|
|
|
| |
Krizde örnek olduk |
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, Türkiye’nin bankacılık krizi alanında bütün dünyaya örnek olacak bir laboratuvar değerine haiz bulunduğunu bildirdi.
TMSF’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliği (IADI) Bölgelerarası Konferansı’nın açılışında konuşan Ertürk, IADI’nin birinci bölgelerarası konferansının; farklı sistemlere ilişkin deneyimlerin paylaşılması suretiyle -başta mevduat sigortacılığında yeni açılımlar yapmakta olan Türkiye olmak üzere- tüm IADI üye kuruluşlarına önemli katkılar sağlayacağına inandığını belirterek, ‘’Özellikle, yakın geçmişinde bankacılık krizi yaşamış olan Türkiye’nin, kriz yönetimi ve banka çözümleme konusundaki deneyimlerinin katılımcılara farklı yaklaşımlar kazandıracağını düşünüyorum’’ dedi.
Ertürk, konuşmasında Türkiye’deki mevduat sigortacılığının tarihçesinden bahsederek, Türkiye’de mevduatın koruma altına alınmasına 1933 yılında başlandığını ve çeşitli aşamalardan sonra 1983 yılında Merkez Bankası bünyesinde TMSF kurulduğunu, TMSF’nin kuruluşu ile birlikte mevduat güvencesinde sigorta anlayışı benimsendiğini ve 2000-2003 yılları arasında BDDK tarafından idare ve temsil edilen TMSF’nin, 2004 yıl başından itibaren ise özerk bir yapıya kavuştuğunu anlattı.
TMSF’nin, ilk kurulduğunda amacının bankalardaki tasarruf mevduatını sigorta etmek olduğunu dile getiren Ertürk, 1994 ekonomik krizi sonrasında faaliyet izni kaldırılan bankaların çözümlemesi görevini de üstlendiğini ve bu kapsamda, 1994 krizi sonrasında 3 adet, 2000’li yılların başında yaşanan ekonomik kriz sonrasında ise 23 adet olmak üzere toplam 26 bankayı çözümlediğini belirtti.
GEÇMİŞTE YAŞANAN ZAAFLAR
Ertürk, ‘’Türkiye, bankacılık krizi alanında bütün dünyaya örnek olacak bir laboratuvar değerini haiz bulunmaktadır. Geçmişte bankacılık alanında yapılabilecek bütün hataları yaptığı için Türkiye, artık daha güçlü, iyi işleyen, risklere karşı dayanıklı bir yapı kurabilme potansiyelini elde etmiştir’’ dedi.
Ertürk, geçmişte yaşanan zaafları da ‘’Bankacılık otoritesinin siyasi etkilere açık, hatta siyasilerin kontrolünde, zayıf, inisiyatif kullanamayan sorumluluklarından kaçınan bürokratik organlar tarafından
yürütülmesi, gözetim, denetim, düzenleme fonksiyonlarının sağlıklı biçimde işlememesi, mevduat sigortasında yüzde yüz devlet güvencesinin gözetim ve denetim eksikliğiyle birleşmesinin yüksek ahlaki rizikoya etkisinin göz ardı edilmesi, bankacılık sisteminin politikacılar tarafından kullanılması’’ şeklinde sıraladı.
|
|
/ İSTANBUL
27.06.2007
|
|
| |
Dünya Bankası Başkanı Zoellick oldu |
Eski ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Robert Zoellick, Dünya Bankası Başkanlığı görevine atandı. Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamada, ABD’nin eski dış ticaret temsilcisi de olan dışişleri bakanlığının 2 numaralı ismi Zoellick’in atanmasının, Dünya Bankası Yönetim Kurulu’nca onaylandığı bildirildi.
Zoellick, göreve atanmasının ardından yaptığı konuşmada, kendisine verilen bu görevden gurur duyduğunu ve çalışmaya hazır olduğunu söyledi. 1 Temmuz Pazar günü göreve başlayacak ve bankanın 11. başkanı olacak Zoellick, 5 yıl süreyle bu görevde bulunacak.
Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz, geçen ay, haziran ayı sonunda istifa edeceğini açıklamıştı. ABD’nin eski savunma bakanlığı müsteşarı olan ‘’Irak planlayıcılarından’’ Wolfowitz, Dünya Bankası Başkanlığı sırasında, banka mensubu sevgilisi Şaha Rıza’ya kural dışı ödeme yaptırılmasından suçlu bulunmuştu.
2 yıl süren Dünya Bankası Başkanlığı görevinden böyle bir skandalla ayrılmak zorunda kalan Wolfowitz’in 30 Haziran’dan geçerli olmak üzere istifasını açıklamasının ardından ABD Başkanı George W. Bush, Robert Zoellick’i aday göstermişti.
|
|
/ WASHINGTON
27.06.2007
|
|
| |
2007’de çalışan daha çok kazandı |
Türkiye’de imalat sanayinde üretimde çalışılan saat başına ücret, 2007 yılının 1. döneminde (Ocak-Şubat-Mart), bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8,3 arttı.
Aynı dönemde, üretimde çalışan kişi başına kazanç yüzde 9,2, diğer işlerde çalışan kişi başına kazanç ise yüzde 11,7 artış gösterdi.
TÜİK, 1997=100 temel yıllı ‘’imalat sanayinde saat başına ücret ve kişi başına kazanç endeksinin’’, 2007 yılı 1. dönem sonuçlarını açıkladı.
Buna göre devlet sektöründe, üretimde çalışılan saat başına ücret yüzde 10,8, üretimde çalışan kişi başına kazanç yüzde 10,7 ve diğer işlerde çalışan kişi başına kazanç yüzde 10,3 arttı. Özel sektörde, üretimde çalışılan saat başına ücret yüzde 8,6, üretimde çalışan kişi başına kazanç yüzde 9,7 ve diğer işlerde çalışan kişi başına kazanç yüzde 11,6 yükseldi.
|
|
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
| |
Elektrik sorunumuz yok |
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Sami Demirbilek, Türkiye’nin tükettiği elektriği ürettiğini ve sistemin dengede olduğunu belirterek, ‘’Aşırı sıcaklar sebebiyle klimalara yüklenilecek olması elektrik arzında herhangi bir sıkıntıya sebep olmayacak’’ dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Sami Demirbilek, aşırı sıcak havalar sebebiyle klimalara aşırı yüklenilmesinin elektrik arzında bir sorun yaratmadığını vurguladı.
Hafta içinde günlük elektrik tüketiminin de 27 bin megavat (MW) civarında, hafta sonunda ise 20-22 bin MW civarında gerçekleştiğini anlatan Demirbilek, ‘’Türkiye’nin tükettiği elektriği üretiyoruz, herhangi bir arıza olmazsa elektrik sıkıntımız olmayacak. Orman yangınları daha büyük sıkıntı şu anda’’ dedi.
Aşırı sıcaklar sebebiyle klimaların devreye girmesinin elektrik arzında bir sıkıntı yaratmayacağını vurgulayan Demirbilek, ‘’Bu hafta klimalar 15 saat çalışıyorsa, önümüzdeki hafta 18 saat çalışacak. Dolayısıyla bu hafta üretimde 15 saat 27 bin MW güçle gidiyorsak, önümüzdeki hafta 18 saat 27 bin MW güçle gideceğiz. Yani santrallerin devre dışı kalmasının süresi kısalmış olacak’’ diye konuştu.
|
|
/ ANKARA
27.06.2007
|
|
| |
Ciner’e kötü haber |
İş adamı Turgay Ciner ile Park Holding A.Ş’nin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Medya Grubu şirketlerinin (Sabah-ATV) temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimini devralmasına ilişkin işleminin iptali ile yürütmenin durdurulması istemi reddedildi.
İstanbul 6. İdare Mahkemesince söz konusu talebe ilişkin açıklanan kararda, TMSF’nin dava konusu işlemin gerekçesi olarak batık banka Etibank’ın hakim ortağı Dinç Bilgin ile Turgay Ciner arasında gizli ortaklık bulunduğu, esasen Ciner’e ait Merkez Grubu şirketleri ile Bilgin şirketleri arasında ticari faaliyet yürütülmesi sırasında yapılan uygulamaların da bu yönden dikkat çekici olduğunu gösterdiği kaydedildi. Turgay Ciner, TMSF’nin kararı sonrası yürütmenin durdurulması istemiyle dâvâ açmıştı.
|
|
/ İSTANBUL
27.06.2007
|
|
| |
Habur’da geçişler yarı yarıya azaldı |
Şırnak’ın Silopi ilçesi yakınlarında bulunan Türkiye-Irak sınırındaki geçişi sağlayan Habur Sınır kapısından araç giriş çıkışlarında geçen yıla göre yüzde 50-60 oranında düşüş olduğu bildirildi.
Habur Mülki İdare Amiri Savaş Ünlü yaptığı açıklamada, 8 ay önce Habur Sınır Kapısıdaki modernizasyon çalışmasının tamamlanarak kapının hizmete açıldığını belirterek, kapının hizmete açılmasının ardından ithalat, ihracat, araç giriş çıkışı ve araç takip işlemlerinin otomasyonla yürütüldüğünü bildirdi.
Kapıdan giren ve çıkan yakıt tankeri sayısının düşmesiyle günlük araç giriş çıkış sayısının önemli oranda düştüğünü belirten Ünlü, bir yıl öncesine 1800 ile 2 bin arasında olan Irak’a günlük araç giriş çıkış sayısının 900’e kadar düştüğünü söyledi.
|
|
/ HABUR
27.06.2007
|
|
| |
Mavi Tünel’de mutlu sona doğru |
Göksu Havzası’ndan Konya Ovası’na su getirecek Mavi Tünel Projesi’nin, gündeme geldiği 1985 yılından bu yana 15 hükümet ve 9 başbakan görev yaptı.
Alınan bilgiye göre, Türkiye’nin en geniş ve verimli topraklarına sahip Konya Ovası’nın sulanması için havza dışından su getirilmesi düşüncesi aslında Osmanlı dönemine kadar dayanıyor. Ovaya su getirilmesi yolundaki ilk çalışmalar 1819 yılında Çelik Mehmet Paşa tarafından başlatıldı ve 1872 yılında Hafız Paşa, Beyşehir Çayı’nı, akış rejimini değiştirerek Mavi Boğaz yoluyla Konya Ovası’na getirmeyi planladı. Bu çalışmalardan olumlu sonuç alınamadı ve Konya Ovası’nın sulanması konusundaki çalışmalara uzun yıllar sonra 1980’li yıllarda tekrar başlandı. Mavi tünel projesi, o yıldan sonra 59. Hükümet Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte 15 Hükümet ve 9 Başbakan (Turgut Özal, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan) gördü.
Projenin kapsamında ihaleyi alan firmanın 5 yıl içinde çalışmaları tamamlayacağı ve Göksu Havzası’ndan Konya’ya su aktarımının başlayacağı belirtilerek, 2012 yılında ovaya akması beklenen suyun ilk etapta sulamada kullanılmayacağı bildirildi.
|
|
/ KONYA
27.06.2007
|
|
| |
Bankacılık sektörü yabancılara emanet |
Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, OYAK Bank’ın satışıyla Türkiye bankacılık sektöründeki yabancı payının, borsadaki hisselerle birlikte ele alındığında yüzde 42 gibi son derece yüksek ve tehlikeli bir orana çıkmış durumda olduğunu ileri sürdü.
Gürdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, 2001 krizi ertesinde eylül ayında HSBC Bank’ın Demir Bank’ı satın almasıyla başlayan yabancı sermayenin milli bankaları satın alma sürecinin, son olarak OYAK Bank’ın Hollandalı finans devi ING Bank’a satılmasıyla yeni bir aşamaya geldiğini savundu. Bu son satışla Türkiye bankacılık sektöründeki yabancı payının, borsadaki hisselerle birlikte ele alındığında yüzde 42 gibi son derece yüksek ve tehlikeli bir orana çıkmış durumda olduğunu öne süren Gürdoğan, gelişmiş ülkelerin hemen hemen tamamında bankacılık sektöründe yabancı sermaye payının sınırlandırıldığını savundu.
|
|
/ TRABZON
27.06.2007
|
|
| |
Sıcak hava para kazandırıyor |
Sıcakların artması su, meşrubat, dondurma ve klima satışlarına yaradı. Sıcak ve nemden bunalan vatandaşlar, klima ile serinlemeye çalışırken, sıvı kaybını da su, meşrubat gibi içeceklerle gideriyorlar.
Çenesuyu İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Hatip Erkınay, sıcakların artmasının su tüketimini artırdığını, özellikle son bir aydır talebin yükseldiğini belirtti. Erkınay, Mayıs ayına göre, bardak su üretiminde yüzde 15, damacana su üretiminde yüzde ise yüzde 20 artış olduğunu ifade etti.
Vaillant İzmit Bölge Müdürü Hüseyin Mulhan ise hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin satışlarını beklentilerinin üzerine çıkardığını ifade ederek, “Marmara ve Ege bölgesinde klima satışlarımız normalin çok çok üzerinde. Satışlarımızda yüzde 80 oranında artış var’’ dedi.
Mado Dondurma Kocaeli Şubesi Müdürü Ali Aydın Aral ise Mayıs ayının sonu ve haziran döneminde satışlarının çok arttığını ifade ederek, ‘’Günde ortalama 75-100 kilogram dondurma satıyoruz. Meşrubat satışlarında da gözle görünen bir artış söz konusu’’ diye konuştu.
|
|
/ KOCAELİ
27.06.2007
|
|
|
|
