Gazze Şeridi’nde iki haftadır “varmış gibi” yapılan ateşkes, bütün yenileme çabalarına karşı çöküşe doğru giderken, El Fetih ve Hamas grupları arasındaki husûmet, daha keskin hatlarla çiziliyor; cinayetlerin işleniş şekli halkı ürpertici boyutlar kazanıyor.
Gazze Şeridi’nde iki haftadır “varmış gibi” yapılan ateşkes, bütün yenileme çabalarına karşı çöküşe doğru giderken, El Fetih ve Hamas grupları arasındaki husûmet, daha keskin hatlarla çiziliyor; cinayetlerin işleniş şekli halkı ürpertici boyutlar kazanıyor; dahası Gazzeli, her iki çatışan grup arasında bugüne dek yaşananların bir hiç olduğunda birleşip, tarafların “nihaî hesaplaşmayı” yapacakları beklentisini taşıyor.
Gazze’de Filistin Ulusal Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın başkanlık muhafızlarından 24 yaşındaki bir gencin, Gazze’nin en yüksek binasından, gözleri, elleri ve kolları bağlı bir şekilde atılarak öldürülmesi, bütün halkı yasa boğdu. Muhammed Eş Şuverki adlı güvenlik görevlisi, bir diğer arkadaşı ile birlikte, aracıyla “tayın” dağıtımı yaparken kaçırıldı. Abbas’a bağlı millî güvenlik kuvvetleri, kaçırılan iki kişinin Gazze’nin en yüksek binası olan El Guferi apartmanında olduğunun belirlenmesinden sonra, bina içindekilerle binayı saran güvenlik güçleri arasında 1,5 saati aşkın çatışma oldu.
El Fetih sözcüsü Mahir Mikdat, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Hamas’ın seçimle elde ettiği başarıyı yitirdiğini, artık iktidarı “silâh zoruyla” elde tutmak istediğini belirtti.
Mikdat, “Demokrasi onlar için bir kerelik, iktidara gelene kadardı. Artık demokrasi bitti” derken, Hamas’ın asıl amacının, Gazze Şeridi’nde “hilâfeti getirmek” olduğunu öne sürdü. Mikdat, “Filistin halkının tek bir isteği var. O da özgürlük. Ama Hamas, bizim halkımızın geleneklerinin, alışkanlıklarının dışında, farklı şeyler getirmek istiyor. Ama Gazze’de asla böyle bir şey olmayacak, buna meydan vermeyeceğiz” dedi.
“Hamas içinde, Filistin Millî Birlik hükümetinin kurulmasını sağlayan Mekke Anlaşmasından zarar gören bazı gruplar olduğunu” ve Hamas’ın içte ve dıştaki liderlerinin, artık bu gruplara hakim olamadığını öne süren Mikdat, son çatışmalar sırasında Hamas’ın artık “gücünü de kaybettiğini” gördüğünü, halkı da karşısına aldığını belirtti. Mikdat, şunları söyledi:
“Onun için İsrail’e roket atıyorlar, İsrail’i işin içine çekme kararı aldılar. Hem El Fetih, hem İsrail bizi karşı diyerek, halkı tekrar kazanmaya çalışıyorlar. Roketleri atarak, Filistin halkının gözünde yitirdikleri itibarı, direniş yapıyoruz diyerek yeniden kazanma peşindeler. Eğer El Fetih’e karşı biraz başarılı olsalardı, o roketleri de İsrail’e atmazlardı. Edindiğimiz bilgiler, Filistin millî yönetiminin askerlerine ve El Fetih’e yeniden saldırmaya hazırlandıkları yönünde...”
El Fetih sözcüsü, Gazze’de son dönemlerde adı duyulan, BBC muhabiri Alan Johnston’u kaçıranlar da dahil, radikal İslâmcı grupların da “Hamas’ın içinden çıkıp büyüdüğünü” öne sürdü. Gazze’deki durumun böyle gitmesi halinde, “daha da acımasız grupları görebiliriz” diyen Mikdat, “Gazze Tora Bora’ya dönebilir” diye konuştu.
Hamas’ın Sözcüsü Fevzi Barhum da Filistin’de iç çatışmaların, İsrail ve ABD’nin siyonist planlarının bir parçası” olarak “oluşturduğunu” savundu.
|