Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Görüş

Ya bu millet Said Nursî’yi cumhurbaşkanı seçerse?

Zaten bütün korkuları bu. Milletten ebediyyen korkan bu zihniyetin babalarından İsmet İnönü söylemişti, yıllar önce bu sözleri: “Eğer bu milleti kendi başına bırakırsanız, ya Said Nursî’yi, ya Ali Fuat Başgil’i cumhurbaşkanı yapar!” diye.

Şu işe bakın! Kanun ve nizamın hâkim olduğu(!) bir memlekette yapılan kanunsuzluk ve nizamsızlığa ne demeli? Niye korkuyorsunuz milletten? Öyle diyorsun olmuyor, böyle diyorsun olmuyor. Peki, ne olacak ya? Bu insanlar nasıl hareket edecek? Yıllarca bu milleti haksız yere idare ettiğiniz yetmedi mi? Maddî-manevî zulümler arşa değmişti. Ondandır ki, Bediüzzaman Hazretleri, Halk Partisini—Üstad “cumhuriyet” kelimesini bu partinin başında kullanmamıştır. Çünkü bizzat yaşayarak bunların cumhuriyetçiliklerinin isim ve resimden ibaret olduğunu görmüştür—bu milletin kendi ihtiyar ve iradesiyle kat’iyen iktidara getirmeyeceğini söylemişti ya…

Zaten dert ve sıkıntı da buradan kaynaklanıyor işte. Millet, bu Halk Partisini seçmezse, onlar da yapacaklarını gayet iyi bilirler! Katakulli ve ayak oyunlarında bunların üstüne yoktur! Bu devlet onların ya, varsın millet onlardan olmasın. Millet dediğin ne ki, cahil oy çoğunluğu değil mi? Kendilerine oy veren azınlık havas, vermeyen çoğunluk ise cahil! Ne güzel! 1946 tokadından sonra sendelediler. 1950, 54, 57’de ebediyyen muhalefete mahkûm olduklarından, onun intikamını milletten, millet adına ortaya çıkan partilerden alıyorlar.

1960’ın o meş’um ve hain ihtilâlini, ırkçıları elde ederek yapan Halkçılar—ihtilâlden önce Bediüzzaman Hazretleri, Demokratları ikaz etmişti, ama maalesef görülmedi—baktılar ki; başlarına belâ ettikleri çok partili sistem bunları sandığa gömüyor, “En iyisi fırsat elimize geçince bunların önünü öyle bir keselim ki; iktidar olsunlar, ama muktedir olamasınlar” diye düşündüler.

Ve yaptıkları ihtilâl anayasalarıyla, gerektiğinde iktidarların elini-kolunu bağlaması maksadıyla Anayasa Mahkemesini ihdas ettiler. Diğer devlet müesseseleri de öyle bir hale getirildi ki; adeta, zincirin uzandığı yere kadar serbest, daha ilerisi için ise, zincir çekilerek her şey sil baştan, onların istediği mecraya avdet etsin.

İşte, son cumhurbaşkanlığı seçimindeki CHP zihniyetinin yaptığını hep beraber gördük. Meclise cumhurbaşkanı seçtirmediler. “Erken seçim yapalım, cumhurbaşkanını o seçsin!” dediler (4 ay önceye çekilen seçime erken seçim denirse). “Tamam” dendi. Yan çizdiler, kırk dereden kırk su getirdiler. “Cumhurbaşkanını halk seçsin!” dediler; “Zinhar olmaz! Halk dediğin kim ki, gider bizim istemediğimiz birini seçer!” diye itiraz ettiler. Ve sonrasında yine kızılca kıyamet!

Baykal bir taraftan, “Halk seçerse de bizim dediğimiz kimse olmazsa ihtilâl olur!” demeye getirdi.

Hele üstüne üstlük YÖK Başkanı Teziç’in söylediği söze ne demeli? “Halk iktidarı, devlet iktidarının önüne geçemez!”

Allah, Allah! Şu sözlere bakın!

Milletinden korkan böyle bir zihniyet dünyanın neresinde görülmüştür?

Osman ZENGİN

18.05.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004