Haberler

Erdoğan: Tecrübe edindik

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasetinde tutarlılığı ve sürekliliği önemseyen AKPi’nin, seçim beyannamesiyle 5 yıllık tecrübe, birikim ve kazanımları geliştirerek yeni bir aşamaya geçirmeyi amaçladığını bildirdi.

Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen toplantıda partisinin seçim beyannamesini açıkladı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, seçim beyannamesinin 5 yılda atılan temeller üzerinde yükseldiğini, ilk etapta ilk istasyon olarak 2013’ü, ikinci istasyon olarak da 2023’ü hedeflediğini kaydetti.

2013’de yine bir seçim olacağını ama 2023’ün Cumhuriyetin 100. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, ‘’Bu beyanname, oraya doğru yöneliyor. Biz ‘seçim beyannamesi’ demedik. ‘Nice ak yıllara’ dedik. Altına da ‘güven ve istikrar içinde durmak yok, yola devam’ dedik’’ diye konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siyasetinin merkezine insanı yerleştiren ve Şeyh Edebali’nin ifadesiyle, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla yola çıktık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘millete efendilik yoktur, hizmet etmek vardır’ sözü, bizim insan ve hizmet odaklı siyasetimizin özünü oluşturmaktadır. Siyasetinde tutarlılığı ve sürekliliği önemseyen AK Parti, seçim beyannamesiyle 5 yıllık tecrübe, birikim ve kazanımları geliştirerek yeni bir aşamaya geçirmeyi amaçlamaktadır. Beyannamemiz, parti programımızın aslında yeni bir açılımı... Daha önceki seçim beyannamemizin güncellenmiş ve geliştirilmiş hali. Acil eylem planımızda söz verip hükümet programımızda gerçekleştirdiğimiz uygulamaların bir devamı olarak da göreceğiz.’’

/ ANKARA

25.06.2007

Mağdurlar cephesinde yer alıyorlar

Yeni Asya’nın sorularını cevaplandıran Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnsel şöyle dedi: “Otoriter yapı dışında kalanların hepsi demokrat değiller. Askerin siyaset dışında kalmasını isteyip, otoriter cephenin karşısında olanlar da var. Mağduriyetlerinden dolayı demokrat gözükenler de var. Bunlar demokrasi değil, mağdurlar cephesini oluşturuyorlar.”

Resmî ideoloji otorite dayatıyor

Otoriter kesime tepki duyanların tutarlı olmadıklarına dikkat çeken İnsel, resmî ideolojinin baskıcı yapıyı güçlendirdiğini söyledi. İnsel “Bir ülkede resmî ideoloji olmaması gerekir. Bir ideolojinin resmî olması, diğer ideolojileri dışlaması anlamına gelir. Devletin sadece kendi doğrularını kabul etmesi anlamına gelen resmî ideolojinin ortaya çıkaracağı yapı otoriter ve totaliter yapıdır” diye konuştu.

RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

Hasan Hüseyin KEMAL

25.06.2007

Bütünleşme gerçekleşecek

DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Anavatan Partisi ile bütünleşme sürecinin devam edeceğini belirterek, ‘’Eylül başındaki kongrede bu işi tamamlayacağız. Onları yolda bırakmamız diye bir şey yok. Zaten biz onlar yok artık biz var’’ dedi.

Mehmet Ağar, NTV’de yayınlanan ‘’NTV Soruyor, Liderler Yanıtlıyor’’ programında gazetecilerin sorularını cevapladı. Sıcak havaya karşın seçim meydanlarında kalabalık toplamaktan yana ‘’bir şikâyetlerinin bulunmadığını’’ ifade eden Ağar, ‘’Biz taşıma falan yapmıyoruz. Her il kendi imkânlarıyla yapıyor. Aydın’da da o kalabalığı toplayacak bir parti varsa gelsin’’ diye konuştu. ANATAVAN ile birleşme sürecinde samimiyetlerinin açıkça ortada olduğunu kaydeden Ağar, ‘’O kardeşlerimiz sokakta falan değil. Biz başladığımız yerden devam edip gideceğiz’’ dedi. İki partinin teşkilâtlarında birlikte seçim çalışmaları yapıldığını anlatan Ağar, yürüdükleri yoldan geri durmalarının söz konusu olmadığını söyledi.

“ONLAR YOK, BİZ VAR”

İki parti arasındaki bütünleşme sürecinin devam edeceğini vurgulayan Ağar, ‘’Eylül başındaki kongrede bu işi tamamlayacağız. Onları yolda bırakmamız diye bir şey yok. Zaten biz onlar yok artık biz var’’ dedi.

DP’nin baraj probleminin olup olmadığının sorulması üzerine de Ağar, şu karşılığı verdi: ‘’Bizim bir baraj problemimiz var işin doğrusu. Ama, bu Türkiye’de yapılmayan barajları yeniden tamamlama problemimiz var. Aydın’da Çine, Antalya’daki Dim Barajı var. Bunlar bu hükümet sayesinde hiç yapılamayan barajlar. Bunlarla ilgili meselemiz var. Başka bir meselemiz olmaz bizim. Emin olun olmaz. Türkiye’de baraj problemi olmayacak yegâne partiyiz.’’ İktidarın belirleyicisinin DP olacağı görüşünü dile getiren Ağar, DYP olarak seçim öncesi yüzde 15’ler bandı üzerinde yürüdüklerini, şimdi yükselerek devam edeceklerini söyledi. ‘’Benim kimseye kırgınlığım yoktur. Benim sinirlerim alınmış önceden. Kimseye kızmam’’ diyen Ağar, siyasette her şeyi kendi çabasıyla kazandığını ifade etti. Ağar, ‘’Bize hiçbir şey ikram edilmedi, bizim anamız ağladı’’ şeklinde konuştu.

“AĞLAMAYLA, SIZLAMAYLA

TERÖRLE MÜCADELE EDİLMEZ”

Terörle mücadele konusundaki görüşlerini de dile getiren Ağar, Türkiye’nin terör yarasını sür’atle sarması gerektiğini, bunu başardığında yüksek bir büyüme, kalkınma hızına ulaşacağını söyledi. Bu meseleyi oy meselesi yapmak istemediğini, kan meselesi üzerinden oy almayı da düşünmediğini vurgulayan Ağar, ‘’Öyle bağırmayla, çağırmayla, ağlamayla, sızlamayla terörle mücadele edilmez. Bugünkü terörün geldiği yer cinnet noktasıdır’’ dedi.

/ ANKARA

25.06.2007

Ağar: DP, dâvânın, esnafın ve toprağın partisi

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, DP’nin, dâvânın, esnafın ve toprağın partisi olduğunu söyledi.

Mehmet Ağar ve eşi Emel Ağar, DP’nin önceki gün Tekirdağ Cengiz Topel Alanı’nda düzenlenen mitinge, davul zurna eşliğinde girdi. Ağar, kendisinin bulunduğu noktaya ulusun, gözü yaşlı anaların, baba hasretini çocuk yaşta çekmeye başlamış müzminlerin, buğday ve ayçiçeği tarlalarındaki nasırlı ellerin getirdiğini söyledi. 4.5 yıl iktidarda olan AKP’nin ‘’ekran partisi’’ olduğunu savunan Ağar, DP’nin, dâvânın, esnafın ve toprağın partisi olduğunu dile getirdi. Trakyalıların, vatanına ve toprağına bağlı, muhafazakâr ve değerlerine saygılı kişiler olduğunu belirten Ağar, “Hayallerimiz var, büyük düşüncelerimiz var. Yıllardır biriktirdiğimiz tecrübeleri milletin hizmetine sunacağız. Trakya’da bir yandan Allah’ın bize bahşettiği bereketli topraklar üzerinde buğdayın ve ayçiçeğinin hakkını yeniden vereceğiz’’ diye konuştu. Bundan sonra daha kötü günlerin geleceği bir dönemde sandığın geldiğini ifade eden Ağar, ‘’Allah’a çok şükür seçim geldi, sandık geldi. AK Parti bitmek üzere. Canı pahasına rekabet etmek zorunda olan sanayici, evlâdı gibi sevdiği işçileri sokağa çıkarmak zorunda kaldı. Bunların hepsini aşacağız’’ dedi. Miting alanındaki, ‘’Vatanı satmayın, Kur’ân kursu yıkmayın’’ pankartını okuyan Ağar, ‘’Bunlar makam mevki ve biryerlere yaranmak için her şeyi yapabileceklerini gösterdiler. Öğretim yılının içinde yaz gelmeden bir kurs binasını yıktılar. Şükürler olsun, o gün geldi, zaman geldi. Seçim de, sandık da geldi. Çiftçi ne yapacağını biliyor. Anasını da, babasını da kızını da, çocuğunu da alıp sandığa gidecek’’ diye konuştu.

Mustafa GÖKMEN / TEKİRDAĞ

25.06.2007

Kapılarda oy verme başlıyor

Milletvekili genel seçimi için gümrük kapılarında oy verme işlemi, bugün başlayacak. Yurt dışındaki Türk vatandaşları, Atatürk, Sabiha Gökçen, Esenboğa, Adnan Menderes, Antalya, Şakirpaşa ve Erkilet Havalimanları ile Kapıkule, İpsala, Cilvegözü, Sarp, Habur karayolları, İzmir Çeşme Deniz limanı ve Taşucu Deniz Limanı Gümrük kapılarında oy kullanılabilecek.

Gümrük kapılarında, Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna sahip ve yalnızca bu pasaport ile oy kullanacak yurt dışındaki vatandaşların oy verme işlemleri, 22 Temmuz 2007 Pazar günü seçimin bitiş saatine kadar devam edecek.

Gümrük Kapılarında tatil günleri dahil 24 saat süre ile oy kullanılabilecek.

Gümrük kapılarında, Türkiye’de seçmen kütüğüne yazılı olmayan, yurt dışında 6 aydan fazla ikamet eden, oy verme günü olan 22 Temmuz 2007 tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan, oy vereceği günde yurda giriş veya çıkış yapan, çifte vatandaş olup da Türkiye Cumhuriyeti Pasaportunu ibraz eden Türk Vatandaşları oy kullanabilecekler.

Bu seçmenler, sadece siyasi partilere oy verebilecek, bağımsız adaylar için oy kullanamayacak. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), gümrük kapılarında kullanılacak oy pusulalarının 60 x 10.5 santimetre boyutlarında beyaz kâğıtlara bastırdı. Pusulaların en üst kısmına 14 punto siyah harflerle; ‘’XXIII. Dönem Milletvekili Genel Seçimi Siyasî Partiler Oy Pusulası’’ ibaresi yer aldı. Gümrük kapılarında kullanılacak birleşik oy pusulaları 1 milyon 500 bin adet bastırılıp 200 adetlik 7 bin 500 paket yapılarak, ilgili il-ilçe seçim kurullarına gönderiliyor.

Gümrük kapılarında kullanılan oylar, Türkiye barajının belirlenmesinde etkili olduğu gibi, her seçim çevresine de kullanılan geçerli oy sayılarına göre yansıyor.

/ ANKARA

25.06.2007

Seçim maratonu adayları zorluyor

Milletvekili adayları ve parti genel başkanlarını yoğun çalışma temposu, uzun süre ayakta kalma, oturma veya seyahat etme uyku düzeninin bozulması, aşırı sıcakta ve güneş altında uzun süre kalma, çok sayıda kişiyle öpüşme gibi nedenlerden dolayı çeşitli sağlık sorunlarının beklediği bildirildi.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Müge Filiz, yaptığı açıklamada, milletvekili adayları ve parti liderlerinin 22 Temmuzda yapılacak milletvekili genel seçimleri nedeniyle yoğun propaganda çalışmaları sırasında bazı sağlık sorunları yaşayabileceklerini belirtti.

Adayların yalnızca propaganda süresince değil, tüm siyasî hayatları boyunca sağlıklarına dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Filiz, ‘’Adaylar, yaş ve risk faktörlerine göre düzenli olarak genel sağlık taraması yaptırmalı ve koruyucu önlemler almalı. Kalp, tansiyon ve şeker hastalığı bulunanlar, aşırı kilolu olanlar diyetisyen takibi ile düzenli ve dengeli beslenme programlarına uymalı’’ dedi.

Adayların seçim dolayısıyla yoğun çalışma temposuna girdiğini dile getiren Filiz, uzun süre ayakta kalma veya seyahat etmeleri gerekebileceğini, bu çalışma temposuyla uyku düzenlerinin de bozulabileceğini, aşırı sıcakta, güneş altında uzun süre kalmanın ve çok sayıda kişiyle öpüşmenin sağlık açısından risk oluşturabileceğini vurguladı.

Uzun süre ayakta kalmak kadar uzun süre masa başında uygun olmayan pozisyonda oturmanın da sağlık açısından risk taşıdığını belirten Yrd. Doç. Dr. Filiz, ayrıca uyku düzeninin bozulması ve yeterince dinlenememenin vücut direncini azaltıp, hastalıklar için zemin hazırladığını söyledi.

/ KOCAELİ

25.06.2007

Özfatura: AKP, fakiri unuttu

Demokrat Parti (DP) İzmir 2. Bölge milletvekili adayı Dr. Burhan Özfatura, “Türkiye’nin şu an çiftçisi, esnafı, emekçisi; yani tüm alanları sorunlu. Türkiye’nin zengini daha zengin fakiri daha fakir oldu. 2 milyon kişi açlık, 20 milyon kişi fakirlik sınırının altında” dedi.

DP’nin İzmir 2. Bölge milletvekili adayları Dr. Burhan Özfatura, Muhsin Erdem ve Nurdan Akın, Bakırçay Havzası’nda, Zeytindağlı seçmenlerle bir araya gelip sorunları dinledi. DP milletvekili adayları 22 Temmuz’da 4.5 yıllık hükümetleri süresinde enkaz haline getirdiği çiftçi, köylü, emekçi, emekli, esnafın AKP iktidarına gereken dersi vereceğini söyledi. Seçmenin karşısına projelerle çıktıklarını söyleyen Dr. Burhan Özfatura, “Türkiye’nin şu an çiftçisi, esnafı, emekçisi; yani tüm alanları sorunlu. Türkiye’nin zengini daha zengin fakiri daha fakir oldu. 2 milyon kişi açlık, 20 milyon kişi fakirlik sınırının altında. İnsanların çöpleri karıştırarak artık toplaması beni fazlasıyla rahatsız ediyor. Benim isteğim herkesin çatısı altında iyi bir geçim imkânına kavuşmasıdır.’’ dedi.

DP’nin zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan ekonomik politikaları reddettiğini söyleyen Özfatura, şöyle devam etti:

‘’AKP iktidarı 4.5 yılda bu anlayışta ekonomi politikası izledi. DP, ekonomik problemleri belirli bir periyod içinde halledecek. IMF ve Dünya Bankası’nın emir komutasında değil, bağımsız politikalarla ülke sorunlarıyla ilgilenilirse çözülemeyecek problem yok. Şu an Türkiye bağımsız bir ülke değildir. Amerika ve Avrupa’nın uşağı durumundadır.’’

/ İZMİR

25.06.2007

Seçmen Bilgi Formları çöpten çıktı

Zeytinburnu’nda bir çöp yığınında 83 adet “Seçmen Bilgi Formu” bulundu. Yoldan geçerken tesadüfen çöpteki formları gördüğünü belirten Zafer Karagöz isimli vatandaş, yetkililere haber verdiğini söyledi.

Edinilen bilgiye göre “Seçmen Bilgi Formları”, Merkezefendi Mahallesi Yeni Çiftlik Caddesi üzerindeki bir çöp yığınında bulundu. Çöpte formları bulduğunu öne süren Zafer Karagöz isimli vatandaş, formları alarak hemen yakınındaki kahvehanede seçim çalışması yapan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul milletvekili adayı Ahmet Mahiroğlu ve diğer partililere teslim etti. Kahvehanede ve olay yerinde bir açıklama yapan partililer, konuyla ilgili derhal inceleme başlatılmasını ve sorumlularının bulunmasını istedi.

/ İSTANBUL

25.06.2007

Karakola tankerle saldırı

Tunceli'nin Ovacık ilçesi kara yolu üzerinde bulunan Karşılar Jandarma Karakoluna, teröristler tarafından saldırı düzenlendi. Olayda, saldırıda kullanılan akaryakıt tankerinin sürücüsü ve 1 terörist öldü.

Alınan bilgiye göre, Tunceli'den Ovacık ilçesine akaryakıt taşıyan bir tanker, Tunceli-Ovacık kara yolu üzerinde bulunan Karşılar Jandarma Karakolu'nu geçtikten sonra teröristler tarafından durduruldu. Şoför ve yardımcısını araçtan indiren teröristler, aracın bazı kısımlarına bomba yerleştirdikten sonra, yedek şoföre Ovacık ilçesine doğru gitmesini istediler. Aracın sürücüsü ve bir terörist ise tankerle birlikte yeniden Karşılar Jandarma Karakolu'na doğru hareket etti. Karakola yaklaşan tanker infilak etti. Tankerin içinde bulunan sürücü ve bir terörist öldü. Tankerin infilakının hemen ardından uzun namlulu silâhlarla karakola ateş açıldı. Güvenlik güçlerinin ateşe karşılık vermeleri üzerine teröristler kaçtı. Bölgede hava destekli operasyon başlatıldığı öğrenildi.

/ TUNCELİ

25.06.2007

AKP seçim aracına molotof kokteyli

Esenler’de, AKP seçim minibüsüne molotof kokteyli atıldı.

Seçim hazırlıkları çerçevesinde Kâzım Karabekir mahallesinde dolaşan 34 AK 4210 plakalı minibüse, Karabayır mahallesindeki AKP binasına dönüşü sırasında, yüzleri maskeli bir grup tarafından molotofkokteyli atıldı. Saldırı sonucu araçta maddi hasar meydana geldi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

/ İSTANBUL

25.06.2007

El bombalarına bir tutuklama

Ümraniye’deki bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında adliyeye sevkedilen 2 kişiden 1’i tutuklandı.

Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevkedilen K.O. ile emekli asker Z.Ö., savcılık sorgularının ardından tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi. Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargıç karşısına çıkan bu kişilerden K.O. tutuklandı, Z.Ö. ise serbest bırakıldı.

/ İSTANBUL

25.06.2007

İstanbul camilerinde yağmur duâsı

İstanbul’da yaşanması muhtemel su sıkıntısı sebebiyle çok sayıda mü'min önceki gün sabah namazından sonra ellerini semaya kaldırarak yağmur duâsı etti. Susuz kalmamak için el açan mü'minler, Allah’tan rahmetini esirgememesini istedi.

Önceki gün sabah namazını Beyazıd ve Şişli Camiinde eda eden vatandaşlar, daha sonra iki rekât nafile namaz kıldı. Bunun ardından cemaat cami avlusunda toplanan cemaat, yönünü kıbleye dönerek ellerini semaya kaldırdı.

Cami İmamı Suat Göztok’un yaptığı yağmur duâsına eşlik eden ve amin diyen cemaat, “Allah”tan rahmetini esirgememesini diledi. İstanbul ve Türkiye genelinde yaşanabilecek susuzluk sıkıntısına karşı gözyaşları içinde acizliğini dile getirdi.

İmam Göztok, yağmur duasından başka ayrıca başta terör olayları olmak üzere ülkede yaşanan bütün sıkıntılar için de duâ etti.

/ İSTANBUL

25.06.2007

Sıcaklarda açık renkli ve bol giysiler giyilmeli

Son 30 yılın en sıcak yazının yaşandığı şu günlerde uzmanlar sıcaklara karşı vatandaşları uyarıyor.

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ömer Tarım, sıcak havalarda mecbur kalınmadığı sürece sokağa çıkılmaması gerektiğini söyledi. Hava sıcaklığının çok yüksek olduğu durumlarda mümkün olduğu kadar içeride ve klimalı ortamlarda kalınması gerektiğinin altını çizen Tarım, sıcak havalarda dışarı çıkmak zorunda kalanları şu tedbirleri almaları konusunda uyardı: “Hafif, açık renkli ve bol giysiler giyiniz. Şapka veya şemsiye ile güneşten korununuz. Herhangi bir harekete başlamadan önce yeterli miktarda su içiniz. Gün boyunca yeteri kadar su içmelisiniz. Çay, kahve, kola gibi içecekleri azaltınız. Egzersizlerinizi sabah saat 10’dan önce ve akşam 18’den sonra, serin saatlere planlayınız. Egzersiz sırasında, susuzluk hissi olmasa bile, 15-20 dakikada bir durarak su veya ayran gibi içecekler alınız. İdrarınızın miktarı azsa veya koyu renkteyse yeteri kadar sıvı almadığınızı gösterir. Eğer kronik bir sağlık sorununuz varsa doktorunuza sıcakla nasıl başetmeniz gerektiğini ve ilâçlarınızda ya da aldığınız sıvıda herhangi bir değişiklik gerekip gerekmediğini sorunuz.”

/ BURSA

25.06.2007

‘Tek çatı’nın dezavantajları da var

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), kamu sağlık güvencesine sahip herkesin tüm özel sağlık ve üniversite hastanelerinden yararlanmasına imkân tanıyan düzenlemenin seçimler öncesi aceleyle yürürlüğe sokulmasının manidar olduğunu belirterek, “En büyük endişemiz, uygulama sonuçları bilinmeyen, getireceği ek malî külfeti hesaplanmayan bu sistemin finansman yükünün prim artışı olarak işçi ve işverenimizin sırtına yüklenmesidir” dedi.

İlk bakışta, SSK’lılar için ‘daha iyi bir sağlık hizmeti’ gibi görünen ve kimi çevrelerce “devrim” olarak nitelendirilen düzenlemenin, önümüzdeki dönemde gerek uygulama gerekse sağlık hizmetlerinin finansmanı konusunda ciddî sonuçlar doğurabileceği iddia edilen TİSK’in açıklamasında, “En büyük endişemiz ise kapsamın genişletilmesi ile sistemin finansman yükünün daha da artarak, bu artışın ilave prim yükü olarak karşımıza çıkması, devrim olarak nitelendirilen sağlıkta tek çatının mali külfetinin vergisini, primini düzenli ödeyen kayıtlı işçi ve işverenimizin sırtına yüklenmesidir” denildi.

“GENEL SAĞLIK SİGORTASI

RAFA MI KALDIRILIYOR?”

Sağlık alanında “reform” olarak nitelendirilen ancak uygulama sonuçları bilinmeyen bir sistemin aceleyle uygulamaya sokulmasının mevcut sağlık ve sigorta sistemimizi de bir maceraya sürükleyeceği de belirtilen açıklamada, yeni uygulamanın getireceği sonuçlar şöyle sıralandı:

* Yararlanıcılar bakımından güzel görünen uygulama aşırı yığılma sebebiyle üniversite hastanelerini Devlet ve SSK hastanelerine döndürebilir.

* Vatandaşların sevksiz kamu veya özel hastaneler ile üniversite hastanelerine gitmesine imkan sağlayan “Sağlık Uygulama Tebliği”, “Aile Hekimliği Uygulaması” ile çelişmektedir.

* Bu yeni uygulama ile aile hekimlerinin mevcudiyeti tartışılır hale gelmiştir.

* Sağlık giderlerinin kontrol altına alınması çabası olarak düşünülen sistem ödemelerde kamu açısından bazı azaltmalar sağlayabilir, ancak doğacak farkın vatandaşın cebinden ödenmesi primini, vergisini ödeyen vatandaşın sağlık hizmetinden yararlandığında alınan resmî katkı payı dışında bir de ek ücret ödemek zorunda kalması anlamına gelmektedir.

* Düzenli ve yüksek prim ödeyenleri de teşvik edici unsurlar gözardı edilmiştir.

Ahmet TERZİ / ANKARA

25.06.2007

Sağlıkçılar ekonomik düzenleme istiyor

Türk Sağlık-Sen tarafından sağlık çalışanlarının sosyo-ekonomik durumlarını belirlemek bir anket yapıldı. 52 ilde toplam 3107 çalışan üzerinde uygulanan ankette çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Ankete göre çalışanların yüzde 33’ü açlık sınırının altında maaş alıyor. Yüzde 55’i zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Maaşların yüzde 31’i gıdaya gidiyor.

YÜZDE 33’Ü AÇLIK SINIRININ

ALTINDA MAAŞ ALIYOR

Ankete göre sağlık çalışanlarının üçte biri açlık sınırının altında maaş alıyor. Mayıs ayında tek kişinin açlık sınırının 800 YTL’yi, yoksulluk sınırının 1.000 YTL’yi aştığı ülkemizde sağlık çalışanlarının yüzde 33’ü açlık sınırının altında, yüzde 83’ü ise yoksulluk sınırının altında maaş almakta.

Ankette ortaya çıkan bir diğer sonuç ise çalışanlarının yarısından fazlasının zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamaması oldu. Ankette çalışanların gelirlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılama durumuna bakıldığında, yüzde 55.6’sını karşılamamakta, yüzde 44.4’ünün ise karşılamakta olduğu belirlendi.

GELİRİN YÜZDE 53’Ü GIDA VE KİRAYA

Ankette dikkat çeken bir sonuçta sağlık çalışanlarının aylık gelirlerinin harcama kalemleri oldu. Harcama kalemlerinin dağılımına bakıldığında çalışanlar ancak hayatlarını sürdürebilmekteler. Temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar. Sonuçlara göre çalışanlar gelirlerinin yüzde 22’sini kiraya, yüzde 31’ini gıdaya, yüzde 28’ini borçlara ve faturalara harcamakta. Geri kalan yüzde 14’ünü sağlık, eğitim ve ulaşım için ayırmaktalar.

“MAAŞLAR AÇLIK SINIRINDAN

KURTARILMALI”

Anket sonuçları ile ilgili bir değerlendirme yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci sağlık çalışanlarının ekonomik durumunu hiç iç açıcı olmadığına dikkat çekerek, “Sağlık çalışanları gelirleri ile sadece temel ihtiyaçlarını karşılayabilmekte, sosyal aktivitelerde yer alamamaktadırlar. Ekonomik durumları hiç de iç açıcı gözükmemektedir. Kısacası çalışanlar bugün sadece hayatlarını sürdürebilmektedirler. Unutulmamalıdır ki sağlık hizmetlerinde etkili bir sunum için çalışanlarında memnun edilmesi ve onların ihtiyaçlarının karşılanması şarttır. Avrupalı sağlık çalışanları Türk meslektaşlarından yaklaşık 4 kat daha fazla maaş alıyor. Açlık sınırının altında maaşa mahkûm edilen çalışanlar bir an önce bu maaşlardan kurtarılmalıdır” diye konuştu.

Recep GÖREN / ANKARA

25.06.2007

Temsilcilerimize boğaz turu

Neşriyat hizmetlerimizin görüşülmesi amacıyla İstanbul’da bulunan gazetemizin büro temsilcileri keyifli bir Boğaz turu ve İstanbul molasıyla enerji depoladılar.

Gazetemizin büro temsilcileri geçtiğimiz hafta sonu neşriyat hizmetlerimizi görüşmek ve gelecek dönemin planlamasını yapmak üzere İstanbul’da bir araya geldi. Güneşli tesislerimizde gerçekleştirilen verimli toplantıda, kitap, gazete, dergiler, takvim ve imsakiye ana başlıkları üzerinde durulurken, satışlarımızın hangi metodlarla daha iyiye götürülebileceği de masaya yatırıldı. Yapılan müzakarelerde teklif ve tavsiyelerle birlikte yapıcı tenkidler de dile getirildi. Gelecek dönemdeki promosyon kampanyalarımız konusundaki görüşleri de alınan temsilcilerimize, konusunun uzmanı olan Prof. Dr. Sabri Erdil tarafından bir pazarlama semineri verildi.

Oldukça verimli geçen toplantıda, temsilcilerin katıldıkları bölgelerin çalışma sistemlerini ve taleplerini yansıtan görüşleri ışığında, dönemin ve konjonktürün gereklerine göre önümüzdeki dönemdeki neşriyat hizmetlerinin planlaması ve programlaması yapıldı.

Açılış konuşmasını gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular’ın yaptığı toplantının ardından, temsilcilerimizin ve gazetemiz çalışanlarının da iştirakiyle bir Boğaz gezisi tertip edildi. Boğaz turunda başta Bediüzzaman Hazretlerinin İstanbul hatıralarının yaşandığı noktalar tek tek üzerinde yad edilerek, şehrin tarihî, tabiî ve mimarî bütün güzellikleri temsilcilerimize anlatıldı. Eminönü’nden kalkan motorun mihmandarı ise İstanbul’u Bediüzzaman hatıralarıyla yoğurarak en iyi anlatabilecek isim olan gazetemizin yazarı İslâm Yaşar’dı.

İslâm Yaşar şiirsel üslûbuyla renk kattığı İstanbul anlatımıyla, Boğaz gezisini aynı zamanda eşsiz bir tarih, edebiyat, hatırat ve vefa dersine dönüştürdü. Karadeniz kıyılarına değin Boğaz’ın hemen her metresini adımlayarak hareket eden vapurda söylenen ilâhiler ve ezgiler eşliğinde önce yemek yenildi ve Boğaz’ın her iki yakasından gelen ıhlamur kokularının aromatik katkısıyla keyif çayları yudumlandı.

Temsilcilerimiz yoğun geçen toplantı ve fikir teatisinin ardından yapılan bu Boğaz turundan bir hayli memnun kaldıklarını dile getirirlerken, bu organizasyonun geleneksel hale getirilmesi temenni edildi.

Yaklaşık üç saat süren keyifli Boğaz turunun ardından Genel Koordinatörümüz Yakup Erdoğan temsilcilerimize katılımlarından dolayı teşekkür ve bölgesel çalışmalarında azim, gayret ve muvaffakiyetler temennisi içeren bir kapanış konuşması yaptı. Bu konuşmanın ardından program sona erdi ve temsilcilerimiz bölgelerine uğurlandılar.

Yavuz ÇALIŞKAN / İSTANBUL

25.06.2007

3 kaza: 10 ölü, 14 yaralı

Denizli, Van ve Konya’da meydana gelen 3 ayrı trafik kazasında 10 kişi hayatını kaybetti, 14 kişi da yaralandı

Alınan bilgiye göre, Avusturya’dan Burdur’un Gölhisar ilçesine gelmek üzere yola çıkan Zeren ailesi, önceki gün Kapıkule’den Türkiye’ye giriş yaptı. Ali İhsan Zeren’in (47) yönetimindeki W 54 02 T plakalı cip, Gölhisar’a 15 kilometre kala Denizli-Antalya kara yolunun Kumavşarı-Dodurga kavşağında devrildi. Sürücü Ali İhsan Zeren ile eşi Yüksel (47), çocukları Meryem (24) ve Songül Zeren (13) öldü. Songül’ün ikizi Soner Zeren (13) yaralandı. Soner Zeren, Acıpayam Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Van’ın Erciş ilçesinde ise Mehmet Demir yönetimindeki 65 DH 569 plakalı yolcu minibüsü, Erciş’in Kocapınar beldesi Ekiciler köyü yakınlarında devrildi. Kazada, ilk belirlemelere göre, kimlikleri henüz öğrenilemeyen 3 kişi öldü, 13 kişi yaralandı. Konya’da meydana gelen kazada da 3 kişi hayatını kaybetti.

/ DENİZLİ

25.06.2007

Bütün haberler