|
|
|
Muhtıra fakirleştirdi |
“Türkiye’ye bir puanlık faiz artışının yıllık 2 milyar YTL’lik maliyeti var” diyen Devlet Bakanı Ali Babacan, “Cuma akşamına göre Türkiye, bugün daha fakir bir ülkedir, Türkiye’deki varlıkların değeri düşmüştür, gayrimenkullerin, hisse senetlerinin, tahvillerin değeri düşmüştür. Bu düşüş daha ‘acaba’ diye küçük bir soru işareti oluştuğu anda olmuştur’’ şeklinde konuştu.
NTV’de katıldığı programda Genelkurmay Başkanlığı tarafından Cuma akşamı yapılan açıklamanın, hiç kimsenin beklemediği bir açıklama olduğunu ifade eden Babacan, ekonominin korunaklı olması sebebiyle son gelişmelerin ‘küçük dalgalanmalarla’ atlatıldığını vurgulayarak, “Ancak bundan sonraki gelişmeler son derece önemli. Demokrasimizin düzgün işliyor olması, bundan sonraki ekonomik gelişmelerin temel belirleyicisi olacak” diye konuştu.
Son günlerde yaşanan faiz artışı ve borsalardaki düşüşü de değerlendiren Babacan, bunların piyasanın ilk tepkisi olduğuna işaret ederek, ‘’Bunun da bir maliyeti vardır. Türkiye’ye 1 puanlık faiz artışının yıllık 2 milyar YTL’lik maliyeti var. Cuma akşamına göre Türkiye, bugün daha fakir bir ülkedir, Türkiye’deki varlıkların değeri düşmüştür, Türkiyedeki gayrimenkullerin, hisse senetlerinin, tahvillerin değeri düşmüştür. Bu düşüş daha ‘acaba’ diye küçük bir soru işareti oluştuğu anda olmuştur’’ şeklinde konuştu.
Cuma günkü açıklamadan sonra risklerin algılanmaya başlandığını vurgulayan Ali Babacan, temel risk primi, siyasi risk priminin zaten Cuma akşamına kadar hesapların içinde bulunduğuna dikkati çekti ve şunları kaydetti: ‘’Ancak bu siyasi risk priminin üzerine bir de siyaset dışı risk primi eklendi ve biz bunun bedelini ödemeye başladık. Sadece siyasi risk primi olsa Türkiye bunun altından kalkar. Ama siyaset dışı faktörlerin risk priminin nereye gidebileceği ve bunun bedelinin Türkiye’ye neye malolacağını görmek için daha erken. Eurobondlarda 14-16 baz puan artış oldu. Güveni yıkmak çok kolay.’’
Uzun vadede Türkiye’nin geleceğinin, Türkiye ile ilgili beklentilere bağlı olduğunu kaydeden Babacan, şunları söyledi: “Zaman sağduyu zamanı, demokrasinin ve hukuk çerçevesinden çıkmama zamanı. Demokrasi ve hukuk çerçevesinde herşeyi absorbe eder ekonomimiz. Bu çerçevenin dışına çıkıldığında kontrol imkanı kalmaz.’’
AB SÜRECİ BİTER
Demokrasisi aksayan bir ülkenin AB süreci biter. Türkiye, hedefini, yönünü kaybederse, Allah korusun bizi çok kötü günler bekler.
Yatırımcılar, biz ‘Türkiye demokrasisine, siyaset kurumuna inanıyoruz’ diyorlar da bu göstergeler böyle devam ediyor. Onun için çok dikkatli hareket etmemiz gerekiyor, çocuklarımızın torunlarımızın Türkiyesi için çok dikkatli hareket etmemiz gerekiyor. Allah korusun bir anda bandı geri sararız, Türkiye’yi 5 sene, 10 sene öncesine götürürüz. Güven yavaş oluşur, kaybetmek çok hızlıdır. Onun için zaman sağduyu, aklıselim zamanı.’’
|
/ ANKARA
02.05.2007
|
|
|
TİM: Krize girme lüksümüz yok |
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı, Türkiye’nin herhangi bir sebeple krize girmek gibi bir lüksü bulunmadığını söyledi. Satıcı, “Ülkemizde bugün itibarı ile yalnızca özel sektörün 120 milyar dolara yakın kur riski vardır. Türkiye müteşebbisi mevcut siyasî ve iktisadî istikrara güvenerek yatırım yapmış, risk almış ve borçlanmıştır. Herkes davranışlarını bu gerçeği hesap ederek kurmalıdır” dedi.
Amasya Merzifon’da, Nisan ayı ihracat rakamlarını açıkladığı toplantıda konuşan TİM Başkanı Oğuz Satıcı, demokratik hukuk devletinde, kişi ve kuruluşların bir takım sorunların daha kestirme çözümlerine başvuramayacağını, hukukun üstünde olamayacaklarını, kendilerine yasal olarak tarif edilmiş zeminlerin dışına çıkamayacaklarını hatırlattı.
Satıcı şunları kaydetti: “Bugün de cumhurbaşkanlığı seçiminin farklı kesimlerce farklı şekillerde yorumlanması ve belki de sonuçta bir erken seçime neden olabilecek olması, ekonomik olarak düzelmeye başladığımız bir sürede, bize zenginleşmemiz yönünde bir engel oluşturmayacak şekilde sonuçlandırılmalıdır. Türkiye’nin bugün herhangi bir nedenle krize girmek gibi bir lüksü yoktur. Ülkemizde bugün itibarı ile yalnızca özel sektörün 120 milyar dolara yakın kur riski vardır. Türkiye müteşebbisi mevcut siyasi ve iktisadi istikrarına güvenerek yatırım yapmış, risk almış ve borçlanmıştır. Herkes davranışlarını bu gerçeği hesap ederek kurmalıdır.”
Türkiye için demokrasi ve serbest piyasa ekonomisinin bir lüks değil, gerçek bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Satıcı, “Türkiye, bütün sorunlarını demokratik yollardan çözme yeteneğine sahiptir” dedi.
|
/ AMASYA
02.05.2007
|
|
|
Dünya basını: Askerî müdahaleler, piyasalar için iyi değil |
Türkiye’nin son gelişmelerin piyasalarda yol açtığı sarsıntı ve bunun ekonomisi için muhtemel etkileri, başta İngiltere’de olmak üzere dünya basınının ekonomi ve borsa sayfalarında büyük yankı buldu.
Piyasalar hükümeti terk etmeye başladı
Önde gelen İngiliz gazetelerinden The Guardian da, Başbakan Erdoğan’ın protestocuları soğutmak “ekonomik kartı oynadığı”nı öne sürerken piyasaların son gelişmelere olumsuz bir reaksiyon gösterdiğini kaydetti. Gazete, piyasaların Gül aday olunca rekor düzeylere çıktığını belirterek “Piyasalar, geçen haftaya kadar hükümetin arkasında idi, (…) bir hafta sonra piyasa oyuncuları onu terk etmeye başladı” yorumunu yaptı.
Siyasî kriz yoğun satışa sebep oldu
Ekonomi gazetesi Financial Times, “Türk askerleri, yoğun varlık satışlarına neden olduğu”nu belirtirken Türkiye’deki siyasi krizin borsa, lira ve tahvilleri olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Gazeteye konuşan Threadneedle Investments’den Henry Stipp de “Piyasalar tedirgin. Orta vadede Türkiye ile ilgili bir algılama değişikliği var”, “Bu tür gerilim, orta vadeli görünümü çok belirsiz kılıyor” yönündeki değerlendirmelerde bulundu.
Gerilimin acısını piyasalar çekiyor
İstanbul borsasının krizin ortamında düştüğüne dikkat çeken Fransız Le Figaro gazetesi, “Türkiye’deki siyasî kriz artık finansal piyasaları kaygılandırıyor” yorumunu yaptı. Gazete “Türkiye’de gerilim artıyor ve bunun acısını piyasalar çekiyor” ifadesini kullandı.
Ordunun tehdidi yabancı yatırımcıları şoke etti
İngiliz The Times de, “Askeri tehdit Türk piyasalarını vurdu” başlıklı analizinde “Ordunun cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale tehdidinin uluslararası yatırımcıları şoke etti” değerlendirmesini yaptı. Gazete, Calyon yatırım bankasından Claire Dissaux’un “Türk piyasalarına bu hafta siyaset yön vereceği kesin” sözlerine de yer verdi.
Generaller zayıf ekonomist olur
Diğer İngiliz gazetesi The Daily Telegraph da, en iyi performans gösteren yükselen piyasalardan biri olan Türkiye’deki gelişmelerin yatırımcıların neden “tüm yumurtalarını yükselen piyasalar sepetine koymaması gerektiğini gösterdiği”ni yazdı.
Gazete “Kural olarak generaller zayıf ekonomist olur ve askeri müdahaleler, piyasalar için iyi değil” ifadesini de kullandı.
|
/ LONDRA/PARİS
02.05.2007
|
|
|
Bolat, yeniden MÜSİAD Genel Başkanı |
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinde (MÜSİAD) Ömer Bolat, Genel Başkanlığa yeniden seçildi.
MÜSİAD’tan yapılan açıklamaya göre, derneğin 16. Olağan Genel Kurulunda oy birliğiyle seçilen yeni Yönetim Kurulu üyeleri arasında görev dağılımı yapıldı.MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığına getirilirken, Genel Başkan Yardımcılıklarına Ömer Cihad Vardan, Ali Rıza Arslan, Mehmet Nuri Görenoğlu, Melikşah Utku ve Yusuf Cevahir seçildi.
Komisyon Başkanlıklarına ise Ali Gür, Dursun Topçu, Mehmet Akif Özyurt, Musa Sucu, Nureddin Nebati, Mehmet Develioğlu, Sadık Ayhan Saruhan, Mustafa Erdem getirildi
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
02.05.2007
|
|
|
Niyet mektubu IMF’ye gönderildi |
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile mevcut Stand-By Düzenlemesinin 6. gözden geçirmesi kapsamında yürütülen görüşmeler sonucu hazırlanan niyet mektubu, imzalanarak IMF’ye gönderildi.
IMF yönetimi, bu ay içinde toplanarak 1.1 milyar dolarlık yeni kredi diliminin serbest bırakılmasını görüşecek.
|
/ ANKARA
02.05.2007
|
|
|
Nisan ayında ihracat yüzde 28 arttı |
ürkiye’nin Nisan ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 28,1 artarak 8 milyar 212,8 milyon dolara ulaştı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Nisan ayı ihracat rakamlarını, Amasya’nın Merzifon ilçesinde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Verilere göre, Nisan ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 28,1 artarak 8 milyar 212,8 milyon dolara ulaşırken, miktar olarak en fazla ihracat 7 milyar 236 milyon 145 bin dolarla sanayi sektörü gerçekleşti. Ocak-Nisan dönemini kapsayan 4 aylık ihracat ise yüzde 25,8 artışla 31 milyar 338,8 milyon dolar oldu. 2007 Nisan ayı itibarıyla son bir yıllık ihracat ise yüzde 23 artarak 92 milyar 199,3 milyon doları buldu.
12 aylık ihracat 92 milyar doları aştı
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, son 12 aylık ihracatın 92 milyar doları aştığını vurgularken, bu yıl 100 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için 8 milyar dolarlık artı ihracat kaldığını bildirdi. Tüzmen, Nisan ayı ihracatının 8 milyar doları aştığını belirtirken, ‘’4 aylık ihracatımız ise 31 milyar doları aşmış durumda. Bu, 2007 için hedeflediğimiz 100 milyar dolarlık ihracata ulaşacağımızı gösteriyor’’ dedi.
|
/ AMASYA/ANKARA
02.05.2007
|
|
|
|