|
Temel felsefesi tüketim olan kapitalist sistemin, yeni pazarlar bulmak için yeni düşmanlara da ihtiyacı olduğunu, bunun için de İslamı terörle özdeşleştirerek bu dini dolaylı yollardan düşman ilân ettiği ifade ediliyor.
Mısır’ın İskenderiye kentinde üç gün süren İslâm: Gelenek ve Etikler başlıklı konferansta dünyanın dört bir yanından gelen akademisyenler diyalog, hoşgörü, İslam’ın teröre bakışı gibi konuları masaya yatırdı. Rusya Bilimler Akademisi’ne Bağlı Şarkiyat Enstitüsü, Türkiye’den Diyalog Avrasya ve Avusturya merkezli Kültür Yoluyla Barış gibi uluslar arası organizasyonların düzenlediği konferansa Rusya, Avrupa, Hindistan, Türkiye ve Mısır’dan çok sayıda uzman katıldı. CİHAN’a konuşan uzmanlar, İslam ve terör kelimelerini bir arada anan çevrelerin iyi niyetli olamayacaklarının altını çiziyor.
Rusya Şarkiyat Enstitüsü Başkanı Rostislav Rybakov, bir barış dini olan İslâmı terörle bir araya getirmenin aptallık olduğunu ifade ediyor. İslâmın şiddeti hiçbir zaman tavsiye etmediğini vurgulayan Rybakov, aslında bir dini terörle anmanın çok büyük bir hata olduğunu ifade ediyor. İslam dünyasının şu anda büyük bir sıçrama yapmak üzere olduğunu ifade eden Rybakov şunları söylüyor: “Gelecek on yıllarda bu dünyanın sözü geçecek ve bu dünya çok daha büyük roller üstlenecektir. Bazı ülkeler ya da bazı ülkelerdeki güçler bunun farkında olarak İslam dünyasının önünü, terörle birlikte anarak kesmeye çalışıyor. Bu konuyu irdeledikçe, ABD ya da Avrupa’da bazı güçlerin bunun peşinde olduğu açıkça ortaya çıkacaktır.”
Avusturya’dan konferansa katılan Kültür Yoluyla Barış Uluslararası Derneği Başkanı Wilhelm Augustat ise İslam ve terörü bir arada anmanın kesinlikle bir takım siyasi ve ekonomik çıkarların sonucu olduğunu vurguluyor.
| 
