce kamuoyuna sunulan fakat birçok alanda eksikliği hissedilen seçim beyannamelerindeki ‘tekrar’ vaatlerle milletimiz ve kamu çalışanları bir hayal kırıklığını daha yaşıyor” dedi.
|
Recep GÖREN
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
|
Yılmaz: Merkez sağda birleşme kaçınılmaz |
Rize’den bağımsız milletvekili adayı olan eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, ‘’Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hiç kimse için siyasi bir hedef olamaz. Ancak siyasi partilerin uzlaşması ile cumhurbaşkanı seçilebilir’’ dedi.
Rize’de seçim çalışmalarını sürdüren Yılmaz, toptancılar hali ve sanayi sitesinde esnafı ziyaret etti. Ziyaret sırasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Yılmaz, merkez sağda birleşmenin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Merkez sağın seçimlere, sadece barajı aşmayı hedefleyen bir parti olarak değil iktidarı hedefleyen bir parti olarak da katılması gerektiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:’’Maalesef son iki seçimde Türk seçmeni merkez sağda böyle bir iktidar alternatifine sahip değildi. Ümit ediyorum ki bu seçim, merkez seçmenin bu çaresizliğinin son seçimi olacak. Önümüzdeki dönemde en önemli siyasi hedefimiz, Türk seçmenine yeniden iktidar alternatifi olacak bir merkez alternatifi sunmaktır. Ben eğer Rize’den seçilip Meclise gidersem önümüzdeki dönemde bu birleşme sürecine katkıda bulunmak için elimden gelen her türlü çabayı harcayacağım.’’
|
/ RİZE
27.06.2007
|
|
|
‘Okullarda inanç özgürlüğü güvence altına alınmalı |
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) 11. Başkanlar Kurulu 23-24 Haziran tarihinde yapılan toplantı sonrasında dünya ve Türkiye gündemiyle ilgili 24 maddelik bir Sonuç Bildirgesi yayınladı.
Bildirgede, “Kadınların okuma ve çalışma özgürlüğünü engelleyen kılık kıyafetle ilgili uygulamalar kaldırılmalıdır. Anayasanın 24. Maddesine uygun olarak okullarda inanç ve ibadet özgürlüğü güvence altına alınmalıdır” denildi.
Tek kutuplu dünya düzeni arayışının dünya barışını ve insan haklarını tehlikeye düşürmeye devam ettiği, bunun da bugün dünyada yaşanan sorunların temel kaynağını oluşturduğu, bu duruma bir önce “dur” denilmesi” gerektiği vurgulanan bildirgede “ABD ve müttefikleri; İslâm coğrafyasına, demokrasi götürmek vaadiyle enerji kaynaklarını ele geçirmek istemektedir. Bölgeye kan, gözyaşı ve kardeş kavgasından başka bir şey getirmeyen bu emperyalist güçler işgal ettiği bölgeleri derhal terk etmelidir” denildi.
|
Fatih KARAGÖZ
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
|
Öğretmenlere medya dersi |
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, ebeveynlere, öğrencilerin 2007-2008 öğretim yılından itibaren Türkiye genelindeki 35 bin okulda okutulacak ‘’Medya Okuryazarlığı’’ dersini seçmelerini sağlamaları için çağrıda bulundu.
RTÜK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın işbirliğiyle yaşama geçirilecek ‘’Medya Okuryazarlığı Projesi’’ kapsamında diğer öğretmenleri eğitecek 105 öğretmene yönelik seminer, Sürmeli Otelinde başladı.Törende konuşan RTÜK Başkanı Akman, eğitime katılan öğretmenlere, ‘’Öğrencilerimiz bana, ‘Aman Zahid Amca, aman RTÜK Amca, şu hocalarımızı biraz terletin’ dediler. Şimdi ders zamanı, ders Medya Okuryazarlığı’’ diye seslendi. Medya Okuryazarlığı dersinin gelecek öğretim yılından itibaren 81 ildeki 35 bin ilköğretim okulunun 6, 7 ve 8. sınıflarında seçmeli olarak okutulacağını ifade eden Akman, Türkiye’de ilk defa medyayla ilgili bir ders olan Medya Okuryazarlığı’nı çok önemsediklerini söyledi. Akman, ‘’Ancak, bizim arzumuz, bu işin seçmeli ders olması değil, mecburi derse dönüştürülmesidir’’ dedi.
|
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
|
Demirel: Tarımda, AB seviyesine hâlâ ulaşamadık |
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ‘’Avrupa Birliği’nin ortak tarım politikasına uyabilmemiz şu halimizle mümkün değildir’’ dedi.
Ankara Ticaret Borsası’nın (ATB) yayın organı Borsavizyon’un son sayısına konuk olan 9. Cumhurbaşkanı tarım ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin birçok sorunu bulunduğunu, bu sorunların başında da yoksulluk bulunduğunu belirten Demirel, Türkiye’nin nüfusunun yüzde 30’unun halen tarımda olduğunu söyledi. Demirel, 70 milyonluk Türkiye’de nüfusun 21 milyonunun da halen tarımda çalıştığına dikkat çekti. Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta AB’ye hazır olup olmadığına ilişkin bir soruya verdiği cevapta da Demirel, Türkiye’nin AB’ye gireceğini belirtirken ‘’Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikasına uyabilmemiz şu halimizle mümkün değildir’’ dedi.
|
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
|
AKPM heyeti seçimleri izleyecek |
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinden (AKPM) bir heyetin, 22 Temmuzda Türkiye’de düzenlenecek genel seçimleri izleyeceği bildirildi.
Yaklaşık 40 parlamenterden oluşması beklenen heyetin, seçimleri izledikten sonra bir rapor hazırlayarak genel kurula sunması bekleniyor. AKPM üyesi Türk parlamenterler, Türkiye’ye gelecek AKPM üyelerinin ‘’gözlemci’’ sıfatıyla değil, ‘’davetli’’ sıfatıyla seçimleri izleyeceklerini belirtiyor.
|
/ STRASBOURG
27.06.2007
|
|
|
Erdoğan’ın miting alanında kavga |
Başbakan’ın Niğde’deki TOKİ açılışı öncesinde, resmi yetkililerle jandarma arasında kavga çıktı.
Bir üsteğmen TOKİ Başkanını alan dışına çıkarmaya kalkışınca olanlar oldu. NTV’nin haberine göre TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ı tanımayarak, tören alanı dışına çıkartmak isteyen jandarma üsteğmene, Bayraktar’ın basın müşaviri yumruk attı. Üsteğmenin yere düşmesi ve kavganın büyümesi üzerine bir süre meydanda karışıklık yaşandı. Olay yerine gelen Niğde Garnizon Komutanı Albay Naci Aydın yaşanan tartışmayı öğrenince olaya karışan kişiler hakkında inceleme yapılması talimatını verdi.
|
/ NİĞDE
27.06.2007
|
|
|
Yeni vekillere el bilgisayarları verilecek |
TBMM’nin, ‘’Meclis Enformasyon ve Telekomünikasyon Sistemleri Projesi’’ (METSİS) kapsamında iletişim altyapısı yenilenecek. Proje ile Meclisin veri, ses ve görüntü sistemleri tek çatı altında toplanacak.
METSİS Projesi kapsamında 10 alt projeyle Meclisin iletişim teknolojisi yeniden yapılandırılacak.
Projeler, uygulamadaki çeşitliliği artırmanın yanı sıra kullanım ve yönetimde kolaylıklar sağlayacak.
METSİS Projesiyle veri, ses ve görüntü için tek bir dekoratif yapısal kablolama sisteminin yanı sıra enerji dağıtım alt yapısı da yenilenecek. E-devlet uygulamalarının yanı sıra m-devlet olarak adlandırılan mobil devlet uygulamalarına geçilecek.
Meclis içi iletişim alt yapısı, kablolu ve kablosuz sistem olarak iki şekilde yapılacak. Bu sistemler birbirine paralel çalışabilecek.
METSİS Projesinin hayata geçmesi için 10 ayrı alt proje oluşturuldu. Veri İletişimi Projesiyle; internet ve intranet yapısı için kullanıcı başına 100 Mb/s iletişim hızı sağlanacak. Bu sistem toplam 4000 kullanıcıya ulaşacak.
Bu iş için yüksek kapasiteli anahtarlama cihazları kullanılacak. Ayrıca Meclis içindeki her noktaya internet ve intranet bağlantısı kurularak, kablosuz olarak da bağlantı sağlanacak. Ses iletişimi konusunda, analog, sayısal, IP karışımı hibrid modelli ve 4000 abone kapasiteli yeni bir telefon santrali kurulacak. Kablolama alt yapısıyla kurulacak telefon santralinde, 2 bin aboneye üstün özellikli telefon setleri verilecek. METSİS Projesiyle, yeni milletvekillerine el bilgisayarları verilecek. 23. Dönem vekillerine verilecek bu bilgisayarlarla Meclisin her yerinden konuşmanın yanı sıra internet bağlantısı da yapılabilecek. Sürekli yenilenecek güncel bilgiler, Bilgi İşlem Müdürlüğünce servis edilecek. Ayrıca proje kapsamında her milletvekiline bir PC bilgisayar da sağlanacak.
|
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
|
Kadın hakları raporu kabul edildi |
CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan’ın raportörlüğünü yaptığı “reklamlarda kadının görüntüsü” konulu rapor ve buna bağlı tavsiye karar tasarısı, bugün Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) genel kurulunda tartışılarak kabul edildi.
Genel kuruldaki oylamada, 85 “evet”, 12 “hayır”, 4 “çekimser” oy çıktı.
Kabul edilen rapor ve buna bağlı tavsiye kararında, kadın imajının reklamlarda “utandırıcı ve insan haysiyetine aykırı biçimde” kullanılmasına sert eleştiri getirildi.
Raporda, kadına yönelik ayrımcılığı körükleyen ve teşvik eden reklamlara, Avrupa Konseyine üye ülkelerde kesinlikle yasak getirilmesi istendi. Avrupa Konseyine üye bazı ülkelerde kadının imajının reklamlarda olumsuz gösterilmesinin suç sayılmasına yönelik bazı yasalar bulunduğu hatırlatılan raporda, bunun yeterli olmadığı ve daha fazla güçlendirilerek yaygınlaştırılması gerektiği kaydedildi.
Oylamada kabul edilen bir önergeyle, kadın imajının olumsuz yönde kullanılmasına getirilecek yasağın, “ifade özgürlüğü ve sansür amaçlı kullanılmaması gerektiği” de vurgulandı.
|
/ STRASBOURG
27.06.2007
|
|
|
Türk’ten, Baykal’a bölücülük suçlaması |
DTP eski Genel Başkanı ve Mardin bağımsız milletvekili adayı Ahmet Türk, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal’ı bölücülük yapmakla suçladı.
Son günlerde Deniz Baykal’ın seçim mitinglerinde kendilerini hedef gösteren açıklamalarda bulunduğunu belirten Ahmet Türk, CHP Genel Başkanı Baykal’ın demokrasi adına şu ana kadar herhangi bir katkısı bulunmadığını söyledi.
Türk, Baykal’ın Tokat’ta yaptığı, “Bağımsızlar bölücülerin arka bahçesidir. AK Parti de bunlarla nikâh kıymak için hazır” şeklindeki konuşmasına tepki gösterdi.
|
/ MARDİN
27.06.2007
|
|
|
Meslek seçiminde baskı başarısızlık getiriyor |
İlk ve ortaöğretim sürecinde şekillenmeye başlayan ve üniversite öğrenimiyle daha somut bir noktaya taşınan meslek seçimi, gençlerin olduğu kadar toplumların da geleceğini belirliyor.
Uzmanlar, meslek seçimi sürecinde ailelerin kendi isteklerini değil, çocuklarının ilgi ve becerilerini göz önünde bulundurması gerektiğine işaret ederek, baskının başarısızlık getireceğine dikkati çekiyorlar.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Voltan Acar, meslek seçimi konusunda ilgi, yetenek ve güdülenmenin çok önemli olduğunu belirterek, öğrenci ve velilerin bu üçlü döngüyü göz önünde bulundurmaları gerektiğini söyledi. Acar, yaptığı açıklamada, meslek seçiminin öğrencilere bırakılması gerektiğini vurgulayarak, velilerin bu konudaki baskılarının olumsuz sonuçlar oluşturacağını, gerek duyulan mesleki yönlendirme ve danışma konusunda okullardaki psikolojik danışmanlardan yardım alınabileceğini anlattı.
Kişilerin ancak, isteyerek seçtikleri meslekte mutlu olabileceklerini ve hayat kalitesinin bu şekilde artacağını kaydeden Acar, velilerden toplumda her mesleğin yeri olduğunu unutmamalarını istedi.
|
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
|
Güneşten korunma yolları |
Trabzon Numune ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Başhekim Yardımcısı Dr. Özcan Memiş, son yıllarda deri kanserlerlerinde artış yaşandığına dikkat çekerek özellikle sıcakların arttığı şu günlerde güneş altında fazla durulmamasını tavsiye etti.
Dr. Memiş, güneşten korunma yolları ile ilgili şu tavsiyelerde bulundu:
“Güneş ışığından korunmanın en kısa yolu gündüz hiç dışarı çıkmadan bina içinde kalmaktır. Fakat bunun pratik bir geçerliliği yoktur. Hafifletilmiş şekli ise günün belli saatlerinde güneş ışığına çıkmamaktır. Zararlı güneş ışınlarının, saat 10.00 ile 14.00 saatleri arasında yeryüzüne indiği düşünülürse oldukça mantıklı, yararlı ve ucuz bir yöntem olarak görülmektedir. İlke olarak saat 10.00 ile 15.00 saatleri arasında güneşe çıkılmaması önerilir.
Her zaman uygun yeterli ve koruyucu giysiler giyinmeli, geniş kenarlı şapka kullanılmalı, giysiler sık örgülü ve kuru olmalıdır. Islak ve gevşek örgülü giysiler UV ışınlarının geçişine izin verirler. Bulutlu havalar koruyucu değildir. Çünkü bulutlar UV ışınlarının şiddetini en fazla yarı yarıya indirir. Kar, su, kum, beton ve beyaz boyanmış yüzeyler güneş ışınlarını değişik oranlarda yansıttığından güneşin zararlı etkilerini arttırırlar. Bu sebeple deniz, kayak, dağa tırmanma gibi aktivitelerde önceden hatta hava bulutlu olsa bile koruyucu tedbirler alınmalıdır.
|
/ TRABZON
27.06.2007
|
|
|
Sıcak havalar, taksi kullanımını arttırdı |
Türkiye genelinde son günlerde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığının, vatandaşların ulaşımda taksileri tercih etmesinde rol oynadığı bildirildi.
Bursa Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Hasan Topçu, yaptığı açıklamada, okulların tatile girmesinin ardından turizm alanında yaşanan hareketliliğin, kendi sektörlerinde de yoğun şekilde hissedildiğini söyledi. Genel olarak haziran, Temmuz ve Ağustos ayları ile Eylül ayının ilk haftalarında seyahatlerin arttığına dikkati çeken Topçu, bu hareketliliğin taksi ihtiyacını doğurduğunu vurguladı. Topçu, sektörün hareketlenmesinin ardından hava sıcaklıklarındaki yükselişin taksi kullanımını daha da arttırdığını ifade etti.
|
/ BURSA
27.06.2007
|
|
|
Klimalı trenler gözde |
2005 yılından bu yana tamamı klimalı hale getirilen ekspres ve mavi trenler, yaz seyahatlerinde özel otomobillere alternatif olarak gösteriliyor. TCDD Konya Gar Müdürü Hasan Doğan, yaptığı açıklamada, kaza riski en az ve konforlu ulaşım araçları olması nedeniyle dünyanın trenle seyahati tercih ettiğini belirtti.
Doğan, Türkiye’de ise trenle seyahatin karayolu taşımacılığına göre daha az tercih edildiğini, bunda TCDD’nin son yıllarda sağladığı konforun tam olarak bilinmemesinin de rolü olduğunu ifade etti.
Sıcakların mevsim normalleri üzerine çıkmasıyla karayoluyla yapılan yolculukların çoğu zaman ‘’işkenceye dönüştüğünü’’ ifade eden Doğan, klimalı hale getirilen ekspres ve mavi trenleri, yaz seyahatlerinde özel otomobillere alternatif olarak önerdiklerini belirtti.
2005 yılından bu yana tamamı klimalı hale getirilen bu trenlerde, yazın bunaltıcı sıcaklarını neredeyse hiç hissetmeden keyifli yolculuklar yapılabildiğini anlatan Doğan, ‘’Trenlerimizle seyahati tercih edenler, ne sıcaktan bunalıyor ne de trafik kazası korkusu yaşıyor. Trenlerde klimalarla sağlanan serinlik, yolcularımıza büyük bir konfor sunuyor. Ayrıca yemekli vagonlarımızda yemek servisi de yapılıyor. Yolcularımız lavabo ve tuvalet olanağı da sunuluyor. Bu nedenle yazın seyahate çıkacak tüm vatandaşlarımıza, klimalı vagonlarda keyifli yolculuklar öneriyoruz’’ dedi.
Doğan, TCDD’nin yolcu trenlerinin şu an büyük bölümünün klimalı olduğunu, daha alt sınıf trenlere de klima takılmasıyla yakın bir gelecekte tüm yolcu trenlerinin klimalı hale getirilmesinin planlandığını sözlerine ekledi.
|
/ KONYA
27.06.2007
|
|
|
60 yaşında Kur’ân öğreniyor |
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 2 ay sürecek Kur’ân kursları başladı. Kızıltepe Tepebaşı Camii’ndeki kursta ise 60 yaşındaki Sinan Kasap çocuklarla beraber Kur’ân öğreniyor.
Kızıltepe Müftüsü Kâzım Tekkoyun, “Kızıltepe ve Köylerinde yaklaşık 2 bin 500 öğrenciye Kur’ân-ı Kerim, İtikat, Tecvit, Siyer ve Temel dinî bilgiler dersleri vereceğiz.” dedi.
Kızıltepe Tepebaşı Camii’ndeki kursta ise 60 yaşındaki Sinan Kasap çocuklarla beraber Kur’ân öğreniyor. Sinan Kasap, Kur’ân öğrenmeyi çok önceden beri istediğini ancak işten dolayı bir türlü başlayamadığını söyledi.
Kasap, “60 yaşındayım ve Gümrük Müsteşarlığı’ndan emekli oldum. Allah kısmet ederse bu yaz Kur’ân-ı Kerim’i hatim ederek bundan sonraki hayatımda hep Kur’ânla yaşayacağım. Okumanın yaşı yoktur. Herkesi Kur’ân öğrenmeye dâvet ediyorum.” dedi.
Tepebaşı Camisi imamı İdris Bayram, “Çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden herkes Kur’ân öğrenmelidir. Kur’ân ahlâkıyla yetişen bir toplum insanlara, vatana ve millete faydalı olur.” şeklinde konuştu.
|
/ MARDİN
27.06.2007
|
|
|
Okuyucularımız piknikte buluştu |
Eskişehir, Kütahya, Afyon ve Uşak Yeni Asya okuyucuları; Kütahya Uşak sınırındaki Murat Dağındaki piknikte buluştu.
Katılımın oldukça yüksek olduğu piknikte okuyucularımız, aileleri ile birlikte hoşça vakit geçirmenin yanı sıra gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular ile yönetim kurulu üyemiz Ali Vapurlu’nun yapmış oldukları sohbetlerden de istifade ettiler.
Rakımı 1450 metre olan, çamların gölgesindeki mekânda kâinat kitabını nasıl okumamız gerektiğini anlatan Ali Vapurlu, imanî meselelerden oluşan programını Bediüzzaman Said Nursî ve talebelerinden konu ile ilgili örnekler vererek Münacat’tan seçme bölümler ve duâlarla tamamladı. Mesut Karabacak’ın hicaz makamında okuduğu ezan yankılandı Murat dağında. Kılınan öğle namazından sonra Mehmet Kutlular, okuyucularımızla sohbet etti.
Soru cevap şeklinde geçen programda Kutlular, demokrat misyonun temel hak ve özgürlükler adına çok hizmet ettiğini, Müslümanların en büyük kazanımlarının bu dönemlerde olduğunu vurguladı. Bu uğurda demokratların bir çok badire atlatarak ağır bedeller ödediğini ve geri adım atmadıklarını söyledi.
|
Yeni Asya
/ ESKİŞEHİR
27.06.2007
|
|
|
|