İstanbul Bağcılar Lisesi’nde namaz kılan öğrencilerin medyada suçlu gibi gösterilmesine sert tepki gösteren Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, kız çocuklarının soyunma odalarında gizli kamera görüntüleriyle çekilen görüntülerle çocukların, uyuşturucu veya satanist eylemlerde bulunuyorlarmış gibi gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Yeni Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Hasan Tanrıverdi de, “Bu kızlar uyuşturucu mu kullanmışlar, terörist saldırı mı planlıyorlarmış, silâh veya bomba mı imal ediyorlarmış?” diye sordu.
İstanbul Bağcılar Lisesi’nde namaz kılan öğrencileri de suç işliyormuş gibi sunan bazı gazete ve TV kanallarına tepkiler çığ gibi büyüyor.
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle bazı illerde düzenlenen etkinlikleri irticai faaliyet olarak kamuoyuna lanse eden medya, Bağcılar Lisesi’nde namaz kılan öğrencileri de suç işliyormuş gibi sundu. Medyanın aşağılayıcı ve korkutucu üslubu, kendi okurunun yanı sıra sivil toplum örgütleri ve vatandaşın büyük tepkisini çekti.
Yeni Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Hasan Tanrıverdi, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul Bağcılar Lisesi’nde kız öğrencilerin İslamın emri olan namazlarını kılmalarının medyayı yine harekete geçirdiğine dikkat çekerek, “Yine bir bardak suda fırtına koparmak istiyorlar” dedi.
Milletin olanları üzülerek ve ibretle seyrettiğini vurgulayan Tanrıverdi, “Bu kızlar uyuşturucu mu kullanmışlar, terörist saldırı mı planlıyorlarmış, silah veya bomba mı imal ediyorlarmış?” diye sordu. Tanrıverdi, şunları kaydetti:
“Anayasal teminat altına alınmış olan din ve vicdan hürriyetinin gereğini yerine getirerek, İslamın beş şartından biri olan namaz kılıyorlarmış. Namaz kılmak ne zaman suç oldu da; bu çocuklar hedef tahtası haline getiriliyor? “İnsanlar ister genç, ister yaşlı olsun ibadet yapma hürriyetine sahiptir. Ancak bu konuda işin en acı veren yönü kız öğrencilerin cep telefonu ile kayıt yapılıp, bunun medyada yayınlamasıdır. Açıkça suç işlenmiştir. Biz bu filmi daha önce çok seyrettik. Artık kabak tadı vermeye başladı. Malum medyanın namaz kılmayı bir suçmuş gibi lanse etmesi, Müslüman Türk milletini üzmüştür. Bu konuda RTÜK ve savcılıkların görevini derhal yerine getirmesini bekliyoruz.”
AKSU: BU HABERLER 28 ŞUBAT’I HATIRLATIYOR
Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu da, kız çocuklarının soyunma odalarında gizli kamera görüntüleriyle çekilen görüntülerle çocukların, uyuşturucu veya satanist eylemlerde bulunuyorlarmış gibi gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Son zamanlarda basın yayın organlarında yer alan dini içerikli haberleri, her seçim öncesinde olduğu gibi irtica bahanesiyle bir bardak suda fırtınalar koparılması olarak değerlendiren Aksu, “Her seçim öncesinde olduğu gibi bir takım senaryolarla, aynı elden sevk edildiği düşüncesi uyandıran, kamuoyunu yanıltıcı ve yönlendirici haberler yapılmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu haberler bize 28 Şubat’ı hatırlatmaktadır” diye konuştu.
Türkiye’nin laik ve herkesin din ve vicdan özgürlüğüne sahip bir ülke olduğunun altını çizen Aksu, “Anayasa’nın 24. maddesinde, her vatandaşa dinini rahatlıkla öğrenme ve yaşama hürriyeti tanınmıştır” diye konuştu.
Aksu, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğunu hatırlattı.
GÜNDOĞDU: BU İNSANLAR
HANGİ ÜLKEDE YAŞIYOR
Eğitimciler Birliği Sendikası(Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, haberlere sert tepki göstererek, “Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede gizli mescit olmaz. Kaldı ki ortada bir mescidin bulunduğunu söylemekte mümkün değil” dedi.
Öğrencilerin inançlarını yaşamaya dayalı namaz kılmalarını başka amaçlarla tanımlamanın ancak kötü niyetle izah edilebileceğini dile getiren Gündoğdu, “Bu olayda asıl tartışılması gereken namaz kılınması değil namaz kılmalarının gizlice görüntülenerek medyaya servis yapılmasıdır. Bu olayın bizce en anlamlı sonucu öğrencilerimizin ibadet ihtiyaçlarını karşılayacak birimlerin tefriş edilmesi gerektiğidir. Bu gereklilik Anayasa’nın 24. maddesiyle de paralellik arz etmektedir. Haberin kaynağını oluşturan görüntülerin özel hayatın gizliliğinin açık ihlali olduğu gerçeğini göz ardı ederek, söz konusu öğrencileri kaybedilmiş ve beyni yıkanmış bireyler olarak göstermeleri anlaşılır değil. Namaz kılan öğrencilerin her şeyden önce birey ve insan olduklarını, inançlarını veya inançlarını yaşama şekilleri konusunda bireysel tercih ve haklara sahip bulunduklarını reddederek konuyu ele almaları gazetecilik ve haberciliğe ilişkin evrensel ilkelerle bağdaşmıyor. Namaz kılınmasının sistem ve rejim için tehlikeli olduğu kanaatini uyandırmaya dayalı bu habercilik anlayışının sahipleri, hangi ülkede yaşadıklarını unutmamalıdır.”
KENDİ OKURLARI DA İSYANDA
Okulda çekilen görüntülerin medyaya servis edilmesi, haberlerde ‘gizli kamera’, ‘gizli takip’ gibi ifadelerin kullanılması rahatsızlık oluşturdu. Söz konusu gazetelerin internet sayfaları, okuyucu tepkilerinin akınına uğrarken, özetle şu yorum yapıldı: “İsteyen öğrencilerin namaz kılmalarından daha doğal ne olabilir? Aileler bundan sadece memnun olur.”
Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin internet sitelerine haberle ilgili tepki yağarken bazı yorumlar şöyle:
Bu nasıl bir anlayış: Ben ABD de yaşayan bir eğitimciyim. Yahu üç-beş çocuğun bir yerde ibadet etmesinin kime ne zararı var? Burada böyle bir şeyi anlatsanız size gülerler.
Uğraştıkları işe bakın: Şehit cenazelerine ağlayan binlerce anne varken uğraştıkları işlere bakın.
Namaz İslâm’ın şartı: Öğrencilerin aileleri mutlu olacaklarına sanki onlar ahlak dışı bir şey yapıyormuş gibi kameraya çekiyor, TV’lere gönderiyor. Allah aşkına biri çıkıp da söylesin namaz kılmak İslam’ın şartlarından biri değil mi?
Namaz kılmak suç mu?: Namaz kılmak ne zaman suç oldu. Uyuşturucudan, içkiden, sapıklıktan kurtuluş yolunu bulmuşlar. Daha ne istiyorsunuz? Size zorla orada namaz mı kıldırıyorlar?
BAŞOĞLU: NAMAZ DİNİ GÖREV
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, öğrencilerin namaz kılmalarının görüntülenmesi üzerine basında ve kamuoyunda meydana gelen tepkinin “infial” haline dönüştüğünü belirten “Namaz kılmayı kötü bir işmiş gibi gösteren bu düşünceyi şiddetle kınıyorum. Bu ülkenin İslamî terbiyeye uygun insanlara ihtiyacı vardır. Namaz kılan öğrencileri ve buna imkan veren okul yöneticilerini kutluyorum” dedi.
Namazın İslâma inananların belli bir yaştan sonra yerine getirmesi gereken bir dini görev olduğunu hatırlatan Başoğlu, “Okullarımızda çocuklara İslam ahlakı, iyi insan olma kuralları devletine milletine sahip olma ilkeleri öğretiliyorsa buna üzülmek değil sevinmek lazım. Bu ülkenin en büyük ihtiyacı İslamî terbiyeye uygun insanlar yetiştirmektir. Yapılan araştırmalarda gençler arasında sigara ve uyuşturucu bağımlılığının 12 yaşlarına kadar düşmüştür. Böyle bir ortamda namaz kılmayı ve dini öğretmek çocuklarımızı başlarına gelebilecek muhtemel tehlikelerden koruyacak en önemli mekanizmadır” diye konuştu.
|