A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, “Şimdi 2008'e konsantreyim. Ondan sonra hayırlısıya bakacağız. Tabii ki Avrupa'yı düşünüyorum. Zaten daha önce Türkiye'de takım çalıştırmayacağımı söyledim. Birkaç teklifi de geri çevirdim. İnşallah Avrupa olacak” dedi.
Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde 2 Haziran'da Bosna Hersek ile karşılaşacak A Milli Takımın Teknik Direktörü Fatih Terim, Lig TV'deki TFF Gündemi özel programında ilginç açıklamalarda bulundu. Milli Takıma yönelik eleştirilerin bazen haddini aştığını belirten Fatih Terim, oyuncu seçimlerinin sürekli sorgulanmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Sakatların durumu hakkında da bilgi veren Fatih Terim, Emre'nin 90 dakika oynamasının zor olduğunu açıkladı. İşte Terim'in verdiği cevaplar:
*Futbolcular çok hırpalanmış, örselenmiş bir ligden çıktılar. Kiminin transferi, kiminin sakatlığı var. Kiminin kalıp kalmayacağı belli değil. Ama müthiş bir hava gözlemledim. Buraya geldiklerinde ne olur da böyle olmuyor ve siz bu sıkıntıları yaşıyormusunuz?
Gözlemleriniz doğru. Dün gece saat 3 itibariyle tamamlandık. Sabah kahvaltıda hep beraberdik. Öğle yemeğinden sonra 8 dakika oyuncularımla konuştum. Konulardan biri transferdi. Ben oyuncularıma şunu önerdim. Transfer görüşmeniz varsa 24 saat izin veririz. Aleni şekilde görüşürsünüz. Çünkü bu hayatınızın kararı. Diğer bir konu da futbolcuların üstündeki baskı. Ülkemizde maalesef böyle. Ama futbolcularımız bunun bilincinde. Ben buranın sıcak ortamının bu sorunları aşacağını ümit ediyorum. Milli takım kampı eğlencelidir sadece iki şeyde disiplinden taviz verilmez; maç ve antrenman. Geri kalan bölümünde isteyene izin verilir. Oyuncularımız da işlerinin bilincinde olduğu için izinden de erken dönüyorlar. Bu sezon farklı birşey oldu. İngiltere Ligi 13'ünde bitti, Alman Ligi 18'inde bitti. Biz bunlara karışamadığımız için buradaki arkadaşlara program gönderildi. Oyuncuların çoğu bu programlara uymuş ama kamp gibi olmuyor. Onları düzeltmeye çalışacağız.
* Avrupa'yı iyi biliyorsunuz. Bizdeki gibi lig var mı?
Asla Asla. Biz Avrupa'dakilerin modasını, ceketini, kravatını alıyoruz ama centilmenliği almıyoruz. Avrupa'da oyuncuların dışarı giden şutuna tepki yok ama Türkiye'de oyuncuların auta giden şutundan sonra sorumluluk almaları çok zor oluyor. Ama Avrupa'da insanlar alkışlamak için bekliyor. Türkiye'de ise sanki statlarda küfür serbest. Bu konuda ne ben suçsuzum ne de siz. Bu noktada suçlayarak çözüme ulaşamayız. Bu sorunu çözmek için hep biraraya gelip eskiyi sileceğiz. Ya bu oyunu doğru oynayacağız ya da oynatacaklar. Bunun suçlarını birine atfetmek sorunu çözmez. 12-14 yaş grubunda bile şeref tribününde kavga var. Çözümde ise futbolun bireyleri olayların içinde.
*Fenerbahçe'nin 3 kalecisi de milli takıma çağrılıyor. Bu Fenerbahçe için avantaj ama çoğu kez oynayamıyorlar. Milli takım için bu dezavantaj değil mi?
Değil. Biz zaten oynamayan oyuncuları oynatmaya alışığız. Ben oyuncular hakkında Zico'yu arayıp yardım alabilirdim ama yapmadım, oyuncularımın durumunu biliyorum. Ama international maçlar büyük tecrübe istiyor. Performans kadar tecrübe de önemli. Orkun, Hakan Serdar gibi kaleciler henüz resmi milli maça çıkmadılar. Ufuk ve Konyaspor'da oynayan Oğuzhan çok yakında milli takıma gelecek.
* Ümit milli takımdan yeterli oyuncu geliyor mu?
Gelecek. Herşey yavaş yavaş oluşacak. Bunu programlı olarak yapmak gerekli. Ümit milli takımların amacı yukarıya oyuncu vermektir, başarı önemli değildir. Takımlarda bunu söyledim şimdi de takrarlıyorum. Turnuvalarda başarı kadar önemli bir oyuncuyu yukarıya vermek. Ümitlerden kimi almışız? Kazım, Nuri, Serdar. Bu oyuncular ne yapacak. Ayın 1'inde Ukrayna maçında bu oyuncular Ümit millilerle oynayıp Brezilya maçı için milli takıma katılabilir.
*Serdar Kurtuluş'u neden milli takıma almadığınız tartışıldı uzun süre?
Serdar milli takımdaydı o zamanlar. Ümit millilerdeydi. İnsanlar her soruyu sorabilir ama hesap soramazlar .'Nasıl almadın?' gibi soru olmaz bana kimse hesap soramaz. Aldığında neden aldın almadığında neden almadın gibi söylemler dünyada pek yok kalktı ortadan.
*Çarşamba günü Maldini Şampiyonlar Ligi kupasını Maldini kaldırdı hocam yaşı 38. Hakan tartışmaları ise hala ülkemizde sürüyor.
Milli takımda oynayıp oynamasına ben karar veririm. Oynayıp oynayamacağanı ise Hakan karar verecek. Bir maçta 4 gol atıyor Hakan ama o maçtan önce ağır eleştirenler özür bile dilemiyor. Hakan ister 5 dakika oynar ister 90 dakika Hakan burada. Kenarda oturduğu zaman hiç alınmaz Hakan. Tümer ve Hakan dışında zaten Avrupa'nın en genç takımlarından biriyiz biz.
*Küme düşen Antalya'dan iki futbolcu aldınız hocam. Bu bir anlamda diğer futbolcuları da motive eder mi?
Ben aldığım zaman 1. ligdelerdi. Ali Bilgin de orada. Allah nasip ederse Bosna'dan kazançlı çıkarsak yokuş aşağı geleceğiz. Ondan sonra kimlerin oynacağını göreceksiniz. Milli takımın bir değişim içinde. Takımın en tecrübeli ismi Tugay veda ediyor 5 Haziran'da. Tugay, Brezilya maçına 94 numaralı formayla çıkacak. Ona da öyle bir espri yaptık.
*Hocam Tümer'in askerlik sorunu var. Bu konudaki yaklaşımız nedir?
Eskiden mektup vardı. "Bu personel devlet işi yapıyor" denirdi. Ama şimdi Güneydoğu'daki duruma bakarsan Genelkurmay Başkanlığı'na mektup yağması lazımdı. Bu arada sadece futbol camiası için düşünüyoruz. Daha geniş perspektiften bakmak lazım. Bu kural çıkarken bize sordular 33 yaş uygun dedik. Genelkurmay ve hükümetle ilgili bir sorun yok. İstediğimizi yerine getiriyorlar ama Tümer'i 1 sene kampta tutamam.
*Galatasaray bir UEFA Kupası aldı, direkt milli takıma yansıdı. Milli takım gitti dünya 3. oldu. Şimdi biz milli takımımızı kendi ligimize göre kuruyoruz. Avrupalı futbolcularla mücadele edebilecek fubolcular milli takıma nasıl etki eder?
Bir defa bizde yorgunluk kavramı literatürden çıkarılmalı. Sezon başında bizim takımlarımız 3 kupa sloganıyla çıkmıyor mu? Avrupa liglerinde takımlar bir haftada 3 maç yapıyor. Artık fikstür çok sıkışık. Chelsea 1 Ocak'ta maç yaptı Bizde tatiller hep dokuz gün. Artık futbolcular 3 günde bir maç yapmaya alışmalı. Hem de rotasyon diye bir şey var. Artı profesyonel sözleşme var. Oyuncular ve teknik adamlar kendilerini hazırlamalı. Tüm kupaları alacaksanız Ocak ayına kadar devam etmelisiniz.
*Bosna Hersek'in kendi sahasında oynadığı iki maç var galibiyeti yok. Biraz karışık oyuncular isyan etti, hocaları değişti. Bu onlar için son atış olabilir. Bu durum bizim için avantaj mı dezavantaj mı?
Şimdi fikstür çekildiği zaman biz rakiplerimizi izledik. Oynayacağımız Bosna, sadece Norveç maçında sahadaydı. Forvetleri Parma ve Bochum'da. Misimovic ve Muslimovic. Bosna çok iyi bir takım. Son şansları olması etkili. Bizi yenerlerse devam edecekler. Çok dinamik ve çok istekli bir takım bekliyor. Yunastan ve Macaristan maçlarını 10 kişi oynadılar. Ben oyuncularıma şunu söylüyorum, "Hiç bir takımı küçük görme." Bosna çok tehlikeli bir takım. bir de moralle geliyorlar. O yüzden dikkatli olmak gerekli. Ancak biz kendimize güveniyoruz. Herkesle her yerde oynarız.
*Başlarken 13 puanı hedefliyor muydunuz?
Vallahi ben 15'i hedefliyordum. Şimdi ben iddia ediyorum Avrupa Şampiyonası'na gideceğiz. Bu kez gitmekle de kalmayacağız. Gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz. Maç havasında antrenman yapıyoruz. Moldova maçında 5-0 galipken 10 kişiyle topun arkasındayız. Ciddiyetin farkında oyuncularım. Bu bize her türlü kazandıracaktır. Biz 15 Mayıs sonrası için Avusturya ve İsviçre'den soft bir yer ayırttık. Durumu bizden kötü olan ekipler yer ayırtmış biz neden ayırtmayalım. Olmassa iptal ederiz ama öyle olacağını düşünmüyorum.
*Avrupa hayaliniz devam ediyor mu?
Şimdi 2008'e konsantreyim. Ondan sonra hayırlısıya bakacağız. Tabii ki Avrupa'yı düşünüyorum. Zaten daha önce Türkiye'de takım çalıştırmayacağımı söyledim. Birkaç teklifi de geri çevirdim. İnşallah Avrupa olacak.
|